19 Nisan 2024 Cum

Hiç olmayan biri gibi hissettiniz mi kendinizi?

Görüyorum, duyuyorum, işitiyorum hatta gülüp eğleniyorum bile ama ben nedense yokum. Çünkü ben insanı arıyorum. Ben tövbesini her gün yenileyebilen bir yüreği arıyorum. Ve ben kendimi yok sayıyorum; Çünkü yeterince günahkârım.

 

 

Hiç olmayan biri gibi hissettiniz mi kendinizi?

Hiç olmayan biri gibi hissettiniz mi kendinizi? Yoksunuz veya başkaları tarafından yok kabul edildiğinizi düşünüyorsunuz. Görüyorsunuz, duyuyorsunuz ama  kendinizi yokmuş kabul ediyor ve çevrenizdekileri de siz yok sayıyorsunuz… Çevrenizde olup bitenler birer halüsinasyondan ibaret. Çevrenizdeki bütün bu olanlar birer algı yanılması…

Hiç olmayan biri gibi davranamıyor insan. Elbet sizin hiç olmamanızı arzu edenler olacaktır. Ki, bu davranış neticesinde  öldürüşmeler olmuyor mu? Birey olarak sizden nefret edenler, fikir olarak size ölümcül kin güdenler olacaktır. Bazı insanlar Musa gibi konuşup fravun gibi davranmayı şiar edinmişlerdir. Hoşgörüden bahsederler ama tahammül etmenin manasını yanlış yorumlarlar. Saygı derler ama en saygıya değer yerde saygısızlığın en edepsizini yaparlar. Bu insanlar, toplumda hep sivri olmayı, saygı görmeyi, önde olmayı amaçlayan ama bu emellerinde başarısız olan kompleks hastalığından muzdarip şahsiyetlerdir.

insani duygularınla alay eden, çocuksu mutluluklarını yaşamak isteyişine burun kıvıran, aşağılayan, coşkulu ve neşeli tavırlarını cehaletle özdeşleştiren insan, emin olunuz ki mutsuz insandır.  Mutsuz  insan asabidir, mutsuz insane saldırgandır, mutsuz insan bütün  dünyayı kendisinden ibaret gürür ve kendi eksenine çekmek ister.

Oysa mutlu olmak ne kadar da basittir. Bir insana gülerek selam verdiğinizde aynı mukabele ile karşılarsınız. O anda içinize bir huzur kırıntısı, bir sevecenlik yerleşmez mi? Karşınızdakinden gülümseme yolu ile aldığınız enerjinin size bir kuvvet desteği olduğunu kaç kişi farkedebilir ki?

Bir söz duymuştum ve ne kadar doğruydu: Yediklerimiz değil, hazmettiklerimiz bizi güçlü yapar.Kazandıklarımız değil, biriktirdiklerimiz bizi zengin yapar.Okuduklarımız değil, hatırladıklarımız bizi bilgili yapar. Başkalarına verdiğimiz öğütler değil, bizzat uyguladıklarımız bizi insan yapar…

Dedik ya, Musa gibi davranan Fravunlar; bu zamanımızda en yaygın moda oldu.  İki yüzlülük, hatta çok yüzlülük insanlık envanterinin olmazları arasında yerini aldı. Kimse doğruyu söylemez oldu, doğru söyleyenleri de ayrıt edemez olduk. Herkese şüpheyle yaklaşır olduk. Samimiyet içerisinde olanları bir menfaat peşinde diye yaftalamaya başladık. Bu olumsuz gidişata ne zaman nasıl dur diyeceğiz. Yanılmalar olsa da yeniden  her şeye olumlu tarafından yaklaşarak bir adım atamaz mıyız.

Yanılmak; bu güne kadar hep yanıldım. Hep doğru sandıklarım yanlışa vurdu. Yılmadım, inancımı yitirmedim. Yeniden denedim ama gene yanıldım. İnsanlar beni hep yanılttı… Benim koyduğum ve yakıştırdığım mekan ve makamlardan uzakta olduklarını hep geç farkettim.  Temiz duygu ve safiyane davranışlar ahmaklık ve aptallıkla yorumlandı. Gene de insanlara inancımı yitirmedim, yitirmek istemedim, bir gün  yeşereceğini umut ettim ve etmekteyim.

Ben tanımayı öğrenemedim ama en iyi yüreksiz olanları tanıdığımı sanıyorum. Hayatta en çok o türlerle karşılaştım çünkü. Kayıplar içerisindeki insanların kokusu bana aşinadır ve kendimden bilirim.

Bir tebessümü esirgeme cimriliği insana has duygu mudur salt?  İnsan öylesine bencilleşebiliyor ki, şeytan bile insanın  şerrinden korkar olabilir hale geliyor.

Dua insana mahsus bir olgudur ama kabul olursa mucize, olmaz ise suçu kadere yükler insan.  İbadet sevmenin, teslim olmanın, insan olmanın acizliği ve yaratıcının huzurunda ne kadar küçük olduğunu teyid etmekse, insanın insana hükmetmesinin adına ne denilir acaba?

Ben, hiç yokum gibi hissediyorum kendimi. Yaşar gibi yapıyorum uzaklarda bir yerlerde. Dehşet fantom ağrıları çekiyorum. Kopmuş uzuvlarım gibi neler neler kopmuş benden parça parça sayamıyorum. Ne adım ne sanım yazılmamış hiçbir yere. Görüyorum, duyuyorum, işitiyorum hatta gülüp eğleniyorum bile ama ben nedense yokum. Çünkü ben insanı arıyorum. Ben tövbesini her gün yenileyebilen bir yüreği arıyorum. Ve ben kendimi yok sayıyorum; Çünkü yeterince günahkârım.

Veysel şensoy

14.08.2010 Libya

Related Articles

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar