3 Mayıs 2024 Cum

Çankaya Müftülüğü; Ankara’nın Merkezindeki Seyranbağlarında Zafertepe Camii’nin Kapısına Kilit Vurmak Neyin Nesi?

İmam Yok Diye Camii Kapısına Kilit Vurmak

Çankaya Müftülüğü

Ankara'nın Merkezindeki Seyranbağlarında

Zafertepe Minareli Camii'nin Kapısına Kilit Vurmak Neyin Nesi?

20 Ocak 2011 Günü Yatsı Namazını kılmak için gittiğimizde, Ankara İli Çankaya İlçesi Seyranbağları Zafertepe Camii'sinin kapısına kilit vurulduğunu gördük. Ülkenin 60'a yakın ilini gezmiş biri olarak, şimdiye kadar ilk defa bir camii'nin minaresinden ezan sesi gelip, kapısına kilit vurulduğunu gördük. Namazı cemaat ile kılamadığımıza mı üzülelim. Yoksa Başkentin göbeğinde imam yok diye camii'nin kapısına kilit vurulduğuna mı üzülelim. Camii kapısından geri dönerken, bir kişinin daha camii'nin kapısından döndüğünü gördük. O kişi de şaşkınlığını üzerinden atamadı ve neden diye bize sordu. Cemaaten tanıdığımız yakındaki Market sahibine giderek konuyu sorduk. Aldığımız cevap

"İmamın tayini çıktı. Yerine İmam atanmadı. Bir kaç gündür de camii kapalı" dedi. Mesai günlerinde yatsı namazına camii'ye yetişemediğimiz için konudan bilgimiz olmamıştı.

Bilindiği gibi Akkuş İlçesinin bazı köylerine imam atanması yapılmıyor diye haberler yapıyorduk. Ama Başkentin göbeğindeki ve Çankaya İlçe Müftülüğüne 2 km mesafedeki camii'nin imamının olmadığını haberini yapacağımız aklımıza gelmezdi.

Camii'ye imam atamayarak, kapısına kilit vurulmasına neden olan Çankaya Müftülüğü acaba bu camii'nin kaç gündür ibadete kapalı olduğunu biliyor mu? Çözüm üretmediği için göreve davet ediyoruz.

Hiç bir kişi ve kimse kişilerin ibadet etmelerini engelleyemez. Bu zaten kanunen suçtur. Birde en azından en yakın camii'nin en azından müezini bu camii'de gecici de olsa görevlendirilemez mi? Doğrusu hayret edilecek bir durum? En yakın sürede camii'ye imam atanmasını bekliyoruz.

Son aldığımız bilgiye göre Mahalle halkı imamın tayini çıktığını ve camii'nin ibadete kapalı olduğunu Çankaya Müftülüğüne dile getirmişler. Alınan cevapta ise; İmam atama işleminin en az 1 ay sürece sözlü olarak ifade edilmiş. Hal böyle iken, Acaba müftülük mahalle halkının sıkıntısının giderilmesi için gecici de olsa bir çözüm bulmuş mudur. Buldu ise bizden söylemesi cami ibadete kapalı ya bulunan çözüm işe yaramadı yada imam ataması yapılan kadar mahalle halkı başının çaresine bakacak diye düşünüldü.

Related Articles

4 YORUMLAR

  1. Sayın Emre Bey!Gösterdiğiniz ilgi ve alakaya teşekkürler.Acaba açıklamaya çalıştığınız cizelgeye uyup da görevini ifa eden kaç tane imam ve müezzinimiz var.Bence parmakla sayılacak kadar maalesef az.Görevini Allah Rızasını gözeterek ifa etmeye çalışanlardan Allah C.C. razı olsun.Mevlam bu şuurda olan din göervlilerimizin sayısını arttırsın.Benim buradan amacım imam ve müezzinlerimizi lekelemek ya da karalamak değildir.Böyle bir şey benim haddime de değildir.Görevini yapan ya da yapmaya çalışan imam ve müezzinlerimize lafımız yoktur,onları tenzih ederim.Ama Akkuş ilçemizin Köy ve mahallelerinde durum anlatmaya çalıştığım gibi.Bizim Halkımız cömerttir,merttir.Hocasına saygıda kusur etmez.Hocamızın üzerimizde hakkı kalmasın,gönlü kırılmasın diye düşünür.Ama bazı hocalarımızın da iyi niyeti suistimal etmemesi gerekir.Zaten resmi görevi olduğu halde cenazelerden sela parası,yıkama parası,hatim-kırk parası,telkin parası,mevlid parası,nikah parası vb.kendisine verilse-teklif edilse bile almaması lazım.Halkı,cemaatini bu konuda bilgilendirmesi gerekmezmi?Bir din görevlisi nasıl olur da böyle şeylere tevessül eder.En az 1500TL ile 2000 TL arasında maaş alırlar.Allah daha da arttırsın.Acaba kaç tanesi aldığı parayı hak edebiliyor.Bence bu kafada ve bu şuurda olanlar kendilerini sorgulamalılar.Bırakın kendisine verileni almamayı pazarlık edenler,sela parası azcık gecikse kızanlar ve araştırmaya kalkanları da mevcut.

  2. İmam-Hatip

    Madde 107- İmam-hatiplerin görevleri şunlardır:

    a) Camilerde vakit namazları ile cuma, bayram, teravih ve cenaze namazlarını kıldırmak,

    b) Cuma ve bayram hutbelerini, zamanında ve usulüne uygun olarak okumak,

    c) Cami içinde, müftülükçe yapılacak programa göre cemaati dini konularda aydınlatmak,

    d) İsteyen vatandaşlara müftülüğün izni ile camilerde veya uygun görülecek yerlerde Kur’an-ı Kerim okumayı öğretmek ve dini bilgiler vermek; yaz Kur’an kursları ile ilgili olarak verilen görevleri yapmak,

    e) Cami dersleri uygulaması yapılan camilerde, bu uygulama için gereken tedbirleri almak,

    f) İhtiyaca göre, vakit namazlarından önce veya sonra Kur’an-ı Kerim okumak,

    g) Müftülükçe yapılacak programa göre mukabele okumak, gerektiğinde dini gün ve gecelerde düzenlenecek programlarda görev almak,

    h) Medeni Kanuna göre akdedilen nikahtan sonra olmak üzere isteyenlere evlenmenin dinî merasimini icra etmek,

    ı) Vakit namazlarından en az yirmi dakika, cuma namazlarından en az bir saat önce camide bulunmak, gerekli hazırlıkları yapmak ve ezan okunmadan önce yerini almak,

    j) Teberrükat eşyasının bakımını ve korunmasını sağlamak,

    k) Cami ve çevresinin temizliğini sağlamak ve bunun için gerekli tedbirleri almak,

    l) Belediye cenaze teşkilatı bulunmayan yerlerde cenaze teçhiz ve tekfin işlerini yapmak,

    m) Cami içinde ve avlusunda izinsiz yardım toplanmasını engelleyici tedbirleri almak,

    n) Cami ziyaretlerinin İslâm adabına ve caminin emniyetine uygun bir şekilde yapılmasını sağlamak; camilerin avlu ve müştemilatında islami kurallara uymayan ibadetin huzurunu ihlal eden her türlü davranışı, satıcılık, dilencilik gibi cemaatı rahatsız edici faaliyetleri ve görüntü, ses ve çevre kirliliğini önlemek için gerekli tedbirleri almak,

    o) Görevli bulunduğu caminin yönetiminden sorumlu olmak, gideremediği noksanlıkları müftülüğe bildirmek,

    p) Müezzinin bulunmadığı zamanlarda müezzinin görevlerini de yapmak,

    r) Görev alanı ile ilgili konularda amirlerince verilen diğer görevleri yapmak.

    442 sayılı Köy Kanununun 23 üncü maddesi gereğince Köy İhtiyar Meclisinin tabii üyesi olan köy imam hatipleri bu Yönerge ile tespit edilen görevlerine ek olarak köy ihtiyar meclisi üyeliği görevlerini de yaparlar.

    Müezzin-Kayyım

    Madde 108- Müezzin-kayyımların görevleri şunlardır:

    a) Camiyi müftülükçe tespit edilecek zamanlarda ibadete açmak ve kapatmak,

    b) Namaz vakitlerinde, vakit cetveline göre ezan okumak,

    c) Vakit namazları ile cuma, bayram, teravih ve cenaze namazlarında ibadetin gerektirdiği her türlü müezzinlik hizmetlerini yapmak, gereken hallerde tekbir almak ve salâ vermek,

    d) Camide huzur içinde ibadet yapılabilmesi için müftülük veya cami imam-hatibi tarafından yapılan düzenlemelerden, müezzin-kayyımlarca yerine getirilmesi gerekli görülen işleri yapmak,

    e) Camilerdeki ses cihazları ile diğer teknik araç ve gereçlerin bakımını, korunmasını ve çalışır durumda bulundurulmasını sağlamak,

    f) Cami minaresi ve ses cihazının ibadet maksadı dışında kullanılmasına engel olmak,

    g) Ehil olmayan kimseler ezan okutmamak, müezzinlik yaptırmamak,

    h) Cami ve çevresi ile camideki teberrükât eşyasının günlük, haftalık ve genel temizliğini yapmak, bunları korumak, tertipli ve düzenli bulunmasını sağlamak,

    ı) İsteyen vatandaşlara Kur’an-ı Kerim okumayı öğretmek ve dini bilgiler vermek konusunda imam-hatibe yardımcı olmak,

    j) Müftülükçe yapılacak program gereğince mukabele okumak, gerektiğinde dini gün ve gecelerde düzenlenecek programlarda görev almak,

    k) Medenî Kanuna göre akdedilen nikahtan sonra olmak üzere isteyenlere evlenmenin dini merasimini icra etmek,

    l) Cami ziyaretlerinin İslâm adabına ve caminin emniyetine uygun bir şekilde yapılmasını sağlamak; camilerin avlu ve müştemilatında islami kurallara uymayan ibadetin huzurunu ihlal eden her türlü davranışı, satıcılık, dilencilik gibi cemaatı rahatsız edici faaliyetleri ve görüntü, ses ve çevre kirliliğini önlemek için gerekli tedbirleri almak,

    m) İmam-hatibin bulunmadığı zamanlarda imam-hatiplik görevlerini de yapmak,

    n) Görev alanı ile ilgili konularda amirlerince verilen diğer görevleri yapmak.

  3. Sayın Site Yönetimi:Siz birde Akkuş’un Köy ve Mahalle Camiilerinin durumunu araştırsanız durumun daha vahim olduğuna şahit olursunuz.Nasıl olsa ezanlar Akkuş’tan merkezden okunuyor ya,cemaat derdi de yok. imamların işi kebap.Hepsi öyle değil ama çoğunluğu öyle.Görevini Allah korkusuyla yapan imam efendileri tenzih ediyorum.Sözde merkezi ezan sistemi kaldırılmış.Hala ezanları merkezi sisteme okutan imam efendiler var.Cemaat! Hocam siz niçin kendiniz ezan okumuyorsunuz diye sorduğunda;Bize ezan okumak yasak ya da benim sesim güzel değil diye yutturduğuğunu zanneden zavallılar var.Hatta cuma salasını bile merkezi sisteme okutanlar bile var.Cuma salasını merkezi sisteme okuturlar da cenaze salalarını hiç kaçırmazlar.İşin ucunda para var ya.Adam evinde,lojmanında oturuyor ya da mahallede geziniyor da camiye geçip ezanını okumuyor.Bağında- bahçesinde,orman işlerinde ve şahsi işlerinde normal yasal izinini kullanmadan çalışıyor da benim bir görevim var.Şu ezanı vereyim demiyor.Yahut da ezan okunmuş-okunmamış hiç umurunda değil.Bildiğim kadarıyla imamların ve müezzinlerin resmi olarak haftalık bir gün izinleri var.Akkuş’a geldiğinizde merkez imamları hariç sokakta,kahve köşelerinde sıradan bir vatandaş gibi sorumsuzca davranan imamlar var. Bu Allah’tan revamı?Bence Akkuş Halkımız bu konuda bilinçlendirilmeli.Cemaat-i olsun olmasın imam-efendinin görevinin başında olacağı,ezanları bizzat kendisinin okuyacağı,merkezi sistemden okutulmayacağı.Eğer cemaat istemezse merkezi sistemi kullanamayacağı,imamların ve müezzinlerin haftalık resmi bir gün izininin olduğu,İmamların cenazelerde sela-yıkama-telkin-devir-hatim-kırk-ıskat parası alamayacağı,İslam dininde illede ölüye hatim hatim okutmak,kırk okutmak,devir yaptırmanın mecburi bir görev olmadığı anlatılmalı.Akkuş İlçemizin halkı fakir.Bir cenazesi olduğunda gariban başlıyor düşünmeye.Bu cenazenin salaları var en 10 TL,yıkaması var.Hele birde cenaze erkekse köyde,mahallede bulunan köy hocalarını ve civar cami imamlarını da çağırmasan olmaz,ayıp olur düşüncesiyle aynen imece usulü cenaze yıkanır,en az beş-altı hoca başlarlar yıkamaya.İnanın hoca kalabalığından geçilmez.İşin aslı bir cenazeyi iki kişi rahat yıkayabilir.En az hoca başı 50 TL’den yapar 200 ila 300 TL.Telkin parası,devir parası,iskat parası hala bu paranın dağıtıldığı köylerimiz var,hatim-kırk parası,kefen parası,kabir kazma parası,yetmedi cuması-kırkı-elliikisi,yıllığı vb.Bütün bunları alt-alta koyduğunuzda en az 2000-ila 3000 TL gibi bir meblağ ortaya çıkar.Nereden bulsun bu kadar parayı gariban Akkuş’lu kardeşim.Varsa ahırında ineği ya da öküzü satacak.Yoksa bulabilirse borç edecek.Cenazesi olmuş onamı üzülsün,yoksa yapacağı masrafı ya da borcumu düşünsün.Bence;Sayın Akkuş İlçe Müftümüz!Çıkıp kürsüye Akkuş Halkını bu konularda bilinçlendirmeli:İmamların sala parası, cenaze yıkama parası alamayacağı,telkin parası,devir parası,hatim-kırk- mevlid okuma parası alamayacaklarını,bu işlerin zaten imamların resmi görevlerinin olduğunu,eğer alanlar varsa görevi kötüye kullanma olup suç işlediklerni,İslam Dininde cenazenin ardından hatim okutma,kırk okutma,devir yaptırma,iskat dağıttırma,cumasıdır,kırkıdır,elliikisidir,yıllığıdır vb.konularda halkımızı bilinçlendirmeli.Bu konuları çoğu hocalar işlerine gelmediği için,işin içinde sonuçta para olduğu için halka,cemaatine anlatmıyorlar.Sonuçta ya iyi niyetinden ya da yeterli dini bilgisinin olmamasından halkımız ezilmekte ve böyle de devam edeceğe benziyor.Bir çok vatandaşımız Kaymakamlıktan kumanya ya da para yardımı alabilmek için ezilip-büzülürken;bir cenazesi olduğunda maalesef iyi niyeti suistimal edilebiliyor.Bu konularda Halkımız aydınlatılmalı diye düşünüyorum.

  4. Değerli kardeşim öncelikle sakin olunuz ve aklı selim davranınız.Bu mağduriyetinizi şikayetçisi olduğunuz merciye ilettiniz mi? Demem o ki Çankaya müftülüğüne bu durumu ilettiniz mi? İletmemişseniz peşinen birilerini suçlamanız sizin gibi olgun ve mutevazi olması gereken bir müslümana vede din kardeşimize bu yakışmaz.
    İmam kardeşimizin tayini çıktı diye müftülük caminin kapısına kilit istesede vuramaz. Caminin beş vakit ibadete açık olması için gerekli tedbirini alır. Müftülüklerde yedek görevli diye bir kadro yoktur. Kaldı ki Türkiyede kadro bekleyen çok camilerimiz var. Daha bunlar doldurulamazken bu söz konusu dahi olamaz. Meşru bir mazeret söz konusu olsun veya olmasın Camide görevli olmadığı zaman, o caminin cemaatinden ehil olan kardeşlerimizden birileri imamın yerine görevi fahri olarak vekaleten ifa eder. Büyük ihtimalle durum bu olmalıdır. Fahri olarak görevi yapan kardeşimiz varmı yokmu bunu öğrenin yoksa müftülükten bu hususta yardımcı olmalarını talep edin.Sizinle mutlaka alakadar olurlar. Mağduriyetinizi gidermek için çaba göstermeden kınamak vede suçlamak yanlış olur. Siz size düşeni yapın ondan sonra suçlu kim diye vatandaşa sorun.Allah’a emanet olun değerli kardeşimiz.

    Site Yönetimi: Emre Kardeşim, haklısınız ancak, konuyu kulaktan duyma şeklinde haber yapmadık ki, bizaat yaşadık. Gittik gördük. Kapı kilitli geri döndük. Sonra sorduk aldığımız cevap haberde olduğu gibi, bu gün gene mahallede cemaatten kişilere sorduk. Mahalle halkı durumu bildirmiş. Alınan cevap hemen imam beklemeyin. İmam ataması en az bir ay sürer demişler. Dolayısı ile cami’nin bu durumu de 15 günden fazla zaman aynı imiş yani kapalı imiş. Gidip, gördüğümüz konuyu sormaya gerek varmı? Kamu kurumundaki idareciler çözüm üretmeliler, elbette imam ataması geç olabilir. Kadro tahsisleri geç olabilir. Bunlara bir şey demiyoruz. Ama işlerin aksaması olursa işte o zaman işin yönü değişir. Yedek imam uygulaması yoksa en yakındaki camii’nin müezinine görev verilememez mi? Cematten imam konusu halkın gönüllü yapacağı bir iş. Bunu müftülük hesaba katmaması gerekir. Yada o konuyu da takip etmesi gerekir. Ama Emre bey, Camii kapalı-kilitli bunun izahı başka nasıl olur. Konu ispatlı şahitli

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar