25 Nisan 2024 Per

Belediye Başkanı Nasıl Biri Olmalı

Kişi, aday olduğu işe uygun mudur? Gerekli donanım ve temel yönetim becerilerine sahip midir? Liderlik özelliği var mıdır? Kendi bireyselliğini aşmış mıdır? Otoritesinin kaynağı nedir? Daha da çoğaltılabilecek bu sorulara verilecek cevaplar,

Sample Image

BELEDİYE BAŞKANI NASIL BİRİ OLMALI.?

Seçimler yaklaşıyor. Kimi seçeceğiz, neye göre karar vereceğiz, belde ve ilçemizde ki sorunların çözümünde kim daha etkili olur? Bu ve benzeri sorunlar, seçmenin gündemini işgal etmeye başladı. Bir yanda siyasi tercihler diğer yanda birçok vaatlerde bulunan adaylar. Siyasi tercihlere saygının ötesinde sözümüz olmaz. Ancak tercih edilecek adayın işe uygunluk yönüyle irdelenmesi gerekli hatta zorunludur. Kişi, aday olduğu işe uygun mudur? Gerekli donanım ve temel yönetim becerilerine sahip midir? Liderlik özelliği var mıdır? Kendi bireyselliğini aşmış mıdır? Otoritesinin kaynağı nedir? Daha da çoğaltılabilecek bu sorulara verilecek cevaplar,
 
Adayın işinde başarılı olmasında belirleyicidir. Modern yönetim ve liderliğin bir bilim dalı olarak önem kazandığı günümüzde yönetici seçimi, gündelik gelişigüzel yaklaşımlara kurban edilmeyecek kadar önemlidir. Nitekim küçük bir işletmede bile bir yönetici, işletmeyi geriye götürürken, aynı koşullara sahip bir diğeri ileriye götürebiliyor. Söz konusu olan kamu yönetimi olunca tercih ve seçimin hassasiyeti daha da artmaktadır. İnsanlık tarihinden süzülüp gelen deneyimler ile günümüz uzmanlarının uzlaştığı nokta şudur: Hangi düzeyde olursa olsun adayın, o yönetim kademesinin gerektirdiği temel donanımlar ile işin gerektirdiği temel kişilik özelliklerine ve bunu en iyi biçimde kullanabilecek liderlik yeteneğine sahip olması gereklidir. Gerekli eğitim, meslek, yaş, geçmiş deneyimler ve başarılar, bu donanımın ilk maddeleridir.

Biraz derinleştiğimizde insan ilişkileri, otoriteyi kullanma biçimi, insanlarca nasıl algılandığı, zaafları, ahlakı ve en önemlisi liderlik yeteneği öne çıkmaktadır. Karizmatik liderliğe sahip adaylar… Araştırmalar, liderliğin anlaşılmasında karizmanın öne çıkan karakter olduğunu göstermektedir. Karizma, eski Yunancada bağış ve merhamet anlamına gelip, yaratıcı tarafından kişiye özel olarak verilen bir etkileme ve insanları kendine bağlama gücü olarak tarif edilmiştir. Karizmanın doğuştan geldiği ama eğitim ve yetiştirilme süreci ile şekillendiği yaygın bir kanaattir. Karizmatik liderlerin genellikle yüksek toplumsal streslerin sonucu ortaya çıktıkları bilinmektedir. Karizmatik liderde fedakarlık, kendisini bir davaya adamak gibi özellikler belirgindir. Nasıl olduğu henüz anlaşılmamış olmakla birlikte çevreleri tarafından kabullenilmeleri, adeta bir bağımlılık oluşturmaları, onun için neredeyse kendinden vazgeçme ve hayranlık duygusunu oluşturmaları dikkat çekicidir. Böylesine derin bir etkilemeyi, liderin altıncı hissine, gözleriyle etkilemesine, yaydığı enerjiye, kuvvetli inançlarına ve benzerine bağlayanlar var. Karizmanın kaynağı tartışıla dursun, ortada bir gerçek var ki karizmatik lider, çevresini etkiler. Öyle ki çevresindekiler bir süre sonra lideri kabullenmenin bir görev olduğuna inanırlar.

Sonuçta liderin kendisini çevresindekilere, çevresindekilerin de kendilerini lidere adamış olmaları ve böylece birbirlerinden vazgeçmemeleri söz konusudur. İnsanlık tarihi bu tür lider örnekleriyle doludur. Herhangi bir zorlamaya ihtiyaç duymadan kitleleri yönlendiren Hz. Musa, Hz. İsa, Hz. Muhammed gibi peygamberler, dağdaki koyunları bile ihmal etmeyen adaleti ile Halife Hz. Ömer, Osmanlı Devleti`nin kuruluşunu yüksek öngörüyle sağlayan Osman Gazi, gemileri karadan hareket ettirme kararlılığı gösteren Fatih Sultan Mehmet, yüksek ikna kabiliyetleriyle eski Yunan filozofları, gelişmiş öngörüleriyle Cromwell ve Napoleon gibi komutan ve devlet adamları, ısrarlı denemeleriyle sonuç alan Einstein, Edison gibi bilim adamları, yüzyıllar öncesinden günümüze seslerini duyuran Yunus, Mevlana, Hacı Bektaş’ı Veli gibi gönül adamları ve çağımızda verdikleri ısrarlı kurtuluş mücadeleleri ile Atatürk ve Gandhi, karizmatik liderler arasında öncelikle sayılabilirler. Bilgi toplumu olarak adlandırılan günümüzde ise hızlı değişme ve gelişmeye paralel olarak hızla eriyen insani değerler, kalabalığın içinde kimsesiz, gürültünün içinde sessiz hisseden, en başta kendileriyle barışı bozulmaya başlamış insanların, geçmişte pek görülmeyen bireysel ve toplumsal birçok sorunları vardır. Günümüz insanının maddi, sosyal ve duygusal sorunlarını çözmek için klasik yönetim yaklaşımları yetersiz kalmaktadır. Bu ihtiyaç, olsa olsa insan odaklı bir liderlik tarzını gerektirir. Şu halde aradığımız, karizmatik yönü olan liderlerdir. Bu durumda klasik bir yönetici ile lideri nasıl ayıracağız? Klasik anlayıştaki yönetici; aday olduğu koltuğun emrine girer, kendisine biçilmiş olan rolü oynar, rolün dışına çıkmamayı büyük başarı sayar, tanımlanmış olan görevi gerçekleştirir, otoritesinin kaynağı yasalardır, düzenin devamına çalışır, istikrar ve dengeyi amaç edinir. Oysaki lider; aday olduğu koltuğa renk verir, olaylar ve şartların gerektirdiği farklı rolleri kolayca benimser, farklılığı, yeniliği, değişimi, dinamizmi yaşar ve yaşatır, insanları etkiler, peşinden sürükler, rutinin dışına çıkmayı sever, çevresindekiler için bir çekim merkezi olur. Çekim merkezi olmasının nedeni, parası, nüfuzu, ailesi ve benzeri değil, kendi kişilik özellikleridir, otoritesinin kaynağı ise karizmasıdır. Ortalama bir yönetici, çerçevesi çizilmiş bir iş tanımının yine çerçevesi çizilmiş yasalar doğrultusunda gerçekleşmesine aracılık eder. Burada işe yön veren, tanımlanmış beklentilerdir. Liderlik, kişiliğin derinliklerinden gelen bir başka türlü bakış, duyuş, duruş, hissediş olması yönüyle bir sanattır ve kişiye özeldir. Mevcut resim ekollerini bu ekollerin kuralları ışığında tekrarlayarak resim çizilebilir ama ressam olunmaz. Notalara dökülmüş bir melodiyi seslendirmekle de müzik sanatçısı olunamaz. Resimde farklı bir tarz, müzikte değişik bir yorum getirebilirseniz bu konuda liderliğinizden söz edilebilir. Gemisi batan yönetici kaptan, yönetmeliklerde yazıldığı biçimde hazırlıklarını yapar ve gemi batmadan ayrılır. Liderliği toplum yararına sunmak Lider kaptan ise bunların dışında son ana kadar daha ne yapılabilire kafasını yorar, çözüm ve kurtuluşu zorlar, rasyonel verilerden hareket ettiği kadar, gemisiyle birlikte ölümü göze alacak kadar derin bir duygusallığı da yaşar. Tercih edilecek kişilerin, liderlik ve özellikle karizmalarını, kişisel çıkarları doğrultusunda mı yoksa toplum yararına mı kullandıkları da önemlidir kuşkusuz. Dolayısıyla, liderlik özelliğine sahip olunması yetmez, bunu toplum yararına sunma becerisi de önemlidir. Sade bir vatandaş olarak seçmenin, yönetim işine uygun karizmatik liderleri tanıması ve anlaması mümkün müdür? Evet. Çaba gösterilirse yönetici adayının lider olup olmadığı anlaşılabilir. Kurumun başarısı için yönetici adayları arasında en uygun olanını seçmeye çalışan patron gibi, kızına talipler çıkan bir baba gibi seçmenin de tercih için ciddi bir çalışma yapması gereklidir. Nitekim işi bilmek, o işin çekirdeğinden gelmek, o işi yönetmek için gerekli ancak yeterli değildir. Ayrıca, seçilecek yöneticilerin başarısı, onu seçenlerin de başarısıdır. Klasik bir yönetici için görev adamlığı öne çıkarken, liderin iç motivasyonu yüksektir, iş aşkı gelişmiştir. Lider, dürüstlüğü ve ahlakı önemser, bütün çabalarının odağına insan ve insani değerleri yerleştirir. İkna kabiliyeti yüksek, başarma arzusu gelişmiştir, başta kendisi olmak üzere çevresini başarı için zorlar. Vakur, mert, ince ruhlu, iç barışı gelişmiş, yapıcı, adaletli ve en önemlisi vefa duygusu çok gelişmiştir. Paylaşmayı ve özellikle danışmayı sever, öz yaşantısı ile örnektir, yeni teknolojilere duyarlıdır, değişime direnç göstermez, en önemlisi insan ilişkilerinde yumuşak, dinleme becerisi gelişmiştir. Çok çalışkan, kişisel gelişim ve öğrenme merakı yüksek, sorun çözme kabiliyeti gelişmiş, çevresindekilere umut olabilmektedir. Kısacası liderlik, talip olunan işi yüksek bir aşk, heyecan ve istekle kucaklama sanatıdır. Bu sanatı gerçekleştiren kişi sayısı azdır ama yok değildir. Bu açıdan seçmen kadar, lider adaylarını değerlendirme konumundaki parti yetkililerinin de işi kolay değildir. Bir yandan liderliği fark edecek bir liderlik alt yapısına sahip olmaları, diğer yandan bu konudaki akademik değerlendirme enstrümanlarını ve objektif ölçüm metotlarını kullanabilmeleri gereklidir. Bütün bunlara bakılarak lider için ideal insanın özelliklerini sıraladığımız düşünülebilir. Doğrudur, herkesin liderliğe soyunmaması ancak bu ehliyete sahip olanların, yani ideal veya buna yakın insanların tercih edilmeleri gereklidir. Tarihte olduğu gibi günümüzde de bu sanatı, bütün incelikleriyle gerçekleştiren liderlerimizin giderek çoğalması, önemli ve sevindirici bir gelişmedir diye düşünüyorum. Saygılarımla.

MEHMET CÜREBAL / EMEKLİ BANKACI

Related Articles

1 Yorum

  1. BELEDİYE BAŞKANLIĞI ADAYLIĞINA ÇIKAN TÜM HEMŞERİLERİME VE AKKUŞ,LULARA HAYIRLI OLSUN DERİM AKKUŞ İÇİNDE KİM HAYIRLISI İSE ALLAH ONU NASİP ETSİN.SLM

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar