25 Nisan 2024 Per

Eli yüzü kirli çocuk…

Bin yıldır Anadolu’da öksüz kaldın çocuk. Bosna’da yetim, Afganistan’da, Irak’ta yetim kaldın, şimdi Libya’da yetimsin çocuk.

Eli yüzü kirli çocuk…

Eli yüzü kirli çocuk…Yüzüne düşmüş bukle bukle saçlarında kum taneleri ışıldıyor. Yeşili tanımamış, çimeni görmemiş, otu duymamış yanık kumların üstünde oturmuş elindeki boş mermi kovanına kumları doldurup boşalttıkça, havada uçan kum kristalleri ıslak yüzünde desenler çiziyor. Kum kümelerini bir yandan diğer yana boşalttıkça sanki zamanı bir kum saatine yükleyip vakti hızlandırarak, geleceği tez getirme çabası var gibi halinde.

Gelip geçenleri boş bir bakışla manasız, anlamsız bir ilgi ile süzüyor. Ummi dedikçe yakındaki evin eşiğinde oturan siyah giysili kadının hıçkırıklarla düğümlenmiş sesi orada olduğunu hissettiriyor çocuğa. Ancak çocuğun ağzından sadece arada bir annesine ummi diye seslenişinden başka söz çıkmıyor.

Sonra bir fişek kumu alıp diğer yana boşaltıyor. Baba diyor, baba gitti… Biliyor ki babası dönmeyecek. Belli ki babasını özlüyor. Hafiften bir rüzgâr esiyor ve çevresindeki kumları havaya savuruyor. Çocuk aldırmıyor ve elindeki kumu da bu toz kümesine savuruyor. Derin bir his karmaşası bilinçaltında kaynıyor olmalı ki, hangi duygularla bilinmez ama uçuşan kumlara yaptığı hareketlerle bir şeylere saldırıyor sanki. Yaşadıklarının tek suçlusu bu kumlardı adeta. Bu kum dolu çöllerdi yaşadıkları acıların sebebi. Çöllerde ne vardı ki bunca insan kanı ile sulayıp duruyordu bu kuru kumları. Neden bunca çocuk öksüz bırakılıyordu bir diken bile yeşertmeyen bu çöller uğruna?

Eli yüzü kirlenmiş çocuğun bakışında geçmişin hüzünü sızlanırken geleceğin umudu bakışların aralıklardan sızmaya çalışıyor. Öylesine bir savaş ki bu, asıl acı olan insanların ölümünden çok çocukların bakışlarda yerleşen analizi mümkün olmayan bu manzara olsa gerek. Korkutucu olan istikbale yansıyacak olan bu bakışlarda kalan anılar…

Bana bir masal anlatsana baba.

Yoksa bu coğrafyanın babaları masal bilmez mi?

Yoksa bu coğrafyanın çocuklarının babalarından masal dinleme hakkı mı yok?

Ah eli yüzü kirli çocuk, kirlenmek güzeldir diyor bizim reklamcılar. Elindeki kir su ile yıkanır ama diğerleri, başkaları var ki kirlerini arındıracak bir yol henüz icat edilmedi.

Barışta oğullar babalarını, savaşta babalar oğullarını gömer diyen Krezus yanılmış. Barışta da savaşta da çocuklar babalarını gömermiş meğer.

Bin yıldır Anadolu’da öksüz kaldın çocuk. Bosna’da yetim, Afganistan’da, Irak’ta yetim kaldın, şimdi Libya’da yetimsin çocuk.

Gel sana bir masal anlatayım eli yüzü kirli çocuk, bizim masallarımız uyutmak için ninni niyetine değil, uyandırmak için sabah ezanında anlatılır.

Veysel Şensoy

09.05.2012

NOT: Bu yazıyı 20 Mayısta Libya’dan yazmayı düşünürken erkene aldım. 20 Mayıs Pazar günü Libya’da olacağım. Hepinize Allaha ısmarladık diyorum.

 

Yorumlar (1)

Esenlikler
yazar Aydın KÜÇÜK , 13 Mayıs, 2012

Yolun açık, kalemin keskin, ömrün esen olsun. Bir daha görüşmek dileğiyle. (İstanbul)
 

Related Articles

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar