Külekçili Köyünde ( Yayla) ‘da Kadastro Çalışmalarında Sıkıntılar Var

788
mehmetgumus.gif

Söylenenlere göre muhtar; bütün varlığını bu tarların meraya bırakılması için elinden geleni yapacakmış. Böyle bir durum söz konusu değildir, Türkiye Cumhuriyeti  bir hukuk devletidir. Bunu hep beraber göreceğiz.

 

KÜLEKÇİLİ KÖYÜNDE BİR İNSAN HAKLARI MÜCADELESİ

Külekçili köyünde yayla diye adlandırılan mevkide Zilliyet sahibi (Tarla sahibi olan) kişiler birtakım çıkarları için uğraşan kişiler tarafından zor günler geçiriyor. 85 yıldır bu toprakların sahibi olan insanlar bir hukuk mücadelesi içerisine girdiler.

Sample ImageBu yayla diye adlandırılan mevkide köy muhtarının isteği üzerine köye getirilen mera tespit komisyonu birtakım çalışmalar yapmış. Muhtarın kendi fikirlerine yakın olan kişileri de bilirkişi olarak gösterip burada tarla sahiplerinin haberi bile olmadan kendi çıkarları için kararlar aldırmıştır. Bilirkişi diye adlandırılan kişilerden birkaçı oradaki arazilerin kimlere ait olduğunu bile bilmezken nasıl oluyor da bilirkişi sıfatını taşıyor, bu akılları karıştıran zihinlerde soru işareti bırakan bir durum değimlidir? Köy muhtarı nasıl olurda kendi yönettiği kişilere adaletsizlik yapar. Bir birey olarak bu durumu sorgulamak hatta sormak istiyorum. Söylenenlere göre muhtar; bütün varlığını bu tarların meraya bırakılması için elinden geleni yapacakmış. Böyle bir durum söz konusu değildir, Türkiye Cumhuriyeti  bir hukuk devletidir. Bunu hep beraber göreceğiz.

Geçtiğimiz aylar içerisinde böyle bir vakıanın yaşandığını bütün ilgili resmi kurumlara bildirdik bize verilen cevap mera tespit komisyonun verdiği cevabı iletiyorlar. Bildirilen kurumlar ise şöyle; TBMM İnsan Hakları Komisyonu, Başbakanlık İnsan Hakları Komisyonu, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Ordu valiliğine, Tapu kadastro müdürlüklerine.

Buradaki arazilerin yıllardır ekildiğini 85 yaşında bir vatandaş bile bilmektedir. Uzun bir araştırma sonucu 1938 yılında devletin bu tarlaların sahiplerinden vergi bile aldığı resmi belgelerle sabittir. Bu belgeler dava dilekçesi olarak mahkemeye verildi.

Burada arazisi bulunan kişilerin durumdan haberleri olmayabilir, nasıl bir yol izlemesi gerekiyor bilmeyebilir. Onun için aşağıda örnek mahkeme dilekçesi bulunmaktadır, isteyen kişiler bu dilekçe ile mahkemeye başvuruda bulunabilirler.

Arazisi olup ta ilgilenmeyen sakinler için şunları da söylemek durumundayım; sizlere bırakılan bu miraslar, bu tarlalar hiçbir zaman karşılıksız kalmadı, sizlerin ataları buraları tırnakları ile kazandı sizleri bizleri o kanlı elleri ile bu güne getirdi. Kazanmak zordur ama kaybetmek çok kolay.

Bizler köy sakinleri olarak bu durumun çözülmesi için Türkiye Cumhuriyeti adaletine güveniyor ve olayın netlik kazanmasını bekliyoruz.

Mahkemeye vermek isteyenler için dilekçe örneği aşağıdadır.

Bu konu için duyarlı vatandaşlarında yorumlarını bekliyoruz.

Selam ve Dua ile…………..

 

Mehmet GÜMÜŞ

mehmetgumusle@gmail.com

 

Örnek dilekçe aşağıdadır.

AKKUŞ KADASTRO HÂKİMLİĞİ’NE

DAVACI               :…………………………….. doğumlu Akkuş Külekçili köyünden

               TCK. ………………

DAVALI                                : Külekçili Köyü Muhtarlığı temsilen Osman Bolat

DAVA NEV’İ       :Kadastro tespitine itiraz 7.000 YTL. Değerinde ve tescil

DAVA TARİHİ    :04 Kasım 2008

 

OLAY: Akkuş ilçesi Külekçili köyünde yapılan kadastro tespiti sırasında Benim zilliyet ve tasarrufumda bulunan Külekçili Köyünün hudutları içerisinde bulunan Düz tarla ve Guzpınar mevkiindeki araziler bana babamdan kalma arazi olup yıllardan beri ziraat yapıyordum. Köyümüzde kadastro çalışmaları yapılmadan önce İlden mera tespit komisyonu gelip benim ve diğer komşuların ziraat yaptığı arazileri mera olarak tespit yapılmış, ancak benim bu tespitten haberim olmadığı gibi kadastro çalışmaları sırasında yukarıda mevkisini yazdığım iki parça arazimi Ada No:156 Parsel No:1 de kayıtlı taşınmazım kadastroca mera olarak tespit yapılmıştır. Bu mera tespiti hayali olarak yapıldığı bir gerçektir. Mahallinde keşif yapıldığında yukarıda mevkisini yazdığım arazilerin bana babamdan intikal eden arazi olup, benim zilliyet ve tasarrufumda bulunduğunu göstereceğim tanıklar ve mahalli bilirkişiler bildireceklerdir. Kadastro tespiti sırasında mahalli bilirkişiler yanlış beyanda bulunarak Araziyi mera olarak tespit yapmışlardır.

HUKUKİ SEBEPLER          : Davama uyan kanunun ilgili maddeleri

SUBUT DELİLLER              : Mahallinde yapılacak keşif, Tanık beyanı, Kadastro Tespitine Tutanaklar v.s.

SONUÇ VE TALEPLER      : Kadastro tespiti sırasında mera olarak bırakılan Ada No: 156 Parsel No:1 de kayıtlı Düz Tarla ve Guzpınar mevkiindeki MERA OLARAK TESPİTİN İPTALİ ile BENİM ADIMA TESCİLİNE yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini arz ve talep ederim. 04 Kasım 2008 

  DAVACI

…………………………..

MECLİS İNSAN HAKLARI KOMİSYONU BAŞKANLIĞI’NA

Bizler Ordu ili Akkuş ilçesi Külekçili köyünde ikamet eden kişileriz. Köyümüzde yasal düzenlemeler çerçevesinde tapu kadastro çalışmaları yapılmaktadır. Köyümüz hudutları içerisinde guz pınar, kayalık tepe, soğuk pınar ve düz tarlalar diye adlandırdığımız mevkilerde bulunan ebeden deden bu tarafa, ektiğimiz biçtiğimiz sınırlanmış ve parsellenmiş tarlalarımızı akılbaliğ olduğumuz günden beri (yaklaşık 85 yıldır) ekmekteyiz, köyümüzün yakın civarlarında toplu olarak bulunmakta olan yerlerimizdir.  Söz konusu tarlalar için geçmiş yıllarda kanunun çıkartmış olduğu yasalara uyarak ip ve vergi kayıtlarına tabi tutulup vergileri ödenmiştir.

Yukarıda sıraladığımız bu yerlerde hiçbir hakkı ve yeri olmayan kişiler kendi çıkarları için arazilerimizi köye mera olarak bıraktırmak istiyorlar.  Yerlerimizi köy merası yapmak için tarla sahiplerinin haberi bile olmadan ölçüme gelen mera ile ilgili memurlara Köy muhtarının önderliğinde bilirkişi heyeti oluşturulup, oluşturulan bilirkişi heyetinin tarlalar hakkında hiçbir malumatı ve bilgisi olmadığı, bahsi geçen yerlerde hiçbir yeri ve alakası olmayan kişiler olup yalan yanlış beyanda bulunarak gelen memurları yanıltmıştır. Sahibi oluğumuz tarlalarımızı köy merası diyerek kayıtlara aldırmışlardır.

Bir diğer konu ise; Tarla sahipleri arazilerinde çalışırken geçmiş yıllardan beri önünde ağaç kurnası bulunan suyu kullanmakta idiler, yaklaşık 500-1000 Mt. Uzaklıkta çalışan insanlar gelip su ihtiyaçlarını buradan karşılıyorlardı. Köy muhtarı bu suyu tarla sahiplerinin iznini almadan tarlasından 15 Mt. Aşağı çekerek orman boşluğuna almıştır. Tarlanın dışına çekip yeni bir çeşme ve kurna yapmıştır. Tarla sahipleri ise Muhtarın yaptığı şeyin yanlış olduğunu düşünerek yapılan çeşmeyi yıkmışlardır. Muhtarda bu durumu Kaymakam’a şikayetçi olarak kişileri sudan men ettirdi. Tarla sahipleri ise bu kararı mahkemeye şikayet ettiler ve hala mahkeme sürmektedir. Muhtarda bu duruma kızarak yukarda bahsi geçen yerleri köy merası olarak bıraktırmak teşebbüsünde bulunmaktadır. İddialara göre bazı kişiler Ordu Tapu Müdürlüğünü arayıp bir telefon ile tarlaları yayla olarak bıraktırdım diye söylenti içindeler.

Bizler Tarlalarımızın sahipleri olarak Muhtarın ve bilirkişilerin yanlış beyanatlarını kabul etmiyoruz. Bu tarlalar sınırlı ve parselli olup sahipleri bellidir, mera sıfatı bulunmamakla birlikte köyümüzdeki hayvan sayısı da mera şartlarını oluşturacak yeterliliğe sahip değildir. Bu yapılmak istenen durum kişi ve insan haklarına aykırıdır.

Hukukun üstünlüğüne güvenerek, adaletli olarak sahibi olduğumuz yerlerimizin tarafımıza geri iade edilmesini yüksek saygılarımızla arz ederiz.

E   K                                       :

1.     Dava dilekçesine ek olarak tarla sahiplerinin isim listesi

B   İ   L   G   İ                         :

1.     İçişleri Bakanlığı

2.     Ordu Valiliği

3.     Ordu Tapu Kadastro Müdürlüğü

4.     İl insan hakları Komisyonu

5.     Akkuş Tapu Kadastro müdürlüğü

6.     Akkuş Kaymakamlığı