Akkuşlular her zaman “beyazlar” listesinde yer almıştır.
BEYAZLAR DİYARINA
Ülkemizin üzerinde “kara” bulutlar eserken yılın yarısı “beyaz” olan bir yer için nasıl yazı yazılabilir.
Malumunuz olduğu üzere Soma’da olan maden ocağı felaketi ülkemizi yasa boğdu.
Şimdi buradan şunun yüzünden, bunun yüzünden diye bir şeyler yazmayacağım ne yeri ne zamanı. Zaten bir sürü kendini bilmez vefat eden işçilerimiz üzerinden reklam yapmakta. Bu sebeple şu anda ancak yaraları mümkün olduğu kadarıyla sarmak zamanı.
“Peki, o zaman siz ne için yazıyorsunuz?” sorusunu soracak olursanız diyeceğim şudur ki bu tür felaketler ne ilk ne de sondur. Ülkenin bazı yerlerinde sel, bazı yerlerinde deprem, bazı yerlerinde can kaybı olan yangınlar gibi felaketlere duçar olunabiliniyor. Yani bir gün önce gördüğümüz tanıdıklarımızı bir gün sonra göremeyebiliyoruz.
Neyin ne zaman belli olmadığı dünyamızda birbirlerimizle ilişkilerimizin de güzel olması gerekiyor.
Sevdiklerimizi unutmamalıyız. En azından doğduğumuz topraklara karşı vefasızlık yapmamalıyız. Bazen öyle kişiler oluyor ki çekip arkasını gidiyor. Baba ocağını torunlarına değil göstermeyi anlatmaya bile zamanı olmuyor. İşte onlara nerelisiniz diye sorulunca size vereceği en mantıklı cevap “babam aslen şuralıymış” oluyor.
Her musibetten bir ders çıkarmasını bilmeliyiz.
Biz ülkenin başka yerlerinde olup bitenlerine üzülüyoruz. Bu insanlığımızın gereği. Ancak ülkemizde tabii bir felakete maruz kalmadığı halde coğrafyasından dolayı ekonomik durumları gelişemeyen yerleri de unutmamalıyız.
Bu cümleden olmak üzere Akkuş ve Akkuş gibi bazı ilçelerimiz “büyüklerimiz” tarafından her zaman hatırlanması gereken yerlerden. Yoksa bizim gibi aciz kimselerin hatırlamasından bir şey çıkmaz.
Bu arada Soma’da vefat eden işçi kardeşlerimize rahmet, yakınlarına sabır diliyorum.
Ülkenin bu “karanlık” günlerinde “beyazı” bol olan Akkuş’a selamlarımı iletiyorum. Malum “beyaz” temizliğin ve saflığın da simgesidir. Bizim gözümüzde Akkuşlular her zaman “beyazlar” listesinde yer almıştır.
Zeki ORDU
