Bu yazımda sizlere yine içinde bulunduğumuz hastalıklarımızdan kurtulabilmemizin mümkün olabilecek yönlerinden bahsetmek istiyorum
KURTULUŞ YOLU
Sevgili kardeşlerim!
Bu yazımda sizlere yine içinde bulunduğumuz hastalıklarımızdan kurtulabilmemizin mümkün olabilecek yönlerinden bahsetmek istiyorum. İnsan hayatında çeşitli merhaleler vardır. Doğumundan ölümüne kadar geçecek sürede vakti saati geldikçe bunlar peyderpey gerçekleşir. İnsanların ezeli alemde yazılmış olan bu ilahi kudret yazısına karşı durması, mümkün değildir. Bizim imanımızın altı esasından biri de kader ve kazaya inanmaktır. İlahi kudret yazısını müsbet yönde harekete geçirmek için cenabı hakk insanlara akıl- iz’an-şuur-irade gibi kutsal sayabileceğimiz kavramlar da vermiş. Çünkü cenabı hakkın buradaki muradı, insanların kendilerini kurtarması esasına dayalı olarak, mahlükatın şereflisi addettiği kullarının cennete gitmesinin yollarını açmaktır.
Sevgili kardeşlerim! Meselelerimize literatürdeki tüm açılardan bakmak gerektiği için, zaman zaman sizlere İslami noktalardan da girişler yapmak durumundayım. Sevgili peygamberimiz (S.A.V)’İnsanları tarif ederken, Akıllı kişi ve aciz kişi diye bir hadisi şerifinde, Akıllı kişi kendisini hesaba çeken ve ölümünden sonrası için güzel ameller işleyen kişidir, Aciz yani akılsız kişi, nefsinin arzu ve isteklerine tabi olan ve buda yetmezmiş gibi birde bu konuda ALLAH’dan yardım isteyen kişidir, buyurmaktadır. Şimdi insanlara bahşedilen en büyük nimeti yani aklı kullanalım, kaderin önümüze sergilediği meşgalelerimizde de irade kavramını kullanalım. Bu iki kavram AKIL- İRADE ne kadar insaflıca kullanılabilirse , insanlar Dünyada ve ukbada o denli rahat yaşarlar. Hayatları o kadar mükemmel olur ki, sayısız nimetler bu iki kavram sayesinde, her iki alemde insanların hizmetinde olu. (Dini kaide ve kurallardan bahsettiğim için din görevlisi kardeşlerim bağışlasınlar.) amacım alanlarına girmek değil, hakikatleri gözler önüne sermektir. Şimdi ben kendime soruyorum, ALLAH aşkına ben akıllımıyım yoksa aciz yani akılsızmıyım? Ben burada tabi olduğum katagorimi yani safımı belirlemem lazım değilmi? Aylardır sizlerin Dünyevi kurtuluşlarının, huzurlu yaşamalarının reçetelerini , yollarını örnekleriyle birlikte sunmaya çalıştım. Çünkü benim hedefim, sadece ve sadece memleketime vefamdan ibarettir. Buları sizlere yazabilmeme vesile olan kardeşlerime istisnasız sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
Kardeşlerim! Bakınız kardeşlerim diyorum, tüm inananların kardeşliğidir bu, Vücudun herhangi bir arızası durumunda nasıl ki tüm vücut huzursuz olursa, işte bende duyarlı herkes gibi memleketimin insanlarının çıkmazlarından, açmazlarından rahatsızlık duymaktayım. Bunun için dilimin döndüğü kadar okuyucularıma çıkış yolları yani kurtuluş reçeteleri sunmaya çalışmaktayım. Tüm sıkıntım bundandır. Açmazı açmamızın tek formulü-çıkmazdan çıkışımızın tek yolu sadece ve sadece birazcık duyarlı olmak –birazcık düşünmek-birazcık aklı ön plana almak, birazcık olsun (BEN) olmayı bırakmak birazcık olsun nefsimizi (BİZ) Olmaya zorlamak, nefsi ve hissi arzu ve isteklerden uzaklaşmak, ÇEKEMEMEZLİKLERİ-KISKANÇLIKLARI- bir kenara bırakmak, sadece kendimizin değil, tüm insanlığın kurtuluşunu hedef almak, falanca, filanca ları bir kenara atmak, amaç MEMLEKETSE –AMAÇ AKKUŞ’SA –AMAÇ YÖREMİZSE-AMAÇ YERİMİZ YURDUMUZSA gerisi TEFERRUATTIR diyerek yola AKLI SELİM -le devam etmek, istişarelere-meşveret meclislerine önem vermek, dahası HERKES FERDİ SORUMLULUĞUNU KONTROL ALTINA ALIRSA,TOPLUMSAL SORUMLULUK BİLİNCİ YERLEŞECEK dolayısıyla MİLLETİMİZ-MEMLEKETİMİZ KURTULACAK diyorum, hepinizi içinde bulunduğumuz hastalıklardan artık çıkmaya –kendimizi kurtarmaya davet ediyorum. Saygılar sunuyorum.
Yaşar EFİLOĞLU