Kurtuluş Yolu

472

Bu yazımda sizlere yine içinde bulunduğumuz hastalıklarımızdan kurtulabilmemizin mümkün olabilecek yönlerinden bahsetmek istiyorum

   KURTULUŞ  YOLU

      Sevgili  kardeşlerim!

Bu yazımda sizlere yine içinde bulunduğumuz hastalıklarımızdan kurtulabilmemizin mümkün olabilecek yönlerinden bahsetmek istiyorum. İnsan hayatında çeşitli merhaleler vardır.  Doğumundan ölümüne kadar geçecek sürede vakti saati geldikçe bunlar peyderpey gerçekleşir.   İnsanların  ezeli alemde yazılmış olan bu ilahi kudret yazısına karşı durması,  mümkün değildir. Bizim imanımızın altı esasından biri de kader ve kazaya  inanmaktır. İlahi kudret yazısını  müsbet yönde  harekete geçirmek için cenabı hakk  insanlara  akıl- iz’an-şuur-irade  gibi  kutsal sayabileceğimiz  kavramlar da vermiş. Çünkü  cenabı hakkın  buradaki muradı, insanların kendilerini  kurtarması esasına dayalı olarak, mahlükatın  şereflisi  addettiği   kullarının  cennete gitmesinin yollarını açmaktır.

              Sevgili kardeşlerim!  Meselelerimize  literatürdeki tüm açılardan bakmak gerektiği için, zaman zaman  sizlere  İslami noktalardan da girişler yapmak durumundayım. Sevgili peygamberimiz (S.A.V)’İnsanları  tarif ederken, Akıllı  kişi ve aciz kişi  diye bir hadisi şerifinde, Akıllı kişi kendisini  hesaba çeken ve ölümünden sonrası için  güzel ameller işleyen kişidir, Aciz yani akılsız kişi, nefsinin arzu ve isteklerine tabi olan  ve buda yetmezmiş gibi birde bu konuda  ALLAH’dan yardım isteyen kişidir,  buyurmaktadır. Şimdi  insanlara bahşedilen en büyük nimeti yani aklı  kullanalım, kaderin önümüze sergilediği  meşgalelerimizde  de  irade  kavramını  kullanalım. Bu iki  kavram  AKIL- İRADE  ne kadar  insaflıca  kullanılabilirse , insanlar  Dünyada  ve ukbada  o denli  rahat yaşarlar. Hayatları o kadar mükemmel olur ki, sayısız nimetler  bu iki kavram sayesinde, her iki alemde insanların  hizmetinde olu. (Dini  kaide ve kurallardan bahsettiğim için  din görevlisi kardeşlerim bağışlasınlar.) amacım alanlarına girmek değil, hakikatleri  gözler önüne sermektir. Şimdi ben kendime soruyorum, ALLAH aşkına  ben akıllımıyım  yoksa  aciz yani akılsızmıyım?  Ben  burada tabi olduğum  katagorimi  yani  safımı  belirlemem lazım değilmi? Aylardır  sizlerin  Dünyevi kurtuluşlarının, huzurlu yaşamalarının reçetelerini , yollarını  örnekleriyle birlikte sunmaya çalıştım. Çünkü benim hedefim, sadece ve sadece  memleketime  vefamdan ibarettir. Buları sizlere yazabilmeme vesile olan  kardeşlerime istisnasız sonsuz şükranlarımı sunuyorum.

                Kardeşlerim! Bakınız  kardeşlerim  diyorum, tüm inananların kardeşliğidir bu, Vücudun herhangi bir arızası durumunda nasıl ki tüm vücut  huzursuz olursa, işte bende duyarlı  herkes gibi   memleketimin insanlarının  çıkmazlarından, açmazlarından rahatsızlık  duymaktayım. Bunun için dilimin döndüğü kadar  okuyucularıma  çıkış yolları yani kurtuluş reçeteleri sunmaya  çalışmaktayım. Tüm sıkıntım bundandır. Açmazı  açmamızın  tek formulü-çıkmazdan  çıkışımızın tek yolu sadece ve sadece  birazcık  duyarlı olmak –birazcık düşünmek-birazcık  aklı ön plana almak, birazcık olsun  (BEN) olmayı bırakmak birazcık olsun nefsimizi (BİZ) Olmaya zorlamak, nefsi  ve hissi  arzu ve isteklerden  uzaklaşmak, ÇEKEMEMEZLİKLERİ-KISKANÇLIKLARI-  bir kenara bırakmak, sadece kendimizin değil, tüm insanlığın kurtuluşunu  hedef almak, falanca, filanca  ları bir kenara atmak, amaç MEMLEKETSE –AMAÇ  AKKUŞ’SA –AMAÇ YÖREMİZSE-AMAÇ YERİMİZ YURDUMUZSA  gerisi  TEFERRUATTIR  diyerek yola  AKLI SELİM  -le  devam etmek, istişarelere-meşveret meclislerine  önem vermek, dahası HERKES  FERDİ SORUMLULUĞUNU  KONTROL ALTINA ALIRSA,TOPLUMSAL SORUMLULUK BİLİNCİ  YERLEŞECEK  dolayısıyla  MİLLETİMİZ-MEMLEKETİMİZ KURTULACAK diyorum, hepinizi  içinde bulunduğumuz hastalıklardan  artık çıkmaya –kendimizi kurtarmaya davet ediyorum. Saygılar sunuyorum.

Yaşar EFİLOĞLU