19 Nisan 2024 Cum

Salman’nın İlçe Olması

salmanilceligihatetti1

 

SALMAN’IN İLÇE OLMASI

 

www.akkusilcesi.com Akkuş İlçesi İnternet Sitesi Köşe yazarlarından Tahsin ÇAYIROĞLU, gazetedeki köşesinde bu hafta Salman’ı ele almıştır. Yazarımız Salman’ın ilçe olmasının yöredeki idari boşluğun giderilmesi, hizmetin yerele indirgenmesi, halka daha yakın hizmet verilmesi ve iktisadi sorunların çözülmesi açısından Salman’ın ya da üç beldenin tek çatı altında ilçe olmasının önemine vurgu yapmıştır. Ordu haritasına bakıldığında gereceğin daha iyi anlaşılacağını belirten yazar, Salman ile ilçe yapılan çevre kasabaları karşılaştırarak yörenin mağduriyetine dikkat çekmiştir. 

 

SALMAN İLÇESİ

 

Salman, Ordu İli Akkuş İlçesi’ne bağlı bir kasabadır. Canik Dağları üzerinde 1100 metre rakımlı Kızılotyazı Tepesi’nin eteğinde, Ünye ile Erbaa arasındaki tarihi yol üzerinde kuruludur. Salman Kasabası Ünye, Çaybaşı, Akkuş, Erbaa, Niksar, Çarşamba, Salıpazarı, Ayvacık ve Terme ilçeleri arasında olup, kültürel olarak buralarla etkileşim içindedir. Salman’a Akkuş, Salıpazarı, Ünye, Çaybaşı ve Erbaa üzerinden doğrudan ulaşılmaktadır.

 

Salman nüfusunun önemli bir kısmı Samsun’da yaşadığı gibi, sosyal ve kültürel faaliyetlerin çoğu da Samsun’da yapılmaktadır. Öyle ki, Salman Kasabası’nın Ordu’ya uzaklığı 150 km iken, Samsun’a uzaklığı 98 km’dir.

 

Başlık neden Salman İlçesi? Yoksulluğu ve yoksunluğu ile gündeme gelen Salman’ı es geçmek olmazdı. Çünkü Salman’ın küçük tarihinde büyük özveriler yatmaktadır. Salman’ı muadili olan kasabalar bugün ilçe olmuşsa, Salman’ı yazmamak olmazdı.

 

Osmanlı ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında kaza merkezinden belirlenen muhtarlar vasıtasıyla idare edilen Salman’da geçim kıt olan ziraat ve hayvancılıktan sağlanmıştır. Alışveriş daha çok takasla sağlanıp, para gazyağı ve kumaş alımında kullanılmıştır. Erbaa, Ünye ve Çarşamba pazarlarında götürülen ürünler satılarak para kazanılmıştır. Takas piyasasında çerçiler de önemli rol oynamıştır.  

 

1950’den sonra orman ağaçlarını taşımak için açılan yollar sayesinde Salman ve çevre köyleri gelişebilmiştir. Bundan sonra ki 1968’de okul açılmış ve pazar kurulmuştur. Halkın özverisi ile hızla gelişen köy 1988 yılında belediye olmuştur.

 

Çevre köylerin ortasında ve yol üstünde olmasından dolayı alternatif bir merkez olarak gelişen Salman Kasabası uzun bir dönem ilçe olmayı beklemiştir. Ancak 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı Kanun ile Salman ve komşuları Akpınar ile Seferli beldeleri mahalleye dönüştürülmüştür. Ordu’da ilçeler haritasına bakıldığında yöredeki idari boşluk hemen göze çarpmaktadır. Salman’ın ya da üç beldenin bir ilçe altında birleştirilmesi yöre açısından çok önem arz etmiştir. Oysa Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olunmuştur. 

   

1990 yılında ilçe yapılan kasabalarla Salman’ı karşılaştırsak: Çaybaşı’nın 1990’daki nüfusu 6526 iken, 2000’de 4810; Güce’nin 1990’daki nüfusu 2890 iken, 2000’de 3461; Doğankent’in 1990’daki nüfusu 3872 iken, 2000’de 3789; Başçiftlik’in 1990’daki nüfusu 3722 iken, 2000’de 5971; Doğanşar’ın 1990’daki nüfusu 4421 iken, 2000’de 4004; Asarcık’ın 1990’daki nüfusu 1488 iken, 2000’de 1926’dır. Salman’ın ise 1990’daki nüfusu 5416 iken, 2000’de 6674’tür. Başkaca yoruma gerek yok zannediyorum.

 

Ciddi konuların dışına çıkıp, biraz da Salman’daki küçük hikayelere göz atarsak: “Ramazan ayında bir yanda sıcaklık ve yorgunluk, bir yanda açlık cemaati yormuş.  Gün boyu dinlenen Halloca ise teravihin peşine tesbih namazını da ekleyince cemaat pes etmenin üzerine gelmiş. Namazın sonunda dayanamayan Faik Onbaşı: ‘Hoca hoca bu namaz, namaz değil, cana garez’ demiş.”

 

“Yeğeniyle tarlayı değiştiğine pişman olan İnce Memet, öküzleri tarlaya sürmüş. Bunun üzerine yeğeni de küsküleri kaparak, tarlaya doğru koşmuş. Küskülerden birini amcasının önüne atmasıyla birlikte yukarıdan aşağıya amcasına girişmiş. Dayaktan yılan İnce Memet: ‘Oğlum Murat küsküleri bırak da, tokatla döğüşek, tokatla’ demiş.”

 

“Yemek vakti köpeğin sürekli havladığını duyup, rahatsız olan hane reisi, nesi var köpeğin, diye sormuş? Evin hanımı köpeğin, aç, olduğunu söyleyince hane reisi dayanamayıp: ‘İt doysun da, Haydar aç durmaya razı’ demiş.”

 

“Bir dilenci hane sahibinden biraz mısır, biraz da buğday istemiş. Hane sahibi ikisinin de olmadığını söyleyince, dilenci öbekleri göstermiş. Bunun üzerine hane sahibi: ‘Höbek değil, daş onlar’ demiş. Dilenci de: ‘daş olsun’ diyerek, dönüp gittiğinde öbekler taş kesilivermiş. O gün, bugün o öbekler Öbek Kaya adıyla anılır olmuş.”  

 

‘’Maniye mazem sensin, gül yüzlü yaren sensin.    

              

Cümle nebiler aşkına, gönlümde gezen sensin.”    

                 

Tahsin ÇAYIROĞLU

 

salmanilceligihatetti1

Related Articles

1 Yorum

  1. Tahsin kardeşim çok başarılı bir araştırma yazısı olmuş. Evet tespitleriniz açısından konuya bakınca gerçekten Salman'a büyük haksızlık yapılmış. Bu aşamadan sonra İlçe olması olabilir mi? elbette şartlar yazdığınız gibi gelişip konu da takip edilirse neden olmasın. Salman için en hayırlısı neyse o şekilde olması dileklerim ile.

    Not: Başarılı çalışmalarını sitemiz ile paylaştığın için ayrıca teşekkür ediyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar