25 Nisan 2024 Per

HOŞCAKAL DEMEDEN GİDENLER

Bilirsin yar, bilirsin. Benim kadar bilirsin,  gidenler asla gelmez geri,

 

               HOŞCAKAL DEMEDEN GİDENLER

Bir gün bana bir şey olurda, çekip gidersem uzaklara,
Üzülme derdin, ağlama benim için, yazıktır gözyaşlarına.

Bir gün istemeden gitmek zorunda kalırsam eğer,

Gitme dur deme sakın, kim bilir belki gitmek zamanı demiştin

Bir gün hoşça kal demeden çekip gideceğini mi ima etmiştin.


Bir gün, hiç beklemediğim bir gün  ansızın çekip gittin,

Son bir kez saçımı okşamadan, yanaklarımdan öpmeden.,

Gözlerimden akan yaşı silmeden, son kez sımsıkı sarılmadan,

Gittin, çiçeklerimi sana emanet ediyorum demeden gittin.

Hiçbir şey söylemeden gittin,  hoşça kal gülüm  demeden gittin.

 

Giderken gonca gülü soldurdun, iki meleğin kanadını kırdın  da gitti

Giderken yuvanın çatısını yıktın, yüreğimi alevlere  verdinde gittin.

Gittin, giderken, gençliğini arkada bırakıp, yaşama veda edipte gittin.

Hayatın baharında, aşkın en alevli çağında, her şeye küsüp de gittin.

Giderken arkandan ağlayan gencecik bir kadın, iki evlat bırakıp ta gittin.

 
Gittin, baharda gittin, çiçekler ağladı arkandan yağmurları sel ettin.

Giderken güneşi ağlattın, günü geceye bürüdün yıldızları küstürdün.

Gittin, giderken dostları hüsrana uğrattın, ananı babanı yıktın da gitin.

Gittin, gencecik yaşta, hayatının baharında, bir gül gibi solup da gittin.

Erim, eşim, giderken sevdiğini eşini, meleklerini kimlere emanet ettin.

 

Gittin yar gittin, giderken koca dünyayı başıma yıktın da gittin.

Altından kalkamayacağım yükü omuzlarımı yükledin de gittin.

Gittin yar gittin, hayatımın baharında,  hazanı yaşattın da gittin.

Henüz solmaya hazır değilken, gonca gülü soldurdun da gittin.

Genç yaşta kadere boyun eğdirdin, ellere mahkum etinde gittin.


Bilirsin yar, bilirsin. Benim kadar bilirsin,  gidenler asla gelmez geri,
Hiçbir şey söylemeden giderken de yıkarlar yuvaları, yakarlar yürekleri.

Sevenlerine, aşkıyla yanan eşine, gonca gülüne, dar ederler dünyayı,

Yetim bırakırlar yavruları, özlem ateşiyle yanarlar, kırıktır bir yanları,

Gittin yar, boynu bükük bıraktın, son bir kez öpüp koklamadan güllerini.


Gün gelirde bir gün gençliğini, geçmişini özlerde geri dönmek istersen,

Gün gelirde bir gün, eşini, sevdiğini, meleklerini görmek istersen,

Gün gelirde bir gün, yeniden aşk ateşiyle yanıp, sıcak yuvanı özlersen,

Ve üşürsen, hem de yüreğinden derinden üşürde ısınmak istersen,

Getirip koyuversin  seni rüyalarımdaki aşk dolu yuvama YARADAN.

 

Fatma SAYILIR

Related Articles

3 YORUMLAR

  1. Güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim meslektaş arkadaşım.
    Ne diyelim, gönül hüzünlü olunca, ordan gelen hisler, dudaklardan dökülen kelimelerde ister istemez hüzünlü oluyor.
    Ne diyelim nasıl edelim. Bilmiyorum ama, Kısmet bir gün gönlümüzüde güldürebilirsek, bellimi olur bakarsızın hüzün dolu kelimelerin yerine, okuyucularımızı güldüren sözlerde yazarız.
    Saygılar……….!
    FATMA SAYILIR

  2. Final cümleleri çok etkileyici. Analiz ederek açıklamak yerine okuyucunun kendine has düşüncelerine bırakmak daha doğru olur. Gönderme yapılan kişi zaten yüreğinizde ve ne üşür ne yanar. Böylesine bir yürek köşkünde olan insan cennette mutluluk içindedir. Böylesine dramatik yazılarınız yanında biraz da gülümseyen, mutluluk dağıtan yazılar da bekliyoruz.

    Saygı ve muhabbetlerimle,

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar