16 Nisan 2024 Sal

Yaşar EFİLOĞLU, Haddini Bilmek-2

Bize  AKKUŞ’a  hizmet konusunda, gerçekleşecek 3. AKKUŞLULAR kurultayında  desteğini esirgemeyen, örnek insan Belediye Başkanımız  Sayın Lütfi EFİL  ve İlçe M.E. Müdürümüz Sayın Hüseyin KOCAKOÇ  hocama ve diğer  destekçi kardeşlerime  şimdiden teşekkür

HADDİNİ  BİLMEK -2

                      Sevgili dostlar! Bundan önceki yazımda attığım başlığın 2.sini kaleme alırken, kafalarda oluşan istifhamı da baştan silmek istiyorum. Haddini bilmekten kastımı birazcık açmak, içinde bulunduğumuz bana göre içler acısı durumun bir tahlili ve aynı zamanda da, çıkmazın aşılması için ilk aşama anahtar niteliği taşımaktadır. Ne hazindir ki, fazlaca yorum gelmemekle birlikte anlatmaya çalıştığımı anlayanlar, bizzat benimle iletişime geçerek, kafalarındaki soru işaretlerine cevap aradılar, bu rakamın oldukça kabarık olması, doğrusu insanlarımızın bazı konulardaki hassasiyetlerini ortaya koyması babından beni de sevindirdi. Bizatihi arayan ve yorumlarıyla katılanlara teşekkür ediyorum.

                   Kıymetli hemşerilerim! Bizler, AKKUŞLULAR olarak, aslında çok zeki, kabiliyetli, kapasiteli, çok da çalışkan insanlarız. Bize verilen herhangi bir sorumluluğun altından kalkamayacağımız kimsenin aklına gelmez. Bu konuda rüştümüzü her alanda ispatlamışızdır. Ancak, bizim içinde bulunduğumuz, çıkmazımız ya da açmazımız, sadece haddimizi bilmeden, olmaz şeyleri, hududumuzu kollamadan, bencillik ve ( BEN ) egomuzu bir türlü kıramayışımızdır. Bir türlü yıllardır (BİZ) kelimesini kabullenemedik. Bu hastalık ilçemiz insanlarının kendi aralarında ki hastalıktır. Dışarıya gelince bunu hem encik kabul ediyoruz, Halbuki MESELE VATANSA, GERİSİ TEFERRUATTIR diyen bizim ecdadımızın anlattığı gerçekle örtüştürürsek, mesele AKKUŞ VE AKKUŞLUNUN SORUNU ise, ki bunun için uğraştığımızı sürekli söylüyoruz, neden halen (BEN) ler geçerli, (BİZ) ler geçerli değil? Kendimizi bir özeleştiri yaparak bu soruyu kendimize sormamız gerekmiyor mu? Kusura bakmayalım ama bu sorunun herkes tarafından artık nefsimize sorulması gerekiyor. Yoksa ancak bu kadar bir mesafe alabiliriz, dahası nı düşünmek hayalden öteye gitmez.

                   Kıymetli hemşerilerim! 30 yılı aşkın AKKUŞ dışındayım. Her çalıştığım yerdeki AKKUŞLU hemşerilerimizde maalesef bu hastalığın getirdiği zararları gördüm ve halen görmekteyim, Lütfen artık bu kangren gibi yakamıza yapışmış ve bizi kıskıvrak sarmalamış olan bu (BEN) leri bir kenara bırakıp, (BİZ) ler olmaya çalışmamız farzı ayn oldu. Aksi takdirde, tefrika bizi kurt gibi kemirip, maazallah bir gün yıkılmamıza sebebiyet verebilecektir. İşte bu nedenle ÖZ ELEŞTİRİYİ kendi nefsimizde, ruhumuzun derinliklerinde yapmalıyız. Aramıza tefrika tohumları serpenlere asla müsaade etmemeliyiz, Nefsimize hoş gelen birçok şeyin, halbuki hakkımızda şer ler getirdiğini artık görmeliyiz. Birlikten, bütünlükten güç doğacağını mutlak kabul ederek hareket kabiliyetimizi, ona göre şekillendirmeliyiz.  Şu culuk- Bu culuklar, X’ler – Y’ler-  Z’ler birleşmeli ve ortadaki sorun bu birliktelik metodu ile aşılmalı. Çünkü amaç AKKUŞ    AKKUŞUN 34 köyü- 64 muhtarlığı-6 tane Belediyesi ve 50.000. civarı nüfusu dur.  GERİSİ TEFERRUATTIR mantalitesi ön plana çıkmak zorundadır. Artık, Akıllı hareket etmek zamanıdır, ben olmazsam olmaz anlayışı yerine, biz anlayışı yerleşmelidir. Herkes bu bilinç ve şuurla çalışırsa, üzerine düşen görevi yaparsa, sanırım kısa süre sonra hedef bize daha fazla yaklaşacak ve tüm AKKUŞLU 50.000 nüfus bu işin semeresini göreceği gibi dışarıdakilerde görecektir.

                    Sevgili kardeşlerim! Tüm bu yazılarımızın amacı, AKKUŞ ve AKKUŞLULAR içindir. Başkaca kimsenin hakkımda bir şey düşünmesine gerek yoktur. Bu noktada Sayın İhsan ÇAM ve Sayın Ali GÖK kardeşlerimi canı gönülden tebrik etmek istiyorum, Hiçbir zaman kendileri adına bir amaçları hedefleri olmadan, hissi ve nefsi düşünmeden, birde İhsan GÜNEŞ kardeşim yıllardır bizim ilçemizin sesini Dünyaya duyurmuşlardır. Halende tüm eforlarını bu doğrultuda harcamaktadırlar, Bana göre tek hedef, AKKUŞ ve AKKUŞLU yıllardır ezilmiş, hor ve hakir görülmüş, ANAYASAL DÜZENDE DEMOKRATİK HAKLARINI alamamış yöremiz insanlarının hak ettiği hizmetleri alması cihetinde çalışmalar devam etmektedir. En büyük ödülümüz, ezilmiş halklarımızın payına düşen hizmetleri alabilmesidir. Bu da bizlerin bu yöremiz insanlarına olan birer VEFA görevimizdir, İşte AĞUSTOS ayı içersinde yapılacak olan 3. AKKUŞLULAR KURULTAYI tüm sorunlarımızın, AKKUŞTA masaya yatırılması, çözüm yollarının yine AKKUŞLULARCA,  AKKUŞTA kararlaştırılması-çıkış yoluna yine AKKUŞ tan devam edilmesi bizlerin açısından oldukça önem arz etmektedir. Bu minval üzere tüm AKKUŞ dışındaki AKKUŞ luları etkin ve yetkin kişileri-acep benimde memleketime katacağım bir şeyler olabilir mi diyen herkesi-sanayicilerimizi-işadamlarımızı-bürokratlarımızı ve AKKUŞA hizmeti şiar edinen herkesi, inşallah orda görmek istiyoruz. İhsan bey ve Ali beyler sitelerinde şimdiden çağrılarını yaptılar, hep beraber sadece AKKUŞ için diyorum, her şey AKKUŞ ve AKKUŞLU için,

                      Sevgili kardeşlerim! Bize  AKKUŞ’a  hizmet konusunda, gerçekleşecek 3. AKKUŞLULAR kurultayında  desteğini esirgemeyen, örnek insan Belediye Başkanımız  Sayın Lütfi EFİL  ve İlçe M.E. Müdürümüz Sayın Hüseyin KOCAKOÇ  hocama ve diğer  destekçi kardeşlerime  şimdiden teşekkür eder, kurultayımızın  AKKUŞ  ve AKKUŞLULARA  hayırlı sonuçlar getirmesini  niyaz ederim. Her şey gönlünüzce olsun-saygılar sunuyorum.

Yaşar EFİLOĞLU

Related Articles

5 YORUMLAR

  1. Öncelikle yaşar bey’e çok teşekkür ediyorum.Ben önce bu yazınızı okudum.sonra önceki yazınızıda okudum. Çok güzel güzel konuları işlemişsiniz.Gerçekten bazı şeyler bizde hastalık olmuş.İşin kötüsü bulaşıçı hastalık olmuş.
    Böyle yazıları okumamız çolumuza çocuğumuza okutmamız.Kişilik gelişmesini iyi yonde etkiliyeceğini düşünüyorum.Ön yargılı olmadan anlayarak okumalıyız.
    Ahmet bey’e teşekkürler HERKES KENDİNE YAKIŞANI YAPAR çok güzel.
    Site yönetimi arkadaşlara bizlere ve sizlere böyle imkanlar sundukları için çok teşekkürler….

  2. SAYIN SİTE YAPIMCILARI KARDEŞLERİM ! BEN NE AKKUŞLUYUM, NEDE ORDULUYUM, ANCAK SAYIN EFİLOĞLUNU 32 YILDAN BERİ TANIRIM KRNDİSİNİ,, VEFASINI , MÜCADELESİNİ,MEMLEKETİ İÇİN FEDAKARLIĞINI, ÖĞRENCİLİK YILLARINDAN TÜM CAMİAMIZ BİLMEKTEDİR.HELE ŞU SON YAZDIĞI YAZILARDAN SONRA BANADA BİR YORUM HAKKI DOĞDU.BU İNSANIN DÜNYADA İNSANLARA VE MEMLEKETİNE FAYDASI HARİÇ, HİÇBİR ZARARI OLMAZ, KENDİSİNE ZARAR VERİR BAŞKALARINA FAYDA SAĞLAR, VEFALIDIR, BİR BARDAK ÇAYIN HATIRINI KIYAMETE KADAR, TAŞIR.MEMLEKET SEVDALISIDIR,ANCAK ÜÇ AYDIR YAZDIĞI YAZILARINA ARKADAŞLARLA GÖZ ATTIK , BÖYLESİ DEĞERLERİN KOLAY YETİŞMEDİĞİNİ ,SİZLERE HATIRLATIYORUM.KENDİSİNE MANEVİ DESTEK VERİLMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM. AKKUŞU BİZLER YAŞAR EFİLOĞLUNDAN ÖĞRENDİK, MUSTAFA SOLAKOĞLU HOCA EFENDİDEN ÖĞRENDİK,KENDİSİ KIYMETLİ HOCALARIMIZDANDIR.SONUÇ OLARAK, BUNCA YAZILARLA , SİTELERİNİZE BAKTIĞIMIZ ZAMAN MÜCADELENİZE GÖRE ,HALKINIZIN DUYARSIZLIĞI GERÇEKTEN BANA GÖRE ÇOK KORKUNÇ,ADAM TÜM UZUVLARINIZI DÖRT AÇIN DİYOR, KİMSE YORUM BİLE GETİRMİYOR, TEŞEKKÜR BİLE ETMİYOR, BÖYLESİ DUYARSIZLIKLA MAALESEF HİÇ MESAFE ALAMASSINIZ. HATIRLATIRIM. YAŞAR EFİLOĞLUNA DA ÇALIŞMALARINDAN DOLAYI, VEFASINDAN DOLAYI MÜCADELESİNDEN DOLAYI TEŞEKKÜR EDİYORUM, KENDİSİNİ TAKTİR EDİYORUM, ORDULU VE AKKUŞLULARI DAVALARINA SAHİP ÇIKMAYA ÇAĞIRIYORUM.EFİLOĞLUNADA SİZLEREDE BAŞARILAR DİLİYORUM.EFİLOĞLUNUN AKKUŞ ORDU DIŞINDAKİ ARKADAŞLARI ONU İYİ TANIR, SİZLERDE İYİ TANIYINIZ VE İSTİFADE EDİNİZ. KENDİSİNİ TAKİP EDİYOR VE DESTEKLİYORUZ

  3. sayın yaşar efiloğlunun bu yazılarına ne kadar yorum yapsak bence azdır. öncelikle ellerine sağlık diyorum. yaradılış itibari ile verilmiş olan bir enaniyete sahib bir varlık olan insan, üstün bir varlıktır. (enaniyet BEN VE BENLİK) demektir. yalnız verilen enaniyetin de bir sınırı vardır. bu sınır manevi olarak zaten çizilmiştir. işte bu çizgiyi geçmemek için sy yaşar efioğlunun haddini bilmek yazısı bunu açıkça ortaya koymuştur ve ele almıştır. insan enaniyet duygusunu kaybetmişse büyük isyandadır. çünkü yaptığı bütün işleri hep kendisinin yaptığını sanar hep ben yapıyorum hep ben biliyorum. halbuki böyle yapanlar aldanmıştır. bir mevkii sahibi olan insan geçmişini unuturcasına makam sevdasına dalmıştır. ama geçmişini unutan geleceğine asla yön veremez. köyünden ayrılan insan memleketinden ayrılan insan büyük şehirde köyünün adını dahi söyleyemiyor. sebep, beni horlarlar köylü derler diye, unutulmamalıdır ki nice makam sahipleri feci bir husrana uğramıştır. ben de syn efiloğlu bey gibi diyorum ki sen sen ol haddini bil. mevkine şu durumuna güvenme bu gün ne oldum deme yarın ne olacağına bak derim saygılarımla

  4. SAYIN HOCAM DUYARLILIĞINIZA TEŞEKKÜR EDERİM.ALLAH ADEDİNİZ ARTIRSIN, ELBETTE SAHİPLENMEK, BAŞKA ÇARE YOK. ÇORUMDASINIZ GALİBA ÇORUM İLAHİYATTA DOÇ.İSMET ALTIKARDEŞ VAR. TANIŞIRSANIZ SEVİNİRİM.İZMİT İMAM HATİP LİSESİNDEN BENİM OKUL MÜDÜRÜMDÜR. SELAMLARIMI VE HÜRMETLERİMİ İLETEBİLİRSENİZ,SEVİNİRİM. AKKUŞ SAHİPSİZ DEĞİL, İNŞALLAH BİZLER GİBİ NİCE KARDEŞLERİMİZ VAR VE ÇIKACAK, ACEP BENDE BİRŞEYLER YAPABİLİRMİYİM DİYECEK, BU MİKTAR ÇOĞALDIKÇA İNŞALLAH MEMLEKETİMİZ KURTULCAK, HERŞEYİN BAŞI, SAMİMİYET, LE SAHİPLENMEK. ALLAH SİZLERDEN RAZI OLSUN İNŞALLAH KURULTAYDA TANIŞMAKLA ŞEREF DUYARIZ. ŞİMDİDEN DAVETLİMİZSİNİZ.

  5. Sevgili Kardeşim Yaşar Beye,
    Sitemizden yazılarınızı zevkle takip ediyorum.
    Elbette Akkuş\’un geleceği için bu gelişmeler bizleri ümitlendiriyor. Son yazınızı okuduktan sonra aklıma Andoluda geçen bir olay geldi. Kıssadan hise misali yazmak istedim.
    İki köy birbirine muhalefet etmekteymiş. Bu köylerden birisi o kadar işi ileri götürmüş ki, köyün ileri gelenleri kendilerine muhalif ilan ettikleri köylülere süslü ve gösterişili bir hediye pakati göndermişler. Kendilerine muhalif köyden böyle bir hediye paketi gelmesi hiç beklemedikleri bir durum olduğu için diğer köylüler meraklanmışlar. Bir gurup köylü toplanıp pakati açmışlar ki; bir de ne görsünler o güzelim hediye kutusundan hayvan pisliği çıkmasın mı?
    Bu duruma çok kızan ve sinirlenen köyün gençleri hemen misliyle bir karşılık vermek ve ders vermek istemişler. Tam bu sırada gün görmüş yaşlı bir köylü, gençlere müdahale tmiş.
    Bizm köyde iyi börek çörek ve tatlı yapan kadınları bulun demiş. Hepsi bir araya gelerek güzelce bir tatlı börek çörek hazırlamışlar. Muhalif ve komşu köye gönderilmek üzre bir süslü paket te onlar hazırlamış.Kutunun ağzını yaşlı ihtiyar kapatırken içine de bir not yazmış öyle göndermiş.Hediye paketi karşı tarafa ulaşınca muhalif köylüler meraklanmışlar ve biraz da endişelenmişler. Çünkü kendileri onlara hiç te hoş olmayan bir hediye göndermişlerdi. Ya onlar da daha köyü bir süpriz yaptıysa diye düşünmüşler ve kimse paketi açmaya cesaret edemiyormuş.
    Nihayet içlerinden bir yaşlı açmadan ne olduğunu nereden öğreneceğiz diye çıkşmış ve kutuyu açtırmış. Bir de ne görsünler kutunun içinden tatlı börek çıkmaz mı? Şaşkınlıklarıbiraz daha artmış. O da ne kutuda bir de not var. Sadece bir cümle yazıyor muş.: \”HERKES KENDİNE YAKIŞANI YAPAR.\”
    Bu notu okuyan köylüler mahçup olmuşlar. Tatlı gönderen köylülerden özür dilemişle mi bilinmez. Ancak bu ders onlara yetmiş de artmış bile.
    İşte böyle Yaşar bey kardeşim. Ben yazınızı okuyunca \”herkes kendine yakışanı yapar\” demem bundandır.
    Bizm Ordu Kurultaylar şehri olarak bilinir. Akkuş kurultaylarına tastamam bizzat iştirak eden bir hemşehriniz olarak yazıyorum. Sorunların çözümü sahiplenmekten ve konuşmaktan geçer.
    Saygılarımla
    Mehmet Ali KURU
    ÇORUM

Mehmet Ali KURU için bir yanıt yazın İptal

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar