Yaşadığımız ömürde, bedeninde tamirini de yapmak gerekmez mi?
RAMAZAN AYININ TAMİRATI
“RAHMAN ve RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA”
Vücudumuzda hissettiğimiz, ağrılar, vb. rahatsızlıklarda başvuru yerimiz hastane ve doktorlardır. Yaşadığımız ömürde, BEDEN NASIL YIPRANIYORSA, tamirini de yapmak gerekmez mi?
Yaşadığımız çevrede, Cenab-ı Allah’ın vermiş olduğu dünyalık da olsa eşyalarımızı, tamir eder bakımını yaparız. Nasıl ki kirlenen elbise temizlik, yıprandıysa tamir veya yenisini ister, uzun yola çıkacağımız zaman araba bakımını, evimizin boyası badanası ve çatısı belli zamanlarda tamir ve bakım isterde, bunları yaptığımızda nasıl yeni hale geliyorsa;
RUHUMUZUN DA YIPRANDIĞINDA BİR TAMİRE İHTİYACI YOK MUDUR?
Bu tamirinde fırsatı, bakımı da en güzel Ramazanlarda yapılmaktadır. Oruç bu açıdan bakılınca, ruhun ve bedenin bakımıdır, tamiridir.
Oruç kendine has belli başlı bir ibadet ve İslam’ın şartlarından üçüncüsü olmakla beraber, diğer ibadetlerimizin de yatağı gibidir. Ramazan şuuraltımızdaki İNANCIMIZI, yaşama alanımıza; şuuraltında kalan ve hep yarınlara bırakılan niyetlerimizi, şuuraltından dinamitleyerek, gün ışığına çıkarıyor. Görüyoruz ki namaz en çok bu ayda kılınıyor. Hiç namaz kılmayanları bir çığ gibi camiye sürüklüyor. Kur’an en çok bu günlerde okunuyor. Evinde senenin on bir ayında hiç okunmayan Kur’anlar OKUNUYOR, iftar yemeği cemaatle yeniyor. Fakirler daha çok bu mübarek günlerde anımsanıyor. Zekat hesapları yapılıp, kalpteki cimrilik ve hasislik siliniveriyor. Kötü alışkanlıklarımızı devam ettiren beden ve ruh BETON veya TAŞ HALİNİ –ALIRSA kırmasıda zor olacaktır. Anlamalıyız ki Ramazanlar bir ateşleme,bir frene basma ve azgınlığı körüklüyen şeytanı vesvelere bir DUR DEME, ruhlarımızdaki betonu kırararak, şeytanları iyice zincirleyip CENNET KAPILARINI ARDINA kadar AÇMAKTIR. İnsanoğlunun yeniden doğuşu gerçekleşir.
ORUÇ eskiyen dünyamızı tazeler. Alışkanlıkları elastikleştirir, donmalarını önler. İçgüdülerimizi pırıl Pırıl yapar. İnsanı eşyayla olan ilgiyi kesmekten korur, kâinatı yeniden yaşanmaya değer bir yer haline getirir, insanı yeniden doğmuşçasına yaşamaya hevesli, heyecanlı bir yeni insan yapar. Ayrıca Kur’an-a daha da bir ciddiyetle muhatap olma fırsatını da eline geçirmektir. Bir hurma çekirdeğinden meyvesine kadar arada ne kadar aşama ve mertebeler varsa, Mü’minlerin Ramazan ayında mazhar oldukları feyiz ve nurlar arasında da en az o kadar fark olacaktır.
Ruhlarımızda değişim başlamıştır artık. Bunu ramazan boyunca, devam ettirip de, diğer on bir ayda terk etmek, temizlenmiş ruhlarımızı bir daha günah kirleriyle lekelemek MÜSLÜMANA yakışmayacak bir davranış olur.
Cenabı- hak, Peygamber Efendimize bu mübarek Ramazan ayında okunmuş ve okunacak olan Kur’an harflerinin sevabı adedince salat ve selam eyleyip, Onun yüzü suyu hürmetine bizleri akıl-kalp-ruhuna, mide nefis-cesedine hakim kılmaya muvaffak eylesin…
SELAM ve DUÂ İLE…
Celal KARABACAK
Akkuş İnternet Sitesi
Kdz.EREĞLİ Temsilcisi
