26 Nisan 2024 Cum

Eleştirmeden Yapılacak Şeyler (1)

Bazı problemlerin kaynağının kendilerinde olduğunu görse, problemlerin çözümüne daha kolay yaklaşılacak demektir.

ELEŞTİRMEDEN YAPILACAK ŞEYLER  (I)

           Eğitimci olanlar bilir. Özellikle ilköğretimde çalışan öğretmenlerin bu yıl yakinen takip ettikleri bir konu olduğu için eğitimcilerin bir kısmı bilir demek daha doğru olur. Son günlerde moda tabirle “Kadına Şiddete Hayır” diyenlerin sesi ne kadar gür çıkıyor değil mi? Eşit işe eşit ücret yasası çıktı. Bu yasada eğitimciler yok. Ancak kimsenin sesi çıkmıyor. İlgililere hayırlı olsun. Her devir ve dönemde en mükemmel insanların yetiştirilmesini beklediğimiz eğitimciler kime eşit merak ettiniz mi? Eğitimciler kimseyle kıyaslanmaz diyorsanız yanılıyorsunuz. Bunlar gündemin sıcak konuları. Ancak bendeniz bunları yazacak değilim.

           İlköğretimde öğrencisi olan veli, öğretmen memur herkesi ilgilendiren bir konu var gündemimde. “ Başarı ya da Başarısızlık” Milli Eğitim Bakanlığı “ADEY” diye bir genelge yayınladı. İlk evvel okul yöneticilerinin sonrada personelin bu Aşamalı Devamsızlık Yönetimi konusunda bilgilendirilmesi gerekiyordu. Kasım ayının sonlarına doğru “ADEY” bilgilendirme toplantılarına katıldım. Bu toplantıya bütün ilköğretim okullarının ilgili yöneticisi ve Rehber Öğretmenleri katılmak zorundaydı. Toplantı iki gün sürdü. İki gün boyunca pek çok yönetici ve rehber öğretmeni dinleme fırsatım oldu. Öyle ilginç eleştiriler ve hezeyanlar duydum ki, bu camianın içinde olduğuma inanamadım. Eğitimciler gelişmeye ve yeniliklere en yakın, bir camia olarak bilinir. Hatta yeniliklerin öncüleri eğitimcilerdir öyle değil mi? Öyle değilmiş. Kulaklarıma inanamadım. Doğruyu yanlışı her şeyi eleştiriyorlardı. Hiçbir şeyi beğenmiyorlardı. Kendileri dışında her şey eleştirilmek için vardı. Başka bir işe yaramazdı. Seçtiklerini, işaret ettiklerini, istediklerini, övdüklerini hep menfaatleri için yapıyorlar hissine kapıldım. İnsanlık, bilim, vicdan adına iyi şeylerden hiç bahsetmiyorlardı.

       Bu seminer toplantılarından sonra bir hafta düşündüm. Kendi kendime bazı sorular sorup yine kendi alemimde cevaplarını bulmaya çalıştım. Pek çok eğitimci arkadaşla bu olup bitenleri ve endişelerimi paylaştım.  Sonunda niçin böyle olduk? Bu insanlar asıl ne istiyor?  Yarınlarımızı emanet edeceğimiz yavrularımızı bu insanlar mı yetiştirecekler? Sizlerle de duygularımı paylaşmak istedim.

     Evet, yarınlarımızı emanet edeceğimiz çocuklarımızın, gerek ülke genelindeki gerekse ilimiz ölçeğindeki SBS ve ÖSS sonuçları bir imdat çığlığı olarak algılanmalı değil mi? Şimdilerde eğitimci arkadaşlar şöyle feryat ediyorlar: “Bu günümüz dünden kötüye gidiyor.” Peki suçlu kim? Suçlu bir adım öne çıksın desem çıkan olur mu? Yoksa geride kalan mı olmaz.  Ne dersiniz?

 Eğitimcinin hatasını hiçbir meslek sahibi telafi edemez. Eğitimdeki başarısızlıkta en büyük pay sahibi bizatihi eğitimcinin kendisidir. Eleştirdiği her konunun “başarısızlık nedeni” “eğitimsizlik” olarak karşımıza çıkar. Suçu başkasına atmakta, yakındaki düşmanları görmezden gelip uzaktaki düşmanlarla savaşmakta millet olarak üzerimize yoktur. Anne babaya göre suçlular öğretmenlerdir, okul idareleridir, devlettir. Öğretmenlere göre, anne babaların ilgisizliği, çocukların vurdumduymazlığıdır, tembelliğidir. Okul yönetimine göre müfredattır, maddi imkânsızlıklardır, eğitim sistemidir v.s. Hazine arar gibi suçlu aramanın mevcut eğitim problemlerimizin çözümünde hiçbir yararı da yoktur.  Büyüklerimiz “ Suç samur kürk olsa, kimse üstüne almaz” sözünü boşuna dememişler. Suçu başkasına yüklemek kolay, kendinde aramak zordur.

Reis-i Cumhurundan başbakana, bakanlarına, müdürlerinden öğretmenlerine, ailelerinden dershanelerine, eğitim pedagoglarından medyaya herkes kendini hesaba çekse, doğruların yanlışların hesabını adalet terazisinde tartsa, bazı problemlerin kaynağının kendilerinde olduğunu görse, problemlerin çözümüne daha kolay yaklaşılacak demektir.

Mehmet Ali KURU

Eğimci- ÇORUM

 

Related Articles

1 Yorum

  1. Hocam yazıyı okudum gerçekten eğitimciler ile ilgili değinmiş olduğun konu eğitimcilerin örnek alması gereken bir konu, başlık I demişsiniz umarım devamı geleçektir.
    Ulubeyli ihsan ayaltı saygılar.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar