19 Mart 2024 Sal

İslam Gerçeği mi İftira mı

Veysel ŞENSOY’un Yazı Dizisi Devam Ediyor

İslam gerçeği mi ifitra mı

Kitapları New York Times’ın en çok satan kitapları arasına giren, musevi yazar Robert Spencer’in, "The Truth About Muhammed (Hazreti Muhammed Gerçeği)" isimli kitabı, taraflı olmasına rağmen, İslamın bugünkü konumu hakkında bazı ilginç tespitlerde bulunuyor:

Bu yazar diyor ki:1) İslam dini gerçek savaşlar yapılarak yayılmıştır. Yapılan 27 savaşın 9’una Hazreti Muhammed bizzat katılmıştır. İsteğini, barış yoluyla değil savaşla elde etme uygulaması, İslamda yaygındır. "Cihat" geleneği de bu temelden kaynaklanmakta ve zaman zaman terörizme bile hizmet eder duruma gelmektedir.

Cevap:  İslamı “cihatist” bir hareket olarak görmek yerine, içindeki tasavvuf gibi liberal ve hoşgörü esasına dayanan ana damarları gözden kaçırmamalıyız.” İslam insanlara zorla kabul ettirilmiş değildir. Kardeşlik ve adalet anlayışı sayesinde gelişmiştir. Putperestlerin baskısı dayanılmaz noktaya vardığında, Peygamberimiz ümmetine savaş için hazırlık emrini vermiştir. Robert Spencer, Yahudi değil, Evangelist bir Katoliktir. Ayrıca her zaman söyliyorum; Emevi ve Abbasi kan dökücülüğünün islamla bağdaşır yanı yoktur. Hz. Hasan ve Hüseyin’i katleden bu mihraklardan, başka bölgelerde merhamet mi beklenir? Bu islamın emiri değil  iktidar kavgasının sonuçlarıdır.

2) İslam ülkeleri, karşılaştırmalı olarak geri kalmıştır. Müslümanlar, geri kalmışlıklarının nedenini, kendilerinde değil başkalarında aramaktadır. İslam ülkelerinde, kendi ülkelerinin "özellikle geri bırakılmış" olduğu kanısı yaygındır. Bu nedenle de, gayri müslimlere karşı bir hınç beslenmektedir.

Cevap: Müslümanlık paylaşmayı emreder. Haramı, talanı, sömürüyü yasaklar. Avrupalılar yüzyıllar boyu bütün dünyayı sömürürken, Osmanlı bütün dünyaya elindekini dağıtarak yardım yapıyordu. Müslümanların geri kalmışlıklarının sebeplerinden birinci sebebi, ham softa kaba yobazların yeniliklere inanmamaları ve ufuklarının açık olmamamalarıdır. Hatta Ay’a gidildiğine hala inanmayanlar çoktur. Bu söyleminde az da olsa bazı hakikatları yüzümüze vurmuş.

3) Hıristiyanlar ve Yahudilere karşı hoşgörü ve müsamaha yoktur. Bunlar genellikle, "kâfir" olarak görülmüş ve dışlanmıştır. Dikkat edilirse, İslam ülkelerinde, Müslümanlar dışındakiler rahatça yaşayamamaktadır.

Cevap:”Spencer, olaylara akademik değil, politik yaklaşıyor. Müslümanlar hınç besleselerdi, Bosna’da 200 bin, Irak’ta 600 bin kişi öldürülürken, ülkelerindeki tüm Yahudi ve Hıristiyanları öldürürlerdi. Amerika’da haftada ortalama bir cami saldırıya uğruyor ama medyaya yansıtılmıyor. Her yıl Arabistan’da öldürülen ve idam edilenlerin toplamı 500 kişiyi geçmez Amerika’da her yıl 3000 kadın töre cinayetine benzer biçimde öldürülüyor. Müslümanların yüzde 97’si tek eşlidir. Ayşe’nin, Peygamber’le 9 değil, 18 yaşında evlendiğine dair rivayetler de vardır. Bundan 60 yıl önce bizde bile insanlar doğum tarihlerini bilmiyorlardı. 1400 sene öncesini kimse bilemez.” Yahudileri ispanya kırarken Osmanlının sahip çıktığını da bilmeyecek kadar zır cahil ve taraflı bir adam bu.

4) Hâlâ bazı İslam ülkelerinde "şeriat" kuralları uygulanmaktadır. El kesme, taşlanarak öldürme gibi kurallar, halen bazı ülkelerde uygulanmaktadır. Ortaçağ zindanlarından kalma bu cezalar, çağdışıdır. Ancak, bazı Müslüman ülkelerde, bu uygulamaların değişmesi konusunda ciddi direnç vardır.

Cevap: Bazı ülkelerde değil sadece bir ülkede bu tür ceza vardır. Ancak kapılarınız açık, aracınızın anahtarı üstünde bırkarak huzur içinde uyuyabilidiğiniz bir ülke olduğunu da göz ardı etmeyiniz. Demek ki caydırcı gücü yüksek.Taşlanarak recm etme olayı peygamberimiz döneminde bir kere yapılmış ve Resulullah:”keşke yapmasaydınız!” diye üzülmüştür.  O halde bu konu da tartışmalı bir konudur.

5) Şeriat, kadını ikinci sınıf insan olarak görmektedir. Sert olmamak kaydıyla karının dövülmesi, ayrı odalara konulması normal karşılanmaktadır. Dörde kadar kadınla evlenme olanağı vardır. Köle kadınlarla cinsel ilişkiye girilmesine izin verilmiştir. Kadının şahitliği, erkeğin yarısı mertebesinde sayılmaktadır. Yine, kadına mirastan erkeğin yarısı kadar hak verilmektedir. Ayrıca, erkek karısını kolaylıkla boşayabilmektedir.

Cevap: koca bir yalan. Kadın müslümanlıkta her zaman değerli kılınmıştır.Şahitlik konusuna gelince: kadın annedir ve şefkatlidir. Birisine acıma duygusu ağır basabilir; bu yüzden iki kadını şahit göstermeyi uygun bulmuşlardır. Fakat günümüzde bu uygulama yoktur. Sadece Suudi Arabistanda vardır. İkinci sınıf kavramı yalandır! Hz. Ayşe  komutanlık yapmıştır.

6) Müslüman erkeklerin küçük yaşlardaki kızlarla evlenmesi mümkün olmuştur. Hazreti Muhammed, en önde gelen hanımı Hazreti Ayşe ile 6 yaşında iken evlenmiş(Yuh sana Spencer); ancak, Hazreti Ayşe 9 yaşına geldiğinde, 622 yılında gerçek anlamda bir evlilik olmuştu (Hazreti Ayşe’nin yaşının daha büyük olduğu konusunda savlar vardır). Çocuk evlilikleri, o çağdaki Arabistan’da yaygındı. Ancak, çağımızda da bazı Müslüman ülkelerde küçük çocuklarla evlenme görülmektedir. İran’da 9 yaşında bir kızla evlenilmesine izin verilmektedir. Hatta, anne babanın izniyle daha küçük yaşlarda bile kızlar evlendirilmektedir. Humeyni bile, 10 yaşında bir kızla evlenmişti ve bir mülakatında "kızların ilk regllerini baba evinde görmemeleri" konusunda tavsiye vermişti.

Cevap: bu yazar bozuntusu hiç Afrika ve sıcak kuşaktaki ülkelere gitmemiş ve okumamış anlaşılan. Bu ülkelerde kızlar 12 yaşına geldiklerinde kemik yaşları yirmi civarındadır. Çabuk gelişmektedirler. Elbette okul çağındaki çocuklarla  evlenmek akıl işi değil ama geçmiş çağlardaki bazı özel durumları görmezlikten gelmesi yazar olma adına yakışıksızdır. Peygamberimizin bazı evlilikleri, akrabalık tesis ederek müslümanlığın barış içinde yayılmasını sağlaması amacıyladır.

Elbette bazen saçmaladığımız olmaktadır. “Bizi geri bırakan batılılardır!” gibi zırvalarız da.. kendi hatamızı ört bas etme adına, hatalarımızı başkasına yıkma adına bu savların arkasına gizlenmeye çalışırız. Bazen de silahı güç zannederiz. Pakistan atoma sahip ama sefilleri yaşıyorlar. Elin Sepencer’i de işte böyle gelir bize böyle saldırır da  cevap verecek akademisyenleri ararız… Bilim adamlarını dinlemek, anlamak  ve yorumlamak yerine, atadan babadan kalma uyduruk nakillerle onların karşısına dikilir bilgelik taslaklarız. Kızları okula yollamayız ama, ailemizden bir bayan hasta olunca  bayan doktor ararız.  Daha yüzlerce sıralayabilirim size ama bilmediğiniz şeyler değil bunlar… Sonra da spencer’e kızar dururuz. Biraz da öz eleştiri yapmamız gerekir diye düşünüyorum.

Veysel ŞENSOY

08.03.2008 QATAR

Related Articles

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
17AboneAbone Ol

Çok Okunanlar