BİZLER AKKUŞLUYUZ Bu hakikati artık bazı hemşerilerimiz kabullense iyi olur. Köylülük –kentlilik bizim kaderimiz olabilir ama, bizim kendi irademizle beğendiğimiz, tercih ettiğimiz şeyler değildir. tercihi biz yapmadık. Herkes kadere inanacak saygı duyacak. Kimsenin kimseyi, köylü-kentli-fakir-zengin sınıflarına tasnif yapması ahlaki ve edebi asla olamaz.Seçimler gelir geçerler. Ama ilçemizin insanları hadlerini-hudutlarını bilmek zorundadır.
HOR GÖRÜLMEK

Kıymetli hemşerilerim! Her zaman, her fırsatta bir hakikatin altını çizmeye çalışıyorum, itibara alınır yada alınmaz – ayrı şey, ama ben vazifemi yapmış olmanın huzuru içindeyim. Demokrasi kültürü- herkesin birbirine saygı duyduğu zeminlerin oluştuğu zamanlarda insanlara tat verir-huzur verir. Gittiğimiz yerlerde dilimin döndüğü kadar, ilçemizin içinde bulunduğu sıkıntıları ve çözüm önerilerimi dile getirmeye çalışıyorum. Bu benim memleketime olan sevdamdan kaynaklanan içimdeki hislerimin dışarıya yansımalarıdır. Hoş bu saatten sonra ilçeme kaymakam yada belediye başkanı olacak değilim. İmkanlarım nispetinde vefa borcumu ödemeye çalışıyorum. Kimseden özel ilgi alaka da beklemiyorum. Taraf olmamak adına kelimelerimi özenle seçmeye çalışıyorum. Benim çalışmalarımın karşılığında ne rütbe var nede makam. Sadece rıza i bari (Allah rızası) var. İlçemiz bizim için 5 beldesi- 32 köyü ile tüm gurbette kileriyle – yörede mukim insanlarıyla bir bütün olarak telakki edilmek zorundadır. İlçemizde hiç kimse diğerinden ne üstündür-ne eksiktir. Ne azdır nede fazladır. Herkes ama her kes ilçemizin insanlarına bu minval üzere bakmalıdır. Aksi durumda, tefrika baş gösterir ve telafisi mümkün olmayan yaralar açılır. Siyaset sanatıyla ilgilenen hemşerilerimiz azami ölçüde neferlerine ve kendilerine, ağızlarından çıkan cümlelere- kelimelere öylesine dikkat etmeli ki, yanlış anlaşılmalara mahal bırakacak kelimeler, sarf edilmemelidir. Bu nasıl olsa seçimdir, burası nasıl olsa seçim meydanıdır diye har vurup harman savurmaya kalkışanların –sele serpe konuşanların akıbetlerine, mükerreren şahit olmuşuzdur. Köyden gelenleriyle-beldeden gelenleriyle-ilçede yaşayanlarıyla-gurbette olanlarıyla -amirleriyle –memurlarıyla-fakirleriyle zenginleriyle- kadınlarıyla erkekleriyle BİZLER AKKUŞLUYUZ Bu hakikati artık bazı hemşerilerimiz kabullense iyi olur. Köylülük –kentlilik bizim kaderimiz olabilir ama, bizim kendi irademizle beğendiğimiz, tercih ettiğimiz şeyler değildir. tercihi biz yapmadık. Herkes kadere inanacak saygı duyacak. Kimsenin kimseyi, köylü-kentli-fakir-zengin sınıflarına tasnif yapması ahlaki ve edebi asla olamaz.Seçimler gelir geçerler. Ama ilçemizin insanları hadlerini-hudutlarını bilmek zorundadır. Yani bana kalırsa herkes ama herkes haddini -hududunu bilmek zorundadır.
Kıymetli hemşerilerim! Bu günlerin yarınları da vardır. Kimse ne oldum delisi olmamalıdır-rehavete kimse kapılmamalıdır. Ankara ‘da -Ordu ‘ da ilçemiz AKKUŞ ‘ da hep yerindedir. 29 marttan sonrada hep yerinde olacaklar. Bizlere düşen, Devletimizin imkanlarından ilçemize- beldelerimize –köylerimize ne kadarcık daha fazla hizmet alarak, yörede mukim insanlarımızın hayat şartlarını ne kadarcık yükseltebiliriz hesaplayarak hareket etmektir. Geriye kalan her şey hikayeden ve teferruattan ibarettir. Bu hakikat böylece bilinmelidir. Bu dönemlerde her yerde olduğu gibi basit basit metaı lara kanan menfaat şebekeleri türeyecektir. Ödün verilmemelidir. Bu dönemlerde insanların midelerini bulandırıcı konuşmalar yapanlar-kaş yapacağım diye göz çıkaranlar- üzerine vazife olmayan işlere burnunu sokanlar- kendini sayın başbakanımızın yerine koyanlar- Ankara’ da yada il ‘de bir siyasetçi yada bürokrat tanıdığı- hatta tanıdığının tanıdığı olanlar, kendilerini Türkiye’yi idare ediyor olarak görenler vs. HERKES HADDİNİ HUDUDUNU BİLECEK. Herkes işini yapacak, siyasetçi siyasetini edebi kurallar içinde kırmadan dökmeden yarınını düşünerek yapacak. Diğer insanlarda kendi işlerini yapacaklar. Herkes kendi işini yaparsa, memleket huzur bulacak. Biz AKKUŞ VE AKKUŞLULAR için en önemli şey, Haddimizi bilerek, hangi seçim olursa olsun bunu saygınlık içinde, oyunu kurallarına göre oynayıp, ilçemize -beldelerimize-köylerimize ne kadar devletimizin hizmetlerini çekebiliriz hesaplayarak hareket etmektir. Seçimler gelir geçer, bizler yine yüz yüze bakarız. Bu gerçek asla unutulmamalıdır. Demokrasinin güzelliklerini sonuna kadar yaşamalıyız, diyorum, seçim sonuçlarının, öncelikle ilçemize –beldelerimize-köylerimize- kentlerimize- ülkemize -insanlarımıza hayırlar getirmesini temenni ve niyaz ederek, en derin saygı ve sevgilerimi sunarım.
Her şey gönlünüzce olsun.Memleketime yakışan olsun.
Yaşar EFİLOĞLU