Başbakan Sitemiz Yapımcısına Akkuş İlçesindeki Çalışmaları Sordu
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN
Akkuş'u Soruyor
Başbakan, Sitemiz Yapımcılarından İhsan ÇAM'a
Akkuş İlçesindeki Çalışmaları Sordu
02.10.2010 Günü akşamı, gece gördüğü rüyayı Sitemiz Yapımcılarından İhsan ÇAM bizlerle paylaştı. İhsan ÇAM görmüş olduğu rüyadan çok etkilenmiş ve Akkuşlular ile gördüğü rüyayı paylaşmasının doğru olacağı kararını vermiştir.
"Akşam üzere Akkuş merkezde sanayi sitesinin aşağısında bulunuyorum. Sokak aralarından merkeze geliyorum. Esnaflarla konuşuyor ve çevreye bakarak ilerliyorum. İki yol ağzına geldim. Sağdaki yoldan gidersem çabuk ulaşırım merkeze diye karar veriyorum. Sağdaki yoldan ilerlerken birde bakıyorum. Karanlık olmaya başlıyor. Kendi kendime diyorum ki, bende sallana sallana gidiyorum. Karanlık olmaya başladı. Yolllar tehna, tinerci yada haydut hırsız ile karşılaşırım. Birde para isterler. Cebimde de çok fazla olmasada parada varmış. Birde paramı da alırlar diyorum. İçimden bunları geçirdikten sonra hızlı hızlı yürümeye devam ediyorum. Birde bakıyorum sokaklar iyice boşalıyor. Bir iki insan gözükmeye başlıyor. Karşıma bir okul çıkıyor. Öğrenciler okuldan dağılmışlar evlerine gidiyorlar. Hatta bir çokları da epeyce uzaklaşmışlar. kendi kendime diyorum ki, çabuk gideyim. Öğrenciler ile birlikte giderim. Böylece de tinerci ve haydut hırsız ile de karşılaşmamış olurum diyorum. Bu düşüncemi uygulamak için süratle okula yaklaştım. Ama okulun etrafı duvar ile çevrili olup, baz yerlerde duvarlar hasar görmüş. Oralardan okul bahçesine çıkma durumu olabiliyor. Bende böyle yarı yıkık dökük duvarın olduğu yerden okulun bahçesine çıkmak için hamle yaptım. Ama ben çıkmaya çalışırken duvar biraz daha yıkılmaya başlıyor. Ağayımın altındaki toprak aşağıya kayıyor. Ne kadar çıkmak için çaba harcadıysamda ne yapsam olmuyor. tutunmaya çalıştım her şey yeriden çıkıyor aşağıya kayıyor. Tam çıktım diyorum gene ayağımın altındaki toprak kayıyor. Çıkmak için çabalarım azalmaya başladığı anda, karşımda 12 ile 14 yaşlarında bir genç erkek öğrenci görüyorum. Onu çağırıyorum bana yardım et diye. Aslında küçük olduğu için yardımı zor yapacağını bildiğim halde umut dünyası ya belki de yardımı olurda çıkarım diye ümit ediyorum. Genç öğrenci geliyor elini uzatıyor. Elinden kolundan tutuyorum beni yukarı çekmeye çalışıyor ama olmuyor. Bir daha bir daha zorluyor ama gücü yetmiyor. Benim kilom epeyce varmış. her seferinde genç beni çekemeye çalıştığı anda ben onu aşağıya doğru çekiyorum. Bu durumda yukarı çıkmam, okulun bahçesine ulaşmam imkansız gibi bir hal haldı. Çaresizlik içinde sağ sola bakınıp, bana yardımcı olacak birini bulabilirmiyim diye bakınırken, bir toplantı konumda Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ile göz göze geliyoruz. Oda bana bakıyormuş. Benim bakışlarımdan ve duvardan çıkmak için mücadele etmemden yardıma ihtiyaçım olduğunu zaten görmüş. Bakışlarımız her şeyi ortaya çıkarmıştı. Yerinden kımıldadı. Seni nasıl yukarı çıkaracağız dedi. Bende kolunuzu uzatın size tutunursam yukarı çıkarım dedim. Başbakanımız, toplantıya aldırış etmeden kolunu uzattı, bana tut dedi. Bir taraftan da nasıl tutacan diye sordu. Dedim ki kolunuzu tutarsan geri kayarım. Kolu tutmak zor olur. En iyisi ben sizin elinizi tutayım dedim. Tamam dedi, bu sefer elini uzattı, gene sordu nasıl tutacan elimi? dedim ki, siz elinizi açınız. Ben sizin elinizi kavrayayım. Ellerimiz birbirine kilitlenirse asla kaymaz ve siz beni rahatlıkla yukarı çekersiniz dedim. Gerçekten de Başbakan tuttuğu gibi biraz da zorlanarak beni epeyce yukarı çekti. Ama tam olarak çıktığım söylenemez. Bende, hem Başbakanı yormamak, hemde tüm ağırlığımı ona vermemek için, Başbakanımı zorlamayım diye düşündüm. Bende diğer elimi ve dizimi şu duvarın kenarına dayayım o zaman daha rahat çıkarım dedim. Öyle de yaptım. Hem bu hareketim ile hemde Başbakanın beni yukarı çekmesi ile birlikte ben yukarı çıktım. Başbakan geri kaymayayım diye garanti olsun diye elimi halen bırakmıyordu. Bu durumda iken ilk sorduğu soru sen rahatsızmısın neden çıkamadın. Bende bel fıtığı olduğunu vede bel çevresine batmalar olduğunu söyledim. Duyunca üzüldü geçmiş olsun dedi. Yüz ifadesinden rahatızlığıma üzüldüğünü gördüm. Daha sonra ise hemen Başbakanın arkasında yan tarafına yakın bir yerde yatak serilimiş. Benim dinlenmem için Başbakan beni bu yatağa doğru yönlendiriyor. Gene elimi bırakmış değil. Bu seferde ikinci sorusunu soruyor. Akkuş'ta çalışmalar nasıl gidiyor. Bir an duraklıyorum. Rüyada bile Akkuş Ak Parti İlçe Başkanlığı bilmecesi aklıma geliyor. Hizmetlerin Akkuş'a geç geldiği aklıma geliyor. Ben şimdi bunları söylersem Başbakanın morali bozulur diyorum kendi kendime. Sonra cevap veriyorum. Başbakanım Akkuş'ta çalışmalar çok iyi gidiyor diyorum. Peki haydi bakalım diyor. Sırtımı sıvazlıyor. Sırtımı bir kaç defa öpüyor. Benim yatağa uzanmamı sağlıyor. Geri toplantıdaki koltuğuna oturuyor.
Bu kadar güzel bir rüya burada bitiyor. Herhalde çok heyecanlandım ki, heyecan ile uyandım. Saygıdeğer site takipçileri konu Akkuş olunca, çok özel bir rüyamda olsa, sizlerle paylaşmanın doğru olacağına karar verdim. Sizlerle paylaştım. Ne gördüm ise, ne işittim ise onları yazdım. Sadece bir rüya olup, lütfen kimse farklı anlamlar düşünmesin.
İhsan ÇAM