okuyucularımın Ramazanlarını tebrik ediyorum. İlahi rahmet ve bereketin sağanak gibi yağdığı bu Ramazan ayının, Milletimiz,İslam dünyası ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
RAMAZAN AYINA GİRERKEN
Saygı Değer Okuyucularım!
Son günlerdeki yerel gündemin yoğun sosyal ve ekonomik sorunlarından biraz uzaklaşarak, idrak etmek üzere olduğumuz mübarek Ramazan ayı dolayısı ile bir nebze olsun uhrevi bir havayı teneffüs edelim istedim. Her Ramazan olduğu gibi bu seneki Ramazan ayıda huzur ve barış içinde geçmesi dileği ile bu ayın özeliklerinden ve güzelliklerinden bahsetmek istiyorum.
Bağışlama, mağfiret, feyiz ve bereketlerle dopdolu olan mübarek Ramazan ayına sağlık, sıhhat ve milletçe huzur ve hürriyet içerisinde bir kere daha ulaşmış olmanın sevinç ve mutluluğunu yaşıyoruz. Yüce Mevlamız nasip ederse 31 Ağustos Pazar gününü 1 Eylül Pazartesi gününe bağlayan gece ilk teravih namazı kılınacak, aynı gece ilk sahura kalkınacak ve Eylülün ilk günü birinci orucu tutarak bu ayın manevi atmosferine girmiş olacağız.
Sevgili Okuyucularım!
Bu ayın diğer aylara üstünlüğü Peygamberimizin ifadesi ile, Allah’ın yarattıklarına olan üstünlüğü gibidir. Ramazan ayının diğer ay ve zamanlara oranla dini ve sosyal hayatımızda çok büyük değeri vardır. Bu aya kutsiyet ve ulviyet kazandıran en önemli olay, ebedi mucize olan ve insanlığın ufkunu; ilim, adalet, ahlak ve erdemlilik gibi insani değerleri ikame ederek açan Kur’an’ı Kerim bu ayda insanlığa gönderilmiş olmasıdır. Bu gerçeği, Yüce Allah müminlere şöyle bildirmektedir.
Kur’an’ın insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırt edici, belgeler olarak indirildiği Ramazan ayını idrak eden, o ayda oruç tutsun. Hasta veya yolculukta olan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde (oruç) tutsun. Allah sizin için kolaylık ister. Zorluk istemez. Sayıyı tamamlamanızı ve yol göstermesine karşılık kendisini yüceltmenizi ister. Belki şükredersini. ( Bakara süresi 185. ayet)
Kur’an’ı Kerimin ifadesiyle: "Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi" nin bu ayda olması da Ramazan ayının manevi değerini yücelten değerlerden bir başkasıdır.
Ramazan ayının bir ismi oruç, bir ismi Kur’an, bir ismi Teravih, bir simi Fitre – Zekat ve bir diğer ismi de nübüvvet ayıdır. Ramazan ayı bu isimleri alırken mutlaka geçerli ve yeterli birer sebebi vardır. Kur’an bu ayda inmeye başlamıştır. Teravih namazı sadece bu aya mahsus bir namazdır. Halk arasında fitır sadakası olarak bilinen fitre Ramazan ayına ait bir sadaka çeşididir.Hz. Muhamed (SAV)’ e ilk vahiy Ramazan ayında ve Kadir gecesi gelmeye başladığından Hz. Muhamed (SAV)’in peygamberliği bu ayda başlamıştır.
Sevgili Okuyucularım!
Bu ayda diğer ay ve zamanlara nispetle şahsi ve sosyal hayatımız; yepyeni bir dinamizm, apayrı bir zevk ve farklı bir renk kazanmaktadır. Gönül inceliği ve derinliği kazanan müminler; ahlaki ve insani meziyetlere daha yoğun bağlanmakta, fenalık ve kötülüklerden uzak durmaya daha fazla itina göstermektedirler. Toplumların hastalanması demek olan Sosyal Çözülme tehlikelerine, batıl ve sapık inançlara sapma olaylarına karşı, bu Ramazan ayının manevi ortamının ne kadar önemli olduğunu sanırım açıklamaya lüzum yoktur.
Bugün yaşadığımız dünyada iletişim araçları çok uzaklardaki gelişmeleri, haber ve bilgileri anında veya çok kısa bir zaman içerisinde insanlara ulaştırmaktadır. Bazı insanlarımız bu haberlerin etkisiyle olumsuz ve istenmeyen gelişmelerden etkilenmekte, bu yanlış ve zararlı işleri yapanların sahip olduğu dini inanç ve kültürünü sorumlu tutmaktadırlar. Adı barış olan, esenlik olan İslam da bu sebeple bazı kimseler tarafından terörle, şiddetle özdeşleştirilmek istenmektedir. Bunun en yakın çarpıcı ve canlı örneğini bütün yönleriyle İslam alemi olarak bugünlerde yaşamaktayız.
Halbuki İslam, kavganın değil, barışın, ayrılığın değil birliğin, düşmanlığın değil dostluğun ifadesidir. Toplumu rahatsız eden, insanımızın huzurunu bozan hiçbir hareketi dinimiz hoş görmez ve onaylamaz. Ferdi ve toplumsal hayatımıza yeni bir aksiyon, yeni bir canlılık, yeni bir dinamizm ve müstesna bir ruh hali kazandıran Ramazan ayının kazandırdığı manevi disiplini yılın diğer ay ve günlerinde de devam ettirmeliyiz.
Kur’an’ı Kerim’de Yüce Allah’ın, hadis-i şeriflerde sevgili peygamberimizin en fazla takdir edip övdüğü Müslüman; akıllı, düşünen ve bilinçli insandır. Örfümüze yerleşmiş ve adetlerimizi şekillendirmiş 15 asırlık dini birikimimizi, hurafe ve bidatlardan uzak olarak yaşama gayret göstermeliyiz. Dinimizi bir bütün olarak yaşamaya çalışmalıyız. Parçalara ayırarak bir kısmını yaşayıp diğer kısımlarını terk etmek doğru bir davranış değildir. İbadetleri yalnız bedeni olanlardan ibaret saymayalım.
Değerli okuyucularım ve Hemşerilerim,
Ramazan ayının gelişiyle birlikte yoğunlaşan türbe ve mezarlık ziyaretlerini İslam dinin ruhuna uygun olarak yapalım, bidat ve hurafelere itibar etmeyelim. Bunu özellikle istirham ediyorum. Tavsiyem de bu yöndedir.
Aile etrafımızda mükellef(dinen sorumluluk) çağına gelmiş kız ve erkek çocuklarına oruç ibadetini yerine getirmelerini sorumlu birer ebeveyn olarak hatırlatalım. Ramazan ayı boyunca namazlarımızı cemaatle camilerde kılmaya gayret edelim. Yine camilerde ve evlerde okunan hatmi şerifleri dinleyelim, okuyalım okutalım. Teravih namazlarını kaçırmayalım. Kötülükleri terk edip iyilikleri hayata hakim kılmaya çalışalım.
Bu duygu ve düşüncelerle saygı değer hemşerilerimin ve kıymetli okuyucularımın Ramazanlarını tebrik ediyorum. İlahi rahmet ve bereketin sağanak gibi yağdığı bu Ramazan ayının, Milletimiz,İslam dünyası ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Selam ve Saygı ile.
29. 08. 2008
Mehmet Ali KURU
Eğitimci – Öğretmen
m.alikuru19@gmail.com
