25 Nisan 2024 Per

MEVLİD KANDİLİ ( {HAFIZ} MUSTAFA ÇUBUK) ‘un Kaleminden

Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.) [Enbiya 107]

 

MEVLİD KANDİLİ

Peygamberim iyi ki doğdun

Değerli kardeşlerim öncelikle Allah ın selamı ile hepinizi selamlıyor nice böyle kutlu doğumlara kovuşmak temennisi ile sohbetime başlamak sevgili peygamberimizi anlatmak anlamak şuuru ile geceniz {kandiliniz} hayırlı olsun

Değerli kardeşlerim cenabı ALLAH a ne kadar şükretsek bizim için azdır çünki o bizi nimetlerin en güzeli ile nimetlendirdi öncelikle bizi bir insan olarak yarattı, dahası bizi İslam üzere dünyaya gelmemize vesile oldu .engüzeli de  habibim sen olmasaydın alemleri yaratmazdım dediği  alemlerin efendisi ALLAH cc nun habibi{sevgilisi} insanların en yücesi son peygamber Muhammet mustafaya bizi ümmet olarak yarattı ne büyük şeref ne büyük nimet dimi kardeşlerim işte biz bu gece böyle bir peygamberin dünyayı nasıl şereflendirdiğininin şuuruna ermeye çalışacağız.

Değerli kardeşlerim !

Peygamberimizin doğduğu asırda dünyada cehalet- zulüm ve haksızlık hâkimdi. Bileği güçlü- kılıcı keskin-mali durumu kuvvetli olan daima haklıydı. İnsanlar köle pazarlarında mal gibi alınıp satılıyor. Kadına eşya gözüyle bakılıyor. İçki su gibi içiliyor. Gelecek fala bakılarak belirleniyordu. Mal-can ve namus güvenliği yoktu.

Canab-ı Hak, insanoğlu doğru yoldan saptığı zaman onları hidayete sevk edecek mutlaka bir elçi, bir peygamber görevlendirmiştir. İşte sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) de böyle bir atmosferde dünyaya gelmiştir.

Kardeşlerim bize soru yorlar ya hocam doğum günü kutlamak günah mı deyimli ?

Hayır kardeşlerim eğer islamı cerceveler dahilinde doğum günlerinizi kutlamada hiçbir sakınca yoktur.hatta ve hatta !

Doğum gününe önem vermeyi hıristiyanlar, müslümanlardan öğrenip almışlardır.

Kardeşlerim şunu bilmek ve hiç aklımızdan çıkarmamamız gereken cok önemli bir şeyde peygamberimiz sadece bize değil tüm insanlığın kurtuluşu için gelmiştir.onun için cenabı ALLAH kur anı kerimde

وَمَا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا كَافَّةً لِلنَّاسِ بَشِيرًا وَنَذِيرًا وَلَكِنَّ اَكْثَرَ  النَّاسِ لَايَعْلَمُونَ

“Biz seni bütün insanlığa müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik” fakat insanların çoğu bunu bilmezler Buyuruyor. .(Sebe/28)

وَمَا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَمِينَ

Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.) [Enbiya 107]


وَاِنَّ لَكَ لَاَجْرًا غَيْرَ مَمْنُونٍ

Senin için bitmeyen, sonsuz mükafat vardır. ) [Kalem 3]

وَاِنَّكَ لَعَلَى خُلُقٍ عَظِيم
(Elbette sen en büyük ahlak üzeresin) [Kalem 4]

اِنَّ اللَّهَ وَمَلَئِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِىِّ يَا اَيُّهَا الَّذِينَ اَمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا (Allah ve melekleri, Resule salevat getiriyor, iman edenler, siz de salevat getirin.) [Ahzab 56]

Değerli, kardeşlerim peygamberimiz dünyaya gelmeden evvel cenabı Allah cc insanlara bir cok peygamber ve kitaplar göndermiştir ve her peygamber ve kutsal kitaplar peygamberimizin geleceğini müjdelemişlerdi iş bunlara bir örnek olarak ku anda gecen bir ayettede Hz isa as

وَاِذْ قَالَ عِيسَىابْنُ مَرْيَمَ يَا بَنِى اِسْرَائِلَ اِنِّى رَسُولُ اللَّهِ اِلَيْكُمْ مُصَدِّقًا لِمَا بَيْنَ يَدَىَّ مِنَ التَّوْرَيةِ وَمُبَشِّرًا بِرَسُولٍ يَاْتِى مِنْ بَعْدِى اسْمُهُ اَحْمَدُ

“Meryem oğlu Hz. İsa şöyle söylemişti: Ey İsrail oğulları! Ben size gönderilen Allah’ın bir peygamberiyim. Benden önce Tevrat’ın tasdikçisi- Benden sonra gelecek bir peygamberin müjdecisi olarak gönderildim ki, o peygamberin ismi Hz.Muhammed’dir.” (Saf/6) Buyuruyor.

Değerli kardeşlerim bakın

Kâinatın Efendisini dünyaya getiren bahtiyar annenin henüz dünyaya gelmeden görüp gördükleri çok manalıydı..

Peygamber Efendimize hamileyken rüyasında, "Sen, insanların en hayırlısına ve bu ümmetin efendisine hamile oldun. Onu dünyaya getirdiğin zaman ‘Her hasetçinin şerrinden koruması için bir ve tek olana sığınırım’ de, sonra ona Ahmed yahut Muhammed ismini ver."

Değerli kardeşlerim peygamberimizi anlatmak ve anlamak her mü’min üzerine bir görev ve vazifedir .sen olmasaydın alemleri yaratmızdım dediği habibi anlatmak elbette kolay bir şey deyil hele hele böyle bir iki satırlık yazılar la onu anlatmak o kadar kolay olmasa gerekir onu anlatmak için deniz ve deryalar mürekkep olsa  kainattaki ağaçlar kalem olsa yinede azdır. Biz sadece her insanın hele her müslümanın onun hakkında  azda olsa bilmesi gerekenleri burada kaleme aldık .allah hepinizden razı olsun

Kardeşlerim peygamberimiz dünyaya geldikten sonra ilk önce süt annesine verilene kadar amcası ebu lehebin cariyesi olan süveybe nin sütünü emdi ardından süt annesi halime annemize verildi.4 yaşına kadar süt annesi halimenin yanında kaldı daha sonra kendi annesi amine annemize verildi 6 yaşında annesi amine vefat edince dedesi abdülmütalip e verildi 8 yaşında dedesinin vefatı ile amcası ebu talibe teslim edildi ve 25 yaşına kadar amcası ebu talibin himayesinde kaldı 25 yaşında ise hz Hatice annemiz ile evlendi 40 yaşında kendisine peygamberlik verildi 23 yıl bıkmadan usanmadan Allahın dinini yer yüzüne yaydı, anlattı, tebliğ etti, 63 yaşında oda Allah ın rahmetine kovuştu rabbim hepimizi onun şefaatinden mahrum etmesin {amin}

O dünyaya geldiği gece neler oldu

O gece bir yıldız doğdu ve bunu gören Yahudi bilginleri Peygamber efendimizin doğduğunu anladılar. Eshâb-ı kiramdan Hassan bin Sabit şöyle anlatır: “Ben sekiz yaşındaydım. Bir sabah vakti Yahûdînin biri, hey Yahudiler! diye çığlık atarak koşuyordu. Yahudiler ne var, ne oluyor diyerek yanına toplanınca şöyle söyledi: "Haberiniz olsun Ahmed’in yıldızı bu gece doğdu! Ahmed bu gece dünyaya geldi” dedi.

Kisra sarayı yerle bir oldu

Sava gölü kurudu

Mecusilerin ateşi söndü

Kabedeki butlar parca parca kırıldı

Şam tarafında suyu kuruyan semavi nehrinin o gece akmaya başladı

Yine kendisinden çıkan bir nurun aydınlığında bütün doğuyu ve batiyi, Şam ve Busra saray ve çarşılarını, hattâ Busra’daki develerin uzanan boyunlarını gördüğünü Abdülmüttalib’e anlatmıştı.

Aynı gece Hz. Âmine’nin yanında bulunan Osman ibn Âs’ın annesinin gördükleri de şöyle:

"O gece evin içi nurla doldu, yıldızların sanki üzerimize dökülecekmiş gibi sarktıklarını gördük."

Evet bu ulvî anı dile getiren Mevlid’in yazarı Süleyman Çelebi bütün bu hakikatleri şu beytiyle şiirleştirmiştir:

"Hem Muhammed gelmesi oldu yakin
Çok alâmetler belürdi gelmedin"


“Yaratılmış cümle oldu şaduman,
Gam gidip âlem yeniden buldu can.

Cümle zerrati cihan edüp nida,
Çağrışu ben dediler ki merhaba,

Merhaba ey! Ali sultan merhaba,
Merhaba ey! Kani irfan merhaba.”

Rabiülevvel ayının 12. Pazartesi gecesi, yapılan hesaplamalara göre, Miladi takvime göre 20 Nisan’a denk gelen gece idi.

Eshabın peygamber sevgisi

DEĞERLİ KARDEŞLERİM O HER ZAMAN ESHABINA BENİ HER ŞEYİNİZDEN COK SEVMEDİKCE HAKİKİ İMAN ETMİŞ OLAMASSINIZ DERDİ

VE KİŞİ SEVDİĞİ İLE BERABER DİR DERDİ

İşte sahabenin peygamberimizi nasıl sevdiklerinin örnekleri !

Târih, Eshâbı Kirâm’ın Peygamber Sallallahu Aleyhi vesellem sevgisi gibi bir sevgi kaydetmemiştir. Şu hâdiseler bunu te’yid eder:

Mekkeliler İslam oldukları için Zeyd bîni Disne ve Habib bîni Adiyy’i öldürmek istemişlerdi. Zeyd (R.A.) tam öldürüleceği zaman Ebû Süfyan, O’na şöyle hitâb etti: "Şimdi senin yerinde Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vesellem)’in olmasını ister misin? Onun boynu vurulsun. Sen de âilenin yanına git!".

Zeyd şöyle cevap verdi: "Ben, âilemin yanında otururken, Allah Rasûlü Sallallahu Aleyhi Vesellem’in ayağına bir dikenin bile batmasına razı olmam".

Ebû Süfyan şöyle dedi: "İnsanlardan Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vesellem)’in Eshâbı gibi Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vesellem)’i seven bir kavim görmedim."

Habib bîn-i Adiyy ise, öldürülürken şu şiiri okudu: "Madem ki Müslüman olarak öldürülüyorum, o halde ölüme hiç önem vermem. Benim mücâdelem, ne yönde olursa olsun, ancak Allah içindir. Eğer, Allah dilerse parçalanan her uzvu mübârek kılar."

İbni İshak’ın bildirdiğine göre; Ensar’dan bir kadın Uhut harbinde kocasını, babasını, kardeşlerini kaybeder. Yâni hepsi şehid olurlar. Bu durum kendisine duyurulunca, şöyle sorar: "Allah Rasûlü Sallallahu Aleyhi Vesellem nasıldır?".

Eshab derler ki: "Allah Rasûlü sıhhattedir."

"Bana gösterin, O’nu göreyim." dedi ve nihâyet gördü.

O’nun hayatta olduğunu görünce tatmin oldu ve şöyle dedi: "Bütün musîbetler, O hayatta olduğu için küçük sayılır."

Rasûlüllah’ın Sevban adında bir hizmetçisi vardı. Allah Rasûlü Sallallahu Aleyhi Vesellem’i o kadar çok severdi ki O’na hiç sabredemezdi. Yâni, O’nsuz hiç yaşayamazdı.

Bir gün, Rasûlüllah Sallallahu Aleyhi Wesellem’e hüzün içinde, çok üzgün bir halde geldi. Rasûlüllah Sallallahu Aleyhi Vesellem O’na hâlini sordu.

Sevban şöyle cevap verdi: "Ey Allâh’ın Rasûlü! Hiçbir yerim ağrımıyor, yalnız sizi birkaç gündür göremedim. Size karşı içim doldu. Sizi çok özledim. Âhirette sizin yerinizin, ûlvi bir yer olması hasebiyle, orada sizden uzak kalacağımdan korktum. Ayrılık korkusu beni bu hâle düşürdü".

Bu esnâda, Allâhü Teâlâ şu âyeti indirdi: "Kim Allâh’a ve Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem’e itâat ederse, işte onlar; Allâh’ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehidlerle, iyi adamlarla beraberdirler. Onlar ne iyi arkadaştır".

Bu Âyeti Kerîme gelince kederi gitti ve sıhhati eski hâline döndü.

Hz.Bilâl’ın ölümü yaklaşınca âilesi ve çocukları çok üzülüyorlardı ve üzüntülerini «Ne büyük felâket» diye açıklıyorlardı. Halbûki, Hz.Bilâl ise şöyle diyordu: "Ne güzel lûtuf. Yarın, Allâh’ın sevgilisi Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ve O’nun Eshâbıyla beraber olacağım."

Rabbim onu sahabe gibi seven kullarından eylesin{amin}

Kardeşlerim son olarak İmânın tatlılığı ve muhabbetin önemi hakkında Fahri Kâinât Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyuruyorlar: "Üç şey kimde bulunursa, îmânın tadını tam olarak alır;

Allah ve O’nun Rasûlü’nü herşeyden daha fazla sevmek,

İnsanları ancak Allah için sevmek,

Cehenneme girmeği kötü gördüğü gibi küfre dönmeği de öyle kötü görmek."


{HAFIZ} MUSTAFA ÇUBUK

 

Related Articles

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar