İmam Hatip Ortaokulu Açıldı. Ancak bu öğrencilerin ihtiyaçları için gereken tedbirler alındı mı?
İMAM HATİP ORTAOKULLARI AÇILIRKEN
(Akkuş İmam Hatip Ortaokulu Açıldı.)
Birçok ülkenin nüfusundan fazla öğrencisi, memur sayısından fazla eğitimcisi bulunan bir ülkeye sahibiz. Bu kadar çok bir arada olunca sorunsuz eğitim sisteminin olması elbette çok zordur. Her şeyden önce insan yetiştirmenin kendisi zordur.Ama değişmez bir kural olarakzoru başaranlar, huzur ve rahatı hak edenler olmaktadır. Bilgi ve tekniği hazır almaya alışanlar, bilgiden bilgi üretemeyenler, çok şey vermeye kalkıp hiçbirini tam veremeyenler, çareyi durmadan sistemi eleştirmede ve sistem değişikliğinde görecekler, neticede de sorunlar içinde bocalamaya devam edeceklerdir. Burada eğitimin birçok sorununa değil de esas kavganın döndüğü din eğitimine dikkat çekmek istiyorum.
Son yasa değişikliği ile İmam Hatip ortaokullarının açılmış olması, bu yetmezmiş gibi seçmeli Kur’an’ı Kerim, Temel Dini Bilgiler ve Peygamberimizin hayatını konu alan dersin konması belli çevreleri çok rahatsız etmiş gözüküyor. Seküler(dünyevi) bazı kafaların, başörtüsü takanların başörtüsü takmayanlara mahalle baskısı uygulayacağını söylemeleri gibi bu dersleri seçmeyenlere aynı baskıdan söz etmeleri abesle iştigaldir, paranoyadır. Hâlbuki Türkiye oraları çoktan aştı. Hiçbir gerekçe veya hayali korku insanların dinini öğrenmeleri ve gereklerini yapmaları hürriyetlerinin yok edilmesini haklı gösteremez. En basit örnek olarak, atalarımızın (Selçuklu ve Osmanlı) Anadolu'da başka din ve inanç mensuplarını yok etme derdinde olmadığını herkes yaşayarak görmedi mi?
Devlet vergi aldığı vatandaşlarına hangi inançtan olursa olsun inancını öğrenme imkânı hazırlamalıdır. Bize özgü, laiklik ve demokrasi anlayışına sığınarak, tüm dünya ülkelerinde din eğitiminin daha etkili bir şekilde verildiğini görmezden gelemeyiz. Bizim şartlarımız dünyadakilerden farklı, bize özgü şartlar var diyemeyiz. Kafalarındaki toplum projesine uymayan bir unsur olan dinin toplumsal hayattaki ağırlığını din eğitimini engelleme, sınırlama ve kontrol etme yoluyla azaltmak isteyenler, halktan karşılık bulamayacaktır.
Okullardaki zorunlu derslerin neye göre belirlendiği, hangisinin daha öncelikli olduğu, hangisinin gereksiz olduğu çok su götürür. Her kişinin isteğine göre, ya da alınamayan neticelere göre ders belirlemeye kalksaydık ortada ders kalmazdı. Mevcut Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersi mecburi olmadan çıkarılmadan, seçmeli olarak getirilen dersin müfredatı seçenleri tatmin edecek boyutta olmalıdır. Bu dersi seçenler, Allah’ın buyurduğu ve sevgili Peygamberimizin duyurduğu İslam dinini duru ve katıksız bir şekilde okullarda öğrenmelidir.
Din eğitimi talebini meslekî eğitim içine gömüp aynı zamanda meslek eğitimini tırpanlamak akılsız insafsız bir girişimdi.Bu girişim ülkemize çok şey kaybettirdi. Bundan dolayı okullarda Kur'an ve Peygamberimizin hayatının seçmeli ders olarak okutulması kararı çok önemlidir. Emeği geçen herkese minnet borçluyuz. Bu stratejik karar sadece dünyevî temeller üzerine kurulan test ve üniversite odaklı çıkmaza bir nefes aldıracaktır. Bugün doğulusuyla batılısıyla, güneylisiyle kuzeylisiyle, Kürdiyle Türküyle, Boşnağıyla Çerkeziyle hepimizi birleştiren, belirli değerler etrafında toplayan, bizi bir millet yapan, bizi biz yapan dinî duygularla daha da güçlenip kenetleneceğimize kimsenin şüphesi olmasın. Yapılacak iş, müfredatıyla, hocalarıyla bu dersleri verimli hale getirme gayreti olmalıdır.
4+4+4 Eğitim Yasası gereği okulların yeniden yapılandırılması sonucunda ilçemiz Akkuş’ta 36 adet İlkokul ve 12 adet Ortaokul açılmış bulunmaktadır. (kaynak: Ordu MEM) Bu yeni dönüştürülen okullar arasında Akkuş İmam Hatip Lisesi bünyesinde İmam Hatip Ortaokulu yeniden açılmıştır. Akkuşlu hemşerilerimize hayırlı olsun. Bu okulların yaşam bulması için, çocuklarını bu okullara göndererek geçmişte olduğu gibi bugünde sahip çıkmalılardır. Belki, ilçe merkezindeki ilkokul 4. Sınıftan 5. Sınıfa geçen öğrencilerimiz yeterli olmayabilir. Belde ve köylerden İmam Hatip Ortaokullarına gelecek öğrencilerin ulaşım veya barınma konusunda bir çalışma var mı bilmiyorum. Acilen harekete geçilmesi gerekir. Yerel Sivil Toplum Kuruluşları, ve diğer sivil inisiyatif sahipleri birlikte hareket ederek güzel bir hareket başlatabiliriz.
Bütün uğraşlar niçin diye sorgulayacağınızı biliyorum. Cevabımız malumdur. İnsana yatırım yapmazsanız hiçbir ilerleme ve kalınma olmayacağı gibi, gelecek nesillerin hayatlarını da tehlikeye atıyorsunuz demektir.
Aklın gıdasını pozitif ilimlerle,ruhun ya da vicdanın gıdasını da dini ilimlerle vermek gereklidir. Vicdan da akla benzer, geliştirilip inkişaf ettirilebilir. Toplumumuzda yaşanan bilumum kötülüklerin azaltılmasında, insanlarımızın birbirine kardeş gözüyle bakıp enerjisini bu ülkenin kalkınıp gelişmesine harcamasında içi doldurulmuş bir din eğitiminin ne kadar hayatî olduğunu herkes yaşayarak görecektir.
Sevgi ve saygılarımla…
07/07/2012
Mehmet Ali KURU
Eğitimci – Yazar
ÇORUM
