23 Nisan 2024 Sal

İyi Ki Doğdun Ey Sevgili

Lafta değil, sözde değil, etikette değil, kıyafette değil, görünüşte değil, özde, beyinde, fikirde, gönülde Müslüman olmak!

 

 

 

İYİ Kİ DOĞDUN EY SEVGİLİ!

 

Şeytanın ve nefsimin şerrinden Allah’a sığınırım.

 

Hani demiştin ya, “akıllı adam nefsini hesaba çeker ve ölümden sonrası için iyi amel işler. Aciz insan ise sürekli nefsinin dediğine gider sonra da Allah’tan bağışlanma bekler.”

 

Acizlerden olduk Ey Peygamber!

 

Öğrenmedik, bilmedik, düşünmedik. Tefekkür etmedik. Tefekkür etmeyince, teşekküre de geçemedik. Şükretmedik. Yolumuza şükürsüz ve nasipsiz devam ettik.

 

Sen, “haramlar da helaller de bellidir, bir de arada şüpheli şeyler vardır ki bunlardan kaçının” derken, bizler haram olduğu kesin olan şeylerin peşinden gittik. Sözünü dinlemedik. Sen ümmetini, “merhamet etmeyene merhamet edilmez” diye uyarırken, bizler kendimize dahi merhametsizdik. Kalbimize zulmettik. Cehennemde yanmak üzere kendi yakıtlarımızı kendimiz tahsis ettik.

 

Göremedik. Görmek istemedik. Körleştik ve körlerin memleketinde görmeyi suç bildik. Göreni, göstereni sevmedik. “Sen dini bizden daha mı iyi biliyorsun” dedik. Dinlemedik. Allah’ın ayetlerinden bahsedene “gerici” dedik. Oysa ölüm ve ahiret gerimizde değil ilerimizdeydi. Herşeyi bildik, bir bunu bilemedik.

 

Sen, “namaz dinin direğidir” derken, “kul ile şirk arasında sadece namazın terki vardır” sözünle dikkat çekerken, sahabe devrinde namaz kılmayana “kafir” gözüyle bakılırken, biz namaza gereken önemi vermedik. Biz namazı ciddiye alanların arasına giremedik. “Namaz kılmıyoruz belki ama kalbimiz çok temiz” gibi saçma sapan düşüncelerle kendimizi teselli ettik. Bahane ürettik. “Yorgunuz” dedik. “İş- güç” dedik. Sen ve sahaben savaş alanında dahi namazını bırakmazken, biz keyfimizi efendi bildik, onun peşinden gittik. “Her sabah ezanı, “namaz uykudan hayırlıdır” derken bizler namazımızı uykumuza kurban ettik!

 

Sevgili Peygamberimiz.

 

 Sensiz çok büyük yanlışlar yaptık. Sözlerinin birçoğuna uyamadık. Dinini tanımayan, Allah’ını tanımayan, kitabını tanımayan bir nesil ortaya çıkardık. Sen “güneşin doğup battığı her yere ismim ulaşacak” diye buyururken bizler Müslüman anne ve babadan dünyaya gelmiş çocuklardan bile ismini gizledik. Onlara başka isimler ezberlettik.

 

Senin ayakların namaz kılmaktan şişerken, bizler gözlerimizi uyumaktan şişirdik.

 

 İyi bir ümmet olmayı beceremedik. Zorluklara, güçlüklere göğüs geremedik. Senin devrinde Müslümanlar dinini yaşamak için canını verirken, bizler en ufak bir zorlukta dinimizden taviz verdik.

 

Kula, kullukta bulunduk Zalimden yana olduk. Mazlumun hakkı yenirken sustuk. Beş para etmeyen alçak şerefsizleri, beş paralık dünya malı için adam yerine koyduk. Allah’ın ayetlerine lakayt davranırken, onların keyfi emirlerine uyduk.

 

Uyduk ve uyuduk…

 

Ayetler okundu, “biliyoruz zaten” dedik. Hadisler söylendi dinlemedik, geçtik. Bize hak söz söylemeye çalışan herkesi “beynimizi yıkamayın” diyerek reddettik. Beyinsizleştik, fark edemedik…

 

Artık uyanmak istiyoruz Ya Resullulah!

 

 Uyanmak ve İslam’a sarılmak. “Kur’an zordur okusanız da anlamazsınız” diyen cahillere değil, “okuyup düşünesiniz diye onu kolaylaştırdık” diyen ayete uymak…

 

Bir Kur’an, bir siyer alıp okumak. Her gün bir ayet, bir hadis öğrenmek, ezberlemek,  manasıyla düşünmek, idrak etmek. Hayatımıza yansıtmak, uygulamak.

 

Lafta değil, sözde değil, etikette değil, kıyafette değil, görünüşte değil, özde, beyinde, fikirde, gönülde Müslüman olmak!

 

En kutlu doğum günü senindir Ey Peygamber! En güzel rüyalarımız lütfetmeni bekler!

 

Orhan DOĞANGÜNEŞ

SAMSUN

Related Articles

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar