HAMARAT’tan Davos Değerlendirmesi

HAMARAT’tan Davos Değerlendirmesi

Ordu Milletvekili Mustafa HAMARAT İstanbul’da Ünyeliler Derneğini Hattat Rakım Kültür sanat Salonundaki katıldığı programda Başbakan Erdoğan’ın Davos’ta ki tepkisini değerlendirdi ve önemli açıklamalarda bulundu.

Başbakanımız Davos’ta tüm halkımızın duygu ve düşüncelerine tercüman olacak bir tavır koydu. Hem sözlü hem de fiili olarak. Buna en güzel yorumu halk yapmıştır. Gecenin bir yarısı 20.000 kişinin başbakanı karşılamak için oraya gitmesi en güzel cevap olmuştur. Türkiye bir çok konuda ilkleri yaşıyor. O akşamda bir ilki yaşadı. Ben de sizler gibi bu gelişmelerden gayet memnunum. Birilerine göre bu tutum yanlış olabilir. Bunlar gerçeği kabul etmek istemedikleri gibi bir süre sonra da gerçekte hata aramaya başlarlar. Geçmişteki başarıları da doğru yorumlayamayanlar Başbakanımızın bu tavrını iyi analiz edemediklerini gördük. Başbakanımızın İsrail katliamları karşısında sergilemiş olduğu tavrı destekleyen halkımız kendisini yalnız bırakmamış, gecenin bir yarısı havaalanında on binlerce vatandaşı tarafından Dünya Lideri olarak karşılanmıştır.

Televizyondaki görüntüleri izleyip, masum insanların, sivillerin öldürülmesi hiçbir şekilde savunmaya yönelik bir askeri operasyonla izah edilememesi karşısında vicdanı yaralanan insanlar hangi partiden olursa olsun, hangi düşünceye sahip bulunurlarsa bulunsun Başbakanını karşılamak üzere havalananına akın etti. Musevileri temsil ettiğini düşünürsek İsrail’in – ki böyle temsil olmaz – belki de Musevi insanlar bile İsrail üzerinden kendi itibarlarının zedelendiklerini düşündükleri zaman Başbakanımızın göstermiş olduğu bu tepki onların bile yüreğine su serpti. Birilerinin bu hareketlere dur demesi lazım ki Musevilerin de, Yahudilerin de kasap gibi insanlara kıyan, Birleşmiş Milletlerin okullarına saldıran, hastaneleri bombalayan bir milletin mensubu olmayı vicdan sahibi kimse istemez. Herhalde orada mevcut olan bir grup, canavarca bir grup psikolojileri gereği bir güvensizlik ve korkaklık gereği bu şekilde hareket ediyorlar. Bir teneke görseler üzerimize gelecek diye hemen saldırıyorlar.

Durum bu halde iken dünyanın gözü önünde ilk defa bir devlet adamı tarafından bu kadar vicdani, ahlaki ve adalet açısından bir tavır ortaya kondu İsrail’in bu yanlış davranış ve fiillerine. Hemen Ortadoğu’da ve dünyada heyecan yaratan bir gelişme oldu, vicdani değerleri olanlar bu söze kulak verip ve destekledeiler.

Bunu iç politika malzemesi yapmamak gerekir ama birileri bunu kasıtlı olarak iç politika malzemesi olarak kullanmaya başladılar bile.  Tabi bu Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı olarak bu tavrı koydu. Şunu da ifade edelim ki Başbakan oraya eylem yapmaya falan gitmedi. Toplantıda kendisine ve ülkesine karşı yapılan şımarıkça hareketler karşısında ülkesinin ve milletinin onurunu korumak için bu tepkiyi verdi.

İsrail Cumhurbaşkanı Simon Perez’in uluslararası ilişkileri hiçe sayarak konuşması ve Başbakanımızın bunu sabırla dinlemesi, sonucunda cevap hakkının engellenmesi üzerine toplantıyı terk etmesi, tamamen diplomatik bir tavırdır. Maalesef muhalefet ve emekli diplomatlar bir toplantıyı terk etmenin diplomatik bir hareket olduğunu unutarak, bunun diplomatik  nezakete uymadığı şeklinde lanse etmeye çalışmaları, bu durum karşısında Türkiye Cumhuriyeti başbakanını eleştirmeleri siyaseten asla ölçü tanımadıklarını ve vicdanı rahatlatan açıklama yapamadıklarını müşahede ediyoruz. Keşke bir tavır koyabilselerdi. Siyaset kurumu bu şekilde yara alıyor. Siyaset kurumu ne kadar itibarlı olursa, ne kadar hizmete matuf olursa insanlığımız için o derece faydalı olur. Ne kadar da itibar kaydederse milletin hür iradesi yara almış olur.

    HAMARAT ; ‘Verilen bu diplomatik tepki askeri anlaşmalarda ve İsrail ile olan ilişkilerde de gösterilebilecek mi? sorusuna bir fıkra ile cevap verdi:

Temel ile Cemal arasında alacak ve verecek davası varmış. Hakim duruşmaya çıkınca, alacak verecek ilişkisini ortaya çıkarmak için Temel’e sormuş. Cemal’i tanıyor musun ?. Temel’de cevap verir. Tanımıyorum. Cemal’de o beni tanımıyorsa ben onu hiç tanımıyorum. Hakim de taraflar birbirini tanımadığından alacak verecek davası yok der ve davayı düşürür. Uluslararası ilişkiler, ilişki yönetimidir. İlişkide olmazsan bir araya gelmezsen Başbakanımızın ortaya koyduğu tavrı koyamazsın.