Yaşar EFİLOĞLU’ndan Salmanlılara Çağrı
KABUK DEĞİŞTİRMEK
Kıymetli Salmanlı dostlarım! Bu sohbetimde sizlerin içinde bulunduğunuz, adeta içinden çıkmak istemediğiniz bir haleti ruhaniyenizden söz etmek istiyorum. İnsanlar ruh ve bedenden müteşekkildir. Beden, ruhun aynasıdır. Hani derler ya ‘adamın ruhunun güzelliği yüzüne vurmuş‘ işte bu ruhi yapımızı bir türlü güzelleştirmek istemiyoruz, sanki Erol Taş görevi yapıyoruz. Halbuki, sevgili peygamberimiz,’siz ruhi yapınızı değiştirmedikçe, ALLAH ‘da size bakış açısını değiştirmez’ buyurmaktadır. Şimdi buradan bir noktaya gelelim.
Kıymetli dostlar! Önceki yazılarımda, üzerinde ısrarla durduğum, ancak hiç mi hiç itibara alınmayan, halen ses – seda çıkmayan, birlik-beraberlik-toplanmak-salmanı masaya yatırmak-elit insanların-salmana hizmet gönüllülerinin-salmandan çıkmış, çeşitli meslek gruplarındaki salmanlı insanların, bir yuvarlak masa oluşturmalarının, şart–hatta bu işin başlangıcı olsun, olmazsa olmazı olsun demiştik. Ne yazık ki, Allahu alem, belki bu adam salman dışından diye mi dir bilinmez ama, haftalardır hiçbir gelişme yok, hiçbir çağrı yok,bir milim alınmış mesafe yok.O halde , ortada bir sorun var! Önce bu sorunu bir masaya getirelim.
Y a siz laf olsun diye- desinler diye-bizde var olmuş olalım diye-yada ismimiz listede oluversin diye, ilçelik, yada salman ilçe olsun gibi laflar, ettiniz, veya tam tersi içinizden bu isteği neden ortaya attık,keşke atmasaydık diye şimdi dövünmeye başladınız. Şunu öncelikle bilelim, 1- hedefimiz nedir? 2-bu hedefe kimlerle nasıl gideriz? 3-hedefe varmak için kullanacağımız kanallar nelerdir? Kimlerdir? 4-acep içimizde el var mı? Varsa maiyet alanı nedir? ( el den kastım; ilçe olmamızı istemeyen içimizdekiler, ve etki alanları) yani afedersiniz ama, yoksa içinizde hırsız mı var?,yoksa öküz bacadan çıkamaz, yoksa bu insanlar bu kadar duyarsız olamaz, yoksa benim yazılarımda anlatmaya çalıştığımı siz gayet iyi anlıyor, iyi tahlil ediyorsunuz buna ben adım gibi inanıyorum. O halde arkadaşlar, sizler nasıl oluyor da bu denli istediğiniz şeyin peşinde durmuyorsunuz? yoksa bu çağrıyı sizlere, ben yada benim gibiler yapıyor diye mi bu kadar duyarsızsınız? Artık bunu sorma zamanı geldi diye düşünüyorum. Nedir bu ölü toprağı serpilmiş gibi duyarsızlığınız? Yoksa sizler ey salmanlı kardeşlerim! Salmanı ilçe yaptırdınız da, dışarıdakilerin–gurbettekilerin haberimi olmadı? Böylesine dövünüyorlar? çırpınıyorlar? İşte meselenin özü bu! Bizler Salman kabuğunu, anlayışını, düşüncesini, dışarıya açabildiğimiz nispette sonuç alırız.Hedefe varırız.
Değerli dostlar!işin özü, bu kakar duyarsızlığınız beni cidden rahatsız etti ve ediyor. Benim Salmanla neden ilgilendiğimi, beklide düşünmediniz bile, Kusura bakmayınız ama bu kadarda duyarsızlığa pes doğrusu diyorum. yani insan bir şeyi ya ister, yada istemez size soruyorum hangi kategoridesiniz? en azından yazılarımı eleştiriniz, arayınız, sorunuz, geliniz, gidiniz, yani bir şeyler artık yapınız, yani bu duyarsızlık şahsımı değişik düşüncelere sevk ediyor, Salman için çırpınan tek tanıdığım, ilkokul mezunu olmasına rağmen Hakkı MIHÇI, başkada kimsecikleri sahada göremiyoruz, Artık derim ki, kabuğunuzu kırınız, dışarıya taşınız, sorunlarınızı salmanın dışına, Akkuşa-Orduya-ANKARA’ ya taşıyınız, yani kabuk artık değişsin. Yoksa bana ne mi ? diyorsunuz? hatta yine yoksa diyorum hani Salmanın böylesi ızdırap çekmesi, maduriyet yaşaması, içinizden birilerine her hangi bir menfaat mi sağlıyor? yoksa 25 000 civarı halkınızla hayatınızdan –yaşantınızdan-çok memnunsunuzda biz mi göremiyoruz? tabi bunlar ve nice sorular, insanın kafasına doğal olarak takılıyor. Eğer amaç başarmaksa tabi bunlar geçerli, yoksa ne diye kafa patlatalım ki?
Değerli dostlar! Amaç başarmaksa karınca misali bu değirmene su taşıma noktasında safların artık belli olma zamanı geldi ve geçiyor. Kabuğunuzdan çıkınız ve etrafa bakınız. Biz kimiz? amacımız ne ? ve ne yapmaya çalışıyoruz? kimlerle, neler yapabiliriz? bunun vakti sanırım geçmek üzere, Bu işin –çocukça yaşantıyla-düşünceyle-Allahın istemediği yaşantı biçimiyle – bu tür gayrı meşru( alemci )kafalarla yada kafadaki insanlarla sonucunun alınamayacağını artık görmelisiniz diyorum hesap- hesap- hesap diyorum. üzülerek ifade etmeliyim ki, bu yazımdan da sizlerin –salmanın menfaatleri cihetinde, birliğiniz beraberliğiniz doğrultusunda adı göremesem, daha yazı yazmama da gerek görmüyorum. Çünkü yazmış olmak için yazmak istemiyorum. Yapılan ne iş olursa olsun, ya bir fayda celbetmeli, yada bir zarar def etmeli.^’ Yoksa beynimi yoracak çok iş var. Sizleri seviyorum-saygılar sunuyorum-herşey gönlünüzce olsun. Sürçülisan olmuşsa af ola
–yasar_efiloglu@hotmail.com. 0539 206 21 70
Yaşar EFİLOĞLU
İstanbul Sultanbeyli Belediyesi
Veteriner İşleri Müdürü
Teftiş Kurulu Başkanlık Uzmanı