16 Nisan 2024 Sal

BİR GÖNÜL BOŞLUĞU VE AKKUŞ

Bana yardan vazgeç derler, Ben geçerim, gönül geçmez

BİR GÖNÜL BOŞLUĞU VE AKKUŞ

Hazin bir ayrılığın üzerinden tam iki yıl geçti. Bu iki yılda neler değişmedi ki? Daha çok şey değişecek gönüllerde tarifi mümkün olmayan bir boşluk bırakarak.

Aylardan Ekim di. Yani sonbahar. Akkuş için kış emareleri çoktan görünmeye başlamıştı bile. Mesafe ölçüye göre fazla sayılmazdı. Ancak hem coğrafya, hem de sosyal hayat benim için çok farklıydı.

Resmi işlerin halledilmesiyle yeni bir muhitte kendimize yer edinecektik. Gurbetten gelenler geri dönmüştü. Okullara yeni başlayanlar olmuştu. Ve tahsilinden dolayı Akkuş'u terk eden öğrenciler de yeni yerlerine varmıştı. Akkuş kalan insanları ve coğrafyası ile baş başaydı yine.

Biz de oradaydık.

Bir Anadolu insanı olarak yadırgamadım aslında. Özel şartlar hariç sevdim bile.

Resmi işler; imza, kağıt, mühür, talimat demekti ve soğuktu. Bunların soğuğu daha sonra yaşayacağım Akkuş'un soğuğuna benzemiyordu. Akkuş'un soğuğu gönlü sıcak insanlarla ısınabiliyordu. Bürokrasinin soğukluğu başka bir şeydi.

İlk uğrak yerim hükümet binasıydı. Devrin Kaymakamı, İlçe Milli Eğitim Müdürü, Şube Müdürleri ve ilçede çalışan diğer personel. Daha dün gibi gözümün önünde. Şimdi hiçbiri orada değil. Ancak ben hala o anki hali gibi sanıyorum.

Sonra okulum. Yani YİBO. Ardından lojman. Mekan €œC blok. Ve öğrenciler.

Ve nihayet mesai arkadaşlarım. Hepsi de birbirinden üstün. Hepside gönlümde yer etmiş. Bana göre benim gittiği zamanki o kadro benim hayatımdaki en güzide insanların bir araya geldiği kadro. Bunu demeye hakkım var çünkü 16 okul 22 müdür ve yüzlerce öğretmenlerle çalışmış biri olarak böyle bir tecrübe kanaatte bulanabilirim sanıyorum.

Her yıl birileri ayrıldı. Her yıl yenileri geldi benim tanımadığım. Elbette gelenler diğerlerinden farklı değil ama gönül bu. Benim devrem bir başkaydı sanki.

Geriye kalanlar oldukça azalmış. Kısa süre ev arkadaşı olan Özkan Bey ile Musa Bey, Ali Bey, Zeynep Hanım, Elif Hanım, Nurgül hanım. Ayrıca okulun memuru Hüseyin Bey. Diğerleri başka başka yerdeler. Bazıları il bazıları ilçe dışına çıktılar. Bazıları da ilçe içinde yer ve görev değişikliği yaptı. Velhasıl hayat devam ediyor ve insanlar bir haliyle bir yerlerde yaşıyorlar.

Akkuş bir gönül boşluğu doldurulması zor bir boşluk bu. Ben başta öğrencilerim, amirlerim ve arkadaşlarımı çok özledim. Oraya gelmeye çekiniyorum. çünkü gözlerim çok kişiyi arayacak. Benim de bulunduğum o güzide kadro yok artık.

Ben bu ayrılığı kabul etsem de gönül kabul etmiyor. Yazının selameti için işin teferruatına giremedim maalesef. çünkü her kelime hüznümü daha da artıracak. Sözlerimi Sadettin Kaynak'ın hicaz bir şarkısından alınmış bir mısra ile bitirmek istiyorum:

Bana yardan vazgeç derler

Ben geçerim, gönül geçmez

Kısaca bazı şeyler unutulmuyor.

Zeki ORDU

Related Articles

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar