Anayasal düzende – demokratik hakkını almanın yollarını iyi bilmek zorundadır. Gelecek günlerimizin iyi –daha iyi olacağı ümidiyle

HİZMET ŞEKLİ
Sevgili hemşehrilerim! Herkes kapasitesince, sitemize herhangi bir konuda açık seçik biçimde fikirlerini yazabilmekte, ilçemizin sıkıntılarını aktarabilmekte, insanların duyarlılıklarını – ilgili -yetkili ve etkili mercilerin dikkatlerini ilçemize ve ilçemizin sorunlarına -çekmeye çalışmaktadırlar. Bu hizmet geçmişte farklı kişilerce, farklı biçimde tüm imkansızlıklarla boğuşarak icra edilirken, bu gün hamdolsun ki, 21. y.yılda –iletişim ve teknoloji çağında çok daha farklı biçimde, olması gerektiği şekilde yürütülmektedir. Hizmet şekli bir jenerasyon kuşak –ve tamamen imkanlara bağlı, bir kültür ve de gönül işidir. Türkiyemiz de alışılagelen tabu halindeki anlayışlar artık birer birer yıkılıp, yerini daha makul ve mantıklı, daha kültürlü- daha ortak akılcı yaklaşımlarla hizmetler yapılmaya başlanmıştır. Bu hususta AKKUŞ ve AKKUŞLULAR olarak artık geçmişimize sövmek yerine –geçmişle dövünmek yerine ortak aklı hakim kılıp , birlik ve beraberlik ruhunu tüm ince noktalarına varıncaya kadar,ilçemizin kalbur üstü diyebileceğimiz, kültürlü-bilinçli-anlayışlı-bilici-bulucu-yapıcı ve neticelendirici insanlarına tüm benliğimizle destek olarak, almamız gereken hizmetlerimizi almanın yollarını aralamalıyız.
Sevgili hemşehrilerim! Kimimiz işçi-kimimiz memur-kimimiz amir-kimimiz köylü-kimimiz çiftçi-kimimiz bürokrat-kimimiz siyasetçi- kimimiz fakir-kimimiz zengin, bulunduğumuz konum her ne olursa olsun , kimse kimseden ne büyüktür, nede küçüktür. Cenabı hak insanlara belirli nispette kabiliyet ve kapasite vermiştir. Herkes Dünyada kendisine verilen ROLÜ bir biçimde icra etmekle mükelleftir.Kimsenin diğer bir kimseyi konumu itibariyle, yani Dünyadaki verilmiş ROLÜ itibariyle , kendisinden küçük yada büyük görme –bir diğerini hor ve hakir görme – üstün yahutta farklı görme gibi hiçbir lüksü asla olamaz.ALLAH katında tek üstünlük vardır , o da ALLAH dan daha fazla korkmaktır. Bunun harici herkes eşittir. Bu konuda bir kere mutabık kalmalıyız. İşte bu mutabakata vardığımızda herkes AKKUŞ LULUĞUNU hatırlayacak, Dünyanın neresinde olursa olsun, Türkiyenin neresinde olursa olsun , bununla gurur duyacak ve bulunduğu konuma -üstlendiği role göre köyüne –beldesine-ilçesine-iline hizmetin getirilmesi-orada yaşayan büyüklerimizin hayat şartlarının yükseltilmesi için mücadelesini verecek. Tıpkı karınca misali. Kimimiz basın yayın yoluyla-kimimiz,idari insiyatifimizle- kimimiz hatırımızla-kimimiz ticaretimizle-kimimiz siyasetimizle-kimimiz parmız pulumuzla-kimimiz zekamızla- kimimiz ikili ilişkilerimizle –kimimiz kalemimizle ,herkes ama kerkes , bulunduğu konumu kullanarak,hizmetin bir kenarından tutmak zorundadır. İşte ilçe kurultayımız bunun için değilmiydi? işte sonuç bildirgesi bunun için değimliydi?

Sevgili kardeşlerim! Nil nehrinin kenarında bir kuzuyu kurt kapsa, bunun hesabını ALLAH HZ. ÖMER den soracak diyen ecdadın torunları olarak, diyorum ki, BEN lik kalksın BİZ lik gelsin. Bizim için önemli olan vakit, içinde bulunduğumuz – değerlendirmek zorunda olduğumuz şu andır. Geçmiş gitti, gelecek meçhul, o halde memleketimiz için yapacağımız hizmetlerde muacceliyet kuralını işleme koymalıyız.yapacaklarımızı ivedileştirmeliyiz. AKKUŞ lular olarak, eldeki imkanları mutlaka değerlendirmek zorundayız ALLAH bunun hesabını bizlere soracaktır. Kurultaydan bu güne ,alınan kararlardan, zapta geçirilen maddelerden kaçını işler hale getirdik? halk olarak- AKKUŞLU olarak birazcık duyarlı olalım ve takip edelim.AKKUŞU bir bütün olarak ele almalıyız. Köylere beldelere hatta mahallelere sahip olurken , BİZ kelimesini tamamen hakim kılalım.Yoksa ,ben falan köydenim-sen falan beldedensin –benim beldem seni -senin köyün beni ilgilendirmez mantığı ile meselelere yaklaşırsak , sanırım baştan kaybeden bizler-yani AKKUŞ ve AKKUŞTA MUKİM Şahıslar olacaktır. Lütfen ama lütfen ! BİZ LİĞİMİZİ – BEN LERE indirgemeyelim. Bizler , AKKUŞLULAR olarak biziz ve bir bütünüz bunu asla unutmayalım. Sorumluları rahatsız edelim, arayalım, soralım, hizmet isteyelim ve hizmet edelim. Ağustos ayında zincir takarak ilçeye gelmek zorunda olan kardeşlerimizin, kurultayımıza seçtikleri muhtarlarının bile katılmamış olmalarının ne anlama geldiğini hep beraber irdelemeliyiz. Oradaki sorun hepimizin sorunudur ancak,
öncelikle orada mukim yakınlarımızın-hemşerilerimizin sorunudur. Bu memlekette istemeyene -talep etmeyene –kapıları aşındırmayana –mücadele vermeyene hizmet çok zor gider. Herkes haddini –hududunu aşmadan belirli kurallar çerçevesinde, Anayasal düzende – demokratik hakkını almanın yollarını iyi bilmek zorundadır. Gelecek günlerimizin iyi –daha iyi olacağı ümidiyle saygılar sunarım.

Yaşar EFİLOĞLU