26 Nisan 2024 Cum

KENDİMİZE GELELİM

Bu satırları sinirli bir ruh hali içerisinde yazıyorum. Olur ya ileride yazı içerisinde zülfü yare dokunuruz..şimdiden affola…

Bazı işler vardır, cumartesi pazarı veya mesai saati yoktur. O gün veya o an yapılması gerekir. Malum kış mevsimi içindeyiz, her an yağdı yağacak…Bir yağdımı her şey mahfolacak, işler yarım kalacak, buraya kadar yapılan iş de berbat olacak, bundan sonrakinin de bir anlamı kalmayacak. Sözün özü bir çuval incir berbat olacak…!!!

Ordu’dan gelen mühendis bey gibi düşünemeyiz biz..Olursa olur olmazsa seneye kalır diyemeyiz.Akkuş’luyuz sonuçta, İlçemize yapılan hizmet bizim için kar’dır. Çamura atılan bir taşın bizim nezdimizde çok değeri vardır. Pazar demedik kalktık gittik (Sitelerimizde adı sıkça geçen köyümüze). Yol çakıllaması bitmek üzere 500 metre bir yer kalmış, Müteahhit de kötü hava koşullarına yakalanmayayım diye var gücüyle çalışıyor. Gece saat 23:00’lere kadar işçisini çalıştırıyor. Tabiri cayizse sel önünden kütük kapılıyor. Öyle bir an ki anlatılamaz. Düşünün çölün ortasında bir tren garında mahsur kalmışsınız. Tren de 2 ayda bir geçiyor. Tam tren ufuktan görünüyor..Adamın biri diyor ki hooop…!!!

Çakıl ocağında çakıl bitmiş, koca köyü alt üst ediyoruz, çakıl alabileceğimiz yer arıyoruz. Sonunda bir derenin yamacında yeterli çakılı bulabileceğimiz bir yer buluyoruz. Araştırıyoruz, arıyoruz, soruyoruz, (eskiyen ayakkabılarımı ve cep telefonunun faturasını K.G. beyefendiye göndereceğim) Akkuşta bir makamda oturan bir abimizin kardeşi çıkıyor arazi sahibi. O abimizde iki gündür beni arıyor bizim yolun ufak bir bölümü kalmış onuda yaptıralım, bu hizmet her zaman gelmez diye. Araziyi görseniz yani ot bile bitmeyen bir yer kaldı ki; alacağımız malzemenin araziye de zararı yok. Fakat beyefendinin kendi köyüne kendi mahallesine hizmet fazla geldi herhalde bir türlü keyfi gelmiyor. Yok diyor……

Önce çakıl ocağı, sonra o köy, sonra dünya başımıza yıkılıyor. Sinirimden ellerimi ısırıyorum. Bu nasıl mantık bu nasıl anlayıştır Ya Rabbi….Bu ne biçim insanlıktır? Bu nedir yahu…Bunun izahı varmı..??

Bütün aramalara rağmen, ocak bulamıyoruz ve eski ocağın kalıntılarından elemek suretiyle yolun tamamlanmasına karar veriyoruz.

Akşam internet sitesini açıyorum ne var ne yok diye…Bir beyefendi oturduğu sıcak koltuktan yazmış..”Salman yolu asfalt mı stabilize mi anlayamadım. Kimler nemalandı acaba?” Bak bak bak…”Kimler nemalandı…!” Ne kadar basit değilmi iki kelime, söylemesi ne kadar kolay..çamur atmak ne kadar basit değil mi? Vicdansızlık ne kadar kolay, yakmak yıkmak, kötülemek, olmamış demek ne kadar kolay değilmi..???

Ama vicdanlı olmak, yapmak, düzeltemek, birleştirmek, meydana getirmek o kadar zor işte K.G. bey..o kadar zor…Ama zor güzeldir. Zor olan değerlidir. Diğerleri de o kadar değersizdir ki…!!!

İşin aslını sormadan, araştırmadan, öğrenmeden LAP diye karalamak o kadar basit değil K.G. bey…Emin olmadan, ispatlamadan ortaya attığınız bu sözler içinizdeki arzumu yoksa..??

Ha bu arada birisine de iki laf edeceğim…

Adamın biri varmış, zamanında bir makama oturmuş, Allah için dönem dönem bütün gücüyle çalışmış, Kendini katmış yaptığı işe. Benimsemiş, ömrünü zamanını herşeyini vermiş. Fakat bazen, o hep eleştirdiği EMPERYALİST duyguların esiri olmaktan kurtulamamış. Nasılsa kendimden verdim, almam lazım diye düşünmüş. Makam arabasını şahsi arabası gibi kullanmaktan çekinmemiş. Gece gündüz ailesini gezdirmiş, …. dükkanı açacağım diye bir sürü malzeme almış yönettiği kurumdan, sonra onlar ortadan kaybolmuş, bilmem ne makinesi almış adı var kendi yok….Yazları şöyle böyle işinin başında görünmüş, kışları sıcak yuvasında uyumuş. Ama maaşını da tıkır tıkır almış…Bir sürü zarar zarar zarar…Ee Allah yarın bunları sana elbet sorar…Ardında değilki kaçasın önünden geliyor…Otur sen bir bunların hesabını yap…

Ne farkın kaldı söylermisin sıfat yakıştırdıklarından…?

Dilin kemiği yok. Benden bu kadar. Kim neye yorarsa yorsun. Yazılarım kesinlikle siyasi değildir. Kesinlikle insani yönden yazılmış bir yazıdır. Doğrudan da kimseyi muhatap almadığımı belirtmek isterim. Altına yorum yazanlara göre, sayın okuyucuların takdirine bırakıyorum. Boşlukları onlar doldursunlar.

Ne olduğunu, ne yaptığını bilen, sadece kendisi için değil, içinde bulunduğu toplum içinde faydalı olmaya çalışan, sadece kendini değil yeri geldiğinde bütün dünya alemini düşünebilen insanlara saygı ve sevgilerimle…

Bencil ve nankör insanlara ve bilmeden öğrenmeden konuşup iftira atanlara da saygılarımı sunmuyorum…Hiçbir zaman..!!!

05.12.2010

Y.Mürsel KARAYİĞİT

Related Articles

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar