Vicdanımızın Sesini Dinlemek

281
yasarefiloglu1.jpg

Yaşar EFİLOĞLU’nun Vicdanımızın Sesini Dinleyelim Yazısı

yasarefiloglu1.jpgVİCDANIMIZIN SESİNİ DİNLEMEK

                         Sevgili  dostlarım ! 18.sini kaleme aldığım  seri  yazılarımın  bu bölümünü, yazının başlığından da anlaşılacağı  gibi  vicdani  muhasebeye ayırmak   istiyorum. Tabiidir ki,   her şeyde bir  ilham, bir ihsan  gerek. Bizim sitemizde yazı yazan  kardeşlerimiz  bende  dahil, yöremizin  yıllardır ihmal edilmişliğinden, çekilen ızdıraplardan, yöre insanının   yıllar yılı  çilesinden    esinleniyoruz, vicdanlarımızın sesini duymazlıktan gelmemiz mümkün   olmadığı için  ,dilimizin  döndüğünce   içinde bulunduğumuz   tüyler  ürperten  durumu  insanlarımızın  lehine  çevirebilmek  amaçlı, bir  çaba içine giriyoruz. Bu doğrultuda  meselelere  duyarlılık  gösteren  tüm  insanlara , hangi  mevkide, hangi makamda olurlarsa olsunlar, canu gönülden teşekkür ediyorum.

                 Kıymetli hemşerilerim!  Sizlere   dini, nasihat verecek değilim.,ancak  vicdan  galiba  birazcıkta  imanla   bağlantılı bir  mefhum.o nedenle  iki  kelimeyi  zaman  zaman  aynı  satırlarda  görmek , bir bütünlük içinde telaffuz etmek  sanırım daha doğru  olacaktır. Fazilet hissi  insanlarda  ALLAH  korkusundandır. Bu  hisle  , herkes  elinden geldiğince  memleketi için  bir şeyler yapmak  durumundadır. Bu bir  vicdani-imani-sorumluluktur. Bu  yöremize karşı  vefa borcumuzdur.Yöremizin insanları   bu görevi daha bizleri  tahsil yapmaya çıkardıklarında sırtımıza  yüklediklerini bilmek zorundayız. Tüm  tahsilli, kültürlü, bilinçli  ,bürokrat,siyasetçi,her kademeden , her kesimden, AKKUŞLU  herkese, siyasi, görüşü ne olursa olsun, yaptığı iş ne olursa olsun,  ortak payda  AKKUŞ  olmalı ve  bu vicdani  görev  ifa edilmeli.Vicdanlarımızın sesi  dinlenmeli.,herkes  üzerine düşeni yapmalı.Bu vicdani muhasebeyi  yaparken  yörede yaşayan insanların yerine kendimiz konulmalı, o zaman daha iyi anlarız   sanırım.

                 Kıymetli  dostlar! Çok  samimi  bir  muhasebe  yapmalıyız. ( Neden) leri, ve ( niçin) leri-  bir  bir  ortadan kaldırıcı  faaliyetlere  imza atmalıyız. Sahil   siyasetçilerinden   günümüze   kadar  ilçemiz  ve köylerine  sadece  Eski Bakanımız   Sayın  Şükrü  YÜRÜR  beyefendi  harici,   kimsenin ilgilenmediğini, son  dönemlerde  birkaç hizmetle  kıpırdanışa geçtiğimizi  peyderpey  anlatmıştım. Ancak  her zaman olduğu gibi yine  görünmeyen bir el  bize gelen  ANKARA’nın   hizmet tahsisatını   engellemeye devam etmektedir, Bu  makus talihimiz  inşallah  08 AĞUSTOS  2008  AKKUŞ   KURULTAYI  bitiminde  yenilebilecektir. Aksi taktirde, yineliyorum ve iddia ediyorum ki,  bir değil  beşte   Vekil  çıkarsak , AKKUŞA   asla    arzulanan hizmet gitmeyecek, ecdadımızda olduğu  gibi, gelecek nesillerde  sahilin siyasetçilerinin ve   ORDU     lobisinin     ipoteği  altında  daha nice yıllar  inim  inim  inleyecektir. Devletimizin  şefkatli eli  birilerinin engellemesiyle  ilçemize  arzulanan nispette asla gelmeyecektir.

Lütfen  sevgili kardeşlerim!  artık   bu gidişe  dur deme zamanı  geçmiştir, zararın neresinden  dönülürse  kardır  kabili de  olsa, ilçemizin  kötü kaderini değiştirmek  yine  bizler gibi  oralardan  çıkan   AKKUŞLULARA    ait  bir  vefa  borcudur. Bu nedenle  derneklerimizin  -sivil toplum kuruluşlarımızın-kamu  kurum ve kuruluşlarımızın –bürokratlarımızın- siyasetçilerimizin-  kısır  çekişmelerden  hepimizin  uzaklaşarak,  geyik muhabbetlerine   son verip,dedi kodu  aleminden  çıkıp, kendimize gelip, ilçemize  sahip  çıkmalıyız. İşte  kurultay  bu manada  çok ama çok  önem arzetmektedir.  Geçmiş  geçti  gitti   ,geri getirme  şansımız  bitti.  Geleceğe  kavuşacağımıza dair   herhangi bir    garantimiz    maalesef  olamaz.  O  halde   bu  günümüzü  değerlendirip, dolu  dolu   hizmet  edersek, ancak   vicdanlarımız  huzur bulacaktır. Aksi taktirde  bu   azabın  –bu vicdan muhasebesinin altında  ezilir gideriz. Sular  akar  bizlerde  bakar   geçeriz.

                 Kıymetli dostlar! İnsanların doğum  günleri  vardır ya, işte ogün  AKKUŞLUNUN  DOĞUM GÜNÜ  olacaktır. Bize  bizden yakın kimsenin olmadığını, bizim  bizden başka  sahip çıkanımızın olmayacağını, yine tüm olumsuzluklarıyla  beraber, her şeyi  ama her şeyi   sadece  ilçemiz  ve ilçemiz  insanlarının  menfaatleri  için, bir kenara bırakarak, geçmişi de   maziye  katarak  önümüze  bakmamız gerektiğini   –projelerimizi  sergileyerek-bir bir  icraat sahasına  indirerek göstermeliyiz (.Ben ) ler  değil  ,     ( Biz) lerle     sonuca  varacağımızı artık  beynimizde  netleştirmeliyiz.Süreç  bitiyor, ülkemizin  içinde bulunduğu  konjoktür  hepimizce  malumdur. Kısır  çekişmeleri-sen –ben kavgalarını-şahsi ihtirasları  ön koşulsuz bir kenara  bırakarak, mesele  AKKUŞSA, gerisi  teferruattır  deyip, kurultayımızı  hayırla  neticelendirmenin  ,,yolunda  olmalıyız. Unutmayalım ki,( kurt  puslu  havayı  severmiş) bu  menfur tuzağa düşmemeliyiz. Hepinizi saygıyla selamlar, kurultayımızın  hayırlara vesile olmasını  cenabı haktan niyaz ederim. Her şey gönlünüzce olsun. Hoşça kalınız-sağlıcakla kalınız.

Yaşar EFİLOĞLU