28 Mart 2024 Per

CENNET BİLETİMİZ

CENNET BİLETİMİZ

 “Cennet anaların ayakları altındadır” (Nesai, Cihad, 6) diyor Allah Rasulü(sav).Yine bir defasında Efendimiz(sav) üç defa “Burnu yerde sürtünsün” diye başlıyor söze. Onu dinleyen Ashab soruyor:

 
– “Ey Allah’ın Rasulü! Kimin burnu yerde sürtünsün?” Cevap veriyor Allah Rasulü(sav):


-“Ana-babası yanında ihtiyarlayıp da cennete giremeyenin..” (Müslim, Birr, 9–10)

 

Efendimiz(sav) "İyi muamele etmeye layık kimdir?" sorusuna şöyle cevap veriyor: “Annendir". Soruyu soran Sahabi devam ediyor ve Efendimizle şöyle bir diyalog oluyor:

 

—Sonra kimdir?
— Annendir.
—Sonra kimdir?
—Annendir.
—Sonra kimdir?
—Babandır  (Buhari, Edeb, 2)

 

Bu konuda bir başka örnek. Allah katında en değerli ameli soran bir kişiye Efendimiz şöyle cevap veriyor."Vaktinde kılınan namaz, ebeveyne iyilik ve Allah yolunda cihad " (Buhari, Edeb 1)

 

Ebeveyne iyi davranma hususu Kur’an’ın da ciddiyetle üzerinde durduğu bir husustur. İşte birkaç örnek:

 

"Allaha itaat edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya… İyi davranın" (Nisa 4/36)

 

"Rabbin sadece kendisine ibadet etmenizi, ana-babaya da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa kendilerine "öf!" bile deme, onları azarlama, ikisine de güzel söz söyle" (İsra 17/23)

 

"Biz insana ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır… " (Lokman 31/14)

 

Bütün bu ayet ve hadisler neler ifade ediyor? Cevap kısa ve net: ANNELERİMİZ CENNET BİLETLERİMİZDİR. Daha umumi söyleyecek olursak Ebeveyne İhsanın bizi götüreceği yer cennettir. Zira konu o kadar mühim ki ayetlerde Allah’a itaatin ardından ana babaya iyilik konusu geliyor. Allah’a itaat ve ardından ana babaya itaat. Allah hakkının ardından ana-baba hakkı geliyor.

 

Annemize iyilikte bulunmak dinimizce bu kadar önemli iken bugün maalesef popüler kültürün etkisiyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ANNELER GÜNÜ diye bir gün kutlanıyor. Halbuki Müslüman için her gün annelerin günüdür. Burada ilginç olan şu:  “Anneler Günü” mutlaka PAZAR günü olmak zorundadır. Her yıl Mayıs ayının 2. Pazarı anneler günüdür değil mi? Neden? Çünkü bu da tıpkı Sevgililer Günü gibi BATI/HIRISTİYAN kaynaklıdır da ondan. Malum PAZAR  günü Hıristiyan dünyasının kutsal günüdür. Anneler Günü ile alakalı anahtar kelime ANNA JARVİS ismidir. Merak edenler ANNA JARVİS’İN ANNESİ yazımıza bakabilirler. (Yazı aşağıdadır)

08.05.2015

Recep ŞAHAN

 

ANNA JARVİS’İN ANNESİ

 

9 Mayıs  Pazar günü “Anneler Günü” imiş. Takvime baktım essahtan öyle yazıyor. Meğer Mayıs ayının ikinci pazarı dünyada Anneler Günü olarak kutlanıyormuş! Ülkemizde de mayıs ayının ikinci pazarı yaklaştığı günlerde her yerde anneler Günü konuşulur. Radyo-TV’lerde reklamlardan tutun da dizilere kadar evde sokakta kısaca her yerde konuşulur anneler günü.İlk bakışta ne var bunda denebilir tabi. Evet zahiren bakılınca gayet normal bunlar. Öyle ya annelerin bir günü oluyor. O anneler ki inancımıza göre Cennet onların ayakları altındadır.

 

Sizce Mayıs’ın ikinci pazarı neden anneler günü oluyor? Merak ettiniz mi? Ben ettim. Bir araştırdım baktım ki ucu Sevgililer Gününde olduğu gibi Hıristiyan kültürüne dayanıyor. Özetle “Anneler Günü” da bize yabancı. Yabancı olması  Annelere sadece bir gün ayırıp diğer günlerde unutturulmasından belli. Annelerin günü mü olurmuş? Bütün günler annelerimizindir.

         Peki  nerden çıktı bu Anneler Günü?

          Tarih 1905.Yer ABD. Anna Jarvis (D.1864) isimli bir kadın 9 Mayıs 1905'te(Mayıs’ın 2.Pazarı) annesini kaybeder. Sürekli annesi ile beraber yaşamasına rağmen öldükten sonra ona hayatta iken gerekli ilgiyi gösteremediğine inanan ve bunun ezikliğini duyan Jarvis, 2 yıl sonra Mayıs'ın ikinci pazarında, arkadaşlarını evine çağırır ve bu günün anneler günü olarak ülke çapında kutlanması fikrini ilk onlara açar. İlk anneler günü Anna Jarvis'in annesinin 20 yıl boyunca haftalık dini dersler verdiği  bir kilisede, 10 Mayıs 1908'de, 407 çocuk ve annesinin katılımı ile kutlanır. ABD'de, 8 Mayıs 1914'te Mayıs'ın 2. pazarı 'Anneler Günü' olarak resmen ilan edilir. Çok kısa sürede diğer ülkelere de yayılan bu özel gün, 1955 yılında Türkiye'de de kutlanmaya başlar..İşte o günden sonra bu bir gelenek olmuş ve Mayıs’ın 2. Pazar günü “Anneler Günü” olmuş.

 

              Görüldüğü gibi anneler günümüz de yabancı menşeli. Hıristiyanların kutsal günü olan Pazar günü olması da dikkate şayandır. Burada eleştirip karşı olduğumuz bu adetin  batıdan gelmiş olması. Annemizin yılda bir gün hatırlanmasına karşıyız. Ve aslına bakıyoruz Hıristiyan kültürünün bir parçası olduğunu görüyoruz. Halbuki  biz müslümanız. Müslüman her gün annesini anacak, hal hatırını soracak, ona ihsanda bulunacak, hatta “öf” bile demeyecek. Çünkü bu Allah’ın ikazıdır.

 

         Anne-baba hakkı hususunda Kur’an çok ciddi uyarılarda bulunuyor. Öyle ki Allah’a kulluktan hemen sonra Anne-babaya ihsan emrediliyor. "Rabbin ondan başkasına ibadet etmemenizi ve anne babaya iyilik etmenizi emretmiştir. İkisinden birisi yahut her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara öf bile deme; onları azarlama onlara güzel söz söyle; onlara rahmet ve şefkat dolu tevazu kanadını ger. Onlara alçak gönüllü ve şefkatli davran ve onlar hakkında dua edip şöyle de: Ey Rabbim, bunlar küçükken beni nasıl yetiştirip büyüttülerse, sen de onlara merhamet et, acı."  (İsra 23-24) Bu iki ayette de görüldüğü gibi Allah’a kulluk ve hemen ardından ana babaya iyilik emrediliyor. Demek ki o kadar mühim. Efendimiz(sav)’in ifadesiyle “anne-babamız bizim ya cennetimiz ya da cehennemimizdir”.Nitekim O(sav) Anne babasından birisinin veya ikisinin ihtiyarlık haline yetişip de cennete giremeyen kimsenin burnu yere sürtünsün” diyerek bu gerçeği dile getirmiştir.

 

         Bizim dünyaya gelmemizin sebebi annemizin ne zorluklar çektiğini de Kur’an şöyle anlatıyor:“Biz insana, ana babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır…” (Lokman 14) Sahabeden biri  "Benim kendisine hizmet ve ülfet etmeme, insanlar içinde en lâyık ve en çok hakkı olan kimdir?" diye sorduğunda Efendimiz(sav) üç defa “annendir” buyurduktan sonra dördüncü defa sorulduğunda “babandır” buyurmuştur.


    Bu hadisten anlıyoruz ki anne hakkı baba hakkından önce geliyor. Tabiri caizse anneler 3-1 önde oluyorlar bu konuda. Çünkü Efendimiz dördüncü kez “babandır” buyuruyor ama ondan önce tam 3 kez “annendir” buyurmuşlardır. Cennet belki de bu yüzen annelerin ayakları altındadır.

 

Efendimiz’e Allah katında en sevgili amel hangisidir diye sorulunca Efendimiz (sav) : Vaktinde kılınan namazdır buyurur. Sonra hangisidir denince de Anne babaya iyilik etmektir buyurmuştur. Sonra hangisidir denince de Allah yolunda cihad etmektir şeklinde cevap vermiştir. Dikkat edilirse CİHAD bile anne-babaya iyilikten sonra gelmektedir.

 

Bütün bunları göz önüne alarak şunu söyleyebiliriz. Annelerimizin sevgisi bir güne hapsedilemez. Daha dünyaya gelmeden 9 ay kahrımızı çeken annelerimiz dünyaya geldikten sonra da nice sıkıntılara katlanarak bizi büyütür. Yemez yedirir, giymez giydirir. Kundaktayken nice uykusuz geceler geçirir. Bize düşen bütün bunları düşünerek onlara hürmette kusur etmemek, onlara iyilikte bulunmak ve hayır dualarını almaktır.   06.05.2010

Recep ŞAHAN

Related Articles

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar