13 Kasım 2024 Çar

PASTAYI PAŞLAŞMAK

Sorunlar çözüldüğünde hak/ adalet ve eşitlik sağlanmış ve yeni düzenleme uygulanabilir hale gelmiş olacaktır!

PASTAYI PAŞLAŞMAK

Kurumların denetim, teftiş ve uzmanlık kadrolarının sınav yönetmeliği gereği iibf, iktisat, işletme, siyasal ve hukuk fakültesi mezunları kariyer meslek memurluğu sınavlarına girebilmektedir. Vergi Denetim Kurulu Bakanlığı müfettiş yardımcılığına giriş sınavında yapılan yönetmelik değişikliği ile artık yukarıda sayılan fakülte mezunlarının yanında fen/ edebiyat ve mühendislik fakülteleri mezunlarına da kariyer meslek memurluğu yolunu açmış oldu. Hatta ekonomi içerikli derslerden muaf tutulmak ve belli bir kontenjan ayrılması şartıyla! Zamanımıza kadar gelen uygulamada özel durumlar hariç istisnalarından birini teknik anlamda iş güvenliği ve işçi sağlığı incelemeleri yapan İş Teftiş Kurulu Başkanlığı oluşturmuştur.

Yapılan yeni düzenleme, tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Düzenlemenin karşısında olanlar olduğu gibi yanında yer alanlar da var. Ancak bu tartışmaların ortak noktası, siyasi erkin istihdam yaratma arzusunun olduğudur. İlk etapta iyi olduğu düşünülen düzenlemenin uygulamada bir takım sıkıntılar doğuracağı açıktır. Almış olduğu eğitim gereği Osmanlı İmparatorluğu’ndan günümüze siyasi/ iktisadi ve sosyal bir bakış açısı kazandırılan siyasal/ iktisadi (mülkiye) mezunları çok yönlü olarak sosyal olayları yorumlama yeteneğine sahiptirler. Şöyle ki, istisnaları saymaz ve genel olarak değerlendirme yaparsak, bir hukukçunun düz bakışı ya da bir mühendisin teknik mantığı yahut bir fencinin mekanik/ sayısal duruşundan daha geniş bir bakış açısına sahip olduğu görülmektedir. Ancak geçen on yıllar içinde siyasal/ iktisadi fakülte mezunları önemsizleştirilmiştir. Nitekim bunda açıköğretim sistemi, hesapsızca açılan ve içleri nicelik olarak doldurulan fakülteler etkili olmuştur. Öte yandan hem idari kadrolarda hem de piyasa içinde yer alan mezunlar ne yazık ki, aralarındaki dayanışmayı sağlayamamışlardır.

Mezunlar çalışma hayatında, piyasadaki ön muhasebe elamanından kamu idaresindeki başbakanlık müsteşarına kadar olan silsile içinde dağılmışlardır. Bu durum hem siyasal/ iktisadi fakülte mezunlarının gücünü ve başarısını gösterirken, diğer yandan başarısızlığını da işaret etmektedir. Böylece siyasal/ iktisadi fakültelerin sorunlarının çözümlenmesi gerektiğini sorunu ortaya çıkmaktadır. Bu sorunlar kısaca:

1)Uluslararası ilişkiler, kamu yönetimi, işletme, iktisat, maliye, çalışma ekonomisi ve ekonometri bölümlerinden oluşan anabilim dallarının çok sayıda ortak dersleri bulunmaktadır. Bu sebeple fakültenin iki anabilimdalı altında örgütlenmeleri önem arzetmektedir. Uluslararası ilişkiler ve kamu yönetimi bölümleri Siyaset Bilimi Anabilimdalı adı altında; diğer bölümlerin de Maliye ve İktisat Anabilimdalı adı altında birleştirilmeleri sağlanmalıdır.

2)Fakültede, anabilimdalları da dikkate alınarak hukuk derslerine nitelik ve nicelik olarak daha fazla yer verilmelidir.

3)Bu tip fakülteler tek ad ya da iki ad altında teşkilatlanmalıdır. Örneğin, Siyasal Bilimler Fakültesi veya İktisadi Bilimler Fakültesi gibi.

4)Siyasal/ iktisadi fakülte tarzında açıköğretim sistemine sınırlamalar getirilmeli ya da diğer tüm fakülte (hukuk, eğitim fakulteleri gibi) ve bölümlerin açıköğretim sistemi kurulmalıdır.

5)Yüksek lisans’ta eğitim fakültesi mezunlarında olduğu gibi daha esnek bir sistem benimsenerek bölüm bazında uzmanlaşma sağlanmalıdır.

6)Temel eğitim dili Türkçe olmakla birlikte yabancı dil eğitimine ağırlık verilerek mezunların eskiden olduğu gibi bugün de öncü olma konumları güçlendirilmelidir.

7)Siyasal bilimler anabilimdalı kürsülerinin (uluslararası ilişkiler ve kamu yönetimi bölümleri) küçük ölçekli üniversitelerde kurulmaması, aksine büyük üniversitelerde ve bölge düzeyine hitap eden üniversitelerde kurulması sağlanmalıdır.

Yukarıda belirttiğimiz konuya tekrar dönmek gerekirse Maliye Bakanlığı’nda yapılan düzenlemenin Sosyal Güvenlik Kurumu’na sıçradığı görülmekte olup, bunun yaygınlaşacağı da malumdur. Zaten, Hukuk Fakültesi mezunları güçlü lobi/ baro veya dayanışma ruhu içinde bütün kariyer meslek memurluğu giriş sınavlarında siyasal/ iktisadi fakülte mezunlarına ortak olmuşlardır. Buna mukabil, siyasal/ iktisadi fakülte mezunları hukukçuların alanlarına ortak olamamakta, hakimlik ve avukatlık hakları bulunmamaktadır. İdari yargı hakimliği temel hakkı olduğu halde ayrılan kadro sayısı asgari düzeye düşürülmüş olup, zamanla ortadan kaldırılacağı da malûmdur. Oysa aldığı eğitim ve hitap ettiği alan dikkate alındığında iş mahkemeleri başta olmak üzere bazı mahkemelerde hakimlik ve avukatlık yapma yolları açılmalıdır. İdari yargıda uygulanan kontenjan sınırlamaları kaldırılmalıdır. Öbür yanda mezun oldukları anabilimdalı dikkate alınarak orta öğretimde kendilerine yakın branşlara atanma olanağı sağlanmalıdır. İşte tüm bu sorunlar çözüldüğünde hak/ adalet ve eşitlik sağlanmış ve yeni düzenleme uygulanabilir hale gelmiş olacaktır!

Tahsin Çayıroğlu

İlkadım/ 27.04.2013

Related Articles

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
19AboneAbone Ol

Çok Okunanlar