17 Nisan 2024 Çar

Seni Seviyoruz Ramazan, Hoş Geldin Evimize, Memleketimize…

Ramazan ayı , insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olan Kur’an’ın indirildiği aydır.”[ Bakara, 185]

  

SENİ SEVİYORUZ RAMAZAN,

HOŞ GELDİN EVİMİZE, MEMLEKETİMİZE… 

HOŞ GELDİN YA ŞEHR-İ RAMAZAN…

        Üç ayların ilki olan Recep ayından bu tarafa sevgili Peygamberimizin yapmış olduğu “Ya Rabbi! Recep ve Şaban Ayını bizim için hayırlı kıl, ve bizi mübarek Ramazana eriştir.” duasını dillerimizden eksik etmemiştik. Allah’ımıza binlerce şükür olsun ki duamız kabul oldu ve mübarek Ramazana eriştik. Şimdi cadde ve sokaklarımızda orucun getirdiği tatlı bir telaş var. Oruç, teravih, sahur ve iftar ile tekrar buluşma vakti geldi. Camilerimizde ve evlerimizde Kur'an okunmaya başladı bile. Güzel işlemeli kılıflardaki Kur'an-ı Kerimler, açılmış ve herkes tarafından saygı ve sevgiyle okunup dinleniyor. Onu dinlerken de herkes gözleriyle, parmaklarıyla ve dilleriyle ayet ayet, harf harf o kutlu kelimeleri takip ediyor.

Şimdi bu ayda yoksul insanlar, daha yakınımızda. Kalbimiz daha bir yumuşak. Hayırlı işler yapabilmek için muhtaçlara her zamankinden daha yakın olmamız gerektiğinin farkındayız.

İlk kez oruç tutanlarımız var. Çocuklarımızdaki oruç tutma heyecanı çok farklı. Oruç ile ikinci sonbaharını yaşayan büyüklerimiz var. Bir de annelerimiz ve babalarımız var ki onları tarif etmek mümkün değil. Bizden öncekilerin devam ettirdiği bütün incelikleri ve geleneği, nesilden nesile özenle taşıyan ve bize kadar getiren o muhterem insanlar. Evet, Ramazan başladı. Artık bundan sonra bir ay boyunca, bütün hüzün ve sevinçlerimiz içinde Cennet kokulu bir güzellik var.

       Seni seviyoruz ey Ramazan! Bu yıl da hoş geldin evimize, sokağımıza, şehrimize, ülkemize ve kâinata…

 Hoş geldin! Mutluluk getirdin, bizleri huzura boğdun.

  Ne mutlu seninle yeniden uyanan insanlara!

 

RAMAZAN AYININ BEREKETLİ GEÇMESİ İÇİN PLANLI OLMALIYIZ.

 

Ramazan ayı geldiğinde, her Ramazan’ın bir öncekinden daha hızlı geçtiğini fark ediyoruz. Herkes, eski Ramazanları özlediğini, onların çok farklı olduğunu söylüyor… Bu aslında bir yönüyle güzel değil.. Geçmişte yaşanan mübarek ayların hafızalarımızdan silinip gitmemeli, yaşatılmalı. Geçmişte olduğu gibi Mübarek Ramazan Ayını dolu dolu yaşamanın bir yolu da, önceden planların hazırlamasıdır. Huzurlu, bereketli bir Ramazan Ayı geçirebilmek için sizlere basit tavsiyeler;

 

1: "Ramazan modu"na geçmek;

 

Ramazan gelmeden hazırlık yapmak, zihninizde bir "Ramazan modu" oluşturmamızı sağlar. Eğer plan yapılırsa, zihnimiz biz farkında olmasak bile, ona hazırlık yapar. Ve geldiğinde, onun diğer zamanlar gibi olmadığını fark ederiz.

         2: İlk Hamlemiz Nasuh Bir Tövbe olmalı:

Günahlarımızı ve akıbetimizi tefekkür etmeye ne kadar da muhtacız. Ramazan, tefekkür ve tövbenin bulunmaz zamanıdır. Ramazan cennete girmenin en mümkün olduğu zamandır. Tövbe için de, Kadir gecesini bekleyecek vaktimiz yoktur. Ne zaman günahlarımızdan sıyrılırsak bizim Kadir gecemiz o gecedir.

            3: Bu ayın en önemli ibadeti olan Orucun fıkhi yönünü öğrenelim;

Yapılan bir işin özü bilenmediğinde onun tadına varılması pek mümkün değildir. Dinimiz ilim dinidir. Bizde öğrenmek bir ibadettir. Ramazan ayına hürmetimizi ve oruç ibadetine bakışımızdaki ciddiyeti göstermesi açısından işe bir ilmihal kitabından oruç konusunu okuyup anlayamadığımız yönlerini uzmanına soralım.

Peygamberimiz buyuruyor ki; “Kim inanarak ve mükafatını Allah’tan bekleyerek Ramazanın gecelerini ihya ederse, onun geçmiş günahları bağışlanır” (Nesai, İman, bab,22, V, 117). “Ramazanın evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluştur. Her kim, bu ayda idaresi altında bulunanların iş yükünü hafifletirse, Allah onu mağfiret eder ve cehennem azabından kurtarır”. “Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur” ( Buhari, Savm, 5)

4: Vaktimizi ayarlayalım;

         Önceden planlarsak, çalışma saatlerinizi, yatma-kalkma saatlerimizi, işlerimizi sahur, iftar, teravihe göre ayarlarsak, Ramazanda zamanını daha kullanışlı yapmanızı sağlayacaktır.

        

         5: Aile Ramazan takvimi yapabiliriz;

         Akşam yemeği, evimizde herkesin bir arada olduğu özel bir saatte değil mi? Bu Ramazan gelmeden aileyi toplayıp, Ramazanın ehemmiyetini anlatıp, iftar-sahur saatlerini beraber geçirmeye karar verip herkesten işlerini buna göre düzenlemesini isteyebilirsiniz. Bu şekilde sadece aile fertlerinin değil, bütün ailenin de Ramazanın mübarekliğinden istifade etmesini sağlayabiliriz.

 

         6: Sofrayı ailecek hazırlayabiliriz;

 

        Ramazan Ayı çoğu erkekler için daha fazla ibadet manasına gelirken, bayanlar için fazla yemek yapma manasına geliyor ne yazık ki. Ramazan hem erkek hem bayanlar için. Ramazan için bir sofra menüsü hazırlayıp, teravih ve diğer ibadetlere daha fazla zaman ayırabiliriz. (Bu arada, erkeklere bir tavsiyemizde olabilir; yemek ve bulaşığa yardımcı olmak Peygamberimiz (a.s.m.)'ın yaptığı bir harekettir. Sünnet ve yardım niyeti ile yapıldığında bu aydaki sevaplarınızı daha fazla arttırabilirsiniz).

 

                 7: Evde iftar düzenleyebilirsiniz.

 

Önceki yıllarda arkadaşlarımızın evlerinde çok güzel iftarlar yaşamış olabiliriz. Bu yıl da, kapılarınızı biz açalım. Oruçlu bir müslümanı doyurmak, kendinizi ve ailemizi doyurmaktan daha güzeldir. Bu konuda daha önceden plan yapıp vereceğimiz iftar tarihleri belirleyerek muhtaç komşu ve akrabalarımızı evimize davet edebiliriz.

 

           8- Namazlarımızı Cemaatle kılmaya çalışalım;

 

Cemaatle namaz kılmak erkekler için ihmal edilmemesi gereken sünnetlerdendir. Mümkünse iki namaz arasını da (bir kaç defalığına da olsa) camide bekleyerek, unutulmak üzere olan sünnetlerden birisini daha ihya etmeliyiz. Teravih Namazı Ramazan ayının en mühim nafile ibadetlerindendir. Ancak, namazın heybeti ve Ramazan ayının manası ile bağdaşmayacak bir teravih namazı, belki de vebal altına girmemize neden olabilir. Bunun için: Teravih namazını çabuk kılmak gibi bir hedefimiz olmasın. Gerekiyor ve özrümüz sabit ise, az kılalım ama, namaz gibi kılalım. Namaz ibadetinin kendine mahsus şekli ve heybeti, teravih namazında kaldırılabilir diye bir kural yoktur. Zaten Din görevlilerimiz Tevravih namazını yavaş kıldırma hususunda daha dikkatli olacaklardır.

 

            9: Gidiş/gelişleri düzenleyelim; İftara ve teravihlere yetişmek için işyerimizden mümkünse zamanında çıkalım. Teravihleri değişik camilerde kılmak için komşu ve arkadaşlarınızla beraber bu planı önceden yapabiliriz. Hatta bunun için bir "araba havuzu" dahi yapabiliriz. Her akşam olamasa bile haftada birkaç defa diğer komşu camilere gidip değişik imamların arkasında cemaat olup değişim cami cemaatiyle tanışabiliriz.

           

            10: Sevap mevsiminde güzel davranışlardan İtikaf ve aile ziyareti;

 

İtikaf için fırsat kollayalım. son 10 günde af ve mağfiret için daha fazla dua edelim. Aylardır veya yıllardır görmediğiniz bir akrabanızı ziyaret edelim, mümkün değilse telefon ile gönlünü alalım. Bu tür güzel sevaplı işler yapmak, Allahın rızası dairesinde olmakla birlikte Ramazan Ayının sizin için havasını olumlu yönde değiştirecektir.

 

             11: Zekat, Fitre, Fidye ve Sadakalarınızı vereceğimiz kişileri önceden belirleyelim;

 

Cömert olmak dinimizde takdir edilir, fakat Ramazanda cömert olmanın yeri başkadır. Hususi zamanlarda ibadetleri arttıralım. Zekat, fitre ve benzeri ibadetlerin verileceği kimse ve yerler bellidir. Ramazan Bayramı gelmeden bunları zamanında, doğru yere ulaştırmak önemlidir.

 

         12: Ramazanda çalışmaları hızlandıralım;

 

         Bazı gönüllü kurum ve yardımsever dernekler muhtaç Müslüman kardeşlerimiz için yardımlarını bu ayda da devam ettirmek için çaba ve gayret içerisindeler. Bu tür bir gönüllü yardımcı olmak için önceden araştırma yapabilirsiniz. Çevremizdeki fakir ve muhtaçları onların haberi olmadan tespit edip yardım kuruluşları ile irtibata geçip onlarında ramazan aylarını bereket içerisinde geçirmelerini sağlayabiliriz. Yeter ki isteyelim!

 

         13. Mukabele programlarını kaçırmayalım;

 

         Allah Teala Kur’an-ı Kerim‘de Ramazan ve Kur’anı beraber zikretmektedir. Hatta Ramazandaki büyüklük, Kur’anın o ayda inmiş olmasındandır. Ne kadar Kur’an okursak o kadar Ramazan ayına dalmış olacağımızı iyi bilelim. Zikir (huzurlu kalplerin sahibi olabilmemizin yegâne yolu) Ramazan ayı günleri Allah’ı zikretmemiz için en coşkulu günlerimiz olmalıdır.

         Bütün camilerde günün değişik vakitlerinde cami görevlileri mukabele okumaktadırlar. Vaktinizin uygun olduğu zaman dilimlerinde mukabele programlarını takip etmemiz ayın bereketini daha da katlayacaktır.

 

         Sevgili Peygamberimiz Kur’an okunmayan evi kabristana benzetmiş ve şöyle buyurmuştur: “Evlerinizi kabristana çevirmeyin! İçerisinde Kuran okunan eve şeytan girmez [Tirmizi, Fedail, bab, 2, V, 117] Bununla birlikte Kuran’ın hikmeti ve ayetlerinin anlamı üzerinde genişçe düşünelim. Çünkü O bizleri her türlü kötülüklerden koruyacak ve mutlu bir hayatın yöntemini gösterecek ilahi bir rehberdir. Alimlerin doyamadığı bilgi ve hikmet kaynağıdır. Kalplerimizi O’nun mesajının nuruyla nurlandıralım. Bu ayda yapacağımız iyilikler ve ibadetlerle Allah’ın rızasını kazanarak kendimizi affettirme fırsatını kaçırmayalım.

 

               14: Dua için kendinize özel vakit tahsis edelim;

 

Oruç ile bir arada zikredilen şeylerden birisi de duadır. Bakara suresinde orucu anlatan iki ayetin arasında duaya teşvik eden ayet vardır. Oruç tutan mümin Rabbine yakın olduğunu, orucun bu yakınlığı arttırdığını bildiğine göre, dua için en münasip vakitte olduğunu da bilmelidir. Her birimizin dua edecek ne çok dertlerimiz var. Rabbimize el açmayı ihmal edip, duadan uzak durduğumuz için kimbilir neler kaybettik. Kadir gecesinde, iftar anında ve diğer önemli zaman dilimlerinde de yapılacak en önemli şey duadır.

Peygamber Efendimiz( SAV) buyurdular ki: “Üç kişinin duası reddedilmez. Birincisi; Adaletli lider. İkincisi, oruçlu bir kimsenin iftar edinceye kadar yaptığı dua. Üçüncüsü, mazlumun duası…”

 

                 15: Ramazan Ayındaki en önemli hedeflerimizden birisi de boş şeylerden uzak durmak olmalıdır;

Dedikodu, malayani, boş lafları dinlemekten, konuşmaktan uzak olmaya çalışalım. Peygamberimiz, "Oruçlu bir kimse yalan ve yalancılıkla iş yapmayı terk etmezse, yeme-içmeyi bırakıp aç durmasına Allah'ın ihtiyacı ve o orucun da Allah nezdinde hiçbir kıymeti yoktur." buyurmuştur.

Allah’ımız da; “Ramazan ayı , insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olan Kur’an’ın indirildiği aydır.”[ Bakara, 185]

 

Ramazan bütün güzelliğiyle üzerimize düştü. Fakat gidişi yapacağımız ibadetlerle daha da güzel olacak İnşallah. Ramazan Ayınızı tebrik ederiz.

  

Celal   KARABACAK

Kdz.EREĞLİ

Related Articles

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar