28 Mart 2024 Per

Niçin Kurban Keseriz

Kurban Hakkında Bilmek İstediğiniz Her Konu Burada

NİÇİN KURBAN KESERİZ?
Kıymetli Okuyucularım, öncelikle geçmekte olan Kurban Bayramınızı en samimi duygularımla kutlar nice bayramlara sağlık ve huzur içinde ulaşmanızı Yüce Rabcimden niyaz ederim.
Bu bayram vesilesi ile değişik kaynaklardan birebir yaptığım araştırmalarım sonucu oluşan aşağıdaki araştırma ve inceleme yazımla bilgilerimizi bir tazeleyelim istedim.
Bu yazımda her müslümanın kurban bayramı ve kurbanlıkla ilgili olarak sıkça sorduğu şu sorular hakkında birkaç kelam etmek istiyorum.
– Kurban kesmenin dini delilleri nelerdir?
– Bir müslümana kurban ne zaman vacip olur?
– Kimler kurban kesmelidir?
– Yabani hayvanlardan kurban kesilir mi?
– Kurbanlık hayvanlar ve bu hayvanlara da aranan şartlar nelerdir?
– Kurbanın vakti ne zamandır?
– Kurban nasıl kesilmelidir?
– Kurbanlıktan nasıl faydalanılır?
– Kurbanda vekalet nasıl olmalıdır?
– Kurbanda müstehap olan şeyler nelerdir?
– Geride kalanlar, ölüleri için kurban kesebilir mi?
Kurban ibadeti, Kuran’da ilahi simge ve dini sembollerden biri olarak ifade edilmekte, kurban kesme işlemi başlı başına bir kulluk davranışı olarak öngörülmektedir.
Sözlükte yaklaşmak anlamına gelen kurban, Allah’a yaklaşmayı Allah yolunda malların feda edilebileceğini, Allah’a teslimiyeti ve şükrü ifade eder. Hicretin ikinci yılında meşru kılınmıştır.
Kurban kesmenin delili Kitap, Sünnet ve icmâ-ı ümmet ile sabittir. Allah Teâlâ’nın Kur’ân-ı Kerîm’de; “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes” (Kevser, 108/2), Hz. Peygamber s.a.s)’in de “İmkânı olup da kurban kesmeyen bizim namazgâhımıza yaklaşmasın” ( Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 321) şeklindeki ifadeleri konunun önemini ortaya koymaktadır. Bu ve benzeri ayet ve haidslerden hareket eden Hanefi fıkıh alimleri kurban kesmenin vâcip olduğu görüşündedirler ( el-Fetâva’l Hindiyye, Bulak 1310, V, 291). Kurban kesmenin hükmü Şafilere göre sünnettir.
Kurban Allah’a yaklaşmak maksadıyla ve yalnız O’nun rızasını kazanmak için kesilir. Allah’tan başkası adına hayvan kesmek haramdır ve bu yola tevessül edenleri Hz. Peygamber (s.a.s) “Allah’tan başkası nâmına hayvan kesene Allah lânet etsin “ şeklindeki ifâdeleriyle uyarmıştır.
Vacip Oluşunun Şartları:
Kurban kesecek kimsenin: Müslüman, hür ve yolculuk halinde bulunmayıp mukîm olması, nisab miktarı mala sahip olması gerekir. Akıllı ve bülûğa ermiş olma şartı konusunda ihtilâf vardır. İmam Azam ve İmam Ebû Yûsuf’a göre kurban kesmekle mükellef olmak için akıllı ve bülûğa ermiş olmak şartı yoktur. Zengin olan çocuk veya delinin malından velîsi kurban keser. İmam Muhammed’e göre ise akıl ve bülûğa ermek şarttır. Fetva bu görüşe göredir (el-Fetâva’l-Hindiyye, V, 293). Acizane bendenizin görüşü de akıl ve büluğa erme şartını benim siyorum.
Seferî (yolcu) olanlar kurban kesmekten muaf (sorumlu değil) tır. Bundan dolayı seferîliği gerektirecek yoldan gelen hacılara kurban vücûbiyeti yoktur. Ancak mukîm olan Mekkeliler için bu vücûbiyet düşmez. Eyyâm-ı nahr’da (Kurban Kesme günlerinde) yolculuğa çıkan kişi, vakit çıkmadan mukîm olursa kurbanla mükelleftir. kurban kesme günlerin ilk günlerinde mukîm olduğu halde kurban kesmeyen ve son gün sefere çıkan kişiden vücûbiyet düşer .( el-Fetâva’l Hindiyye, V, 293).
Kurban kesmede nisab, sadaka-i fitırla* mükellef olmaktır. Bu durumdaki müslümana kurban kesmek vaciptir .
Kurbanlık hayvanlar ve bu hayvanlarda aranan Şartlar:
Kurban edilecek hayvanlar, koyun, keçi, sığır, manda ve devedir. Vahşi hayvanlardan kurban etmek caiz değildir. Çiftleşen hayvanlardan doğan yavrunun annesi ehlî ise erkeği vahşî’de olsa bu yavrudan kurban etmek câizdir. Çünkü hayvanlarda yavru anneye tâbidir. Koyun ve keçinin bir yıllığı kurban edilir. Ancak altı ayını doldurmuş olan kuzu annesinden ayırt edilemeyecek kadar gösterişli ve semiz ise kurban edilebilir. Oğlak için bu durum geçerli değildir. Sığır ve mandanın iki, devenin ise beş yaşında olanı kurban edilir . Koyun ve keçi bir kişi adına kurban edilebilir. Sığır ve deveye ise birden yediye kadar kişiler ortak olabilir. Ancak ortaklardan her biri müslüman olmalı ve kurban niyetiyle ortaklığa girmiş bulunmalıdırlar. Et yeme maksadıyla ortaklık kurulursa veya birisi et yeme maksadıyla ortaklıkta bulunursa hiç birisinin kurbanı yerine gelmiş olmaz. Sığır veya deveyi kurban etmek üzere ortaklık kuranlardan her birinin vacip olan kurban niyetleri şart değildir. Ortaklardan bazısı vacip olan kurban, bazıları nafile, bazıları keffâret kurbanı, ceza kurbanı, Hacc-ı temettü veya Hacc-ı kıran kurbanı, akîka kurbanı gibi değişik niyetlerle oraklıkta bulunabilirler. Kurban kesildikten sonra et, tartı ile eşit şekilde paylaşılmalıdır
Yaradılıştan boynuzsuz, burma, yenini yiyebilen delirmiş hayvan, çok zayıflamamış olan uyuz hayvan, yaradılıştan kulakları küçük olan hayvan, dişlerinin azısı düşmüş veya dişleri olmadığı halde yemini yiyebilen ve otlayabilen hayvanlardan kurban etmek câizdir.
Bir veya iki gözü kör, kemiğinde ilik kalmayacak kadar zayıflamış, kesileceği yere gidemeyecek derecede topal, kulak veya kuyruğunun yarıdan fazlası kesilmiş veya kopmuş, boynuzunun çoğu kırılmış, memesi kesilmiş, yavrusunu emziremeyen, memesi kurumuş veya memelerinden birisi sütten kesilmiş olan koyun-keçi ile, ikisi sütten kesilmiş sığır-deve, dört ayağından biri kesilmiş olan hayvan, burnu kesilmiş, pislik yiyen hayvanlar etindeki pislik temizleninceye kadar tutulmamış ise kurban olmazlar. Bu konuda ulemadan bazıları şöyle bir genel kaide koymuşlardır: “Hayvandan tam olarak, güzelce istifadeye mani olan her kusur kurbana manidir.” Kusur bu durumda değilse kurbana mani değildir. Kurbana mani olan bu kusurlar zengin içindir. Zengin, kurban edeceği hayvanı bu kusurlardan biri bulunduğu halde satın alırsa veya satın aldıktan sonra bu kusurlardan birisi meydana gelirse bu hayvanlar kurban edilemez. Fakir için ise her hâlükârda kesmek câizdir
Kurbanın Vakti
Kurban, eyyâm-ı nahr (Kurban kesme günleri) denilen Zilhicce ayının onuncu, on birinci ve on ikinci günleri kesilir. Onuncu gün kesmek daha faziletlidir. Zilhiccenin onuncu günü ikinci fecir doğmadan önce kurban kesmek câiz değildir. İkinci fecirden sonra Zilhiccenin on ikinci günü güneş batıncaya kadar geçen zaman içinde gece ve gündüz kurban kesilebilir. Ancak geceleri kesmek mekruhtur. Bayram namazı kılınan yerlerde, imam bayram namazında iken veya teşehhüd miktarı oturmadan önce kurban kesilmesi caiz değildir, Selâm verdikten sonra ise kurban kesilebilir. Bayram namazı kılınmayan yerlerde ikinci fecrin doğumundan sonra kurban kesilebilir
Kurban Nasıl Kesilir?
Kurban kesmek için bıçak önceden bilenip hazırlanır ve hayvanın göremeyeceği bir yere konulur. Sonra hayvan ayakları ve yüzü kıbleye gelecek şekilde sol tarafına yatırılır. Hayvanın sağ arka ayağı serbest kalmak şartıyla diğer ayakları bağlanır. Bundan sonra tekbir ve tehlîl getirilir. Arkasından “Bismillâhi Allâhü ekber” denilerek, hayvanın boynuna bıçak vurulur. Nefes ve yemek boruları ile şahdamarı denilen iki ana damarı kesilir. Hayvan soğumaya bırakılır, kanının akması beklenir ve sonra derisi yüzülür. Hayvanı elinden gelirse, kurban sahibinin kendisinin kesmesi menduptur. Kendisi kesemezse, bir müslümana kestirir
Kurbanlıktan Faydalanmak
Kurbanlıktan tüylerinin kırpılması ve sütünün sağılması suretiyle faydalanmak mekruhtur. Eğer kırpılmış ise tüyü ve sütlü ise sütü sağılıp tasadduk(hayır olarak verilir) edilir. Hatta karışmasın diye alâmet olmak üzere alınan tüyleri bile hayra vermek gerekir. Eğer kullanılmış ise parası hayra verilir (el-Fetâva’l-Hindiyye, V, 301). Kurban kesildikten sonra derisi satılmış ise parası hayra verilir. edilir. Ancak deriden mest, seccade vb. şekilde istifâde edebileceği gibi eve demirbaş eşya almak üzere satmakta da bir sakınca yoktur.
Kurbanın eti konusunda en faziletli tutum üçte birini hayra verme, üçte birini dostlara ikram, üçte birini de evde alıkoymaktır
Kurbanlık yapmak üzere satın alınan bir hayvan satılıp yerine başka bir hayvan almak câizdir. Eğer paradan arta kalan olursa hayra verilir edilir .
Kurbanlığa binmek, onunla yük taşımak veya herhangi bir iş için ondan istifade etmek mekruhtur. Eğer hayvan kullanılır ve değeri noksanlaşırsa eksilen kıymeti hayra vermek gerekir. Kiraya verilmiş ise kiradan elde edilen para da hayra verilir.
Kurbanın eti, yağı, başı, tüyü, sütü vb.lerinin satışı câiz değildir. Eğer satılmış ise hayra vermek gerekir.
Kurbanlık olan hayvan boğazlanmadan önce yavrularsa o da annesiyle beraber kesilir. Bu hüküm kendisine kurban vacip olmadığı halde kurbanlığı satın alıp kendine vacip kılan fakir hakkındadır. Çünkü kurban bizzat o hayvana taalluk etmiştir ki yavrusu da kendisine tabidir. Eğer bu yavru boğazlanmayıp satılırsa parasını hayra vermesi gerekir. Şayet yavru kurban kesme günleri geçinceye kadar boğazlanmaz ve elde tutulursa hayra verilir. Zengin ise, yavruyu kurban kesme günlerinden önce veya sonra kesebileceği gibi eyyâm-ı nahr’da diri olarak hayra da verebilir. Eğer kurban kesme günlerinde satılmış olursa kıymeti hayra verilir. Yavru kesilmez ve satılmaz ise diri olarak hayra verilir
Kurbanda Vekâlet
Bir müslüman kurbanını kendisi kesebileceği gibi bir müslümana da kestirebilir. Ancak kendisinin kesmesi daha faziletlidir. Kurbanı kestirme konusundaki izin bizzat ifâde edilebileceği gibi, izne delâlet eden söz, fiil ve davranışlar da izin sayılır. Meselâ bir müslüman kurbanlık satın alsa kurban bayramı günü hayvanı yatırıp ayaklarını bağlasa onun emri olmadan bir başkası gelip hayvanı boğazlasa bu kurban için yeterlidir. Başka bir hayvan kesmek gerekmez. İki müslüman yanılarak birbirlerinin kurbanlarını kendi adlarına kesmiş olsalar vacibi yerine getirmiş olurlar ve kestiklerini değişmek suretiyle kendi hayvanlarını alırlar. Eğer böyle bir durumu etler yenildikten sonra fark ederlerse helâlleşirler. Aralarında anlaşmazlık çıkarsa birbirlerine kurbanlıkların değerini öderler. Eğer eyyâm-ı nahr (kurban kesme günleri) geçmiş ise bu paralan hayra verirler
Kurbanda müstehap olan şeyler:
Kurban kesme günlerinden önce kurbanlığı bağlamak. Hayvana kurbanlık nişanı takmak, işaretlendirmek. Kesilecek yere güzellikle, eziyet vermeden götürmek. Yemek borusu, nefes borusu ve iki şahdamarını kesmek ve keserken acele davranmak. Boğazlamayı enseden değil boğazdan yapmak. Kendi kurbanını kendisi kesmek, kesemiyorsa müslümana kestirmek. Ehl-i kitab’tan(Hristiyan ve Yahudi) birine kestirmek mekruhtur. Hayvanı kıbleye karşı kesmek. Hayvan kesilirken orada hazır bulunmak. Dua etmek ve besmeleden önce veya sonra:
“Allahümme minke ve leke salatî nusukî ve mahyâye ve mematî lillahi Rabbil-Alemine lâ şerike lehu ve bizalike Umirtu ve ene mine’l-müslimîn.”
“Ey Rabbim bu senden ve yine sanadır. Namazım, kulluğum, kurbanım, ölümüm ve dirimim eşi benzeri olmayan âlemlerin Rabbi Allah içindir. Ben bununla emrolundum ve teslim olanlardanım” demek. Dua ile besmeleyi birbirinden ayırmak. Besmeleden önce veya sonra dua etmek, Besmele ile beraber dua etmek mekruhtur. Kurban olacak hayvanın imkan ölçüsünde en semizi, en büyüğü olması. Kurban kesme günlerinin ilk günü gündüzleyin kesmek. Kurban bıçağının çok keskin olması. Hayvanı kesildikten sonra soğumaya ve canın iyice çekilmeye bırakılması, soğumadan ve can çekilmeden önce yüzmek mekruhtur. Kurban sahibinin kurban etinden yemesi. Çünkü bu Allah’ın bir ziyafetidir. Etinden başkalarına vermek
Kurban Bayramında kesilmek üzere satın alınmış olan hayvan kesilmez ve bayram günleri geçerse, hayvanın hayra verilmesi gerekir. Bu konuda zengin ve fakir aynı hükme tabidir. Zengin olan kişi ise kurbanlık alsın veya almasın kurban kesmediği takdirde kurbanın kıymetini hayra vermesi gerekir. Ertesi yıla bırakamaz.
Ölüye kurban keseceğini söyleyen bir kimse, kurbanını bayram günlerinde kesmesi ona vacib olur.
Değerli Okuyucular!
Bayramlar, sevinçlerin paylaşıldığı, kalplerin yumuşadığı, akraba ve komşuların ziyaret edildiği, yetimlerin sevindirildiği, misafirlerin ağırlandığı mutluluk, sevinç ve ibadet günleridir. Bu nedenle geliniz hep birlikte sevgi, yardımlaşma ve dayanışma günü olan bu Kurban Bayramı günlerinde; ana-babalarımızı, akrabalarımızı, yaşlıları, kimsesizleri, eş dost ve komşularımızı ziyaret edip bayramlarını tebrik edelim. Kendi çocuklarımızı sevindirirken; boynu bükük yetimleri, çocuklarına bayram hediyesi alamayan yoksulları, hatta ekmek parası bile bulamayan fakirleri unutmayalım. Ahiret göç etmiş yakınlarımızı ve bütün Müslümaları da hayırla analım.
Bu duygu ve temennilerle Kurban bayramınızı gönülden tebrik ediyor; Yüce Allah’tan bu bayramın bize, ülkemize, İslam alemine ve tüm insanlığa huzur ve mutluluk getirmesini niyaz ediyor, hayırlı bayramlar diliyorum.
Mehmet Ali KURU
Eğitimci – Yazar
ÇORUM
m.alikuru19@gmail.com
İstifade ettiğim kaynaklar:
(1) Şamil İslam Ansiklopedisi
(2) TC Diyanet İşleri Başkanlığı Sitesi
(3) Kurnan –ı Kerim Meali

Related Articles

1 Yorum

sena için bir yanıt yazın İptal

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar