Şükrü SEVİNDİK’in kaleminden Cennet Misali Akkuş

AKKUŞ CENNET’TİR…
Kimileri fotoğrafladı, kimileri türkülerini, kimileri geleneklerini, kimileri yetiştirdiği insanları, kimileri Akkuş’a yapılan, yapılamayan, yapılması gereken hizmetleri… yazdı. Ve yazmaya devam ediyoruz, ediliyor…
Ben de kendi algıladıklarımla Akkuş’un bir başka yönüne dikkat çekmek istiyorum.
Akkuş’un yazmaya değer özellikleri:
* Akkuş dün ve bugün “LAİK” yaşamı doyasıya yaşayan insanların memleketidir.
* Akkuş; hiristiyanlığa inanan rum asllı insanlarla İslamiyete inanan Türkmen asılı, sünni ve alevi mesheplerini benmsemiş öz Türkçeyi anasütü kadar kutsamış ve halen paradan önce insana değer veren anlayışı ile yer yüzü yuvarlağını kucaklamış insanların diyarıdır.
Rum komşulardan kalan kilise kalıntıları, alevi geleneğinden devraldığımız “semah”, giyisi, türkü, deyiş, “eline-diline-beline&qu ot;… temel ahlaki ilkeleri ile aydınlığını sürdüren hoş görülü; Yunusları, Hacı Bektş-ı Veliler’i… yad eden. Barışı benimsemiş, değişik düşünceleri; kır çiçeklerini buket yaparcasına bağrında barındıran yüksek kültürün beşiğini sallayan gerçek Anadolu insanının harman alanıdır.
Akkuş:Tahta duvara baca kurumu, yumurta akı, çıra isi karışımı boyayı sürüp kireç taşını tebeşir edinen, çocuklarını tüm maddi-manevi aşırı zorluklara karşın okutan, devrimci-ilerici cefakar ataların izlerinin derinleştiği yüreklerin kuşlarla maviliklerde uçuşan sevdaların yaşandığı yaylalardır, dağlardır… Özgürlüklerin doruklarıdır. Destandır. Türküdür…
Akkuş; sözlüsünü, nişanlısını, eşini, oğlunu, kardeşini… vatan savunmasına
=askere; mevlit okutup, ilahilerle, davullar-zurnalarla, halaylarla, horonlarla uğurlarken eline kına yakmayı, köyünün toprağından (Cöker=evliya toprağı) bir parçayı kesesinin dibine koymayı ihmal etmeyen onurlu, şerefli kadınların yaşadığı köylerin tümünün adıdır.
Akkuş; aktır. Aydınlıktır. Kirazı al, kovanı bal… Pınarı, pınar… Yiğidi, yiğit… Ağacı meşe, ağacı pelit. Aşı pancardır… patatestir.
Akkuş bir sevdadır, hevestir.
Akkuş; İstanbul’dur. İstanbul, Akkuş’tur. Akkuş; Almanyadır, Almanya, Akkuş’tur. Akkuş; kurbettir. Kurbet, Akkuş’tur.
Akkuş; Akkuş’tur, memlekettir.
Akkuş;nimettir, servettir.
Akkuş; Cennet’tir…
Bu her cümle sığmaz romanlara. Emekli öğretmen, avukat Kaya Demiral “Doksan yedi Kadısı” romanı ile yazdı bir nebze.
okudum, zevk aldım. Tavsiyemdir aciane.
Şükrü SEVİNDİK
Çayıralan Eski Belediye Bşkanı
Emekli Öğretmen