Mehmet GÜMÜŞ, Külekçili Köyü İle İlgili Yazısını Sitemiz İle Paylaştı
BEKLENEN ÖZLEMDİR KÜLEKÇİLİ KÖYÜMÜZ
Akkuş İlçesi Külekçili köyü; aslında Akkuş'un görünmeyen güzelliklerinden bir tanesidir. Köyün esrarengiz güzelliklerinden birisi de, merkezden uzak dere ve tepelerden oluşan güzelliklere sahiptir. Kışları bir başkadır, yazları bir başkadır. Derinden bir nefes çektiğinizde ciğerleriniz oksijenden patlayacak gibi olur. Hele birde yaz yaklaşınca o güzelim tarlalarda başlar bir telaş, topraklarda başlar bir telaş, acaba ben bu sene neler vereceğim diye ve ne ekecekler acaba diye heyecanla bekler topraklarımız. Köyün geçim kaynakları, çiftçilik ve büyük baş hayvan yetiştiriciliğidir. İlkbaharda başlar ormanlarda menekşeler koku saçmaya ve gene biz o kokuları ciğerlerimize çekmeye.
Bizler ve köyden ayrılmış gençler hep bu özlemleri kalbinde duygulu bir şekilde saklarlar ve nerede köylerinin adı geçse yürekleri uzaktan cııız eder. O güzelliklere kalp dayanmaz ki köyümüzden birisi gelse gurbete yanımıza, duyanlar hemen birikiverir köyümüzden gelenin yanına, can kulağı ile dinleriz acaba köyümüzden neler anlatacak diye ve sorarız Ahmet amca nasıl Mehmet amca nasıl diye başlarız soru yağmurlarına.
Artık o bizim özlemle beklediğimiz gün gelip çatıverir, artık o gün bizlerin beklediği senelik izinlerimizi kullanma zamanıdır. Burjuvanın (zenginlerin ) tatil yapmak için milyonlarca para harcayıp ta bulamadığı huzuru, bizler köyümüzdeki havayı teneffüs etmekle buluruz ve hayal dünyamız birden renkleniverir sevinçlenir huzur buluruz. Yaz aylarında başlar bir telaş, gurbette yaşayan köyümüzün insanları yıllık izinlerini aynı zamanda kullanmaya çalışırlar ve köyümüz yaz aylarında cıvıl cıvıl olur ve giderilir hasretlikler. Geçim derdinden gurbette bile göremediğimiz dostlarımıza o güzelim köyümüz Külekçilide görürüz ve gideririz candan hasretliklerimizi.
Hayatı paylaşmanın bir mekânıdır memleketimiz ve bütün paylaşmışlıklar burada yaşanır. Allah bizleri bu güzelliklerden uzak koymasın. Köyümüz ün bir diğer güzellikleri veliahtları yaşlılarımızdır. Onlar köyümüzün gülleri ve incileridir, ışık saçarlar hep etraflarına huzur verirler. Onların varlığı bizlerde bir heyecandır mutluluktur. Onları gördüğümüzde kalplerimize huzur dolar.
Köyümüzdeki ismi ile gülüşan bacı (diğer adı ile Saniye Bolat) olan teyzemiz köyün en yaşlılarından olup, yaşı 100'ü geçkindir ve herkes onu ziyaret etmekten mutluluk duyar, sohbet etmekten mutluluk duyup huzur bulur.
Külekçili'deki etkinliklerden bir tanesi de köydeki ırmaktan balık tutmaktır. Balıkçılar sabahtan çıkarlar ve oltaları ile başlarlar avlanmaya ve artık Allah rast getire…
Düğünlerimize gelince, işte bunu kalemle anlatmak yetmez yolu düşenlerin bu anı yaşaması gerek, tavsiyede ederim, köydeki düğünlerimiz üç gün iki gece sürer ve herkes başlar eğlenmeye, huzur bulurlar. Bizde izinlerimizi kullandığımız da rast geliveririz o güzelim düğünlerimize ve bir ah çeker herkes içten. Gurbette hasret çekenin sılaya kavuşmasıdır o anlar.
Artık vakit ayrılık vaktidir, tekrar gurbete dönme vaktidir, keşke biraz daha kalsam demenin vaktidir ve kimsenin dönmek istemediği vakittir, kimsenin ayrılmak istemediği vakittir o vakit. Kimse sılayı terk etmek istemez ve kalalım demenin vaktidir. Annelerimizin ve Babalarımızın çocuklarıma bir şeyler yapayım, bir şeyler yetiştireyim ve bir hediyemiz olsun dediği, çalışıp çırpınışta yetiştirdikleri ürünleri toplayıp bizleri yolcu ederken verdikleri armağanlar hediyeler bizleri yeterince duygulandırmaktadır. Ve artık onlar orada yalnız elleri koynuna bağlanmış boynu bükük ve bizler onların hasreti ile sılaya tekrar özlem duymak için döneriz memleket edindiğimiz gurbete ve bir dahaki iznimizin gelmesini sabırla bekleriz. Artık seneye görüşmek dileği ile.
Selam ve dua ile…
Mehmet GÜMÜŞ
mehmetgumusle@gmail.com
KÜLEKÇİLİ KÖYÜNÜ RESİMLERLE TANIYALIM
YOLU YOKTUR SUYU YOKTUR…
YOLU ÇAMUR GELMES DOKTOR….
GİTMESEMDE GÖRMESEMDE BEN O KÖYÜMÜN DELİSİYİM…
BİR AĞACININ 500 KİŞİYE NEFES VERDİĞİ BİR KÖYÜN DELİSİYİM…
İŞTE O KÖY BENİM KÖYÜMDÜR….
İŞTE KÖYÜN HASTASIYIM BEN. BAHARDA MELEŞİR KUZULAR AÇAR RENGARENK ÇİÇEKLER AĞAÇTA ÖTÜŞÜR KUŞLAR..
BAHARDA ÇAĞLAYAN DERELERİ ,
İŞTE O KÖYÜN DELİSİYİM BEN…
GURBET KUŞLARI
Yüreğim dağınık aklım karışık
Selam getirin gurbet kuşları
Gönlüm geçmişimle hep barışık
Benide avutun gurbet kuşları
Anar gönlüm yanar içim
Su verin bana gurbet kuşları
Ne dışım kaldı nede içim
Yanın benim için gurbet kuşları
Komşuları şimdi arar oldum
Özlemişim o günleri gurbet kuşları
Geride bıraktığım dostlukları
Sorar olmuşum gurbet kuşları
Ayranı ile saç ekmeği
Alıp yiyin gurbet kuşları
İçimde yanan özlem çiçeği
Alıp koklayın gurbet kuşları
Öyle özledimki gözümde tütüyor
Hasretimi alıp götürün gurbet kuşları
Hatırladıkça içim yanıyor
Ağlayın benim için gurbet kuşları
Oturup düşünürüm hüzünlü ağlarım
Göz yaşı dökün benim için gurbet kuşları
Açarım ellerimi duaya başlarım
Duamla alıp götürün gurbet kuşları
GİTME GURBET ELE GARDAŞ…
Gitme gurbet ele gardaş, gurbet çok acı,
Hasret kalırsın sılana, yüreğine çöker bir sancı,
Bulunmaz ki gardaş,gurbet elin, sıladan başka ilacı,
Gitme gurbet ele gardaş, gubet çok acı.
Çok acı olur gardaş, gurbet elin çilesin,
Gurbetin kahrı çekilmez, bunu bilesin,
Gurbet elde olanlara, Mevlam, sabır versin,
Gitme gurbet ele gardaş, gurbet çok acı.
Gezersin gurbeti gardaş, hepsi sana yabancı,
Gurbet elde hasret çekmek, çok acı,
Aklından hiç çıkmaz ana, baba, gardaş, bacı,
Gitme gurbet ele gardaş, gurbet çok acı.
Burnunda tüter toprağını sürüp, ekinin biçtiğin,
Bağrın yandığında, pınarlarından, soğuk suların içtiğin,
Özleyip güzellerin, mest olup kendinden geçtiğin,
Sılanın hasreti gardaş, çok acı.
Çaresiz kalırsın, kimse derdine derman olmaz,
Halinden, yolundan yadlar bilmez,
Gurbete düşünce gardaş, hiç yüzün gülmez,
Gitme gurbet ele gardaş, gurbet çok acı.
Bizim de gurbet ele düştü yolumuz,
Korkarım ki gurbet elde bitmez sonumuz,
Gurbet ellerde geçiyor, şu garip ömrümüz,
Gurbet elin kahrı, çekilmez gardaş
SEBAHATTİN TÜREDİ…
[B]külekçili köyü[/B]
selamın aleyküm külekçili köyümüz bizim için önemlidir.Bunu için herkes seferber olmalıdır.Yol durumu şimdiye kadar ilerlemiş oldu. Köyümüzdeki yaşayan insanlar için yol daha rahat olcak.Herkese selam ederim:::::::::::::::::::::::::::
Abi Allah razı oolsun bu giüzel teveccühlerin için, sizlerin kalbindeki olanları sadece ben buraya aksettirdim o kadar, köyümüzün güzelliini eğer bizler göremiyorsak değerlerinden kopmuşuz demektir, insanın değer verdiği şeyler kutsaldır, ve ben ve bizler köymüze değer verip hakkında çeşitli çalışmalar yapmaya çalışıyoruz bu konuda daha çok yazacağım inşallah. Mangala gelince tabiki ama bunu yukarda bir yırum yapan arkadaşımız var onuda davet ederek yapmak istiyorum, Sedayi ALTUN’ uda bekliyoruz diyerek, tatilde görüşmek dileği ile…..
önçelikle çok yoğundum yazı yazamadım hekesin yeni yılını kutlar sağlık ve mutluluklar dilerim sevgili kardeşim mehmet köyümüz için yazdığın yazı için sana teşekkür ederim çokğu kimsenin bile bilmediği o güzelim küyümüzü hepimizin düşünçelerini yazmızsın ağzına sağlık gerçekten bizim köy güzellikleri anlatmakla bitmez yaylalarımız ormanlarımız ırmaklar dereler tepeler yani nasıl anlatayım inşallah yollarımız yapılıyor şu an çalışmalar devam ediyor ben on iki senedir gurbetteyim gitmediğim biryıl yok izini inan iple çekiyorum aradada birşeyler bahane edip kaçıyoruz bizim orası toplu bir köy sanki küçük bir kasabayı andırıyor ama malesef yıllardır izmetlerden biraz yoksun kaldığı için gelip gitme çok zor külekçili köyü diyince ilçemizde orası neresi diye soruyorlardı çünkü akkuş ilçemize daha bir kaç seneye kadar bağlantımız yoktu oda çok uzak inşanlah sorunlar hallolacak inşallahn bu senede köyde izinleri yine ağustos ayına denk getirelimde mangal partisini beraber yapalım selamlar kendine iyi bak 2008 ağustosda gürüşmek dileğiyle ferda gümüş
Sevgili kardeşim mehmet, Yazdğım sözlere ettiğin güzel ithamlar için teşekkürlerimi bir borç bilirim, Sen Amcamın oğlu Mehmet Alisin değilmi ? Kardeş dediin gibi bizim köy gerçekten güzel bir köy bunu samimiyetimle söylüyorum, köyden kopanlarada acıyorum, kendi değerlerini unutuyorlar.
Selam ve dua ile….
Allah razı olsun sedayi bey, gerçekten beni duygulandırdınız, eğerki köyümü sizlere tekrardan yaşattıysam ne mutlu bana, ben İstanbulda oturuyorum, sizinle tanışmak beni hyecanlandırır doğrusu, bu konu ile ilgili bana mail adresimden ulaşabilirsiniz, bir şekilde kararlaştırıp bir gün o okulun bahçesinde yaparız mangalımızı….
Yıl 2001 Nisan ayının son günleri. Akkuş Fatih İlköğretim Okulu’nda Sınıf Öğretmeni olarak görev yapıyorum. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Külekçili İlköğretim Okulu’nda aday öğretmen olarak görev yapan Reis TALİ’ye Rehber Öğretmen olarak o zaman görevlendirilmişim. İlçe Tarı Müdürlüğü’nün aracı ile (Lada) Akkuş’tan yola çıktık. Çukurköy, Ketendere, Meyvalı derken geldik Ceyhanlı Köyüne. Akkuşlu olmama rağmen ilk defa geliyorum bu köylere. Meyvalıdan sonra zor çıkıyoruz 4×4 ile Ceyhanlı Köyüne doğru. Aynı okulda birlikte çalıştığımız Resul GÖKMEN de Ceyhanlı İlköğretim Okulu’nda görev yapan aday öğretmenin rehber öğretmeni. Köyde biraz kalıyoruz. Sonra Ceyhanlı İlköğretim Okulu’na geliyoruz. Oku mu okul. Sınıfların tabanlarında betonlar yok olmuş. Çukurluklar meydana gelmiş. Çocuklar az dengesiz bassalar topuktan kırılacak bacakları. Yani okulda hiç bir şey yok. Bir aday öğretmen ve 40 civarında öğrenci…. Sonra geçiyoruz Külekçili Köyüne. Aracımız arazili olmasa kesin yolda kalıyoruz. İlk görünce köyü hayret ediyorum. Çünkü toplu bir köy. Tıpkı İç Anadolu Bölgesi köyleri gibi. Geliyoruz okula. Tek sınıflı bir okul. Aday Öğretmen Reis TALİ ile tenışıyoruz. Aday ama Müdür Yetkili Sınıf Öğretmeni olarak görev yapıyor. Okul temiz, tertipli. Sınıfın boyası badanası yapılmış. Fakat yok okulun bir lojmanı. Müdür odası olmuş Öğretmen Reis TALİ’nin makam odası! yatak odası! Mutfağı! banyosu!..Bardağın dolu tarafına bakıyor. Otkulun önü düz ve çayırlık. Oturuyorum burada çayımıda demleyip yudumluyorum diyor. O zor şartlar yıldırmamış öğretmenimizi. O gün gitmiştim ilk defa Külekçili Köyüne. Aradan yıllar geçti. İrtibatı koparmadık Reis ile. O şimdi Fatsa Yalıköy İlköğretim Okulu’nda Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyor. Bu yazıyı okuyunca ilk işim onu aramak oldu. Unutamamış halen Külekçili Köyünü. Karalaştırıyoruz. Mayıs ayı içerisinde ziyaret etmeyi Külekçili Köyünü. Demek diyorum bende de bir iz bırakkmış Külekçili Köyü. Yoksa neden gitmek istesin canım. Okulun önündeki o çayırların içinde güzel olur herhelde bir ızgara yapmak. Ne dersiniz sizlerde ketılmak istermisiniz bu geziye. Bu gezinin tarihini de ayarlamak herhalde Mehmet GÜMÜŞ’e düşüyor. Tanışmıyaruz ama tanışırız bu sebeple. Hoşçakalın. Kalın sağlıcakla. Sedayi ALTUN
öncelikle saygılarımı sunar iyi seneler diliyerek yazdıgın memleket özlemi için yazdıgın yazılar içn teprik ederim ama böyle mem leketimiz içn böyle sözler insanın mem leket özlemini unutturmayaçak güzel sözler yazmışsın ama insanlar bunları okuyupta işallah memleketini ziyaret etme fırsatı bulur ama yinede insanlarımız bakıyorumda köye gelenler aynı insanlar üçde biri geliyor gelseler nolur cogu nun cocugu memleketini bilmiyor hani derler ya sülük kabugundan çıkmışta kendini begenmemiş herseneiple çekiyorum niye 1yılın sitresi 15 güne sıgdırmayaçalışıyoruz ha öyle diyinçede laf hazır gurbet olmayınçadabirşeylerimiz olmazdı ama bu bizlerin memlekitimize gitmeyeçegimiz anlamına gelmiyor herneyse kardeş yazın güzel olmuş teşekürler