HUZUR
Mutluluk bir düzene uymak ya da düzenli olmak mıdır? Planladığınız işlerin hep yolunda gitmesi mi sizi mutlu edecektir? En uzun vadeli planınız nedir? Ölmemek üzere yaptığınız bir çalışma var mıdır? Peki, ölüp gideceğiniz bir hayatı siz kimin için yaşıyorsunuz? Başkalarının dayattığı yaşamaklara niçin boyun eğiyorsunuz?
Kalabalıkların bizi götürdüğü yöne doğru savrulup gidiyoruz. Tek kalmaktan korkuyoruz. Halbuki bilmiyoruz ki, önemli olan çok olmak değil var olmak. Gördüğümüz yanlışları anında düzeltebilme gücüne sahipsek tek olsak da bunu yapmak gerekir.
Biz dünyadaki mevcut sömürü sisteminin, zalimlerin, haydutların çarkını ters çevirmeyi istemekle onlar gibi yaşamayı talep etmiyoruz. Firavunlaşmak istemiyoruz. Çünkü Musa olmak, Firavun gibi yaşamaya talip olmak değildir. Biz bu dünyadaki davamız olarak daha dünyaya gelmeden İslam’ı seçtik. İslam ise ahlaktır. Ahlakın kaynağı adalettir. Adil olmayan her iş ahlaksızlıktır. Bu ahlaksızlıkları, çirkefleri ortadan kaldırmakla mükellefiz.
Dünyanın birçok yerinde sömürü ve düzensizlik meydana geliyor. Adeta işine yüreğini verenlerin teri, para verenleri besliyor. Her şey çoğalıyor ama bunlar devam ediyor. Bütün ürünlerin teknoloji, sanayi gibi gelişmelerle en iyisi, en kalitelisi yapılıyor. Lakin sömürü çarkı dönmeye devam ediyor. Her şeyin çoğaldığı yerde yalnızlık büyüyor. Bunun neticesinde insan kendini ve albümde hayal olan mazisini yitiriyor. İnsanlar sanki ölü gibi. Ceset tam anlamıyla ölmüş denilemez aslında. Çünkü ceset ayakta ölmüştür. Ölmeden düşmeyerek bir isyan ritüeli sergilemiştir. Öldükten sonra düşmek, bir cesedin asla umurunda olmaz. Bu cesedi ayakta tutmaktan başka çaremiz yok.
İşte İslam dünyası, işte Türkiye, işte zalimler, işte mazlumlar… Başka çare mi var? Fikirlerimizi yitirdik biz. Kaybolan fikirlerle birlikte hafızamızı kaybettik. İlimden uzaklaştık. Çünkü ilimsiz fikir sahibi olunamayacağı gerçeğini göz ardı ettik.
Bundan sonra yapılacak tek şey mücahedeyi aşkla yürütmektir. Aşk mücahededir. Mücadele cedelleşmektir ama mücahede çabalamaktır. Cedelleşen yığınların karşısında bir avuç inanmış adam mutlaka galip gelecektir. İyi kaimdir, kötü zeval bulacaktır. İslam, zaman ve mekandan münezzeh olan Allah’ın dinidir ve muhatabı hangi renkten, ırktan ve dilden olursa olsun tüm insanlardır. Tüm insanlığın huzur içinde yaşaması dileğiyle….
TARIK GÜL
