29 Mart 2024 Cum

Karadeniz’liler Laz Değildir!

Biz Doğu Karadenizliyiz, bundan sonra böyle deyin ey Rizeli, ey Trabzonlu, Ey Hopalılar!

 

KARADENİZ’LİLER LAZ DEĞİLDİR!

 

(Laz’lar Karadeniz bölgesinde azınlıktır!)

 

  Bu cümleyi ilk okuyan yâda duyan özellikle bir Balıkesirli bir Manisalı bir Trakyalı bir Ispartalı bir Muğlalı bir Çanakkaleli insanın diyeceği şudur: Hadi canım sen de! Hadi yaa, sen kimi kandırıyorsun!.. (Yani mealen: Siz Laz’sınız, bunu bana yutturamazsınız!) Belki bir şey söylemeyecek gülecek..ancak bu gülmenin cevap verenle aynı anlamda bir düşünceyi taşıdığını muhatabınızı sıkıştırınca görecek-şaşıracaksınız!

 

  Ankara’dan batısı ve dahi ülkenin yarı insanı bütün Karadenizlilerin Laz olduğunu düşünür. Karadenizli olmak Laz olmaktır, esmer olmanız önemli değildir-güneşte yanmışsınızdır, uzun ve eğri bir burnunuzun olmaması önemli değildir, siz gerçek burnunuzu belli olmasın diye düz bir maske burnun içinde sıkıştırırarak saklamışsınızdır zaten..Hele ki renkli yada masmavi gözleriniz sapsarı saçlarınız varsa davayı baştan kaybettiniz, allameyi kül cihan olsanız anlatamazsınız; siz Laz’sınız ve olay bitmiştir!

 

   Maalesef Türkiye toplumu olarak okumayan-araştırmayan-ilim (bilgi) sahibi olmadan fikir sahibi olan insanlar olduğumuzdan genel kanaat böyledir: Adam Karadeniz bölgesi neresi, nereden başlar, kültürü hep aynı mıdır, nedir bilmez, bir kere Ordu’yu, Trabzon’u görmemiştir ama peşin hüküm sahibidir: Bütün Karadenizliler Laz’dır! İster Ordulu, Samsunlu, Giresunlu hatta Sinoplu, Zonguldaklı bile olsa kurtuluşu yoktur Laz’dır!

 

   Oysa gerçekler öyle midir, bir bakalım: Evvela şunu söylemek lazım, Karadeniz bölgesi hakkında konuşulacak en zor bölgedir. Hele Doğu Karadenizi çözmek başlı başına bir iştir. Karadeniz bir defa en az üç kısımdır ki bu üç kısım aslında başlı başına ayrı bir bölgedir. Yani Batı Karadeniz ayrı bir bölge, Orta Karadeniz ayrı bir bölge, Doğu Karadeniz ise apayrı bir bölgedir. Bütün bu üç kısmın ama bana göre üç ayrı bölgenin ortak yönleri: Sahillerinin Karadeniz olması, nemli-yağışlı iklim, bazı ortak konuşmalar ve tarım ürünlerinden kaynaklanan birtakım orta yemek kültürüdür.(Lahana, mısır ve hamsi yemekleri gibi) Bunun dışında çoğu durum farklıdır.

 

   Öyle zannedilir, evet ikisi de Karadenizlidir, amma bir Trabzonlu ile bir Sinoplunun kültür arasındaki fark Edirneli ile Mersinli arasındaki fark kadar geniştir. Amma gel de sen bunu bir Çanakkaleliye anlat! Mesela, Karadeniz öyle geniş ve birbirinden farklı yerel kültürleri içinde barındırır ki, yerel lehçeler-konuşma ağızları bile farklıdır. Mademki Sinop ve Trabzon dedik, yine oradan örnek: Trabzonlunun şivesi kendi içinde iki kısım olsa da diyelim ki ortalama konuşmadan örnek verelim: Bu iş olmayı, Dursun emice gelmayı, Ne teysun la, Tevlet (Devlet) babadan Allah razi olsun, Diren (Tren) le kideceğum, Ula babamdan paa habu tuzluk (düzlük) kaldi … Bakınız ülke genelinde Trabzon konuşması bile yanlış bilinir, Rize şivesi ile karıştırılır. Trabzonlu D harfini T, T harfini ise D diye telaffuz eder. Amma bizim Egelinin, Marmaralının hepsine birden Laz deyip aynı zannettiği Sinop’lu ise ‘’ Ne disen, bu akşam gelimisen, bizim amcaya gidimisen, işi kabul etmimisen..’’ şeklinde konuşur.Yine aynı Laz zannedilen bir Ordulunun iki biçimde konuşması vardır. Ünye ve Fatsa sahili  ince sesli ile konuşur (Çarşamba-Terme yöresinden etkilenmiştir) : Ne oli la, arabayı kavur (itekle), Ne din la sen, Adam gaçmış bilmin mi, görmin mi? Döller napi  Diye konuşurken Ordu’nun %70’i ise;(özellikle yukarıya doğru çıktıkça bu şive sert sesli ağırlıklı olarak sertleşir) Napıyusuz la, Alıyan mı la arabaan, Böce geliyalar mı, geliyumusuz, Ni yapıyan la gardaşlık, Yarın aşam da çalıyalarmış, Gaç uşaan var (Kaç çocuğun var) gibi konuşur.Yine Giresun Doğu Karadeniz olmasına rağmen Orduya yakındır: Espiya’dan Girasun’a  cücüü saddukta parasını gönderdük, az evvel hennük yaamaya başladı, ala inekde yaylımdan geldi, bas bas bağırii, der. Samsun kendi içinde üç ayrı şive sahibidir, Doğusunda Çarşamba ağzı konuşulurken, (mesela Na gidin la dölüm=Nereye gidiyorsun çocuğum) iç kesiminde Amasya ağzı konuşulur: Çağlar(Çocuklar) geliyanız mı la, Şuna bak hele la gölbezleri götmüş (Köpek yavrularını getirmiş), Şavgı (Şevki) emmi ne zaman gidiyanız? Öyle iş olmayı, kesüyü bekit, dün kafam fenikti, şöle bi kazınalım (dertleşelim)

 

  Gördünüz mü, bakınız dışarıdan Laz zannedilen Karadeniz de bir Batı Karadenizli (Sinoplu) bir Orta Karadenizli (Ordu) bir Doğu Karadenizli (Trabzon) şivesi bile birbirini hiç tutmuyor!(elbette ki ortak kelime ve ağızlar var-mesela Ordu da Trabzon gibi mesela çocuğa uşak der) ..Tabi dikkat ederseniz Orta Karadeniz’de ki illerin şivesi birbirine yakındır. Zaten buda buraların ayrı bir bölge olduğuna işarettir. Mesela Samsun-Ordu hatta Amasya-Tokat şiveleri birbirine ana hatlarıyla benzerler. Ancak üç Karadeniz bölgesi arasında keskin ağız farkları var. Daha Kastamonu, Zonguldak, Artvin, Rize konuşmasından örnek vermedik! Bazen komşu illerin bile konuşması benzerken(Ordu-Giresun gibi) bazen de hiç aynı değildir! Mesela Trabzon yukarıdaki gibi konuşurken bir Rize tamamen farklı konuşur, üstelik onunda kendi içinde üç ayrı ağzı vardır, genel olarak S,C,H harflerine ağırlık verir hatta birlikte kullanır: Nere cidisen, Celin (Gelin)  buraya ne zaman pakacağsun, Kocukari o evun içunda dilisim etdu (Kocakarı o evin içinde tılsım yaptı) Ajluktan düşdu, çapuk evuna kaşti ) Hâlbuki bir Ege’de Muğla ile Kütahya birbirine uzak olmasına karşın arada çok ciddi şive fakı yoktur, birbirine benzeşir. Hele komşu iller mesel Aydın-Muğla, İzmir-Manisa aynı gibidir.

 

  Hele folklora bakalım: Mesela cühela bir vatandaş bütün Karadenizi horon tepiyor zanneder. Fakat Trabzon’un horonu varken, Giresun’un karşılaması vardır. Samsun ve Ordu çiftetelli benzeri-karşılama gibi oyunları davul-zurna ana enstrümanla oynarken, Rize horon teper fakat tulumla oynar, Trabzon ve Giresun (omunda değişik horonları vardır) horonu kemençe ile oynarken, Artvin tulumla oynar fakat aynı Artvin yukarı kesiminde atabarı oynar. Artvin atabarı oynarken Gümüşhane halay çeker, Sinop-Kastamonu-Bartın ise köçek oynar..

Peki, hani bütün Karadeniz Laz dı, hepsi horon teperdi? (Sinir oluyorum arkadaş!)

 

 İnsan tabiatları bile farklıdır; söz gelimi Trabzon ve Rize insanı radikal-kabına sığmayan-uçlarda gezen-oldukça girişken insanlar iken Sinoplular rahat insanlardır, hatta diplerindeki Gümüşhane’nin bile sakin bir insanı vardır. Samsun sahili biraz hoyrat iken Kastamonu’nun iç kesimi, Amasya-Tokat Anadolu’dur, kalender insanı vardır. Genel olarak doğu Karadeniz’in kültürü farklı, Orta Karadeniz’in yerel kültürü farklı, Batı Karadeniz ise Marmara etkisinde tamamen farklı kültürde bir bölgedir. Peki, bütün Karadeniz asabi ve Laz dır?

 

  Daha birçok fark sayabilirim, mesela bitki örtüsü Doğu Karadeniz de gürgen falanken Orta Karadeniz de Gürgen yanında Meşede yaygındır, Batı Karadeniz ise Çam ve Kestanedir. Doğu Karadeniz çok dağlık iken, Orta Karadeniz daha eğimi düşük hatta kıyıda iki büyük içeride birçok küçük ovaya sahiptir. Batı Karadeniz tamamen farklıdır, farklı bir dağlık yapısı bulunur, fakat orda da düzlükler vardır.

 

  Gelelim şu Laz meselesine..Şimdi en baştan Batı Karadeniz ve Orta Karadeniz’den başlayalım: Düzce’den çıkın Doğu Karadeniz’in başlangıcı olan Giresun’a kadar tek bir tane yerli Laz insana rast gelemezsiniz. Çünkü buralarda yerel halk tamamen Türk’tür. Taa Malazgirt’ten itibaren Anadolu’nun fethine müteakiben Selçuklu kumandanları Tokat Niksar’a (Dikkat: Karadeniz’e 100 km. mesafede) gelmişler buralarda Danişment oğulları Devletini kurmuşlardır. Giresuna kadar olan bölge Türkiye Selçuklu Devleti sınırları içine girmiştir. Onun yıkılmasını müteakiben Batı Karadeniz de Candaroğulları kurulmuş ki bu zamanda daha bize Laz diyen Bursalının Bursası Brisa adıyla bir Bizans şehridir. Yine bu zamanda Samsun-Ordu-Tokat yöresinde Canikoğulları denilen mesela Niksar’dan Akkuş dahil Çarşamba ve Fatsaya kadar Taceddinoğulları, Ladikten Samsuna kadar Kubadoğulları, Ordu-Mesudiye tarafında Bayramoğlları beylikleri vardır ki öz be öz Türk Beylikleridir. Yani Malazgirt’ten sonra otuz sene içinde Batı ve Orta Karadeniz bölgeleri Türk hâkimiyetine geçmiştir. Yani bu şu demektir, buralar fethedilmiş ve buraya Türk-men halk gelip yerleşmiştir. Batı ve Orta Karadeniz Selçuklu devrini de sonuna kadar yaşadı. Türk-İslam kültürü yerleşti, kök saldı. İşte kalan tarihi eserle ortada..İki ay önce eski Türk tarih kurumu başkanı Yusuf Halaçoğlu ile görüştük, diyor ki; Orta Karadenize Samsun-Ordu kıyılarına hatta Giresun ve Trabzonun bir kısım yerlerine Oğuz (Türkmen) boylarından Çepni Türkmenlerinin 5200 çadır insan olarak gelip yerleştiğini belgelerde yazılı olduğunu söyledi. Zaten Batı Karadeniz’e birçok Türkmen boyları yerleşmiştir. Orta Karadenizin iç kesimlerine de farklı Türkmen boyları gelmiştir. Fakat burada Cumhuriyetin kuruluşuna kadar bütün Anadolu’da olduğu gibi yerli rum ve Ermeni halkla birlikte son dönemlere kadar uyum içinde yaşamışlar, hatta bunlardan elbette ki Müslüman olanlar olmuştur. Fakat Tehcirle Ermeniler, Lozan anlaşmasıyla Rumlar gidince buralar tamamen Müslüman kalmıştır. Tabii 1864’den 1878’e kadar Batı ve Orta Karadeniz’e Ruslardan kaçan Müslüman Çerkezler ve Gürcüler gelip-yerleştirilmiştir. Zaten mesela Marmara’da da Çerkez ve Gürcüler vardır. Ancak batı ve Orta Karadeniz de çoğunluk olarak halk (ırkçılık yapmıyor, Laz olayına açıklık getiriyoruz) Türk ağırlıklıdır. Mesela Ordu %85 Türk, % 15 Gürcü’dür. Akkuş’un bütün köyleri Türk sadece bir köyü (Kabakulak) Gürcü’dür. Ancak bana Ordu’da bir tane yerli Laz gösteremezsiniz. Yerli halktan bir tane Lazca konuşan biri göremezsiniz. Mesela bu durum Giresun’da da böyledir. Ancak Cumhuriyet döneminde gelmiş-iş nedeniyle yerleşmiştir. Hatta dışarıdakiler bilmez, Orta Karadeniz de Balkanlardan gelme hayli mübadil ve muhacir vardır. Samsunda 100 bin kişi Yunanistan ve Bulgaristan mübadili yada muhaciridir. Bunların çoğu Türk’se de mesela Arnavutlarda vardır. Aynı Samsun’da Trabzon dışında en çok Trabzonlu yaşar. Bunların şiveleri toplumu yanıltmakta, işin içinden çıkmak için kısaca Laz demektedirler. Bu kişilerde Samsun dışına çıkınca aslında Trabzon kökenli amma dedesi-ebesi gelmiş, kendisi burada doğmuş-büyümüş, Samsunluyum diyor, fakat ağız Trabzonlu konuşuyor, karşıdaki de haa bu Samsunlularda Laz diyor, olmuyor.

 

  Gelelim Doğu Karadeniz’e..Bir defa Giresun un yarısı Ordu’da kurulan Bayramoğulları beyliğinin içine zaten alınmış idi..1461 Doğu Karadeniz için dönüm noktasıdır. 15 Ağustos 1461’de bizzat nice zorluklarla geçen bir sefer sonunda bizzat Fatih Sultan Mehmet tarafından Trabzon Rum İmparatorluğuna son verilmiştir. Hemen peşinden Giresunun kalan yarısı, Rize de fethedilmiştir. Rum Devletinin ileri gelenleri buradan sürüldü. Giresun zaten epey Türkleşmişti, bu tarihte Osmanlı Devleti her yeri fethederken yaptığı gibi buraya da Türk nüfus yerleştirdi, buraya dikkat buyurun: İlk etapta 1500 Rum aile buradan İstanbul’a (Fener-Balat) göçürülmüştür. Daha sonra birçok defa buradan Rum halk Rumeline (Balkanlara) zorunlu gönderilmiştir. Başbakanlık Osmanlı Arşivinde Maliyeden Müdevver 828 numarada kayıtlı 1486 tarihli defterde yer alan bilgilere göre fethi takip eden ilk 25 yılda buradan altı büyük sürgün yapılmıştır. Özellikle Trabzon sur içi güvenlik nedeniyle boşaltılmıştır. Bunların yerine Trabzon‘a Niksar, Sonusa, Lâdik, Amasya, Bafra, Osmancık, İskilip, Çorum, Gümüş, Merzifon, Tokat, Samsun, Turhal, Zile, Gölcanik, Satılmışcanik, Kağala ve Vezirköprüden ilk etapta toplam 258 Türk ailesi gönderilmiş ve yerleştirilmiştir. Aynı şekilde Giresun ve Rize’ye de hemen hemen aynı yerlerden Türk-menler gönderilmiş, yerleştirilmiştir. Özellikle Giresun %90 nispetinde Türkleşmiştir. Bugün epey Giresunlunun simasına bakınız, Türkmen bir simayı görürsünüz. Aslında bu yerleşmeleri Osmanlı Müslüman ahali diyerek, Müslümanlaştırmak için yerleştirmiştir. Anacak mesele Laz meselesini açıklamak olunca işin etnik boyutuna girmek icap ediyor. İleriki yıllarda buraya yüzlerce-binlerce Türk aile gelip yerleşti. Yavuz sultan selim Trabzon Sancak beyliği yaparken, oğlu Kanuni burada doğdu. Yavuz buradayken Rize’nin doğusunu, Artvin sahillerini, Batumu ve Kutaisi’yi (Gürcistan) fethetti. Buralara o sırada Şah İsmail’den kaçan ve kendisine sığınan Sünni Akkoyunlu Türkmen aşiretlerden binlerce insanı yerleştirdi. Bunlar özellikle Rize’nin batısına yerleşti. Of-Sürmene tarafına Maraş tan gelip, yerleşen Türkler oldu.

 

  Fakat Rize’nin doğusunun çoğu Laz kaldı. Artvin sahili de Laz kaldı. Artvinin orta kesimide Gürcüydü. Ayrıca burada Müslüman olmuş Ermeni kökenli denilen Hemşinlilerde yaşamaktaydı. Trabzon’da Rum halk azalsa da epey yerli Rum yine kaldı. Yani bütün bu insanlar Hıristiyan ve Ortodoks’dular. Fakat buraya yerleşen samimi Müslümanlar, Dervişler bu insanları zaman içinde etkiledi ve zamanla Laz’ların, Hemşinlilerin, Gürcülerin hepsi, Rumların bir kısmı İslamiyeti kabul ettiler. Tabii Osmanlının son yıllarında özellikle bu Rumlar Pontus-Rum Devleti kurma hayaliyle Büyük devletler-Yunanistan ve Fener Rum Patriğinin desteğiyle ayaklanınca tamda I.Dünya savaşında Ruslarda Trabzon ve Rize’yi işgal edince bunlara gün doğdu. Hele Samsun’da ki Rumlar daha büyük çeteler kurdular. Ordu-Amasya ve Tokatta bile terör estirdiler. (Akkuş’ta Rum Sirop çetesi) Ancak Karadeniz’in en büyük Kuvay-ı Milliyecisi Giresunlu Topal Osman Ağa, Trabzonlu Necati Hoca ve diğer Türk çeteleri yeni kurulan Türk Ordusundan da destekle Doğu ve Ota Karadenizi Rum çetelerinden temizlediler. Sonra Cumhuriyet kurulunca Lozan Anlaşmasıyla Karadeniz ve bütün Anadolu’dan Rumlar Yunanistan’a gönderildi, oradaki Türkler (Batı Trakya hariç) Anadolu’ya getirildi. Ancak Trabzon’da ki Rumların yarısı Müslüman olmuştu. Bunların bugün torunları yaşamaktalar, özellikle Trabzonun yukarı ve doğu kesimindeki ilçelerde yaşarlar, kendilerine Rum demezler ancak babam, dedem, amcam Rumca konuşur bende biraz bilirim derler. Müslüman olmuş, Türk kültüründen de etkilenmiştirler. Zaten simaen farklıdırlar, Bizans fresklerindeki kişilere benzerler.(Adamın nesli sülalesi Müslüman olmuş, ne güzel, Rum olsa ne olur?)

 

  Rize’nin doğusu ise Müslüman Laz ve Müslüman Hemşinlidir. İngilizce gibi apayrı dilleri vardır. Fakat Lazların ekseriyetle yaşadığı şehirler Pazar, Arhavi ve Hopa’dır. Mesela Kazım Koyuncu gerçek Laz’dı. Osmanlı devleti bir imparatorluk hüviyetinde olduğundan bizim Cumhuriyet dönemi korkularını yaşamamış, Laz’a Laz, Kürt’e Kürt demiş, onların kültürel özgürlüklerini kısıtlamamış, böylece gerçek Laz, gerçek Kürt ortada olmuştur. Mesela Kürtlerin yoğun olduğu bölgeye Kürdistan derken, Lazların yoğun olduğu bölgeye Lazistan denmiştir. Lazistan bugünkü Rize ve Artvin sahilini kapsayan yöreydi ve bir sancaktı. Trabzon eyaletine bağlıydı. Dikkat edin neden Trabzon eyaleti demişte Lazistan dememiş, gayet basit onu anlatıyoruz, Trabzon Laz değil de ondan! 1873 tarihli Osmanlı kayıtlarına göre Lazistanın nüfusu 9205 hanede yaşayan 55.350 kişiden ibarettir. Bugün 5 katı artmış olsa Türkiye’deki toplam Lazların nüfusu 250 bin civarında kişi olur. Hâlbuki Rize vilayeti 2011 nüfusu 320 bindir, bu Lazların hepside Rize’de yaşamaz, şartlar nedeniyle İstanbul, Ankara’da falan binlerce yaşayan Laz insan vardır. Laz zannedilen Trabzon vilayetinin nüfusu tek başına yaklaşık 900 bindir. Buna dışarıda yaşayan Trabzonluları dâhil edersen bu rakam 1,5 milyonu aşar. Bu bile Lazların ne kadar azınlık bir etnik grup olduğunu gösterir. Zaten bugün Laz’ların nüfusu da araştırmalarda kişi beyanına dayalı 200 bin civarındadır. Konda şirketinin 1993 İstanbul araştırmasında ‘’Ben Lazım’’ diyenlerin oranı %4.28’dir.

 

   Kısacası bugün Ordu, Giresun Türk, Trabzon Türk ve Müslüman Rum, Rize Müslüman Laz, Türk ve Hemşinli, Artvin Türk, Laz ve Gürcü etnik dağılımda illerimizdir. Samsun göç almış, birçok etnik grubun birlikte yaşadığı (Türk ağırlıklı, Çerkes, Gürcü, Laz, Mübadil Türk ve Arnavut, Kürt) bir şehirdir. Elbette Ordu’da da Gürcüler vardır, tıpkı Bursa’da, Balıkesir’de  olduğu gibi..Diyarbakır’da bize’’bunlar Laz uşağı’’ diyen seyyar ciğerciye arkadaşımızın anlattığı gibi, Balıkesir’de anlattığım gibi, Edirne’de dolmuş şoförüne ‘’Orduyu ne bilirsiniz?’’ cevap:Laz gelince, Ordu’nun Laz olmadığını anlattığım gibi bu yazıyla da geniş ve biraz bilimsel olarak anlattık. Şimdi bir akrabam muhacirlerden konuşurken onlara Bulgarlar dedi. Bulgaristan’dan gelenleri Müslüman Bulgar zannediyor..onlar Bulgar olmadığı gibi Karadenizlilerde Laz değildir, Lazlarda Karadeniz de azınlıktır.

 

  İnsanlarımız dışarıda ortalama Doğu Karadeniz şivesini konuşan herkesi Laz zannediyor. Gücistan Batum’da otururken yanımıza biri geldi, içinizde Laz olan var mı dedi, Trabzonlu iki şoförümüz biz Lazız dediler, o halde Lazca konuşalım dediler onlarda bizim ayrı bir dilimiz yok, dediler. İşte herkes onlara Laz deyince adamlar da kendini Laz zannediyor-kabul ediyor, amma Lazca diye Fransızca gibi ayrı bir dil olan dili bilmiyor, çünkü Laz değil! Zaten bugün Demokrasi var, işte Türkiye’de konuşulamayanlar konuşulur oldu, gidin Trabzon da araştırma yapın, kendine Laz diyen adam %5’den fazla çıkarsa adımı değiştiririm. Zaten bütün araştırmalar bunu gösteriyor, Türkiye’de Laz’ların nüfusu en fazla 250-300 bin kişi, nerede öyle milyonlarca kişi..Amma vatandaş milyonlarca Laz var zannediyor. Fakat bu işin bir suçlusu da Trabzonlular, takdir ediyorum ki Türkiye’nin en girişken insanları olan ve her gittiği ilde tutunan-varlık sahibi olan, bugün Türkiye genelinde yüzlerce-binlerce yetişmiş-zengin ve sanayide-ticarette-siyasette-bürokraside söz sahibi olan Trabzonlular gittikleri her yerde Trabzon ağzı ile konuşup, horon tepib, birde biz Karadenizliyiz ve bazıları da biz Lazız deyince herkes bütün Karadenizliyim diyenleri böyle konuşan-horon tepen-Laz zannetti. Halbuki diyecekleri gayet basit: Biz Doğu Karadenizliyiz, bundan sonra böyle deyin ey Rizeli, ey Trabzonlu, Ey Hopalılar!

 

  Hala da anlamayan varsa gitsin kendine zekâ testi yaptırsın. Bu arada asla amacımız Türkçülük, Irkçılık olmayıp, meseleyi açıklığa kavuşturmaktı ve zannediyorum mesele anlaşılmıştır.

 

Bahadır KAYIM

Related Articles

68 YORUMLAR

  1. rızenin 3 ilcesı LAZDIR dır tüm karadenızı laz ettınız
    rızenın LAZ OLMAYAN İLCELERI
    İKİZDERE
    KARADERE
    GÜNEYSU
    CAYELİ
    SALARHA
    DEREPAZARI
    OF
    RİZE MERKEZ

    HEMŞIN VE CAMLIHEMŞİN BUNLAR AYRI ONLARINDA BAŞKA DILI VAR
    VE LAZLAR
    PAZAR
    ARDEŞEN
    FIDIKLI

  2. rızenin 3 ilcesı dır tüm karadenızı laz ettınız
    rızenın LAZ OLMAYAN İLCELERI
    İKİZDERE
    KARADERE
    GÜNEYSU
    CAYELİ
    SALARHA
    DEREPAZARI
    OF
    RİZE MERKEZ

    HEMŞIN VE CAMLIHEMŞİN BUNLAR AYRI ONLARINDA BAŞKA DILI VAR
    VE LAZLAR
    PAZAR
    ARDEŞEN
    FIDIKLI

  3. Arkadasim cok guzel yazmissin ama sen dogu karadenizin basina kadar turkdur demissin oyle bisi yokk ordu giresunun yarisi batum gocmeni gurcudur ve ayrica lazlarin gurculukle alakasi yok onlar ayri bi toplulukdur. Bir gurcu gocmeni olarak soyluyorum bugun hala kendi gurcuce dilimiz var bugunku gurcuceden biraz farkli. Biraz arastir oyle nerden nereye laz turk gurcu anla oyle yorum yapp bulakvi seni.

  4. Rize’nin Fındıklı ilçesindenim. İstanbul’da okul du dersaneydi 1.5 sene memleketime hasretim. Biran evvel yaz gelsin memletime gitmek istiyoruuum. Tüm FINDIKLILARA SELAM OLSUN TÜM KARADENİZLİLERE DE.
    Bu arada ben yanlış bilinen bir bilgi paylaşmak istiyorum. Lazım diyince insanlara hemen şive değiştirip uy uşağum gibi celdum cittum gibişi şeyler söylüyorlar. Lazlar böyle konuşmazlar. Lazlar lazca konuşur. idi gel demektir mohti git demektir misal.
    Birde karadenizin hemen hemen tüm ilçesinde lazlar var. Bize koçaloğlu derler mesala. Ama sadece Rizede yaşamıyor Koçaloğlulları. Düzce akçakocada, samsunda, giresunda, trabzonda, artvin borçkada da varmış. Tabi orada yaşayanlar doğal olarak lazca bilmiyorlar ama lazım diyorlar.

  5. Bu yazıda çoğu şeyi yanlış anlatmışsınız ordu doğu Karadenizdir ordudada horon var lazı var gürcüsüsü var , Yani haritayı açıp balsaydınbaksaydın bi ..

  6. Yanlış:Lazca Türkçenin Karadeniz şivesidir. Doğru:Lazca kendine özgü alfabesi ve sözcükleri olan bir bağımsız bir dildir. Türkçe dilinin Karadeniz şivesi değildir. Uyi da, celeyurum ,cideyurum,haçan nasulsun,uşağum gibi Türkçenin Karadeniz şivesine mensup cümleler Lazca ile bir alakası yoktur. Yanlış:Lazlar zorla müslümanlaştırılmışlardır. Doğru:Lazlar16 yüzyılın başlarında da Doğu Karadeniz’in Osmanlı devletine katılmasıyla ,yaklaşık 150 senelik bir süreç içerisinde hiç bir zorlama olmadan kendi istekleriyle Müslüman olmuşlardır. Yanlış:Lazca, Trabzon’un bazı köylerinde konuşulan Rumca(Pontus’ça) ile aynı dildir. Doğru:Lazcanın Pontus’ça(Rumca) ile bir ilgisi yoktur. Bu diller birbirinden tamamen farklı dillerdir. Yanlış: Megreller Lazlarla farklı milletlerdir, dilleri farklıdır, Megreller Gürcü kökenli bir halktır. Doğru: Megreller Lazlarla aynı millettirr,sadece dinleri farklıdır(Hıristiyan).Dilleri Doğu Karadeniz Lazcasıyla farklı bir şiveye mensuptur ama gene de Batı Lazcası ile yüzde 60-70 benzerlik vardır, Megreller Gürcü değildirler, dillerinin de Gürcüce ile bir alakası yoktur. Yanlış: Pazardan (Atina),Hopa’ya kadar olan yerlerin hepsi Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon Rum İmparatorluğu’nu yıkmasıyla Osmanlı devleti topraklarına katılmıştır. Doğru: Bu çok yaygın olan yanlış bilgi hakkında da kesin bir kaynak yoktur, kesin olan Pazar’a kadar olan yerlerin bu tarihte Osmanlı devletine katılmasıdır zaten Trabzon Rum İmparatorluğu’nun sınırlarıda buraya kadar uzanıyordu, Fatihin bu devleti yıkmasıyla bu devletin sınırları içerisinde yer alan bu yerlerde Osmanlı sınırlarına katılmıştır fakat, Trabzon Rum İmparatorluğu sınırları içerisinde yer almayan Pazar’ın Melyat köyünden başlayıp, Hopa’ya kadar uzanan yerlerin ne zaman Osmanlı Devleti’ne katıldığı konusunda net bir bilgi olmamakla birlikte buraların Yavuz Sultan Selim’in Trabzon valiliği yaptığı şehzadeliği döneminde çıktığı Gürcistan seferinde (16.yüzyılın başları),Osmanlı topraklarına katıldığı bilgisi çok daha doğrudur , Osmanlı ve yabancı kaynaklarında da yer alan en doğru bilgi de budur. Yanlış:Ardeşen isminin aslının ne olduğu ve ‘’Yavuz Sultan Selim Trabzon Sancak Beyi iken, Osmanlı tahtına sahip çıkmak ister ve bu amacı gerçekleştirmek için Kepa Sancak Beyi olan oğlunun yardımına gerek duyar. Yardım almak için sahil boyu bölgeden geçerken Fırtına Deresinde ağaç parçalarını görür. Bölge tamamen boş, Bataklık ve çalılıktır. Çevresindekiler, Kendisine bölgede kimsenin yaşamadığını söylediğinde; Yavuz Sultan Selim deredeki ağaç parçalarını göstererek ” Bu belde tenha değil, bakın dere yonga taşıyor. Bu yörenin ardı şendir” yani yüksek kesimlerde yerleşim birimleri olduğunu ifade eder. Ardışen sözcüğü zamanla halk dilinde Ardeşen olarak yerleşir .’’rivayeti. Doğru:Bu rivayetin Osmanlı kaynaklarında hiç bir karşılığı yoktur zaten ilçenin ismi bölgenin Osmanlı idaresine girmesinden çok önceden de(Art’aşeni)olarak vardı. Dil bilimcilerin bu ismin kökeni ve anlamı hakkında bir kesin yargıları olmasa da Lazca olma ihtimali yüksektir. Yanlış:Trabzon Rum(Pontus)Devleti Laz devletidir. Doğru:Trabzon Rum Devleti Laz devleti değildir ve Lazlar bu devlete bağlı yaşamamışlardır, Lazlar tarafından 1204’te kurulan Laz Theması, doğrudan Trabzon Rum Devleti’ne bağlı değildi ve aralarında büyük bir çekişme vardı.Trabzon Rum Devleti’nin en doğu sınırları bu günkü Pazar (Atina)ilçesinin Melyat köyüne kadar uzanmaktaydı. Yanlış:Pazardan(Atina), Hopa’ya kadar olan bölge, Osmanlı kaynaklarında Trabzon veya Batum sancağına bağlıydı. Doğru:Bütün Osmanlı kaynaklarında bu yöre 1924 yılına kadarLazistan sancağı olarak adlandırılır ve önceleri bu sancağın merkezi Batum,1878 Osmanlı-Rus savaşından Batum’un Rusların eline geçmesinden sonrada ,merkez Rize olmuştur

  7. Toplumumuzda en fazla bilgi kirliliğinin olduğu alanlardan biri de Lazların kimliği,dili,kültürü ve tarihi ile ilgili var olan bilgi kirliliğidir. Bu kirlilik bazen insanlarımızın kulaktan dolma, sağdan soldan duyduğu şeyleri tek doğru kabul etmesinden, bu alanda doğru ve tarafsız bilgi veren yeterince kaynak olmamasından, olanların pek çoğununun da taraflı ve propaganda amaçlı eserlerden oluşmasından kaynaklanıyor. Her insanın kendi ana dilini, kültürünü ve geçmişini doğru öğrenmeye hakkı vardır. Bilim insanlara doğruyu sunma amaçlı yapılmalı, siyasi ve propaganda amaçlı yanlı ve güdümlü bilimsel araştırma yapılmamalıdır, biz bu makalemizde toplumumuzda Lazlarla ilgili var olan genel yanlışları ve bu yanlışların bilimsel araştırmalara dayanan doğrularını yazdık. Bu alan daha çok araştırma yapılabilecek bir alan ve bu alan sadece gerçekleri yazacak objektif araştırmacıları bekliyor. LAZLARLA İLGİLİ DOĞRU SANILAN YANLIŞLAR. Yanlış:Lazların tarih boyunca kurdukları devlet ya da devletler yoktur. Doğru:Lazların çok eski devirlerden itibaren kurdukları devletleri vardır, ilki yaklaşık M.Ö.11ve 12 .yüzyılda kurulan Kolhida ve milattan sonra 2. yüzyılda kurdukları Lazika devletleridir. Yanlış:Kolhida ve Lazika Devletleri Gürcü milli devletleridir. Doğru:Ne Kolhidanın ne de Lazikanın kuruluşunda Gürcülerin bir fonksiyonu yoktur ve bu devletler Gürcü devletleri değildir. Gürcüler bu devletler içinde yer almış bazen etkin rol oynamışlardır fakat asla bu devletlere Gürcü devleti denilemez. Yanlış:Lazlar Gürcü kökenli bir halktır. Doğru: Lazlar Gürcü kökenli bir halk değildir ve Gürcülerle bir akrabalık ilişkisi yoktur, Gürcülerin Lazların(Megrellerin)arasına karışması Lazların tarih sahnesine çıkmasından yaklaşık 2000 sene sonra milattan sonra 6 ve 7.yüzyılda yaşadıkları anayurt olan Kartli bölgesini Pers ve Arapların işgal etmesi ve bu bölgedeki Gürcülerin Acaraya yerleşmeleri ile olmuştur. Bizans-Pers-Laz savaşlarından bölgedeki Laz nüfusunun iyice azalması ve daha sonra da bu bölgedeki Lazların Doğu Karadeniz kıyılarına göç etmelerinden dolayı Kafkasya’da Laz nüfusu iyice azalmış, Laz nüfusu iyice azalan bu günkü Batı Gürcistan’ın Karadeniz kıyılarına sürekli bir Gürcü göçü olmuş zamanla bu bölgedeki nüfus üstünlüğü Gürcülerin eline geçmiştir. Yanlış:Lazlar Kıpçak Türküdür ve Anayurtları Ortaasyadır. Doğru: Lazlar anavatanı Güney Kafkasya’nın Karadeniz kıyıları olan bir Kafkas kökenli halktır. Yanlış:Lazca Gürcücenin bir şivesidir. Doğru:Lazca Güney Kafkas Dilleri içerisindeki Zan koluna mensup bir dildir. Köken olarak Megrelce, Gürcüce ve Svanca ile akraba bir dildir. Lazcanın Gürcüce ile akraba dil ailesine mensup olması, aynı yada akraba millet olduğunu göstermez. Örneğin İngilizce ile Almanca, Arapça ile İsrail’ce (İbranice)aynı dil ailesinden geliyorlar ama kesinlikle bu milletler aynı yada akraba milletler değildir.

  8. Ben Samsun Ayvacıkliyim bizim trabzon dan geldiğimiz söyleniyor gerçekten Türk muyum laz mi yoksa ikisi birden mi lazlar Türk mu öğrenmek istiyorum bizim ailenin çoğunun burnu uzun gözleri mavi ve sarisindir gerçek lazlar da böyle midir bizim konuşmamız geliyom gidiyom usaam ama samsunda 3 ten fazla site var bırakın iller arası ŞİVE farkını burda köyler arası farklılıklar var burada geliyem gidiyem diyene var gelim gidim diyende ve bizde geliyok gidiyok diye konusuyok bilmiyorum ama bilgili bi arkadas varsa lazlar veya Karadenizliler kim Türk mu laz mi yoksa lazlar da Türk mu lütfen biri cevaplasin

  9. Bu yazıyı yazan arkadaşım sen bu inkar işini öyle kafaya takmışsın ki sudan sebeplerle komik bahanelerle Doğu Karadeniz in Laz olmadığını ıspat etmeye çalışıyorsun.Ve Laz olduğunu söyleyenler i de cahil bilgisiz ilan etmişsin.Ben de Karadenizliyim Gümüşhaneliyim.Karadeniz tarihi meraklısıyım.Samsun Ordu Giresun Trabzon Artvin Rize ve Gümüşhane illerinin etnik kökeniyle ilgili tarihi kayıtlar da en çok ön plana çıkan etnik grup Tzanlardır.Senin mensubu olduğun Ordu Samsun Giresun yani eski Canik bölgesinin adı (Tzanika) Canik Dağları (Tzanika Dağları) Gümüşhane yöresinin eski adı Canca (Tzantzak) Trabzon yöresindeki Tzanha Tzanat Ogene Lolongene gibi pek çok köy adı da eski Tzan dilinden gelmektedir.Şimdi sen bize cahil diyorsun ya hani ben yine de sana hakaret olmasın diye Tzanların Lazların ataları olduğunu söylesem mi diye kararsız kaldım eminim sen bilgili olduğun için bunu biliyorsundur.Tzanlar Lazların atalarıdır.Ve Samsun hinterlandına kadar uzanan Antik Kolhis kültürünün asli etnik unsurudurlar.Ve Doğu Roma İmparatorluğu döneminde Hıristiyanlaşarak kilise dili ilan edilen Yunancanın etkisiyle Doğu Romalılaşmış (Rumlaşmışlardır) Yunanlaşmışlardır.Onların yerine daha doğuda kalan ve Roma (Bizans) etkisinin daha az hissedildiği bölgede Tzan kökenden gelen Tzanların ardılları olan Lazlar tarih sahnesine çıkmışlardır.Lazlar Batı Gürcistan a hakim büyük bir topluluk büyük bir kabileydiler, zamanla uluslaştılar ve tüm Tzan kabilelerine isimlerini verdiler.Bu işin tarih kısmının küçük bir özeti sadece bununla ilgili sana uzun bir yazı gönderebilirim eğer bilgilenmek istersen bilmemek ayıp değil ama bilmeden konuşmak ayıp!
    İşin kültür kısmına gelince de gösterdiğin kültür farklılıklarına dayanarak Doğu Karadeniz ile Ordu ve Samsun arasına ayrıştırıcı bir sınır çizmeye çalışman komik.Lazca konuşmuyoruz Laz değiliz diyorsun İskoçlar da günümüzde İskoçça konuşmuyorlar İngilizce konuşuyorlar onlar da İngiliz o zaman bu mantıkla.Ve tüm dünya İngiliz olma yolunda ilerliyor..Kültür bölge içindeki farklılıklarla ayrışmaz uluslar bunlar kanıt gösterilerek ayrılıp parçalara bölünmez…Yöresel bazı farklılıklar ayırıp benzerlikler birleştiriyorsa bugün bir Çinli de Avrupalı olabilir ama bu onu Avrupa ırkından yapmaz.

  10. ya ben sinopluyum ama sülalemiz trabzondan göçme ayrıntıyı bılmıyorum ben sinopda hiç yukarda belirttiğin gibi bi şive görmedim nerde duydun bunu sen

  11. Ben ORDU Fatsalıyım ama karadeniz dışında nereye gittiysem siz lazsınız dediler.Ne kadar anlatmaya çalışsamda hangi karadenizliye sorduysak soralım biz laz değiliz diyorlar o zaman bu lazlar nerede yaşıyorlar diyorlardı bende artık kendimi laz zanetmeye başlamıştım . Araştırmalarınız için teşekkürler.

  12. Bahadır KAYIM, yıllardır anlatmaya çalıştığım, Türkiyenin dört bir yanında her defasında “karadenizlisin lazsın” söyleminin yanlış olduğunun savaşını verdiğim konuyu noktasından virgülüne kadar mükemmel şekilde açıklamışsınız. İnsanların bu düşünceye sarmalarının sebebi ise kesinlikle şu tespit:

    “Fakat bu işin bir suçlusu da Trabzonlular, takdir ediyorum ki Türkiye’nin en girişken insanları olan ve her gittiği ilde tutunan-varlık sahibi olan, bugün Türkiye genelinde yüzlerce-binlerce yetişmiş-zengin ve sanayide-ticarette-siyasette-bürokraside söz sahibi olan Trabzonlular gittikleri her yerde Trabzon ağzı ile konuşup, horon tepib, birde biz Karadenizliyiz ve bazıları da biz Lazız deyince herkes bütün Karadenizliyim diyenleri böyle konuşan-horon tepen-Laz zannetti. Halbuki diyecekleri gayet basit: Biz Doğu Karadenizliyiz, bundan sonra böyle deyin ey Rizeli, ey Trabzonlu, Ey Hopalılar!”

    Saygılar..

  13. Yazini yeni okudum ama herkez gercegi bilsin azda olsa her yerde gercek laz var. Ben Giresun,luyum ve mati lazi wore buna of lu bile inanmaz ama hakikat böyle rus harbinde gelmişiz rize pazari fakat bugun kimlikte Giresun.

  14. Ben. ordu kumrunun
    yerlisiyim. dogma buyume. kumruluyum. bizim
    ayri
    bikonusmamiz var ben. daha bu
    zamana kadar orduda. cel pakeyim cit
    pakeyim
    tursin. gibi
    kelimeler. duymadim
    ayrica
    laz
    olan. lazligini niye. inkar
    etsin ordu
    orta
    karadenizdir
    gelde
    sen. bunu. allahin. cahil egelisine. akdenizlisine. anlat cunku anlamazlar. adama diyorsun. ben orta karadenizliyim eee. lazsin o zaman boluda laz
    yok orasi. bati karadeniz laz degil iste gerizekalilara laf anlatamazsin

  15. Bak gardaşum mohti komohti olayını bilir misin bilmem aslında anlatmak istediğin olayı anladım ama net konusmamıssın ben samsunluyum kımlıkte de böyle fakat ben lazım lazcayı çat pat bılırım dedelerımız kucukken savaştan dolayı babalarıyla beraber Xopadan göç etmişler . ve bı arkadaşında bahsettıgı gıbı ankara düzce izmit ordu ve en çok laz göçü alan şehir olan SAMSUN . lazlar her yerdedir ama trabzonda yoktur onlar kendılerını tatmın ediyor sadece İşin özü samsunluyum ama özümü bilirim Hopalıyım ve Ma lazi , skidas lazona …

  16. arkadaş trabzonlu olduğun öyle belli ki mübarek bildiğin trabzonu yüceltmiş rizeyi yerden yere vurdun rizelilerin hepsini katamazsın sadece belli ilçelerinde var rize merkez ve karadere ikizdere bölgelerinde çepnilerin torunları var laz diyemezsin rize sahili kenarınca olmuyor o iş öyle bari düzgün araştırıp yazsaydın bak insanlara diyorsun ama aynı yanılgı sende de oluştu rizede de türkmenler yerleştirilmiş bilip bilmeden yazmayın ya nolur gidin işinize

  17. Ailem akkusun koyunden olup daha sonra carsambaya gelip yerlesenlerdin onemli olan insan olmamiz,laz olsun,kurt olsum,yahudi olsun,hiristan olsun,muslaman olsun benim icin fark etmes,onemli olan insan olsun guzel kalbi olsun,yaratilan her seyi sevsin, insanlari irkindan,dinin den dolayi kucuk gormemem saygi duymak, her kes onune baksin.cocuklarimizi iyi yetistirelim ki,kin,nefret,savas icinde buyumesin,sevgi den saygidan,huzurlu uyumak dan daha buyuk ne varki. on yargi olmayalim,ulkemiz icin,dunya icin guzel seyler yapalim,faydali insan olalim…

  18. Arkadaşlar Rizenin Fındıklı ilçesinde yaşayan bir Lazım. Lazca ayrı bir dildir . Bir laza sorduğunuzda Ma lazuri vore diyorsa bilinki o gerçek lazdır.. Yazı doğru ama yazan kişi llaz olmadığı için örnek verememiş . “Lazca ” Türkçe bir kelimedir Laz dilinde Lazca “Lazuri nena “demektir.

  19. Abi söyledigin yanlis. Ben has ordu merkezliyim. Biz dogu karadenize aitiz orta karadenize degil daha kültürünü bilmiyorsun Akkuslu oldugun belli zaten sizde tokat kültürü var. Altinordu, Persembe, gülyali, ulubey, gölköy ve mesudiye biris. Hakiki karadenizli usaklar, gerisi nereye istiyorsa oraya baglansin!

    • Bir aybastılı olarak saydığın ilçelerin gürcü ağırlıklı nüfustan oluştuğunu söylemeliyim.Aybastı ilçemiz ise %90 türkmen %10 gürcü ve müslüman olmuş rumlardan oluşuyor,%10 olarak lanse ettiğim bu iki etnik halkta artık kendisini türk gibi görmektedir dediğine katılıyorum sana o saydığını ilçelerle beraber mutluluklar biz o grupta kendimizi hiç hissetmedik,hissetmeyede niyetimiz yok Akkuş a gelince orası bence Tokat’ın bir parçası!

  20. Bunu yazan arkadaş hiçbişe bilmiyon kesin Trabzonlu mu hiç inatlaşamazzın trabzonlularla lazlar turkiyede sadece rizede belli Bi kısımda yasar bunu yazan daha bunu bilmiyorsun Trabzonlulara laz diyon

  21. Kastamonu ıc anadolu gıbıdır dıyen arkadas kastamonu hem yerlesım seklıyle ınsanıyla tam bır karadenız bolgesıdr ıc anadoluyla hem sıve olarak hem bolge olarak bır alakası yoktur.kastamonuda cocuklara usak veya ısak derler .o yazdıgın sınop sıvesıde cok alakasız olmus dostum sınop bartın zonguldak bolu bunların sıvelerı bırbırne yakındır bılmeden ınsanlara bılgı vermeye calısma

  22. Çok yanlış bilgi vermişsin bende Orduluyum ama bildiğin Türkçe konuşuyorum Lazca değil hem Ordulular senin verdiğin örnekteki gibi konuşmuyor

  23. Sayin Bahadir Kayim,

    sizin yazinizi cok begendim ve size cok tebrik ediyorum. Sadece sizin bir hataniz vardir. Hopa ne kadar Yerlisi Lazsa bugün Hopa ilcesi cogu Hemsindir. Kirsali ezici cogu Hemsindir ve bugün Kent merkezide yarisi Hemsindir. Saygilar

  24. Ben de rize pazarlıyım lazım lazca biliyorum. Trabzonlu olup da kendini laz sananlara gıcık oluyorum ya Rize’nin bile tamamı laz değilken nasıl oluyor da kendilerini laz zannediyorlar karadeniz şivesini lazca diye düşünenler gidin araştırın ben her yaz Rize’ye gidiyorum ama daha Trabzon’da lazca konuşana rastlamadım.

    Site Yönetimi: Yorumunuz için teşekkür ederiz. Ancak bundan sonra sitemize yorum yazarken lütfen adınızı ve soyadınızı yazınız. Aksi durumda yorumlarınızı yayınlanmaycaktır.

  25. Tabi ki ne mutlu insanım diyene ve ne mutlu türküm diyene ancak görüldüğü gibi sizin bir hareket noktanız var işte trabzon dediniz, artvin dediniz ya da tarih bilgisinden hareketle dersimdeki lazlardan bahsettiniz.Her ne kadar o dili bilmesenizde soyunuza ilişkin bir bilginiz ve araştırmanız var ancak ben araştırdığımda böyle bir rivayet ya da hikaye duymuyorum.Dedelerim 1860 lı yıllara kadar aynı köyde doğup ölmüşler(nüfus kayıt tarihi) yani benim köyümde.Kastamonu bu yönüyle ilginç geldi.Yani birdenbire eriyip gitmişmiyiz lazızda birden lazcayı mı unutmuşuz.Kürt olup birdenbire kürtçeyi mi unuttuk.Emin olun kürt ya da laz olsam bununla da gurur duyardım(her ne isem onunla gurur duyarım çünkü).Kız alıp verdik kaynaştık yerine, asimile olmamış kürtte vardır.Lazda vardır çerkes de vardır ve bunlar birbirine saygı duyarak yaşamasını öğrenmişlerdir demek daha doğdurur sanırım.Arkamıza dönüp baktığımızda türklerden başka kendini unutmuş bir grupta var gibi durmuyor o yüzden ben de türküm ve bunu unutmaya da hiç niyetim yok(orta asyadan sonsuza) bol bol sevgiler ve saygılar..

  26. sevgili kardeşim, bende tüm karadenizin batısı, ortası ve doğusunun laz olmadığını biliyorum yazılarınızdaki bilgilerede katılıyorum ancak lazcayı bilmemek laz olmadığı anlamına mı gelir özellikle yavuz sultan zamanında bir çok laz ve rum hatta ermenilerden ayrıca bektaşi türklerinde asimile edilmeye çalışıldığı bir kısım lazların dersim taraflarında örgütlendiği oradaki alevilere destek amaçlı yerleştiklerini öğrendim. evliya çelbinin seyahatnamesine göre lazlar ve gürcüler iki kardeşin soyu olup aslen arabistandan halit bin velide karsı gelen iki kardeşin hikayesiyle başlıyor. şimdi kürt olup kürtceyi bilmeyen kürt değil mi laz olup lazcayı bilmeyen laz değil mi aslında tüm türkiyenin etnik kökenine değinecek olursak allah aşkına söyleyin kim türk kim laz kim çerkez vs insanlar yıllarca bir arada yasamız kız alıp vermiş üstün olan gurup diğerini kendisi gibi yapmıs lazı lazcayı kürdü kürtceyi unutmus olan var asıl ırk asla yoktur insanlar kendini nasıl hissediyor ve ne olmak istiyorsa onu oluyor ha trabzon laz olmasada olsada fark etmez lazlar gibi kandavası namus meselesi toprak meselesi için kan dökecek kadar ashabidirler. dostlar ne olursan ol laz o kürt ol gürcü ol çerkez ol adam ol vatansever ol aslında sadece müslüman ol yeter geçmişte kimbilir neydik şimdi kendimizi hangi sehirde bulduysak ondan oluyoz benim dedem hopalı laz lazca da biliyormuş babam trabzonda doğmus lazca bilmiyor çünkü gurbete çıkmış kimle lazca konuşup anlaşacaktı ki öğrenmemiş bile ben istanbulda doğdum benim çocuğumda söyleyin şimdi dedem gibi laz mıyım babam gibi rum mu yoksa ben istanbullu bizanslımıyım oğlum şimdi türk müyüm diyecek nereliyim ben etnik kökenim ne umrumda değil kökenim artvin hopa trabzon ve istanbul ama aslında ben türkoğlu türküm müslüman oğlu müslümanım bu yeter zaten lazcayı bilsem ne olacak bilmesm ne olacak ki… saygılar dostlar hiçbir laz veya hiçbir karadenizli laz olsun olmasın fark etmez her zaman ordusunun polisinin yanında olup asla vatan hainliği yapmamıştır uclarda olanlar varsada onun kafasını kopartmışlardır en sağlam deniz karadenizdir.

  27. Kim o Kastamonulu olupta kendini laz sanan arkadaş, kastamonu bir defa bütün karadeniz dünyasından çok ayrı bir yerde, uşağım muşağım diye konuşan da bir kastamonulu görmedim.Kastamonu pek çok özelliği ile aslında iç anadolu gibdir.

  28. sinop ağzıda iki üç çeşittir . ayancık farklı boyabat farklı erfelek merkez ve gerze farklı konuşur bizim erfelek ağzı şöyledir. nereye gidiysin . neeren geliysin . napiysin . bu aaşam bize gelmiymisin . yaparuk ederuk severuk seviyum sevmiyum … bizim konuşmamız böyledir sinop merkez gerze ilçesi vede erfelek ilçesi böyle konuşur . sinop merkezden başlar ve trabzona kadar bu konuşma tarzı birbirine çok benzer . özelliklede giresun ve sinop birbirine çok benzer.

  29. TRABZON GİRESUN RİZE ET TIRNAK GIBIDIR BIRBIRINDEN AYRILMAZ AYIRANLAR UTANSIN
    ADMIN ORDUDA GURCULER VAR DIYORSUN GİRESUNDADA VAR GURCULAR LAZLAR. BILGILISIN BILGINE BENDA BILGI KADAYIM.OK
    YILLARDIR ERKAN OCAKLI ADNAN YILMAZ ISMAIL TURUT SARKI YAZMISDIR BU UC ILE GİRESUN TRABZON RİZE NAZAR DEGMESIN BIZE VERUN EL ELE OLALUM ANCAK CIKARUK DUZE.SEN HAVADAN SIKIYORSUN

  30. KARDESIM SENIN BU YAZDIGIN COGU DORUDA.SINOPTAN BATUMA KADAR TEK DILDIR KARADENIZ.Bİ GİRESUNLA İLA ORDUNUN SIVESINI BI TUTAMAZSIN SEN KESIN ORDULUSUN ORDUYA KADAR KIMSENIN BISEY DEDIGI YOK .GİRESUN VE GİRESUNDAN SONRASINA DENILIYORLAR LAZLAR.HE ŞUNU DIYEYIM.GİRESUNDA LAZLAR COKDUR GIRESUNDA GURCUDE VAR BUNIDE BAHSETMEMISN.GİRESUN DUSMANISIN HERHALDE SEN. GİRESUN TRABZON RİZE NAZAR DEGMESIN BIZE VERUN ELUNIZI ANCAK CIKARUM DUZE YILLARDIR GİRESUN TRABZON RİZE VARDIR.SEN NE NAKADAR ANLATMAYA CALISIRSANDA CALIS GİRESUN TRABZON RİZE ET TIRNAK GIBIDIR AYRILMAYACAKDIR.

  31. karadeniz bölgesinin asıl bilinen kültürü kastamonu inebolu dan başlar ve batuma kadar devam eder. bunun nedeni de pontostur. inebolu manastrında örgütlenen rumların başlattığı pontos faaliyeti kısa zamanda yayılmış ve büyük bir mübadele ile son bulmuştur. bu nedenle kastamonu dan artvin e kadar eski adı rumca olan onlarca köy vardır. kastamonudan örnek varmek gerekirse : komothini, patrios, atzitonos, erkistos, ablados, fakas, kiteros, loços.. daha onlarca köy..
    kastamonuda laz vardır ancak asimile olmuşlardır. artvin rize yöresinden 18.yyda gelmişler ancak ilerleyen zamanlarda türkleşmişlerdir.kastamonunun sahilinde vardırlar.
    kastamonu ve doğusundaki arkadaşlar da köylerinin eski adlarını yazarlarsa sanırım bir kültür hizmeti yapmış olacaklardır.
    ben de laz görünümlüyüm annemin köyü rum köyüdür, hala 3 rum köyü yıkıntısı bulunur ve insanlar rum isimleriyle bilirler köyleri .. ama tabi ki son sözüm : NE MUTLU TÜRKÜM

  32. DİYENE !!!karadeniz bölgesinin asıl bilinen kültürü kastamonu inebolu dan başlar ve batuma kadar devam eder. bunun nedeni de pontostur. inebolu manastrında örgütlenen rumların başlattığı pontos faaliyeti kısa zamanda yayılmış ve büyük bir mübadele ile son bulmuştur. bu nedenle kastamonu dan artvin e kadar eski adı rumca olan onlarca köy vardır. kastamonudan örnek varmek gerekirse : komothini, patrios, atzitonos, erkistos, ablados, fakas, kiteros, loços.. daha onlarca köy..
    kastamonuda laz vardır ancak asimile olmuşlardır. artvin rize yöresinden 18.yyda gelmişler ancak ilerleyen zamanlarda türkleşmişlerdir.kastamonunun sahilinde vardırlar.
    kastamonu ve doğusundaki arkadaşlar da köylerinin eski adlarını yazarlarsa sanırım bir kültür hizmeti yapmış olacaklardır.
    ben de laz görünümlüyüm annemin köyü rum köyüdür, hala 3 rum köyü yıkıntısı bulunur ve insanlar rum isimleriyle bilirler köyleri .. ama tabi ki son sözüm : NE MUTLU TÜRKÜM

  33. Lazların dili de Ural-Altay dil grubundandır. Ancak bir tarih Öğretmenine Sinop veya bir başka yerin tarih dersini vermeye kalkışmak biraz çok bilgiçlik oluyor. Sinop bölgesinin Candaroğulları ile Türkmenleştiği, Candaroğlu İsmail bey fatihin Trabzon seferi sırasında bir tertip ile beyliğine son verilen Son Candaroğlu olduğunu sanırım azcık meraklılar bilirler. Bahadır Hocanın derin tarihi bilgi ve birikimine burun kıvırmakla laz dilini Anandolu dili gibi büyük göstermek arasında bir bağ oluşmuş. İkisi de hatalı yaklaşım… Kafkasların çoğrafyasının gereği diğer kavimler gibi Lazlar dasert ve yiğit insanlar.

    Araştırmacı gazeteci muhsin Erol yazısından bir kesit:
    Türkiye’nin dışında da, yurdumuzdaki Lazlarla ilgisi olmayanlara, hatta kökeni Orta Asya’ya değil de, başka ırka dayanan bazı gruplara da Lazlar deniyor. Doğu Karadeniz’den Yunanistan’a göç edip halen orada yerleşenlere ve orada yaşayanlara Lazoi, başka değişle, Laz deniyor. Bunların bizim Lazlarla en küçük bir ilgileri yoktur. Dilleri Hint Avrupa dil grubundadır. Örf ve adetleriyle, kültürleriyle Orta Asya kökenli olan Türkiye’deki Lazlardan tamamen farklılar.

    Bunlardan başka, Gürcistan’ın Tsalki, Bolnisi, Borcomi ile Rusya’nın da Döneski ve Krasnodar bölgelerinde yaşayan Rumlara da Laz deniyor. Bunların da, Türkiye’deki Lazlarla hiçbir ilgisi olmadığı gibi Orta Asya kökenli bile değiller.

    “Laz” ismini ilk kez, Milattan sonra, I. Yüzyılda, Romalılar kullandı ve bu isim, her ne hikmetse çabuk kabullenildi.

    “Laz” isminin ortaya çıkmasına ilişkin çeşitli görüşler vardır. Profesör M. Fahrettin Kırzıoğlu, Lazların asıl adının “Alazlar” olduğunu savunuyor. Kırzıoğlu, Kafkasya’da, sesli harfle başlayan isimlerin ilk sesli harfinin yutulmuş biçimiyle telaffuz edildiğine ve zamanla da o harfin tamamen kaybolduğuna dikkati çekiyor. Böylece, zamanla, “Alazlar”ın başındaki “A” harfi kaybolmuş ve yerine “Lazlar” olarak kalmıştır. Alazar ve Çanar boylarının, her ikisi de, eskiden Kaspi ve Milattan Önce V Yüzyıldan sonra da, Alban (Alplar) diye tanınan Saka/İskit uruğunun, Kür Irmağı solunda ve İber sınırında yaşayan ikiz boyu idi.

    Batılı bilim adamlarına göre, “Laz” ve “Çani” aynı topluluktur. Bir Etnos adı olan Çani, Bizans’ta, Tzannoi ya da Tzanoi formülüyle literatüre girdi. Bizans Yazarı Estate Tesalonikeli de, bu görüşe katıldı ve buna dayanarak “Tzanoi” kelimesinin “Çani” kelimesine dönüştüğünü ortaya attı. Daha sonraları, “Çani” kelimesi de “Lazi” kelimesine dönüştü.

    Trabzon Patrikliği Neokesar, Rum Metropolitiliği’nden bağımsızlığını kazanınca, “Laz” ismi bu bölgenin adı olarak kullanılmaya başlandı. Böylece “Çani” yerine “Laz” deyimi yerleşti. Bu yeni ad o derece etkili oldu ki, bölgede çeşitli adlarla bulunan eski ulusal adları bile unutturdu.

    Bazı yabancı yazarlar tarafından,“Laz” terimi, Pont halklarını topluca ifade etmek için kullanıldı. Bazıları da, o yörede yaşayan ve tamamen Bizanslaşmamış halklar için “Lazori” terimini kullandılar.

    Lazların Lezgi soyundan geldiğine ilişkin görüşler de vardır. Lezgilerin Avar kökenli olduğu biliniyor. Avarlar ise Orta Asya kökenli ve Türk’tür. Bu görüşe göre, Laz ismi, Lezgi kelimesinin zaman içinde aldığı başka bir biçimden ibarettir. Bunlara göre, Lazlar, Lezgilerin yaşadığı Dağıstan’dan batıya doğru göç etmiş, Doğu Karadeniz’in kıyı Bölgesine gelip yerleşmişler.

    Değişik yazarların, “Laz” isminin kullanılmasına ilişkin değişik görüşleri vardır. Tek birleştikleri nokta ise, Türkiye’de “Laz” olarak adlandırılan halka, eskiden “Laz” denmediği ve bu ismin Bizanslılar tarafından verildiğidir

  34. lazca gelıyırum gıdıyırum oy usagum degıldır .lazca ayrı bı dıldır,bu dılı konusanlar Rize’nin Pazar, Çamlıhemşin, Ardeşen ve Fındıklı ilçeleri ; Artvin’e bağlı Arhavi, Hopa ve Borçka ilçeleridir . sızın konustugunuz bızım konustugumuz karadenız şivesidir

  35. Epeydir bu yazıma dönüp bakmamışım, tesadüfen gördüm.Şimdi konu tartışılmalı ki hakikate yaklaşalım bu bir! Elbette bizim için Laz olmak yada olmamak referansa değil insan olmak birinci referans’tır iki..Elbette İslam en büyük değerimizdir, Müslüman olmak -olabilmek Türk-Laz yada Alman olmaktan karşılaştırılmayacak kadar daha değerli bir durumdur, yada bu milletlere şeref katar buda üç..
    Şimdi sırasıyla:Selma Hanım; bütün Kardenizde yaşayanlar Lazca konuşmazlar işte burada bunu anlatmaya çalıştık, kastamonu etnik olarak çoğunca Türk olabilir bir yer nasıl Lazca konuşuyor, Kastamonululara bir sorun kaç yerli kastamonulu lazca bilir? Benim ilçemde bir tane Laz yok, bir tane Lazca bilen yok! Değil bütün Kardenizin Rizenin yarısı bile Laz değil! Git-araştır!Her halde latife yapıyorsunuz..ffffffffarukkkk yav durdur şu K yı kardeşim, neyse evet Sinop’u iyi tanımıyorum ben örnek olsun diye verdim, çünkü Samsunda bir Sinoplu arkadaşıma sordum ayrıca Sinop’ta rastgeldim bu konuşmaya yani sallamadım(sahil kesimi-Merkez ve Gerze civarı ağzı olabilir) fakat sende Kardeniz tarihini bilmiyorsun kabul et, çünkü bendeniz Tarih Öğretmeni olurum acizane..Ve şunu öğreniniz ki değil Yavuz zamanına kadar Tarihin hiçbir devrinde Sinoptan Gürcistan sınırına kadar Lazca konuşulduğu vaki değildir.Lazlar hep Karadenizin doğusunda yaşayan küçük bir kavim olagelmişlerdir, bir kez siyasi teşekkülleri olduğu bazı tarihlerde yazılır ancak o kadar uzun boylu değil..Lazların halen dili vardır , konuşulur onlara Trabzonlular ve Rizeliler KOMOFTİ derler bunu herkes bilir, ayrıca Lazcayı Türklerin asimile ettiğini yazmışsın ki çok güldüm..Asimile etseydi bugün Pazar-Ardeşen-Arhavi-Fındıklı-Hopa’da lazca diye bir dil kalmazdı..Sebahattin Keleş kardeşim, Trabzonda asimile olmuş Lazlar vardır, doğrudur ancak ben ayrıntılara inmedim.Trabzon daha çok fetih ve sonrasında yerleştirilmiş Müslüman Türk ve yerli İslamlaşmış Rum kökenli insanlarımızın olduğu yer olduğu için öyle yazdım..
    Bu arada şunu da öğrendim, Rize Hemşin ve Çamlıhemşin ilçelerimizde yaşayan insanlarımızda Müslümanlaşmış Ermeni olup-hemşince denilen dili aslında Ermenicenin en bozulmamaış halini konuşan insanlarımızdır..Bunu çevremde olan ve ülkede ender insanlardan olup-10’dan fazla dil bilen-dil/gramer uzmanı Öğretmen bir arkadaşımdan öğrendim..Araştırmalarıyla bu sonuca ulaşmış..Şimdi bunları yazmak niye kötü olsun? Bunlar benim ülkemin renkleridir! Demokrasi geliştikçe bunları rahatça konuşabiliyoruz..
    Şimdi sonuç benim anlatmak istediğim noktaya geliyor:Ülkemizde yanlış olan algı düzelmeli; 1-Bütün Kardenizliler Laz değil, çoğu Türk! Sonra Çerkesler bile Lazlardan fazla, gürcülerde var epey, 2-Lazlar çok az kalmış topluluk, sayıları bütün araştırmalarda 200 bini bile bulmuyor ancak karadenizin nüfusu 15 milyondan fazla..3-Dolayısıyla Kardenzide Lazca konuşulmuyor,

  36. kastamonu lazdır bütün karadeniz illerinde yaşayanlar lazca konuşurlar. konuşuyorum bakın…BİZDE LAZUZ UŞAGUM DA…… batı karadenizlilerde LAZDIR………

  37. Verdiğiniz örneklerin doğrusu:
    Ne diyon, bu aaşam geliyoğn mu, bizüm emiceye gidiyoğn mu, işü gabul etmiyoğn mu, olacaktı. Sinop ağzı Kastamonu, Bartın, Karabük bir nebze de Bolu ağızlarıyla birlik gösterir.

  38. bi kere sinoplular oyle konusmaz ve sinopluları rahat insan diye tanımlamıssını icinde yasadınız mıkı bılıyorsunuz her yerin rahat insanıda vardır calıskan da
    hemde laz olmak sadece horon tepmek değildir eğer oyle olsaydı bir antalyalıda horon oğrenip teperdi horonu sinop lazlarıda yazuz sultan selim döneminde asimile olmuslardır ve lazlar kafkasyadan göcüp gelen insanlardır ve ayrıca aynı sınırlar icindeki konusma farkına şive değil ağız denir ve lazların kendi dili vardır yavuz sultan selim dönemine kadar karadenizde gürcistan sınırından sinopa kadar lazca konusulmaktaydı buraya türklerin gelip hakimiyet kurması lazların yok olması değil asimile olması demektir

  39. GELDİK GİDİYORUZ BİR HOŞ SEDA GERİSİ YALAN BAKMAYIN TÜRK KÜRT LAZ PARAYI GETİRENLER AYNI KİŞİLER BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞIN DA ÖLENLER İKİNCİ DÜNYA SAVAŞINDA ÖLENLERE BAKINIZ FAKİR KÖYLÜLER YANİ FAKİR HALK COCUGU YEDİGİMİZ BİR KABUK EKMEK AMA FİRAUNLAR HER DEVİR OLACAKTIR ve SODON ve GOMORA DA OLACAKTIR DENİZ DİBİNDE GÖMÜLÜ MEDENİYETLER TOPRAK ALTINDAKİ MEDENİYETLER NEREDE AC KURANI BAK NE GÖZÜ DOYMAYANLARI GÖRECEKSİN BAK POMBEYİYE YE DAHA NİCELERİ DAHA DÜN TÜRKİYE DE BU GÜN JAPONYA DA İNSANLARA BİR İKAZ AMA BİNLERCE SENE DİR İKAZLAR BİR ANLAM TAŞIMAMIŞ İNSANLARA BİR BİRİNİ BOGAZLIYOR NİCİN BİR KABUK EKMEK YETMEDİGİ İÇİN KAN VE GÖZ YAŞI ILE SERVET YİYİP KUSMAK İÇİN DOYMAK İÇİN DEGİL PİSLEMEK ÇİN YAŞASIN İYİ İNSANLAR ONLAR OLMASA NE OLACAGI BELLİ İYİ İNSANLARA, İNSANLARA ACIYINKİ SONRA SİZEDE ACISINLAR OF LUDAN SELAM VE MUHABETLE SAYGILARIMLA 01-4-2011

  40. benim ailem 150-200 yıl öncesinde artvinin hopa ilçesinden kan davası sonucu trabzon arsin ilçesine gelmiş olup orada asimile olmuştur. duyurmak isterim ki trabzonda siz,in anlattığınız etnik kökenler dısında da lazların olduğu bir çok aile var ancak asimile olmuşlardır. saygılar

  41. NE LAZ OLMAK NE KÜRT OLMAK AZİZİM İNSAN OLMAKTI ASIL OLAN

    HEPİMİZ MÜSLÜMANIZ BİRBİRİMİZİ KUCAKLAMAYA YETMEZMİ…

  42. BEN BİR LAZ’IM VE FATSA’LIYIM BENİM NE BOK OLDUÜUMU BENDEN DAHA İYİ BİLECEK DEĞİLSİN YA YOK YAKINDA TÜRKİYE.’DE LAZ YOKTUR DİYECEKSİNİZ FİNDUK KADAR AKLİNİZ VAR İDİ ONDA DA KURT ÇİKTU

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar