Birlik ve Beraberlik

Kurtboğaz Köyünün Sorunları ve Çözüm Önerileri

BİRLİK VE BERABERLİK

           Öncelikle ALLAH (cc) selamı ve bereketi üzerinize olsun. Daha önceki yazımda kurtboğaz köyünün işsizlik durumuna kah kendimden kah çevreden örneklerle az da olsa anlatmaya çalışmıştım.

        İnşallah halkımızın hizmetlerine destek olarak kurulan bu site sayesinde, eksiklerimizi sizin de yardımlarınızla, hem büyük şehirlerdeki hemşerilerimize hem de kamu yetkililerine ulaştırmaya devam edeceğiz. Mevlam bu yolculukta hepimizin yar ve yardımcısı olsun.

          Diğer yazıma yorum olarak sık sık üzerinde durulan yol sıkıntısı dile getirilmiştir. Onun için bu yazımda köyümüzün yol sıkıntısını dile getirmek istiyorum.

         Evet daha köye girmeden başlar küçük memleketimin sorunları ve sıkıntıları. Her gidişimde hep üzülürüm diyarımın yollarına. Neden mi? Ahmet bey yeni minibüs alır köyüne hizmet için, yolcu taşır hergün şehirlere. Belki peşin parayla değil, günümüzün ticaret şekli yani taksitle. Tamam işte ne güzel dersiniz ama, işin zor kısmı arabayı almak değil, alıp ta hurdaya çıkmadan borcunu bitirip yeni yatırım için para kazanmak. işte bu zordur bizim köyde. Yollarımız o kadar bozuk ki, merkez imamımız dahi zincir takarak geçer mayıs ortasında ilküvez den kurtboğaz köyüne. Mehmet bey büyük şehirde bir taksi alır senelik izininde, ailesi ile birlikte köyünde gezmeye, fakat, köyünde taksiyi gezdirecek iyi bir yol var mı? Aslında köyümüzün yolu bir çok çevreyi birbirine bağlayan yoldur. Örneğin ilküvez ve çaybaşına geçiş sağlar kurtboğaz köyü yolu.            

        Kurtboğazlılar pazartesi günleri kurulan pazarı ilküvezde karşılarlar. tabii hava yağmurlu olursa bazıları gitmez bazıları 3 km yürüyüp kapılıköyü minibüsleriyle ulaşımı sağlarlar. cumartesi günleri kurulan akkuş ilçesi pazarına gider halkımız. ve yine hava yağmurlu olduğunda böğürtlen çukuruna inemez araçlarımız. hadi indirdik diyelim bu sefer geri çıkamaz. İşte böyle zahmet vardır memleketimde. Biz minibüsçülere kızarız inemedin diye, minibüsçüler bize kızarlar arabamı çamura sokturacaksınız diye. Nasreddin hoca misali onlar da haklı biz de haklıyız. Peki haksız olan kim? Bunun yorumunu da sizlere bırakıyorum.

        Ve yine yorumlarda eskilere ait ayrılık ve kırgınlık dolu sözler okudum. Şahsım adıma üzüldüm, çünkü bu köy bizim bu vatan bizim. geçmiştekiler yapmışlar veya yapmamışlar bu bizim için önemli olmamalı. Önemli olan bundan sonra bizim halk olarak neler yapmamız. Bu işler kırılmalarla sitemle düzelmez, ayrılıkla kinle düzelmez. Bu düşünceler kimseye fayda getirmez.  Şunu unutmayınız yönetimi insanlar kendileri seçerler, ve hizmeti kimden alırsa ona yönelirler. Eğer hizmet alamıyorsan seçtiğin  yöneticiden, seçmeyeceksin. Seçtiğinde çalışmıyorsa onu düzeltmek halk olarak bize aittir. örneğin  Osmanlılarda adalet böylemiydi?

         Bakın bir kıssa ile onlardaki adaleti bir nebze de olsa anlatmaya çalışayım. Fatih sultan mehmet han zamanında yaşanan bir olaydır bu anlatacağım. Haksız yere bir yahudinin kolu kesilmiş o zamanlar ve yahudi paşayı kadıya şikayet eder. Ve mahkeme kurulur. Mahkeme kararı yahudinin leğine sonuçlanır yani, fatih sultan haksız yere adamın kolunu kestirmiştir. Mahkeme kısas yani kesilen kola karşılık paşanın kolu kesilecek olmuştur. Yahudi şaşırır. Çünkü mahkemeden böyle bir sonuç beklemiyordu. Adam bu durum karşısında kadıya dönerek sizde adalet gerçek ve haktır, ben hakkımı helal ettim ve müslüman oldum ama, Hem kadının hem de paşanın kılıçlarına sarıldıkları o an dikkatini çeker ve sorar, bu hal nedir bana izah edermisin paşam der. Paşa, eğer kadı efendi yanlış karar verip taraf tutsaydı onu kılıcımla düzeltecektim dedi. Aynı soruyu kadıya sorar kadının cevabı da adamı şaşırtır. Kadı efendi de, eğer paşa kararımı kabul etmeseydi onu kılıcımla düzeltecektim der. Adam, hakkım bir kere daha helal olsun der ve gerçek müslüman olur. İşte sevgili halkım biz halk olarak doğru olalım eğer yönetenler doğru değilse düzeltmek de bizim görevimiz. Yeter ki birlik ve beraberlik içinde olalım adaletli olalım Çünkü Mahkeme i kübra daha dehşetli ve azametlidir. hesabımızı ona göre yapalım. İşte yönetmekte kolay değil yönetilmekte herkes sorumluluğunu bilmeli. Yöneten de yönetilende nasıl adaletli.                  

        Sıkıntılarımız tabi ki var yok demiyoruz ama, bazı şeyler bizim elimizde. sıkıntıları gidermenin yolunu halk olarak aramamız lazım. boş ver böyle gelmiş böyle gider demenin de bir manası yoktur. eğer gerçekten derdimiz yol ise bunu yetkililere aynen aktarmalıyız. Biz yol istiyoruz, yolun çakıllanmasını, asfaltlanmasını istiyoruz suyumuz yoksa bizim suya ihtiyacımız var demeliyiz. Biz kendi ihtiyaçlarımızı bilmez isek başkaları bizim derdimizi bilmez. Ayrıca Köyde köprü çalışması olduğunu duyduk ve çok sevindik. Dilerim ki bu hizmetlerin başlangıcı olur ve yol sıkıntılarımıza da bir çare diyerek devam eder inşallah.

           Ben köyümde olmasam da sizlerin sıkıntılarını ve isteklerinizi Akkuş İnternet sitesi vesilesi ile tüm Türkiye’deki köylümüze, görevlimize, işçimize ve memurumuza duyurmaya çalışıyorum. köy ile bilgilerinizi de site ekibi olarak bize ulaştırmanızı istirham ediyorum.

        Bundan sonraki çalışmalarımızda köyümüzün LİSE, YÜKSEKOKUL, FAKÜLTE MEZUNLARININ adı soyadı şu an ki görevi mezuniyet tarihi vb bilgileri toplamak olacak. Benim elimde az miktarda bilgiler var ama sizin de bu konuda yardımlarınızı bekliyorum. iletişim adresim site muhabirleri bölümünde vardır.

Saygılarımla

AKKUŞ ilçesi internet sitesi

Kurtboğaz Köyü Muhabiri

Dursun Ali DEMİR