29 Mart 2024 Cum

ŞEBİNKARAHİSAR İL OLMALI! (Bu bir araştırma ve fikir yazısıdır)

Bazen sağdan soldan, ülkeden yazılır da bize uzak olmayan Ş.Karahisar’dan niçin yazılmasın?

  

 ŞEBİNKARAHİSAR İL OLMALI!

(Bu bir araştırma ve fikir yazısıdır)

Diyeceksiniz ki Akkuş ilçesiyle ilgili sitede ne alaka Şebinkarahisar? Eee her zamanda Akkuşla ilgili yazılmaz ki!..Bazen sağdan soldan, ülkeden yazılır da bize uzak olmayan Ş.Karahisar’dan niçin yazılmasın? 

Ne zamandır yazmayı düşündüğüm konulardandı Şebinkarahisar hikâyesi daha doğrusu gerçeği! Misal, değineyim dediğim konulardan biri olan SEKSENLER üzerine bir yazı yazma düşüncem ağır kalmam nedeniyle klavyeye vurmadan TRT’mizde dizi olarak çıktı,olsun Vatan Sağolsun..Tam da il olma meseleleri ki yıllardır kafamı kurcalar, şu Şebinkarahisar’ı bir yazayım derken CHP Giresun Milletvekili Selahaddin Karahmetoğlu 2 Temmuz 2012 Pazartesi günü TBMM’ye bir kanun teklifi vererek, Şebinkarahisar’ın il olması gerektiğini sebepleriyle birlikte anlattı. 

Neden Şebinkarahisar? Ne diyordu Karahmetoğlu: Kelkit Vadisinde bulunan ve aynı sosyo-kültürel özelliklere sahip Giresun, Sivas ve Gümüşhane’ye bağlı Alucra, Çamoluk, Suşehri, Koyulhisar, Akıncılar, Gölova, Şiran ilçelerinin Şebinkarahisar etrafında birleştirilerek yeni bir il meydana getirilmesinin zorunluluğundan ve dahi faydalarından söz etmişti. Bu ilçelerin en yakını kendi illerine 110 km.’den başlayarak 190 km.uzaklığa kadar gidiyordu. Bu ilçelerden tabii başta gelen Şebinkarahisar ile birlikte Alucra, Çamoluk ilçeleri oldukça içeride kalıp, Giresun’un ve Doğu Kardeniz iklim, bikri örtüsü, yağış gibi coğrafi özelliklerinden farklı olduğu gibi sosyo-kültürel olarak ta sahil Giresunun’un sosyo-kültürel yapısından farklıydı. Bu durum Suşehri, Akıncılar, Gölova, Koyulhisar içleriyle Sivas arasında geçerli bir durumdu. Şiran ise Gümüşhane’ye uzak bir ilçe olup, Şebinkarahisar havzası içinde idi. Ayrıca bu ilçeler tarihi uzun geçmişlerindeki yakınlık ve aynı yönetim havzası içinde aynı sosyo-kültürel özellikleri taşımaktadırlar.Ayrıca yüzyıllardır önemli bir kavşak ve stratejik noktada (KELKİT Vadisine hakim bir müstahkem mevkii-Amasya-Erzincan Yolu ile Doğu Anadolu-Giresun yolu üzerinde) bulunan ve yine yüzyıllarca sancak-liva olmuş Şebinkarahisar sonradan gelişen-büyüyen bir yer olmadığı için çok büyük ilçede olmayan bir tarihi eser ve folklor zenginliğine sahiptir. Giresun sahil kısmında Karşılama ve Horon oyunları bulunurken, Şebinkarahisar yöresinde ise daha çok Doğu Anadolu etkisinde Halay oyunu gelişmiştir. Ancak Doğu Karadeniz folkloru da etki etmiş ve daha farklı bir horon tipi ancak içinde davul zurna olarak ta bu yörede oyananmaktadır. Şebinkarahisar kalesi, Tamzara-Kadıoğlu-Kurşunlu Camileri, Taşhanlar, Saysızı tarihi Çeşmeler (mesela Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Sultan adına yapılan çeşme gibi) eserler ile halkoyunları mevcuttur. Yine Licese ve Asarcık Kilisesi ve ikinci bir Sümela olan kayalara oyulmuş Meryemana Manastırı gibi Hristyanlık eserlerine de sahiptir. Alucra,Suşehri gibi diğer ilçelerde de birçok tarihi eser mevcuttur. 

Bu ilçelerin kendi illerine uzak olması nedeniyle gerekli olan yatırımı ve hizmeti alamamışlardır. Bu durum zaten doğal şartları zor olan bölgede işsizlik ve göçe sebep olduğu gibi bu uzaklıklar idari boşluğa da sebep olmuştur. Yine Şebinkarahisar rakımı 1352 mt. Alucra 1460 mt. Diğerleri de 1412 ila 950 mt. Arasında rakımları değişmektedirler. Ayrıca bu ilçeler kıyı=sahil Karadeniz iklim, bitki örtüsü ile Karasal İç Anadolu bozkır iklim, bitki örtüsü arasında geçiş özelliği taşımaktadır. Hatta iklim genel olarak Karasal iklim karakteri taşımakta bitki örtüsü de Doğu Anadolu’ya benzemektedir. Diğer taraftan kendi illeri içinde bir manada yük olmaktadırlar, zira mesela Giresun’un sağ ve sol sahillinde bir sürü hizmet bekleyen ilçe var iken birde içeride Alucra, Şebinkarahisar ve Alucra ile Sivas gibi büyük bir vilayet ise bir tarafında Gürün gibi Malatya’ya, diğer tarafta Yıldızeli gibi Toka’ta, Divriği gibi Erzincan’a dayanmış geniş bir sahada hizmet vermeye çalışmaktaydılar. Şebinkarahisar’ın ilçe olması bu illeri de rahatlatacaktır. (Son kısım’da ki yorum şahsıma aittir.) 

Ayrıca Osmanlı döneminde 1515 yılından itibaren yüzyıllarca önce Sancak sonra Liva (İl) olan eski adıyla Şarkikarahisar–ki Fatih Sultan Mehmet’in Ordusuyla Trabzon seferinde geçtiği ve konakladığı daha birçok önemli seferlerin geçiş noktası bir yerdir- Cumhuriyetimizin ilan edildiği 1923 yılında Livaların il olmasıyla Vilayet=İl olmuş, Şebinkarahisar adını almış ancak 1933 yılında 2197 sayılı kanunla kaza=ilçe haline getirilerek Giresun’a bağlanmıştır. Bu tarihi hakkın kaybı Şebinkarahisarlıları derinden üzmüş ve bir gün tekrar il olma hayallerini kurmuşlardır. Diğer taraftan tarih boyu bir kaza olan Bayramlu, (19.Yüzyılda Ordu ismini almış) Cumhuriyet döneminde İl olmuştu. Nihayet koalisyon DSP-ANAP-MHP Çorba Hükümeti döneminde Rahşan Ecevit’in teklifiyle 2001 yılında isabetli bir kararla İl olması karara bağlanmış, Bakanlar Kurulunda karar imzaya açılmış ancak tek bir bakanın imzalamaması üzerine rafa kaldırılmıştır. (Acep kimdi o bakan?) Hatta KTÜ.’de görev yapan, Prof.Dr.Ersan ODACI’nın iddiasına göre Başbakan R.Tayyip Erdoğan’da aynı yıl 2001’de Şebinkarahisar’ı il yapma sözü vermiş-tir… 

Son olarak, hakikaten Kuzeydoğu Anadolu İç kısmında bir boşluk olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz..Yani Erzincan-Giresun-Gümüşhane-Sivas-Ordu illeri arasında geniş bir saha var ve burada bir il yok! Dolayısıyla burada ki boşluk en çok terör örgütünün yani PKK’nın işine yarayabilir ki zaten geçen yıllarda olan hadiseler bu tehlikeyi ortaya koyuyor. PKK ve onun taşeronu olan bir zamanların eski Dev-Solu DHKP-C örgütü bu sahada diğer yerlere göre daha rahat bir şekilde, geniş ve yalçın dağları-yaylaları kullandığını görmüş bulunmaktayız. Bunun en önemli nedeni dediğimiz gibi bu geniş sahada illerin birbirine uzak olması, coğrafyanın bazı zorlukları ve sonuçta birer kaymakamlıkla idare edilen bu ilçelerin denetim ve idaresinin güçsüz olup otorite boşluğu doğurmasıdır. Bu durumda PKK iddia edildiği gibi Karadeniz Bölgesine sızma girişimlerine bu kısımlardan merkezli hareket ederek girişimlerde ve eylemlerde bulunmaktadır. Tabii şu da yanlış bilinen bir gerçek ki, PKK’nın Karadeniz’in hiçbir kısmında etkili olma şansı yok, hele Doğu Karadeniz’de hiç yok! Çünkü bölgenin hiçbir yerinde tabanı yok! Evet, bazı illerin bazı ilçelerinde az miktarda Kürt kökenli vatandaşımız vardır, ancak bunların PKK’lı olduğunu iddia etmek dayanağı olmayan bir iddiadır, hem ayrımcılık-ötekileştirme olup, şimdiye kadar böyle bir durum yaşanmamıştır.

Her neyse sonuçta bu geniş sahada bir ile ihtiyaç olduğu gün gibi ortadadır. Zaten yeni bir il doğmayacak, eski bir ilimize hakkı iade edilecektir. Tek Parti döneminde, Cumhuriyetin kuruluşu devrinde de bu hakkın buradan alınması o zamanın şartlarına göre bir idari tasarruf yâda politikadır, ancak şartlar değişmiş ve tek parti-nin devamı olan CHP’nin tarihindeki 3.başkanı ve 80 sonrası DSP ile yoluna devam edip hükümet kuran Ecevit bu hakkı iade ediyorsa demek ki durum normale dönmüştür. Sağda solda özellikle yakın çevremiz Niksar, Ünye, Ordu, Terme, Samsun ve büyükşehirlerde çok sayıda Alucralı ve Ş.Karahisarlı var, bu kişiler il olmakla geri dönmez, ancak geride kalanlar il olmakla zaman içinde şartların düzelmesiyle kalabilir, Şebinkarahisar il olursa buraya il kurumları gelir, askeri garnizon gelir, Üniversite kurulur, hizmet sektörü gelişir, istihdam doğar, yakınlaşan ilçeler daha iyi hizmet alır, Suşehri, Akıncılar tarafı rakımı daha düşük ve tarım arazisidir, tarımla birlikte tarıma dayalı sanayi gelişebilir, böylece bu yeni ilin sahası eski Türkçeyle şenlenir.(nüfusu çoğalır) 

İl olmak isteyen ilçe çok!..Fakat hiçbiri eski İl değil! Sonradan gelişmiş, nüfusları büyümüş yerler..Bu durum da il olmak isteyen her ilçe il yapılamaz!..Geçmişte bu hata yapıldı, sonra maalesef herkes il olmak istedi,sonra talepler önlenemeyince iş kapatılır gibi oldu.Mesela Düzce’nin,Yalova’nın,Kilis’in il olması gereksizdi, devlete trilyonlarca külfete sebep oldu,kaldı ki sorun ne kadar büyüktü de neyi çözdü? Mesela Düzce Bolu’ya 45 km. şimdi arası 30 dakika olan bir şehri sırf büyümüş diye İl yapmak ne kadar adil bir idari karardır? Hangi kriterler esas alınmıştır? Bu kriterler ne kadar reel-gerçekçidir? Bolu Valisi Düzce’ye varışı mı gecikiyordu, daha ötede Akçakoca çok mu uzak kalıyordu? O zaman şehir merkezi nüfusu 200 bin, ilçe geneli 330 bin nüfusu olan İskenderun’u il yapmamak büyük bir haksızlıktır! Üstelik Antakya’ya Bolu’dan daha uzak yani 59 km.dir! O halde İskenderun hangi kriterlere göre il yapılmamıştır? Mesela Kilis Gaziantep’e 64.km uzaktır, üçü da çok yakın ve nüfusu çok az üç ilçeye sahiptir, soralım il olması ne kadar gereklidir? Bu 64.km dağlık ve kışın ulaşıma kapalı ve hizmet verilmesi güç bir saha mıdır ki Kilis il yapılmıştır? Şu üç yeni ilin ilçelerinin merkeze uzaklıkları 10 ila 38 km. arasında değişiyor, sadece Armutlu Yalova’ya 56 km. uzaklıkta..Şimdi bu yeni illerin bir il kadar yüzölçümü var diyebilir miyiz? Küçük, birbirine yakın, toprakları az ilçeler..Şimdi bu il olmak il olmayı hak etmek midir? 

Akıl hocamız-sanal kitaplığımız (ki asla kütüphanenin yerini tutamaz, internet bir kaynak değildir) İnternetin başına oturdum, il olmak isteyen 40 tane ilçe tespit ettim. Şimdi hangi devlet bunu gerçekleştirmeye kaynağı yeter? Hem gereği ne? Bunlardan ilim adamları-konunun uzmanları otursun (ki bizim de bu konuda az çok ilgi ve bilgimiz var) bu hak ediş 8-9 ilçeyi geçemez, diğeri fasarya..Mesela: 

*Tokat’a 56 km. mesafede Niksar il olmak istiyor,neymiş merkez nüfusu 33 bin-toplam 60 bin,Tarım potansiyeli yüksek,Yüksekokulu var falan..Niksarı bilmesek, dibimizde..geçiniz (Niksarlı dostlarımız üzülmesin.Ben de isterim,böylece biz de 120 km. mesafede Ordu’ya gideceğimize 40 km. mesafede Niksar’a bağlanırız, ancak realitesi yok,Tokat’a yakın) 

*Tokat’ın diğer ilçeleri Erbaa, Turhal ve Zile’de İl olmak istiyormuş, evet büyük ilçeler ama Tokat’a yakınlar! (46-62 km.) Hadi hepsini il yaptık! Peki, buna paramız da yetti, trilyonlarca parayı iç ettik, sonra? Tokat vilayeti oldu kuş! Peki, 40 yıl sonra Reşadiye’de nüfusu 40 bin olursa Reşadiye’yi de mi il yapacağız? Yahu, hiç düşünmez misiniz: bir ilin marka değeri var, Erbaa’yı kim tanır, Tokatlıyım deyince seni kim tanımaz? 

*Eskiden Ünye, Fatsa da il olmak isterdi,sorsan şimdi onlarda ister mi bilmem (ister,ister) hatta kulakları çınlasın,Şükrü YÜRÜR -ki şu anki çoğu Ordu milletvekillerine değer bir isimdir- hem Akkuşa hem Ünye’ye öyle hizmet etti Ünye’ye öyle yatırımlar aldı ki adeta Ünye’yi İl olmaya hazırladı,Ordu’nun havaalanı yok, Ünye’ye havaalanı yaptı,Ordu’da Liman yok, Ünye’ye Liman ve Gümrük aldı v.s. nihayet Ünye’nin il olması kararını da aldırdı, Ünye’de millet davul-zurna meydana koştu, ancak Fatsa itiraz edince ertesi gün karar geri alındı..Çözüm değildi,yanlış zamanında yapılmıştı, aslında ta baştan Ordu değil, Fatsa il olmalıydı. Çünkü Fatsa ilin tam ortasında bir konumu vardı.Ancak şimdi ikisinin de gereği yok,çünkü yol yapıldı, Fatsa-Ordu 15 dakika, Ünye-Ordu 40 dakika yani Ordu yakınlaştı..Akkuş bile 135 km. den 120 km.’ye düştü,Fatsa-Kumru-Akkuş bağlantısı tamam edilirse mesafe 100 km.ye düşecek.. 

*Samsun’un Bafra büyük bir ilçe..Merkez nüfus 88 bin, köyleri 57 bin vur 145 bin.Geçmişte il olmak isterdi, sorsan yine ister.Peki olabilir mi? Olamaz! Niye? Samsuna 50 km. Nasıl olacak? Her şey nüfus değil ki? 

*Mesela yine Tarsus İl olmak istiyor, fakat sebep ne? Yine nüfus! Peki bu büyük olmasına büyük ilçe ayrılmak istediği Mersine kaç km.? Cevap:27 km. Adanaya? 39 km. Lafını bile etmeye değmez! 

*Listeden devam edelim: Antalya’nın dibindeki Manavgat il olamaz. Edremit ve çevresi Balıkesir’e aşırı uzak değil, ayrıca buradaki Zeytin bahçelerinin büyümeyle beraber tahrip olma tehlikesi ve Bandırma ayrılırsa iki ilçesinin ayrılmasının Balıkesir’i kuşa çevireceği nedeniyle il olamayacağını, Beypazarı Ankara’ya aşırı uzak değil, merkezi konumu yok burada Nallıhanı Bolu’ya bağlamak lazım,..Polatlı olmaz uzak değil, ve merkez değil..Ş.Koçhisar uzak ama merkez değil Aksaraya bağlamak gerekir, Çorlu İstanbul’un dibi, Develi Kayseri’ye yakın, Ereğli Zonguldağa,Ergani Diyarbakıra yakın, Gebze evet çok büyük fakat İzmit’e ve İstanbul’a çok yakın, İnegöl, Kahta büyük ancak illerine yakınlar, İskenderun ayrı bir olay çok büyük fakat merkezi değil, Antakyaya 59 km. nasıl olur bilmiyorum,kimi bağlayacaksın İskenderun’a?.. Fethiye Muğla’ya uzak-büyük ama merkezi değil,hem sahiller daha bir batar, Kozan Adanaya, Lüleburgaz Kırklareline,Midyat Mardin’e ,Nazilli Aydına uzak değil..Siverek büyük hatta ayrı bir psikolojisi var ancak Urfa’ya uzak sayılmaz ve merkezi konumu yok! Doğubeyazıt önemli bir sınır-serhat ilçemizdir, nüfusu da büyüktür ancak il olacak kadar merkezi değil, çevrede fazla ilçe yok ve de Ağrı’ya uzak sayılmaz. 

Her yeri il yaparak meseleyi çözemeyiz, ne para yeter, ne talep biter! İl olmanın kıstaslarını önce belirleyeceksin:

  • Ayrılacağı il ve en yakın diğer il merkezine uzak olacak: En az 90 km. olacak
  • Hinterlandı (kendine bağlı geniş bir bölge) olacak, yani kendisi gibi il merkezine uzak ve hizmet alma noktasında sıkıntı yaşayan en az 5-6 ilçesi olacak ki bu ilçelerde il adayı ilçeye ile göre daha yakın olacak
  • Coğrafi, fiziki, iklim, bitki örtüsü, sosyo-kültürel gibi özellikleri hâlihazırda bağlı olduğu ilden biraz farklı olacak. Aday ilçenin insanlarında ayrı bir sosyo-kültürel kimlik oluşmuş olacak..
  • Nihayet nüfusu en az 40-50 bin olacak v.s. 

Elimizi vicdanımıza koyalım, il olmak isteyen kaç ilçe bu kriterlerden kaçına uyuyor? İnternetten il olmak isteyen 40 ilçeyi öğrenebilirsiniz. Herkes son maddeyi esas almış, hele ki nüfusları var! Nüfusu var, ancak il merkezine yakın,aynı sosyo-kültürel yapıya sahip, il yapsan bağlayacağın ilçe az,hinterland yok v.s v.s. Yani israf, kaynaklar heba..Hem il olmak çok mu faydalıdır? İl olunca birçok devlet kurumu gelecek, binalaşma yapılaşma derken binlerce dönüm tarım arazisi heba olacak,nüfus artacak,eskiden herkesin birbirini tanıdığı,kültürün az-çok muhafaza edildiği yapı-denge bozulacak, şehir büyüyecek,kimse birbirini tanımayacak..falan filan 

Bu il olma hikayesini devlet politikasıyla kriterlerini belirleyip, uzmanlarca il olmayı hak eden birkaç ilçeyi belirleyip, il yaparak tamamen kapatıp,kanunen de engelleyip olayı bitirmek gerekiyor..Sokaktaki vatandaşın hissiyatıyla yapılan politikalarla bu devlet çok vakit kaybetti, çok kaynağı heba etti,artık yeter! Vekülüm, aha bizim buraya bi fakülte açşaaz, nolur? Efendüm, buraya bir yaturum yapsak ta millet iş bulsa! Sonuç: Her yere Eğitim ve Fen-Edebiyat Fakültesi açmamızın sonucu sokakta gezen ve eğitim-cilik dışında hiçbir vasfı olmayan 2011 KPSS sonucuna göre 264 bin Öğretmen adayı..Hangi devlet mesela İngiltere bile bu kadar adamı Öğretmen yapabilir mi? Ki zaten ihtiyaç yok bu kadar! Diğer boş fakülte mezunlarını saymıyorum!.Noldu, 20 ilçe de Fakülte açıldı, oralar mı kalkındı? 50 bin kişi iş buldu, 400 bin kişi Diplomalı işsiz! Peki, bu adayların yılları-emeği-vebali-umutlarının vebali kime ait? Hangi Batılı yâda Uzakdoğulu devlet her gencini Öğretmen veya memur yaparak kalkınmış? Her mezunu Öğretmen ve Memur yapacak ihtiyacı parası var mı? Haftada 10-15 saat derse girip maaş alan yada hiç girmeyip depo deyip boşta gezen binlerce Öğretmen var! Devletler vasıflı insanlarla özellikle Sanayi ve Tarımla, Ticaretle,Üretimle kalkınmıştır, devlet şimdi bunu görüyor,Mesleki eğitime önem veriyor, fakat halen aynı hataları yapmaktan da kendini geri alamıyor..Evet,her ile Üniversite iyide her Üniversiteye Eğitim ve Fen-Edebiyat Fakültesi iyi mi? Sonuç ortada.. 

Bakınız,kimseyi memnun etmek,yada herkesi aynı anda mutlu etmek mümkün değildir..Bana göre Türkiye’mizde il olmayı hak eden 9 ilçe, Şebinkarahisar başta olmak üzere Batı Anadolu’da 1- Bandırma (Balıkesir) 2-Bergama (İzmir=Manisa’nın merkeze uzak ilçelerini de alır) Orta Anadolu’da 3-Akşehir (Konya) 4-Ereğli (Konya=Konya, Karamanı vermesine rağmen halen en büyük coğrafi il, iki ilçenin de büyük ve merkezi konumları var,bilmiyorum iki ilçeyi daha ayırmak zor olur mu?) Akdeniz’de yada Güney’de 5-Anamur (Mersin) yada Alanya (Antalya) 6-Elbistan (K.Maraş) Kuzey ve Doğu Anadolu’da 7- Şebinkarahisar (Giresun) 8- Olur (Erzurum) 9-Patnos veya Erciş (Ağrı=Burada İl İlçe mesafesi 80 km.dir. Fakat Patnos burada istisnai bir durumu vardır, eğer il olursa Muşa oldukça uzak iki büyük ilçe Malazgirt ve Bulanık ile Van’ın en büyük fakat uzak ilçesi Erciş’i bünyesinde toplayacak bir merkez olup kendi merkez ve köy nüfusu da yüksektir. Ancak Erciş’in de il olma potansiyeli Patnos kadar yüksektir, nüfusu fazla ve Van merkeze uzaktır. Bu durumda ise Erciş’e Van’ın Muradiye ve Çaldıran ilçeleri ile Ağrı’nın Patnos ilçesi, Bitlisin Adilcevaz ilçeleri bağlanacak ve Van gölü kıyısında ikinci bir il oluşacaktır. Benim de tercihim bu durumda Erciş olur. Burada bir il oluşumu hem burada idare-otorite boşluğunu kaldırır hem de sosyo-ekonomik faydalar sağlar) –Burada çok düşündüm, şahsen il olmak isteyen Fethiye’nin kriterlerini yeterli bulamadım. Zira büyük ve ile uzak ancak kendisi bir merkez değil, bağlanacak ilçe sayısı yok denecek kadar az!-Türkiye Cumhuriyetinin il sayısını böylece 90’la sınırlandırmak ve bu sayfayı Kıyamete kadar kapatmak lazımdır. Yoksa günün birinde Demirelci zihniyete teslim olursak bu işin sonu gelmez, işin içinden çıkamayız her gelen kendi ilçesine hiçbir kriteri göz önüne almadan il yapmaya kalkar ve yapar. Misal; Çemişgezek bile il olmaya kalkışır. 

Burada il olmak isteyen diğer uzak yâda büyük ilçeleri tatmin etmek gerekiyor. Benim çözüm önerilerim şunlar: 

1-Uzak olan ilçeleri ve yerleşimlerin yollarını kısaltacaksınız: Mesela normal karayolu uzun fakat stablize ancak dolambaçlı-virajlı uzun yolu olan ilçeleri tünel v.s. sistemlerle il merkezine yaklaştıracaksınız. Nasıl Erzurum’un güya uzak bir ilçesi olan Tekman 137 km. olan mesafesi dağlık coğrafyadan kısa bir yol açmak suretiyle 57 km. gibi inanılmaz bir yakınlığa ulaşmışsa bu yolla birçok ilçe il merkezine yakınlaşabilir. 

2-Ya da ülkemizin çok ilginç gerçeği budur, bazı kendi il merkezine uzak ancak başka illere yakın ilçeleri bir uzmanlar kurulu oluşturulup (ki elbette bu uzmanlar kurulu benim önerilerimde olduğu gibi kriterleri devletçe belirleyerek hangi ilçelerin il olmaya layık-gerekli olduğuna da karar verecek) bu ilçeleri hükümet kararıyla ya da halkoylamasına sunarak en yakın ile bağlamak gerekmektedir. Mesela Kütahya’nın uzak fakat önemli ilçeleri var, mesela Simav Kütahya’ya 140 km. fakat Uşak’a 100 km. Neden Uşak’a bağlanmasın? Mesela Nallıhan Ankara’ya 140 km. iken Bolu’ya 90 km. Nallıhan’ın Bolu’ya bağlı olması gerekmem mi? Düşünün 50 km. daha az gidiyorsun, ne kadar işleri kolaylaştıracaktır..Yine Afyonun ilçesi olan Dinar Afyona 111 km. iken Burdura yanlış okumadınız 60 km. Niçin Burdura bağlı değil? Mersine bağlı Mut, il merkezine 158 km. iken aynı Mut, Karamana 74 km.! Olacak iş değil, derhal Karaman’a bağlı olması lazım değil mi? Hatay’a bağlı Erzin Hatay’a 106 km. iken Osmaniye’ye sadece 20 k. Nasıl iş bu? Derhal usulünce düzeltilmesi gerekmez mi? Yine Cide Kastamonu’ya 134 km. iken Bartın’a 92 km. Bartın’a bağlanması aklın mantığın gereği..Ankara’ya bağlı ve il olmak isteyen Şereflikoçhisar kendi iline 147 km. iken Aksaray’a sadece 62 km. mesafede!..Şimdi bu durumda Aksaray’a bu güzide ilçemizi bağlayacaksın, hem Aksaray’ı güçlendireceksin, hem de il olmasın gerek, kalmayacak hem de masraf olmayacak!.. yine Erzurum’a bağlı ve 187 km. mesafe gibi en uzak ilçesi olan Karaçoban ilçesi 126 km. mesafede Muş’a bağlanmalı,146.km mesafedeki Hınıs ilçesi ise daha yakın olan 93 km. mesafedeki Muş iline bağlanmalı..Daha bunun gibi başka örnekler verilebilir.(Bu arada Cumhuriyetin ilk yıllarında teşkil edilen Ordu iline bağlanan ilçem Akkuş, 2005 yılında Karadeniz Sahil Otoyolu yapılana kadar Ordu’ya 135 km. olup, gidip gelmesi hele o Fatsa-Bolamandan sonra bir işkenceydi,eskiden 7 saat en son 3-4 saat sürüyordu. Halbuki o yılarda Tokat il merkezi ilçeye 95 km. mesafede olup, hem mesafe hem de yerel kültür olarak daha yakın idi, Tokat’a bağlanmaması hangi sebeplerden dolayı idi, bilmiyordum ancak şimdi gerek kalmadı zira yeni yolla mesafe 120 km.-2 saate düştü, Akkuş-Kumru bağlantısı sağlanırsa Fatsa üzerinden ort.100 km.ye-1.5 saate düşecektir.) 

Şahsen bu noktanın niçin göz ardı edilerek böyle bir idari yapılanmaya gidildiğini hiç anlayamamışımdır. 

3-Büyük-nüfusu fazla olan fakat merkezi olmadığı hinterlandı bulunmadığı için il olamayacak, mesela İskenderun, İnegöl, Tarsus, Gebze, Zonguldak Ereğli, Turhal, Erciş gibi ilçelere atanacak Kaymakam’la Akkuş Kaymakamı aynı statüde olmamalıdır. Bence buralara atanacak Kaymakamlar başka bir isim altında adlandırılmalı (Büyük Kaymakam vs. ) yâda Vali Yardımcısı olarak atanmalıdırlar. Böylece bir il büyüklüğünde olan bu ilçelerin halkları onore edilmiş olacaklardır. 

Şimdi gelelim realiteye..Başbakanımız Van Depremi sonrası Kasım 2011 tarihinde ziyaret ettiği Erciş’de halktan bazı insanların il olma isteği ile karşılaşınca Erciş'in il yapılmasının, ilçeyi kalkındırmayacağını vurgulayarak "Buranın adının il olması, burayı kalkındırmaz. Hakkâri’yi zamanında il yaptık. Hakkâri buradan daha mı iyi? Burası daha iyi. Mesele, buranın iyi bir ilçe olması." diye konuştu. Yani buradan anlayacağımız Sayın Başbakanımızın il olmak isteyen ilçeleri il yapma gibi bir politikası yok!.Saygı duyuyorum, tabii burada bu politikanın altını dolduran sebepler var, en önemlisi de bu yolu bir açarsak eski dönemler gibi bir daha kapanmayacağı endişesi, il olmayı hak etmeyen birçok ilçenin hükümeti siyaseten zor durumda bırakacağı gibi endişeler var. Ve hükümet eski Demirelci politikaya dönmeyi haklı olarak istemiyor. Ancak il olma taleplerine çözüm olarak ise, il olmanın bütün meseleleri çözemeyeceğini düşünerek sorunların nüfusu fazla illeri Büyükşehir yâda bütünşehir belediyesi şekline sokmayı düşünüyor. Ancak bu durum da Elbistan gibi her yönüyle il olmaya aday ve hak eden bir ilçesi olan bir K.Maraş ili Büyükşehir olurken,Şebinkarahisar gibi ilçesi olan Giresun olamıyor,olamaz ad..Fakat o zaman evet nüfusu az ancak,stratejik-tarihi-merkezi-kültürel-coğrafya-iklim gibi nedenlerle tamamen Giresun’dan ayrı bir merkez olan Şebinkarahisar ve etrafı nasıl daha iyi hizmet alacak? Yani büyükşehir olmak meseleyi çözecek midir? Mesela, kendi ilim Ordu diyelim ki büyükşehir oldu..oh ne güzel, peki; bu durumda Büyükşehir Belediyesi olarak bütün ilçeler nasıl kaliteli hizmet vereceksiniz, mesela Akkuş,Aybastı ve Mesudiye gibi sahile uzak ilçelerin hizmetleri için ta Ordu’dan araç-ekipman ve eleman nasıl yollayacaksınız,nasıl olacak bu iş? 

Şimdi burada bir de gereksiz büyükşehir tartışması başlamış bulunuyor. Şimdi nasıl il yapıyoruz deyince gerekli-gereksiz ilçeler hemen koşuyorsa büyükşehir yapıyoruz denince de hak etmeyen iller koşacak,koşuyor da..Bunun için sanal alemde bir tur atmanız yeterli..Ne olacak? Yine Doğulu bir toplum olarak hak etmesek te isteyeceğiz ve şartları tutmayanlar siyasi ağırlıklarını-yakınlılarını devreye koyacaklar. Mesela şehir merkezi nüfusu 540 bin olan bir Denizli büyükşehir olmayı hak ederken, şehir merkezi nüfusu 240 bin olan Trabzon ne kadar Büyükşehir olma şartlarına haizdir? O zaman şehir merkezi nüfusu 230 bin olan Çorum neden büyükşehir olmamaktadır? Ancak Trabzon büyükşehir yapılacak şehirler içinde adı geçiyor. Gerçi Doğu Karadeniz de Bölgesinde bütün sahil ilçeler gibi Trabzon’a yakın sıralanmış birçok ilçe var, ancak kıstas nedir? Şimdi burada ki durum her alanda olduğu gibi siyaseten de Trabzon’un ağırlığı olmasından mıdır? 

Çare Türkiye’de bir tarafsız uzmanlar kurulu oluşturarak il sayısını 90’a yükseltmek ve öylece sınırlandırıp bu sayfayı kapatmaktır. Daha sonra ise 67’den sonraki plakaları ikinci bir alfabetik listeye tabii tutarak, işi bitirmektir. Yasaylada önünü kapatmaktır. Büyükşehir olma meselesine gelince onun da bir uzmanlar kuruluyla kıstaslarını belirlemek ve hangi şehirlerin B.Şehir olacağına akara verip gereğini yapmaktır. 

Daha iyi hizmet böyle verilir, devlet otoritesinin zayıfladığı büyümüş ve merkeze uzak ancak kendisi merkezi yerlerde otorite böyle tesis edilir ve yatırımın artması sağlanır. Şunu da belirteyim, Sayın başbakanımıza katılmıyorum; mesela eski adıyla Çölemerik sonraki adıyla Hakkâri 1936’da il olması hem gerekli hem de isabetli bir karardır. Hakkâri il olmayıp Van’a bağlı bir ilçe olarak mı kalsaydı? O zaman bugünkü seviyesine de ulaşamazdı. Hakkarinin gelişememesi hem coğrafyası hem iklim şartları hem de yanlış politikalar ile en önemlisi terör yani güvenlik meselesidir. İl olunca daha fazla gelişen birçok eski ilçemiz vardır. Bunların başında bir zamanlar Niğde’ye bağlı olan Aksaray gelmektedir. Karaman, Kırıkkale, Osmaniye il olunca daha fazla geliştiler. Anacak bu durum bütün isteyen ilçelerin il olacağı anlamına gelmez. 

Ülkemizde bu konuda yapılan tek ciddi araştırma Antalya Akdeniz Üniversitesi Alanya işletme Fakültesi Dekanı Prof.Dr. İbrahim Güngör, 1 yıl süren ve 6 Bilim adamı ile AHP(Analitik Hiyerarşi Proses) yöntemi ile yaptıkları çalışmada sonucu il olmaya aday 8 ilçe belirlediklerini ve bunlardan %33 uygunluk ile Alanya’nın birinci çıktığını belirtti. Bu ilçeler; Ödemiş, Bandırma, Fethiye, Elbistan, Ereğli (Konya olmalı), Erciş, Alanya ve Bergama olup, bunları objektif kriterlere göre belirlendiğini söyledi. 

Bu çalışma benim kriterlere ve adaylarıma %70 uyuyor. Ancak üç itirazım var:

1-Ödemiş evet il olmak isteyen ve bunu da sık sık dile getiren İzmir’in büyük bir ilçesi..Ancak,Ödemiş İzmir’e 111 km. uzak iken Aydına 80 km. mesafede..Yeni bir yapılacağına Aydına bağlanması uygun düşmez mi? Bu hiç düşünülmüş müdür? Ödemiş il olursa Ödemişe bağlanması düşünülen Kiraz ve Beydağ ilçeleri de Aydına bağlanabilir. Benim zaten yeni 9 il yaparken aslında eski illeri de güçlendirme projem var. Mesela eskinin büyük bugünün orta ölçekli ili aydın böylece kuvvetlenmiş olur. Mesela Batı Anadolu’da (Ege kelimesini sevmiyorum; Fransızca yada Yunanca olduğu düşünülen Türkçenin ruhuna aykırı ruhsuz bir kelimedir) Uşak, Burdur Batı Karadeniz’de Bolu güçlendirilmesini ve nasıl güçlendirileceğini yukarıda yazdım. İl olursa Ödemiş gibi bir tarım havzasında daha fazla şehirleşme-betonlaşma Ödemişin lehine midir? Ödemişliler birde bu açıdan düşünsünler derim.. 

2-Alanya’yı aday olarak en kuvvetli kriterlere sahip olduğunu kabul ettiniz. Fakat Alanya merkez ise Batıya doğru Gündoğmuş ve Doğuda Gazipaşa ile hadi diyelim Mersinden Anamur’dan başka hangi ilçeleri alabilir? Evet, Mersin-Antalya arası geniş ve uzun bir sahil alanında bir idari merkez yok! Peki, Anamur tam ortaya oturmuyor mu? Evet, nüfusu Alanya’dan daha az, ancak daha merkez! Anamur il olursa Mersinden Gülnar, Aydıncık ve Bozyazı’yı, karaman’dan Ermenek’i, Antalya’dan Gazipaşa’yı alarak tam bir merkez oluyor, ayrıca Kıbrıs’ın karşısında geçiş noktası-gümrük ve liman özelliğini güçlendiriyor. Alanya evet Antalya’ya 136 km ancak, duble otoyolda 100 km. hızla en fazla 1.5 saatte Antalya’dasınız, peki Anamur öyle mi?,Bu arada siz Alanya’yı aday gösterip birinci getirmenizde Alanya’da çalışmanızın ve yaşamanızın etkisi olmadığını nasıl ölçeceğiz? Benim bu bölgede adayım Anamur. 

3-Tarihi bir il olan ve birçok ilçe Cumhuriyet döneminde il olurken ilk 10 yıl il iken ilçe konumuna indirilerek, gururu kırılan ve yukarıda anlattığım nedenlerden dolayı evet nüfusu az ancak, stratejik-tarihi-merkezi-kültürel-coğrafya-iklim gibi nedenlerle tamamen Giresun’dan ayrı bir merkez olan, etrafında kendisiyle aynı sosyo-ekonomik yapıda ve yakın olan Giresun Alucra, Çamoluk Sivas Suşehri, Akıncılar ve Gölova ile Gümüşhane Şiran’a merkez olabilecek konumdaki Şebinkarahisar’ı nasıl görmezden geldiniz? Üstelik bu il olma kriterinize uyan 8 il Cumhuriyet döneminde hiçbir zaman il olmadılar. Bu tutumunuzu eleştiriyorum ve bilisel olduğunu reddediyorum, zira bilisel olarak ta ben Ş.Karahisarın il olması gerektiğini ispat edebilirim. 

Hocamız, Fethiye’yi aday gösterdi ben ise Erzurum-Oltu’yu, buna bir şey demiyorum ancak dediğim gibi henüz devletin bu politikası yok. Eğer olursa zaten gelişmiş olan Fethiye yerine Doğudaki ve çevresiyle kalkınması elzem olan Oltu’yu öneririm, yâda Ödemiş zaten kesinlikle o listeden çıkarılması lazım, Aydına bağlanması daha doğru olur. 

Her neyse..Bir gün bu konu gündeme gelirse bu günler süren çalışmamanın dikkate alınmasını, bu adayım olan ilçelerinde bu yazıdan istifade etmesini temenni ederim. Dar bölge milliyetçiliğini reddediyorum, her şey nihayetinde ülkemizin yararı için düşünülmelidir.

Bahadır KAYIM

 

Okuma: 1065

Yorumlar (2)

şiran
yazar şiranlı , 12 Ocak, 2013

şiran gümüşhaneye 75 km adam akıllı araştırma yapın şiran hiç yere bağlayamazsın

 
Akkuşu il yapalım
yazar karağaçtepeli , 15 Temmuz, 2012
Ünye'nin il olması gerek bence. Nüfus var. Akkuş'ta dahil olmak üzere bir kaç ilçe daha ünye'den kopup ilçe haline geldi.her şeyi hazır.Yani hinterlandı zaten var.Nüfus var,sanayisi var,ulaşım çok kolay.hava deniz kara ulaşımı ağı kurulmuş durumda.Orduyu büyükşehir yapmaya çalışılcağına ünye il yapılmaya çalışılsın daha iyi.1954ten beri ordu'ya bağlıyızda ne gördükte büyük şehir olunca ne görceğiz.Şiddetle ünye'nin il olması taraftarıyım.Yanı başımızdaki niksar'ın il olması eskiden hayaldi şimdi imkansız.zira 80-90 larda niksarın yanında köy görünümünde olan erbaa,zile gibi ilçeler şimdi niksarı geçti.Niksar eskiden göç alırdı.sonra bu durum diğer ilkçelerden göç eden insanların ara konaklama yeri gibi oldu.Ama artık niksarda göç veren ilçeler konumuna düştü.Erbaa niksardan hem nüfusça çok büyük hem sanayi bakımından çok gelişkin.Niksarın ovasında tarım varmışmış.Niksar ovası varda erbaa ovası yokmu sanki.Niksar ayrıca Tokat'a çok yakın evet. Sözü bitirirken ünye il olmalıdır diye açıkladığım düşüncemi tekrarlıyorum….

Site Yönetimi: Her görüşe saygılıyız. Ancak bu görüşlerinizi yazarken neden adınızı ve soyadınızı yazmıyorsunuz. Onu bir türlü anlamıyoruz. Siz adınızı yazmadan yorum yazarsanız çok fazla dikkate alınmayacağınız düşünüyoruz. Herkes için bu kural geçerlidir. Biz site yönetimi olarak 13 senedir adımızı ve soyadımızı her ortamda yazıyoruz. Lütfen adınız ve soyadınızı yazmazsanız yorumlarınız yayınlanmayacaktır.

 

Related Articles

8 YORUMLAR

  1. 1-Bir şiranlı olarak söylüyorum şiran asla başka biryere bağlanamaz
    2-Şiran Gümüşhanenindir Öyle kalacak.
    3-Karahisar Hiçbir zaman il olamaz.
    4-Yol Yok Altyapı Zayıf veya hiç yok
    5- Karahisar Alucra çamoluk birleşip vilayet olsa bile nufusu 45.000 Olacak Bu gelişim açısından az kalır.
    6-Kareysarlılar boş hayallerden Vazgeçmeliler.
    7-Kareysarın Gelişmesinin Tek yolu Giresunun başına adaletli Birinin geçmesi bütün ilçelere eşit Bütçenin dağıtılmasıdır tek çare bu.

  2. Sebinkarahisar cografi olarak ve eski il olma hakkindan dolayi il olmalidir. Sebinkarahisara giresundan camoluk ve alucra gumushaneden siran sivastan ise akincilarla golova baglanabilir. Not:Ankaraliyim

  3. Vatandaşımız halen il olma meselesinde ilk olarak NÜFUS maddesini görüyor..halbuki yazdık,en önemli nokta 1-stratejik konum 2-Hinterland 3-Ayrı sosyal,kültürel şartlar gelir..Kozanlı kardeş, başta güzel açılardan meseleyi olgunlaştırırken sonunda kendini haksız bir noktaya getirmişsin…şu cümlen: İyide yapmışlar sizi il yapmamakla. (ben Ş.Karahisarlı değilim,fakat her yerden kendimi mesul hissediyorum) Bu cümle: 1-Halen il olma meselesinde ilk olarak NÜFUS maddesini görmek yanlışlığından ileri gelmektedir..yazdık,önce stratejik konum gelir diye..Ş.Karahisar kendi iline 120 km. uzak olup,bu yol şartları ADANA yada İÇ ANADOLU şartlarına benzemez..bitmek bilmeyen virajlar,çoğu zaman 60-70 km.yi geçmeyen hız ve 2-3 saat süren yolculuklar..artı diğer illere uzaklık ,mesela Ordu uzak, Sivas uzak,Erzincan uzak..ve sonuçta burada bir devlet otoritesi boşluğu doğuyor..Ş.Karahisarın il olmaması bu otoritesizliği artırmış,buralar bazı yıllarda DHKP-C hatta PKK gibi en tehlikeli örgütlerin cirit attığı-yuvalandığı yerler olmuştur..şimdi bu durumda bu şartlar KOZAN’la kıyas edilir mi? Kozan’ı ben sana anlatayım,tarihteki adı SİS’tir ve Kilikya Ermeni Krallığının başkentidir..ancak Kozanın kaybettiği tek olay seninde anlattığın üzere Adana’ya yakın olmasıdır..2-Ben daha fazla hak ediyorum,Ş.Krahisar az-küçük olmasın ben olayımda gerisi ne olursa olsun..oldukça bencil-haksız-yanlı-tarafgir bir anlayıştır..fakat NETİCE’ye gelelim..bugün DEVLETİN (yani mevcut hükümetin) artık YENİ BİR İL YAPMA POLİTİKASI YOK..hele BÜYÜKŞEHİR yasasından sonra hiç yok..ben hükümetçi değilim fakat diyorum ki İYİ Kİ DE YOK..bu mesele gerçekten sağduyulu insanlar hükümete gelinceye kadar rafa kalksın ve böyle durumda hiç gündeme gelmesin..çünkü haklı haksız herkes İL OLMAYA KALKACAK ve SİYASET GALİP GELECEK-MİLLİ SERVET ZAYİ OLACAK-BİR SÜRÜ GEREKSİZ İL DOĞACAK.TIPKI DÜZCE GİBİ..Haa Kozan hak eder etmez ayrı mesele..BELKİ DE LAZIM FAKAT BİR BU YOL AÇILIRSA BUNUN SONU GELMEZ..

  4. Ben siranliyim ben benim gorusum karahisar il olamaz neden cunku yol desen yolu yok kucucuk bir yer nufus desen yazin var kisin yok nasil olacak il ha biz isteriz il olsun keske olsa ama il olmasi icin nufus olmasi gerekir

  5. Hocam, Kozan’ı yanlış biliyorsun. Kozan, Adana’ya 70 km. Belki çok uzak kaçmayabilir ama merkezi bir konumda.. Toros ilçeleri Adana merkeze çok uzak ve tüm ilişkileri Kozan’la.. Adana’yla hiçbir bağları yok.. il olması durumunda kendine bağlanacak Tufanbeyli Adana’ya 190 km en basitiniden.. Çekilirmi?
    Hı birde il’lik vilayetlik hakkı elinden alınan tek yer Şebinkarahisarmış gibi konuşmuşsunuz. Kozan, Osmanlı döneminde ve Türkiye Cumhuriyetinde 1926’ya kadar il’di.
    Hatta Fevzi Çakmak 1.dönem Kozan milletvekilidir. Kozan Osmanlı döneminde il-sancak olmadan öncede Kozanoğulları Derebeyliğinin merkezi, Kilikya Krallığınınsa başkentiydi(1000-1200 arası) belirtmek isterim.
    Kozan, Adana’danda ayrı bir kültürdür ayrıca. Kozan asla Ceyhan kadar Adana’yla benzer olamamıştır..
    Kültürü kendine özgüdür. (bölgedeki diğer kendisine bağlı ilçelerle birlikte)
    Şebinkarahisar’a göre çok daha gelişmiştir; tam bir tarım deposudur, OSB’si gelişmeye başlamıştır ve iyi denebilecek bir durumdadır. İl olduğu takdirde çok daha iyi bir ivme yakalayabilecek uygun bir konumdadır ayrıca..
    Adana İl Merkezinde çok sayıda Kozan’lı olmasına, çok fazla göç verilmesine rağmen; Merkez nüfus 80.000, Toplam nüfus 130.000
    İl olma tekliflerinde istediği ilçeler Aladağ, Feke, Saimbeyli, Tufanbeyli ve İmamoğlu’dur. ve Bu ilçeler ekonomik-kültürel olarak Kozan’ bağlı olup Kozan’ın il olmasınıda desteklerler..
    İlçe haline düşürülmeden önceyse bu saydıklarımın dışında Kayseri’den Develi ve Yahyalı, Osmaniye’den Kadirli ve Sumbas, K.Maraştan Andırında 1926’ya kadar Kozan’a bağlıydılar..
    Aynı şekilde bahsettiğiniz o il boşluğu Adana-Osmaniye-Kayseri arasındaki boşluktada mevcuttur..
    Hıı birde yeni il olanlardan Osmaniye, Ardahan ve Aksaray’da cumhuriyet başında il olup, ilçeliğe düşürülmüşler daha sonra yeniden il olmuşlardır..
    Halen il olma hakkını alamamış ilçe olan, eski illerimiz; ‘Kozan’, Şebinkarahisar, Ergani, Siverek, Gelibolu, Genç, Üsküdar, Doğubayazıt ve Silifke’dir..
    Şebinkarahisar il olsa nereleri alacak hocam bu arada? Sözde ilçe, Alucra ve Çamoluk kasabalarınımı?
    Bunların üçünü toplasanız bir Kozan çıkıyormu?
    12.000’lik şehir ilmi olur hem? İyide yapmışlar sizi il yapmamakla.
    İl olsa ne kadar gelişecek sanki?
    Hocam Şebinkarahisar’ın il olması kadar gereksiz birşey olamaz..
    Ondan önce Kozan var..

jnhgb için bir yanıt yazın İptal

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar