1966 yılında Türkiye Gençler Futbol Şampiyonasında son dakikada serbest vuruştan yediği golle Ankara karmasına yenilen ve Türkiye ikincisi olan Ordu gençler karması Orduspor’un temelini oluşturur. 1967 yılında Orduspor kurulur, ilk başkanı rahmetli İbrahim Koksal’dır. Ancak esas emeği geçen rahmetli (Kara Ali) Ali Ataoğlu’dur. Ordu Gençler Karmasını kuran, turnuvalar götüren, kulübün kuruluşunda Ziraat Bankasından çektiği 25 bin lira krediyi kulübe veren, yarım kilo fındığa iş yaptıracak kadar kıvrak zekâlı ve becerikli olan, eşi Şaduman hanıma futbolcuların formalarının söküklerini diktiren ve kendiside o yıllarda Ordu Beden Terbiyesi Bölge Müdürü olduğu için kulübe başkan olamayan Ali Ataoğlu işte böyle biridir. Orduspor’un ikinci lige kabulü için zamanın Futbol Federasyonu ünlü spor adamı Orhan Şerif Apak’ı Orduya getirmiş, Orduspor’un ikinci lige kabulünü sağlarken, başkanın geldiğini duyan Giresunluların şehre akın etmesi üzerine Giresunspor’unda ikinci lige alınmasını sağlamıştır. Tabii bütün bunlarda ilk başkan İbrahim Köksal’ında emekleri vardır, devamında başkan takım için çok emekler harcamış, çok fedakârlıklar yapmıştır. Tribünlere bayan seyircilerin gelmesini o yıllarda sağlamış, biletsiz seyirci almamış ne var ki diğer yöneticilerin başta olmak üzere ürettiği dedikodu önleyememiş ve istifa etmiştir.
8 Nisan 1967’de Orduspor’un kuruluş müjdesini vermek için Orduya gelen D.Bakanı Kamil Ocak, F.Başkanı O.Şerif Apak ve diğer erkan Samsun il sınırı Akçay’da önce 50 araçla karşılanmış ve yola 100’e yakın araçla ve önde üç motosikletle çıkmış,Ünye, Fatsa ve Perşembe’de halkın yoğun ilgisiyle karşılaşmış, kesilen kurbanlar, atılan çiçekler ve halkın yoğun coşkusu ile Ordu şehir merkezine gelmiş, Ordu şehrinin bütün caddelerini Mor-Beyaza bürünmüş, başkanlar omuzlara alınmıştı..Neden Mor-Beyaz? 1967’de Orduspor’un çekirdeğini oluşturan 5 amatör kulüpten 2’şer yöneticinin görüşleri doğrultusunda yaklaşık 1 yıl süren toplantılar sonucu Mor-Beyaz renkler tercih edilmiştir. Çünkü MOR renk: Başarı için çok gerekli Hırs ve Disiplini simgeliyordu. Ayrıca, Ordu kırları ve dağları bahar ayları gelince Mor renkli Menekşelerle bezenirdi. BEYAZ ise: Temizlik, kardeşlik ve düzeni temsil ediyordu. Ve Ordunun yüksekleri Kış aylarında aylarca kardan bembeyazdı. (Şahsi yorum) Ayrıca Türkiye’de başka bu renkte kulüp yoktu, Avrupa’da ise sadece ünlü kulüpler Real Madrid, Fiorentina ve Anderlecht bu renkleri kullanıyordu. Tabii amblemin ortasına da Türkiyede en çok fındığın yetiştiği il olması nedeniyle FINDIK eklendi.
Birçok ilklerin öncüsü olan Ordusporun ilk teknik direktörüde oyuncu-hocalık yapmıştır. Bu kişi unutulmaz Macaristan zaferinin yıldızı (Macarların dünyada fırtına gibi estiği dönem, R.Madrid’de de oynayan Dr.Puşkaşlar.Cziborlar,Kocsisler v.diğerlerden mürekkep bu takımı 3-1 yenmiştik) GS’lı sağaçık İsfendiyar’dı. Hem antrenörlük yaptı, hem zaman zaman oynadı. İlk yılında yabancı transfer yapamayan Ordusporda yabancı lakaplı futbolcular vardı; soğukkanlığıyla İngiliz Hüsnü, esmerliğiyle Pele Erol ve Radoviçe benzeyen Radoviç Dursun gibi..Orduspor 1968-69 sezonunu ikinci ligde Trabzonsporun önünde üçüncü tamamladı.Fakat takım bir türlü 1.Lige çıkamıyordu.1969-70 sezonunda 2.Ligde olmasına rağmen Türkiye kupasında yarıfinale çıktı. 60’lı yılların fırtına takımı Göztepeye 4-1’le kaybeti. 1973-74’de Ordusporu ilk yarıda, Fenerbahçenin efsanevi futbolcularından Rum bir balıkçı ile bir Türk annenin oğlu olan, FB’de 423 gole imza atan Lefter Küçükandonyadis çalıştırıyordu.. 1974-75 sezonunda Orduspor 2.ligi Gaziantepspor’un önünde şampiyon bitirerek 1.Lige çıkmıştı. Hoca eski GS’lı futbolcu meşhur Kadri Aytaç’dı. Fakat Kadri Aytaç takımı çıkarmasına rağmen ve aldığı iyi maaş-primi reddetmiş, M.İ. Yurdu ile anlaşmıştı, çünkü ‘Ben hırslı adamım, fakat Orduspor’da 2.Ligdeki hırs yok’ demişti. İlklerin takımı Orduspor 1975 yılında krallık sistemi yılıp-Cumhuriyet kurulan Afganistan’a Türkiye’yi temsil edecek takım olarak davet ediliyor ve dörtlü turnuvada Afgan takımını yeniyor, İran takımı ile berabere kalıyor, Rusya takımına finalde yenilerek ikinci oluyordu.1975-76 sezonunda Orduspor 1.ligi 12.sırada tamamlıyor, Trabzonspor şampiyon oluyordu. 76-77 sezonunda Beşiktaş’ı yenmiş, ligi 11.tamamlamıştı.1.Lige demir atan Orduspor 1978-79’da ise en başarılı sezonunu geçirmiş ve ligi 4.tamamlayarak UEFA kupasına gitmiştir. Aynı yıl içinde 4 büyük takım diye nitelendirdiğimiz takımları kendi sahalarında yenme başarısını gösteren tek takım unvanını taşımaktadır. UEFA kupasında zamanın güçlü takımlarından Dünya futbolunda söz sahibi Çekoslovakya temsilcisi Banic Ostrawa’yı 2-0 yenme başarısını göstermiş ancak rövanşta 6-0 yenilerek elenmiştir.. Ayrıca o sezon Orduspor haricinde hiçbir Türk takımı Avrupa kupalarında galibiyet alamamıştı. Birinci Ligde Orduspor kalesini koruyan Öner PİROĞLU 1088 dakika gol yemeyerek halen devam eden bir rekorun sahibi. Gol yememe rekorunda Şenol GÜNEŞ’TEN sonra ikinci sırada yer alıyor.1977’de Orduspor Tuna’yı Fenerbahçeye, Erdoğanı Galatasaray’a veriyordu, fakat o sene Ordusporun son maçı çok dramatik olmuş, Orduda efsane Göztepeyi son maçta yenmiş,Göztepe küme düşmüştü.Fakat Göztepeye 1 puan yetiyordu, ve Ordusporun başında Göztepenin efsane kadrosundan halen İzmirdeki stada ismi verilen Gürsel Aksel vardı, ve maçtan sonra hüngür hüngür ağlamıştı,tüm Ordusporlularla birlikte..1978 yılında yıldız futbolcularını satan Ordusporda forvette Ordu’lu genç bir yetenek adını duyuruyordu, bu kişi ünlü Kemal YILDIRIM’di..(Anladığıma göre Ordusporda gelmiş geçmiş en iyi futbolcular Pele Erol, Üstün Türközer,Kemal Yıldırım gibi..) Daha sonraları seyyah gibi 20 civarında takımda oynayan Kemal Yıldırım her gittiği takımda iş yaptı.79-80 sezonunu GS ve Beşiktaşın üzerinde 7.bitiren Orduspor 1980-81 sezonunda ise sonuncu olarak küme düşüyordu.2.Lige düşen Orduspor ancak 1982-83’de 1.Lige yine şampiyon olarak yükseliyor ve ilk sezonunda yani 83-84’de 13.olarak ligde kalıyordu.O sezon Orduspor Fenerbahçeyi 1-0, Galatasarayı ise 3-0 yenme başarısını göstermişti.1984-85 sezonunu ise yine 9.olarak bitiren Orduspor, 1985-86 sezonunda ise 18.olarak ligden düşmesine rağmen uzun bir aradan sonra Trabzonsporu yenmişti.Ordusporun son maçı ise sahasında Samsunspora 1-2 yenildiği maçtı ve bu maç 1.ligdeki son maçı oldu.Orduspor bu tarihten sonra tam 25 yıldır eski 1.lig şimdiki Süper Ligden uzak..Bu zamanın çoğunu 1.ligde geçirdi.95-96’da 3.lige düştü, ancak 96-97’de hemen çıktı.99-2000 sezonunda tekrar 3.lige düşen takım, 2001-2002’de tekrar 2.lige çıktı.Bu tarihten beridir 2.lig ve şimdiki adıyla Bank Asya 1.ligde mücadele den Ordusporun başına 2003 yılında ünlü başkan Şükrü Bodur geçti.Ordu’nun en büyük 2 sanayii kuruluşundan biri olan ÇAMSAN’ın patronu olan (Kanal 52’ininde sahibi) Şükrü BODUR iddialı kadrolar kurdu, iyi hocalar getirdi. Mesudiyeli Şükrü Başkan, 2005-06 sezonunda Orduspor’u Play-Off’lara taşıdı ve Orduspor yıllar sonra Süper Lig kapısından döndü. İyi futbolcular geldi-geçti, mesela yabancı izninin verilmesiyle gelen Brezilyalı Bruno bunların en iyisiydi, 1.lig gol kralı oldu, vuruşları mükemmeldi. 6 yıl başkanlık yaptıktan sonra görevi bırakan Şükrü Bodur’un yerinde bugün genç başkan Nedim TÜRKMEN var.Ondan önceleri Akkuş’lu bir başkan adayıda çıktı..Fakat Ankara’da yaşayan inşaatçı 1977 doğumlu Fatih Cürebal, kulübe üye olmadığı ve tüzük gereği üyelik sonrasıbir zaman geçmesi gerektiğinden başkan adayı olamadı.Kulübün duayenleri onu ilerisi için düşünüyor. Fakat Fatih bey, içindeki başkanlık sevdasını atamadığından bu kez gitti, Ünyespora başkan oldu ancak bu macerada uzun sürmedi..Bu senede iyi bir kadro kuruldu, bunlardan mesela sağaçık Müslüm, İrfan ve Makedon Kostovski parlayan isimler.Fakat takımı buraya taşıyan Uğur Tütüneker gibi bir ismin gönderilmesini kabul edemedim, devam edilmeliydi..Gerçi şimdiki hoca Metin Diyadin’de çok iyidir, Trabzonludur, şehre ve nemli-bunaltıcı iklime alışıktır.Ancak idare etmesi zordur..
Ordu Cumhuriyet döneminin suni illerinden birisi..Osmanlı ve önceki dönemlerde böyle bir il-sancak yok, şehir olarak hiç yok! Anadolu Türk beyliklerinden olup,Orduda hakim Hacı Emiroğullarının merkezi olan eski Bayramlı yerleşimine yakın bir yerde oluş-turul-muş bir şehir..Eski Samsun ve Giresun ilçelerinden kes-yapıştır bir il bizim ilimiz. Yol meselesi ki bildiniz Bolaman-Perşembe arası meşhur yol yüzünden batı tarafının Fatsa-Ünye ve arkası ilçelerin resmi işler hariç Ordu’ya gitmediği, daha çok Samsunu tercih ettiği daha düne kadar olan durum..Halende etkisi sürüyor. Onbinlerce Ordulu insan bugün bile sorunuz, Orduyu bilmez, belki hiç gitmemiştir. Yol yapılalı Ünye-Ordu 40 dk.ya inince insanlar batı bölgesi (Ünye-Fatsa ve arkası ilçeler) artık bazı işleri, sağlık nedeniyle olsun, gezmek için bile yeni yeni Ordu’ya gidiyor, batı bölgesi ilçeleri Orduyu yeni keşfediyor. Ordu geliştikçe helede Tıp fakültesi ve Hastanesi belirli bir seviyeye gelince daha çok gideni olacaktır.Ordu merkezde Ünye-Fatsa ve arkası ilçelerden yaşayan insan bile yok denecek kadar azken bugün buralar kökenli insanlar Orduyu yavaş yavaş tercih ediyor.Örneğin bugün Orduda azda olsa hatırı sayılır bir Akkuşlu nüfus (130 hane civarında) oluşmaya başladı.Tabii bunların çoğu memur ve öğretmen.. Birde başkan Türkmen döneminden itibaren Orduya gelen belediye çalışanları var.Fakat tabii halen Ordu’da Ulubeyliler çoğunlukta..Devamında Gölköylüler, Perşembeliler, Gürgentepeliler, Kabadüz ve Gülyalılar gibi merkez-doğu kısmı ilçelerinden insanlar daha fazla..
Karadeniz otoyolu en çok Ordu’ya yaradı denebilir, Orduyu birleştirdi, Ordululuk kimliğine katkısı oldu. Zaten en doğru güzergah buradan geçti, doğal sahiller pek bozulmadı, içten geçen güzergah yolu kısalttı filan..Ancak bunun devamında Orduspor,Ordululuk kimliğine ikinci katkıyı yapar mı? Yapar demek kolay olmasa da katkısı olacağı kesin.Zira dışarıda epey Ordulu var, eğer süper Lige çıkarsa bu insanlara memleketini hatırlatacak ilçesi neresi olursa olsun ‘bende Orduluyum’ dedirtecektir.Sivassporun yaptığı etki gibi özellikle İstanbul’da maçları epey seyirci çekecektir.Zira İstanbul’da Sivas ve Kastamonu’dan sonra en çok bizimkiler, Ordulular yaşamakta..750 bin civarında bir nüfus ki Ordunun il nüfusu ile aynı! Tabii Ankara, Bursa, İzmir’de de epey Ordulu var! Ordu Karadenizin 3.büyük ili.. Yani evvela Ordu’da özellikle ilçelerde Ordusporun benimsenmesi lazım! Mesela her ilçede Ordusporun ürünlerinin her yıl getirilip satılması lazım. 2008 yılında Akkuş Gürgen Festivali esnasında Orduspor satış arabasını gördüm-konuştum, memnun oldum.Fakat bir satış noktası olmalı, bir marketle anlaşılmalı-ürünler devamlı olmalı..Her sezon başı ve sonunda Orduspor bayrağı caddenin birinde asılı olabilir.Ancak her şey abartılmamalı.Bu arada Ordusporun her sene iki-üç ilçeyi ziyaret etmesi hatta otel ve sahası olan ilçelerde birkaç günlük kamplar yapması tabii önce yukarıdaki işler sonrası iyi olabilir.
Benim Ordusporla ilgili çocukluğumda hatırladığım tek şey 1982-83’ler olsa gerek, Halamların evinde gördüğüm Orduspor takvimiydi, takım kadrosu fotoğrafı vardı. Fakat Ordusporun taraftarını hatırlamıyorum, bilmem şimdi var mıdır? Halbuki çok ilginçtir, Tanjulu-Savaşlı-Fatihli komşu ilin takımı Samsunspor’un ligde fırtına gibi estiği zamanda ben dahil birçoklarımız Samsunsporluyduk.
Ve Orduspor bir kez daha eski 1.Lig şimdiki Süper Lig kapısında..Bank Asya 1.Ligi inişli-çıkışlı bir grafik sonrası 5 bitiren Orduspor Play-Off’larda Rizespor’la eşleşti.Başarabilir mi? Rizespor erken final oldu, iki şehir takımı ilk maçta birbirine düştü. Bu turu geçen Süper Lige çıkar diyorum. Bir gerçek var ki; Rizespor Süper Lige daha hazır, daha zengin bir kulüp. Stadı yesyeni-modern ve dışarıda malum olduğu üzere epey zengini var, para sıkıntısı yok. Ancak Orduspor 25 senedir Süper Lige hasret..Eğer Rizesporu geçerse Final maçında seyirci avantajıyla-iyi bir günündeyse kazanır diyorum. (Bu satırların yazdığı sırada Orduspor turu geçti) Ayrıca Ordu şehride eskisi gibi değil, daha fazla sosyal imkanları olan, (tabii epey nemli iklimi olan) Karadeniz sahilinin en güzel şehirlerinden birisi..Stad son 5 sene önce kale arkaları yapıldı, ışıklandırıldı.Mesela çimi bozulsa bile Ünye’de artık daha güzel bir stad var ki orda oynayabilir. İyi bir yönetimi var, takım iyi olursa para verebilecek Ordulu işadamları var, ortalama 10-15 bin seyircisi var ki bu süper Lig için yeterli.(Kayserispordan fazla) Çıkar-kadroyu korur ve iyi beş-altı takviye ile ligde tutunur diyorum.Ancak Ordusporun da tabi ki taraftar grupları var, Fidangör ve Akıncılar gibi..Ancak taraftarların içinde saldırgan-fanatik gruplar var, bunların kontrol altına alınması lazım.Bunun bazı yolları biletsiz seyirci asla almamak, bu grupları hafta içinde-sezon öncesinde toplayıp eğitmek-marş öğretmek gibi tedbirler olabilir.2005 yılında yaşanan Eskişehirspor maçı Orduspor için kötü bir imaj olmuştur.Beş maç ceza alan Orduspor böyle taraftarlara yüz ve meydan vermemelidir.Emniyetle işbirliği içinde tedbirlerini eksiltmemeli ancak taraftarını da eğitmelidir.Futbolun sadece bir oyun ve eğlence olduğu belirtilmelidir.Yoksa bu gruplar iç saha maçlarında kulübün canını yakabilirler..Ayrıca mutadı olduğu üzere Orta ve Doğu Karadeniz insanının geçimsiz-asabi ve şüpheci yapısı olumsuz bir etkendir! Eğer Süper Lige çıksa başarılı olamasa bunun altında buzağı arayan, para yediler-etdiler diyen, yöneticilerden bile çekemeyenler çıkacaktır, hatta başarılı olsa bile çıkacaktır. En olumsuz tehlike budur, bu insanlar gizliden bazı taraftar gruplarını harekete geçirip, başkaları yâda binbir ricayla kulübe para veren insanları da küstürür. Bu ve benzeri durumlar anlaşılan Ordusporun geçmişinde var, bu ‘Oh olsun-cu’ takımına yüz ve fırsat vermemek lazımdır. Birde yiyici takımı olabilir ki, bunlar pusuda bekler, kulübe yanaşıp-transferle ilgili bir görev alıp-hisse kapma peşinde olabilir.
Her neyse..Şimdi başarı zamanı..Orduspora başarılar diliyorum! Artık finaldeyiz, Süper Lige bir adım kaldı.Süper Lige şehir hatta böyle il takımı lazım..Antepliler kızmasın ama iki takım Antep’e fazla, zaten orda futbola fazla ilgi yok! Orduspor çıkarsa arkasında Türkiye genelinde yaşayan yaklaşık 2 milyon Ordulu olacaktır, Süper Lige ayrı bir renk getirecektir.Haydi Orduspor göster gücünü!
