30 Nisan 2024 Sal

SORUN:DENETİM RUHU

Anladın mı Kazım!.. 

SORUN: DENETİM RUHU

 Koca Marmara depreminden 12 sene geçmiş, 17 bin insanımızı kaybetmişiz, depremden sonra onca nutuk çekilmiş, depreme hazırlıklı olmak lazım, depreme dayanıklı binalar yapmak lazım, okullarda deprem eğitimi vermek lazım, Projesi depreme dayanıklı olmayan binanın yapılması mümkün olmaması lazım, lazım, lazım.. 

 Anladın mı Kazım!.. 

 Bu sözlerin yerine getirilip-getirilmediğini kim denetledi? 1999 sonrası yapılan binalar depreme dayanıklı mı, hepsi ölçüldü mü, dayanıklı olmayanlara ruhsat verildi mi? Yenisi eskisi bütün binalar denetlendi mi?

 Depremden kalan hasarlı binalar yıkılacak, çürük bina kalmayacak, artık her yerde adam gibi ve 9 şiddetine dayanıklı bina olacak..

  -cak cak cak, cek cek cek..!

  Evet, şüphesiz çok gelişmeler oldu, TOKİ çıktı, her yerde sert zemin üzere ve genelde şehrin dışında binalar yaptı, Van’da yaptığı binalar yıkılmadı. Büyük inşaat firmaları binlerce lüks konut yaptılar, halende projeleri var, pahalı daireler, gösterişli-sağlam binalar yapılıyor fakat orta-dar gelirliler için 12 senede yüz binlerce gelişigüzel bina yapıldı, kim baktı, gitti-denetledi?

  Kimse, hiç kimse..Az kimse, az denetim.!

  Niye; sistem de bozuk! İnşaat firması yapı-denetim firmasına gel beni denetle (de ruhsatı alayım) diyor, yapı-denetim firması, bakıyor iyi tamam, fakat bakıyor ki çürük! Dese ki, kardeş senin bina kumdan kale, bu olmaz! Bu sefer parasını alamayacak, şirket ile papaz olacak! Ne yapıyor, basıyor sonucu: Sağlam!

 Vay be!..Ne sistem..Hiç mi incelemediniz, yetki sizdeydi, hiç mi bakmadınız bu  kokmuş sistemin sistem bile olmadığına!..Hadi ben vatandaşım, Van depremiyle öğrendim, senin görevin değil mi haberi olmak?

 Bir günde üç, beş yabancı futbolcuya Bakanlar kurulu kararıyla Türk Vatandaşı statüsü verdiniz, bir günde 10 yasayı Meclisten geçirdiniz, uzman mı yok sistemi düzeltecek, komisyon mu yok yasa hazırlayacak, el mi yok onaya kalkacak?

 Van da deprem oldu ya, orda gördük Belediye(ler)in doğuda nasıl binalara ruhsat verdiğini, ya batıda-orta Anadolu’da Orta Karadeniz’de ve diğer yerlerde durum nasıl acaba? Belediyeler kim bilir ne çürük binalara ruhsat verdiler, neleri görmezden, nasıl (cukka-eş dost-lan bizim hısım/hemşeri la) geldiler..Hala kağıt üzerinde tamam olan işler binlerce inşaatlarda eksik değil mi? Biliyor muyuz son deprem haritasını, acaba buna göre Belediyeler imar planlarını-mukavemet planlarını (müspet yönde) değiştirdiler mi? Nerdee, ne gezer? Erzincan dışında duymadım böyle durum!

 Mesela Akkuşumuzun son-güncel deprem haritalarına göre 5 senedir belki daha fazladır 1.derece deprem bölgesi olduğunu biliyor muyuz? Kuzey Anadolu fay hattının geçtiği Niksar’a, Kelkit Vadisine 40 km. uzağız! Peki, bu durumda kat hakkı en fazla 4 olan Akkuşta yeni durum ne oldu biliyor musunuz? Şu oldu: Mevcut Belediye yönetimi kat hakkını 2 kat artırarak 6 yaptı…  Sonuç: Bırakın yeni binaları benim yıllardır bildiğim 20–30 senelik binalara sahipleri direk bile eklemeden, tuğla üzerine hasır atarak  2‘şer kat çıktılar.. Ve dibimizde deprem kuşağının-fay hattının üstündeki Niksar’da durum nasıl acaba? Bilmiyoruz..

 Peki, size Başbakanlık deprem Dairesi Başkanlığı sitesinden öğrendiğim bir-iki haber vereyim:09–10–2011 tarihi 15.19’da Akkuş’ta 2,6 şiddetinde, 16–10–2011 tarihinde Niksar’da 2,5 şiddetinde, Mesudiye’de 0–11-011’de 2,8 şiddetinde depremler olduğunu biliyor muyuz?

Bilim ve teknoloji gelişirken bizde ilginç hadiseler oluyor..Bir bakıyorsunuz, süper siteler ve daireler yapılıyor,hakikaten güzel mimarlık ve mühendislik var, ancak pahalı projeler..herkes buralardan daire alamaz..Ancak, sıradan binalarda halen birçok yerde elenmemiş kumdan, kalitesiz işçilikten-malzemeden dolayı binalar göçüyor.Göçüyor, birde yan tarafındaki binayı göçürüyor..

 Bir sıkıntımız da dere-ırmak  yatağında koca koca binalar yapılmış olması.!Yada Doğu Karadeniz’de olduğu gibi geçirgen olmayan orman toprağı tipli yumuşak topraklı yamaçlara 4-5 katlı binaların dikilmiş olması.. Ben mesela Ünye’de ki evlerinde çok sağlam olduğunu düşünmüyorum! Zira dışarıdan bakınca zaten bir sürü sıvasız, boyasız, gelişigüzel yapılmış  ve gecekondu evleri intibaı var..Birçok yerde bu durum var, peki bu binaların mukavemet testi yapılmış mıdır? Yapılsa da dikkate alınmış mıdır? İşte Rize’de sel sonrası ne binalar çöktü, şimdi ancak bazılarını yıkıyorlar, hâlbuki Ünye de sel olmuştu yıllar önce, kaç bina kontrolden geçti-kaçı yıkıldı?

Ülkenin yarıdan fazlasının deprem kuşağı üstünde yer aldığı halde, depreme dayanıklı evler yapmamak, olanları kontrol edip, durumuna göre güçlendirmek yada yıkmak..

Peki suçlu kim, sorumlu (mesul) kim?

Binayı yap(tır)an Müteahhitler mi

Binaya-projeye ruhsat veren Belediyeler mi? Belediye başkanları mı?

Projeyi çizen Mimarlar mı, Mühendisler mi?

Aslında hem hepsi..hem hiçbiri!

Sorun: Denetim ruhu bu topluma bu millete ters! Denetimcilik anlayışı bu toplumda yok denecek kadar az! Oturmamış! Milletçe denetim ve teftişten hoşlanmıyoruz..İşimizin takip edilmesini sevmiyoruz!Binamız kontol edilse, depreme dayanıksız çıksa bu durumdan memnun olup evini yıkacak adam azdır, evlerimizin depreme dayanıklı olsun diye masrafının artmasından çok kimse hoşlanmaz..

 Müfettiş yada denetici mesleği saygın bir meslek değildir..Milletimiz müfettiş-denetmen geldiğinde bir an önce gitmesi için saatleri sayar..Onlarda bunu bilir, hemen işlerini (dostlar alışverişte, pardon müdür-amir işte görsün diye) bitirip kuruma geri dönmeye bakarlar..

 Ne kadar kanun yapsanız da..Ne kadar denetim yapsanız da..Ne kadar zorlasanız da..Milletin çoğu bir yolunu buluyor, bir yerlerden eksiltiyor..

 Halbuki Bilim bir gerçektir, bilime uymazsan o gerçek bir gün yakalar..bilim aynı zamanda Allah’ın yeryüzündeki kanunlarıdır..Din üç kağıtçılığa kaçmayı hoş görmez, ahlaksızca iş yapmayı-çalmayı-eksiltmeyi-hak yemeyi bozgunculuk/fesatçılık v.b. olarak görür, dinin ene temel kaynakları olan ayetler ve hadisler buna işaret eder, bunu anlatır..

 Ne Bilim’den ne Din’den ne de Kanun’dan (udurukçası Yasadan) yanayız..İnsanların çoğu menfaatinden yanadır..Halbuki Din’in kaynakları ‘’az bir dünya menfaati için, ahiretinizi berbat etmeyin’’ şeklinde buyurmaktadır..

  Batı dünyasında hatta Japonya’da böyle olmadığını görüyoruz..Radikal gazetesinde ABD’de bir şehirde yaşayan Türk bir Profesörün aldığı bir arsayı dört parsel yapıp, satma planının nasıl belediye ve çevredeki insanlarca  kabul edilmediğini, şehrin mimarisinin ve yeşillinin nasıl özenle korunduğunu öğrendik..Bizde ise nerede (Türk mimarisi) mimari zevk, nerede yeşili korumak?

 Bir zamanlar ben de öyle inandığım gibi, bizdeki belediye başkanlarını-müteahhitleri-yetkilileri alıp Batıdaki şehirleri gezdirseniz de durum değişmez..Güzel bir gezi anıları olur, memlekete dönünce kaldıkları yerden devam ederler..

 Netice yada sonuç:Hem dünyamızı hem de ahiretimizi berbat ediyoruz..

 Çözüm:Herkes mes'uliyetini (sorumluluğunu) bilecek görevini kimsenin gözünün yaşına bakmadan-koltuğumdan oluruma-sürülürüme bakmadan yapacak, toplumda aynı sorumluluk içinde karar uyacak..Herkes lafa gelince söylediği Din-İmanı hissettiğini, Allah'a karşı da sorumlu olduğunu gösterip-gereğini yerine getirecek..

DEVLET BAHÇELİ’yi ve BAŞBAKAN R.T.ERDOĞAN’ı tebrik ediyorum..

Van depremi sırasında internet sayfalarında yapılan (ve demek ki binlerce ağızda konuşulan-beyinde düşünülen) ‘sıra onlarda, hak ettiler’v.b iğrenç-bölücü-ayrımcı-sapla samanı karıştırıcı-İnsaniyete ve İslamiyet’e ters yorumları yapanları ‘SOYSUZ’lar diye nitelediği için.İstese şimdiye kadar meydanları boş bulan BDP’li hainlere- onun zıvanadan çıkmış, yediği ekmeğe pisleyen yandaşlarına o sokakları dar edecek gençlik teşkilatlarını heyecana kapılıp sokağa dökmediği belki de doğabilecek bir iç savaşı engellediği için-böylelikle hükümete rahat bir çalışma imkanı tanıdığı için

Yıllardır, PeKeKe adlı insan katilleri sürüsü azmış-zıvanadan çoktan çıkmış soğuk savaş kalıntısı son komünist-ateist terör örgütüne destekleri aşikar olan Avrupa’nın, en güçlü-en büyük devletinin liderine, yüzlerine ilk defa ‘’terör örgütü dediğiniz halde, anlaşmalarımız ortada olduğu halde faaliyetlerine göz yumuyorsunuz..sadece Almanya’dan topladığı para 6 milyar Avro (çok devletin bütçesinden fazla) ‘ diyebildiği, Alman lideri kartoloş karıyı zor durumda bıraktığı için, İsrail Cumhurbaşkanı-ABD başkanları karşısında milletimizin-devletimizin onurunu koruyan oturuşu, tavırları-BM konuşması (içeride de BDP hainlerine ağızlarının payını veren) konuşmalarından dolayı..

TEBRİK EDERİM..

Hepinizin Kurban Bayramını tebrik eder, hayırlı-huzurlu geçmesini, gidenlerin-gelenlerin sağ salim gidip, dönmelerini Yüce Mevla’dan niyaz ederim.

Bahadır KAYIM

Related Articles

1 Yorum

  1. Evet ülkmizin gerçeği hala siyasal rant devem etmekte hangi hükümet gelirse gelsin kanunlara yasalara uyanlara hor bakıyoruz hem görevinden aldıdtırıyoruz benim oturduğum yerdede bahçelievler mahallesi var gel gör ki ismiyle hiç uyuşmuyor eskiden k-almış birkaçtane bahçesi olan evden başka her yeri beton olmuş daracık parselizasyon yapı-lmış ufacık bahçe ne bahçesi yeşillik için boşluk evler…

Yılmaz YILMAZ için bir yanıt yazın İptal

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar