29 Nisan 2024 Pts

Ziraat Odası Başkanı Ahmet KAYA’nın Dünya Çiftçiler Günü Kutlama Mesajı

Alın terini emeğe dönüştüren tüm çiftçimizin Dünya Çiftçiler Günü kutluyor, bereketli günler diliyorum.

 

AKKUŞ ZİRAAT ODASI BAŞKANIMI

 

AHMET KAYA NIN

 

DÜNYA ÇİFÇİLER GÜNÜ KUTLAMA MESAJI

 

14 Mayıs 1946 Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun kuruluş tarihidir. Bu kuruluşun kısa adı İFAB’ tır. Türkiye Ziraat Odaları Birliği bu kuruluşun üyesidir. Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun kuruluş günü olan 14 Mayıs yalnız bizde değil kuruluşa üye bütün ülkelerde Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanmaktadır.

 

Çiftçimiz, geçimini toprağını ekip dikmek suretiyle sağlayan kimselerdir. Ülke Nüfusumuzun büyük çoğunluğu köylerinde çiftçilik yapmaktadır. Çiftçilerimiz hemen her mevsimde çalışmaktadırlar. Bu çalışmaların, emeklerin sonucu olarak sofralarımız da tükettiğimiz ekmeği, meyveleri, sebzeleri üretirler. Yaşamımızı çiftçilerimizin ürettikleri ürünler sayesinde sürdürürüz. Çiftçilerimiz çok zor koşullar altında çalışan, emek veren alın teri döken insanlarımızdır. Bütün bu nedenler dikkate alındığında, tarımın ihmal edilmemesi gereken bir sektördür. Tarımın gelişmesi, verimliliğin artırılması için çalışmaların sürdürüldüğü bu zamanda ancak  sıkıntıların aşılması için yatırımlara ihtiyaç duyulmaktadır.

 

Tarımsal üretimin her kademesinde alın teri olan çiftçilerimizin, üretim ve verimliliğinin artırılması, hayat standartlarının yükseltilmesi, ürettikleri ürünlerin dünya pazarlarına ulaştırılması, tarım sektörü politikalarının istihdam ve sosyal politikalar içinde ele alınmasının, tarımsal kalkınmadaki önemine bağlıdır.

 

Türkiye tarımının ve Türk çiftçisinin günümüz şartlarında önemli sorunları bulunmaktadır. Bu sorunlara çözüm bulmadan ekonomiye olabilecek katkılarını artırmak mümkün değildir. Ülkemizde çiftçi yeterince bilinçlendirilmemektedir. Bu nedenle çiftçilerimiz  gübre, tohum, ilaç vs gibi girdileri kullanırken, Ziraat Mühendisi veya il ve ilçe tarım müdürlüklerine  danışarak değil de kendi atalarından gördükleri ile  yapmaktadır.

 

Türkiye’deki tarımsal girdi fiyatlarının ve özellikle gübre, akaryakıt, hibrit tohum ve tarımsal ilaç gibi girdilerin fiyatlarının çok yüksek olması ve aynı zamanda arazilerin dağınık, parçalı ve küçük olmasından ötürü verimlilik düzeyinin düşük olması da önemli sorun teşkil etmektedir.

 

Küçük işletmelerde modern teknolojinin uygulanması zor ve en önemlisi masraflı olduğundan Türkiye’de tarımsal üretim  ve hayvansal üretimden elde edilen ürün verimleri de düşüktür.

 

Türkiye’de Tarımsal kooperatifçilik çok fazla  gelişmemiştir. Çiftçilerimiz  ürettikleri ürünü tek başına pazarlamak durumunda kalmakta ve bundan dolayı da haklarını koruyabilecek  bir güç bulamamaktadır. Tarımı gelişmiş ülkelerden örneğin Japonya gibi üreticiler kendi aralarında  tarımsal birlik  ve kooperatifler kurmalıdır. Üreticilerin hayvancılık da dahil olmak üzere, ürettikleri malları üretimden tüketime kadar güvence altına alabilmesi, pazarlayabilmesi için ürün bazında üretici birlikleri kuruluşlarına olanak sağlanmalıdır.

 

Bazı tarım ürünlerinde, Bölgemizde  büyük oranda çiftçimizin geçim kaynağı olan fındık da maalesef hatalı politikalar sonucu bir çok sorunlar  meydana gelmiş, çiftçilerimiz mağdur olmuştur. Örneğin fındığın gerçek ekolojisi olan Ordu ve Giresun dışında da diğer  yerlerde yetiştirilmesi ülkemizde politik sorunlara yol açmış özelliklede fiyat belirlemede yaşanılan politik oyunlar çiftçilerimiz zor  duruma düşürmüştür.

 

İlçemiz de çiftçimizin ve tarımın sorunlarından kısaca bahsedecek olursak;

 

       1-Tarıma el verişli arazisinin az olması. Arazilerin büyük çoğunluğu engebeli ve modern tarım araçlarıyla tarımsal faaliyetlerde bulunmak oldukça güçtür.

 

2-Karasal iklimin hâkim olduğu ilçemizde kış şartları ağır geçmesi nedeniyle üretilebilecek ürün çeşidi sınırlı, üretimi yapılan üründe don tehdidiyle karşı karşıyadır.

 

3-İlçemizde en önemli tarımsal problemlerden biriside çiftçilikle uğraşan nüfusun oldukça yaşlı olduğudur. Genç nüfus genellikle ilçe dışında yaşamaktadır. Bu genç nüfusun istihdamını sağlayacak tarımsal işletmeler kurulmasına teşvikler verilmelidir.

 

4-İlçemiz tarımsal ekonomisinde en önemli yerlerden birine sahip beyaz kuru fasulyenin üretimini yapan çiftçimiz yeterince desteklenmemektedir.

 

5-İlçemizde Fındığa alternatif ürün olarak yetiştirilebilecek ceviz üreticisine yeterli destek verilmemektedir.

 

6-Besiciliği yapılan büyük veya küçükbaş hayvan sayısı her geçen yıl azalmaktadır. Besicilikte girdi fiyatlarındaki sürekli artışa karşın yem bitkisi dikimi yapan üreticinin yeterince desteklenmemesi ve yetiştirdiği hayvanı çoğu zaman değerinin çok altında satmak zorunda kalan üretici hayvan besiciliğini terk etme eğilimindedir.

 

7-İlçemizde hava şartları genel itibariyle serin geçmekte olup özellikle kış şartlarında don olayı risklerinin yüksek olması nedeniyle ve ilçemizde açık alan yerine kapalı alanda üretim yapılmasının yani seracılığın yaygınlaştırılmasının sağlanması gerekmektedir. Sera örnekleri bazı köylerimiz ve beldemizde kurulmuş olup faydaları görülmüştür.

 

8-Yine ilçemizde yapılabilecek tarımsal faaliyet ilçemiz iklim koşullarına uygun çeşitli sertifikalı meyve fidanlarında kapama meyve bahçelerinin yapılması sağlanabilir.

 

Türkiye’de ve bölgemizde Tarım ve Çiftçinin içinde bulunduğu sorunlar için tespit ettiğimiz  çözüm önerilerini sıralayacak olursak;

 

1- Tarım desteklenmesi ve özellikle düşük gelirli üreticilere ve bölgesel olarak yardımların yapılması şeklinde desteklemeler arttırılmalıdır. Çiftçilerin sorunlarının çözümlenmesi yönünde politikalar geliştirilmelidir.

 

2-Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri tarımsal ürün  piyasalarında geçmiş yıllardaki  sürdürdüğü düzenleyicilik görevini yeniden yapabilir hale getirilmelidir. Bunun için  gerekli değişiklikler yapılmalıdır.

 

 3- Hayvancılığa önem verilerek üreticilerin sorunları dikkate alınmalıdır.

 

       4-Yem bitkisi üretimi ve slaj yapımı teşvik edilmeli, Hayvan hastalık ve zararlıları ile mücadeleye önem verilmelidir.

 

  5- Tarımın önemli girdilerinden olan gübre, Tarım Köyişleri Bakanlığı'nın denetim ve gözetimi altına alınmalı, politikası belirlenmeli, fiyatları ve kalite durumu kontrol altına alınmalı ve zamanında temin edilmelidir.

 

       6- Tarımsal danışmanlığın yaygınlaştırılması ile ilgili olarak, Ziraat Mühendislerinin istihdam sorunu devlette işe yerleştirilme yerine tarımsal danışmanlık şeklinde Ziraat Mühendisleri ve Veterinerlerin gerekirse 1-2 köyden sorumlu olabilmeleri sağlanmalıdır.

 

       7- Tarım kooperatifleri ve birlikleri, Ziraat odalarımız  güçlendirildiği taktirde, ziraat mühendisleri için önemli bir istihdam alanı olabilir. Bu konuda da gerekli görüşmeler sağlanmalı önemle üzerinde durulmalı ve Odalara mutlak yetkiler verilmelidir.

 

          8- Ülkemizde çeşitli doğal afetler ile hayvan hastalıklarından dolayı meydana gelen zararların karşılanması bakımından geniş kapsamlı bir tarımsal hasar sigortası sistemi sağlanmalıdır. Önemi büyük olan sigorta hizmetleri çiftçilerimize, üreticilere sunularak işleyişi konusunda bilgi verilmelidir.

 

          9- Çevre sorumluluğu yüksek bir tarım politikası izlenmelidir. Sürdürülebilir tarım anlayışı sağlanmalı, üreticilerin toprağın ve bitkinin ihtiyacı olan gübre ve ilaç dışındaki girdileri bilinçsizce kullanmaları önlenmelidir.

           

       10- Tarımsal desteklemeler arttırılmalı   üretimi yapılan tarımsal ürünlerde teşvik primleri miktarları arttırılmalıdır. Mazot ve Kimyevi gübre desteği ne devam edilmelidir.

 

         11- Miras hukuku yeniden düzenlenerek tarım arazilerinin parçalanması önlenmelidir. Arazi toplulaştırma çalışmaları da yasayla düzenlemelidir.

 

     12-AB projeleri uygulamaları ve uygulama alanları arttırılmalıdır. Ülkemizin Tarımsal potansiyeli arttırılmalıdır.

 

Sonuç olarak 14 Mayıs Dünya Çiftçiler günü vesilesiyle hazırladığımız bu raporda ; Türk tarımı ve çiftçisinin durumunun iyileştirilmesi yolunda sürdürülen çabaları takdir ediyor ve bu yöndeki çalışmaların devam edeceğine inanıyoruz. Bu bakımdan, tarım sektöründe üretim ve tüketim dengesinin sağlanması, karşı karşıya bulunulan problemlerin aşılması için devletimizin, üniversiteler, diğer bilimsel kurumlar ve çiftçi kuruluşları ile işbirliği içerisinde ciddi projeler geliştirmesi mutlaka sağlanmalıdır. Bu arada, en büyük çiftçi teşkilatları olan Sivil toplum örgütleri olan Ziraat odaları ayrıca Tarım Satış Kooperatifi ve Birlikler, Çiftçilerin  üretimle ilgili ihtiyaçlarını karşılamak desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum.

 

       Tarımımız Avrupa Birliği sürecinde Ülkemiz adına ve Türk çiftçisi adına inşallah büyük kazanımlara kavuşur. Bu vesile ile alın terini emeğe dönüştüren tüm çiftçimizin Dünya Çiftçiler Günü kutluyor, bereketli günler diliyorum. Saygı ve Selamlarımla.

 

Ahmet KAYA

Akkuş Ziraat Odası

Yönetim Kurulu Başkanı

Related Articles

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar