19 Nisan 2024 Cum

Bana Bir Masal Anlat

Masal olmaktan çıkıp YALAN oluyor. Ben masal olsun istiyorum. Hiç değilse riyakarlık, çok yüzlülük, pişkinlik, ihanet, hiyanet, yok içinde…

 

 

BANA BİR MASAL ANLAT

Masallar vardır, bitirdiğinizde iki damlacık gözyaşı ile final bulan, yazılar vardır yüreğinizi yakacak kadar alevli, boğazınızı sıkacak kadar dramatik, “bizim” diyecek kadar hepimizden bir parça olan, hepimizin yazıları, hepimizin masallarıdır.

Bana masallar anlatın. Ben masallara inanırım(!).  Anlatın ki, ruhum yalancı diyarlarda dinlenirken bedenim yalan dolu dünyada yorulsun varsın. Masal olsun yeter. İçinde mutluluklar olsun, pamuk prensesler vuslata ersin;  yalan, riya, döneklik, acı, kan, gözyaşı, savaşlar, parçalara bölünmüş çocukların çığlıkları arşı titretmesin. Bir masal ki,  mahrem alanına çirkinlikler yaklaşmasın… Anlat bana, bir halk ki, mensubu olduğu topluluğunu insanüstü yaşatmak adına diğer toplumları köleleştiren,  varlıklarına, mallarına, namusuna ırzına, çocuklarına göz diken çapulcular, eşkıya benzeri varlıklar olmasın içinde…

Bir duygu kavrıyor ruhumu. Sabah uykularımı haram kılmış bana… Her sabah bir yanık saba makamı kıyama durdurup,  ruhumu asıyor ses uçlarına… Ezanların, beş vakitte beş ayrı makamından fışkıran can veren sedalar ağıta dönüşmüş. Her ezanda binlerce çocuğun Hüseyni edasında selası çınlıyor kulaklarımda. Binlerce çocuk ağlıyor içimde ve göz pınarlarım hep bu yüzden ıslak. Bir çocuk ki, hayallerinin sınırları çizgilerle çevrili iken bilinmedik masallardan fırlayan ejderhalar yıkıyor yakıyor her yanı. Kanatlarında binbir çiçekler açmış kelebeklerin fırtınalara kapılmaları gibi altüst oluveriyor dünyaları…  Düşler yırtılıveriyor en olmadık yerinden aniden.  Ve masal bitiveriyor en güzel bahçelerde gezinmeyi sonlandırmadan…

İnsan yalnızlığı iyi anlamalı. Yalnızlığı kabullenmeli ve yalnız başına mücadeleyi bilmeli. İnanç, din, kardeşlik gibi izafi kavramların içinin çürük ve kurtlu olduğu unutmamalı. Evet inananların zaaflarını çıkarlara tahvil eden çoğunluklar bütün maneviyat duygularını yıktılar. Her köşede bir Emevi tahakkümü, bir  Emevi  aldatmacası, izahı olmayan fırıldaklar dünyasını kurdular çevremize.

 Bir ömürlük yaşam için, bir isimlik şöhret adına haksızlıkların yanında yer alanlara sessiz kalanlar!.. sizler, suskun durmakla tavır mı koyduğunuzu sanırsınız? Haçlı güruhunun yanında yer alan ve tarih boyu hep bu tür hainlerin eksik olmadığı İslam dünyasındaki bu zihniyetlerin hesabını mahşere mi bıraktınız? Bedava pazarından beleş diye bol bol aldığınız sabırlarınız bile sahte mamüllerden…  Kehribar tesbihinde La Havle çekerek dünyaya geliş amacını ircaa ettiğini sananlar yanılgının taa ortasındadır…  Mahşer günü hesap sorucu vardır ama siz bu hesabı yerinde ve zamanında sormadığınız için de sorumlu olacaksınız unutmayınız.

Bana masal anlatın! Her gün bol bol anlatılan masallardan olmasın. İçinde olmayacak vaadler, süslü rüyalar, boş hayaller olmasın. Bir yüzüne bin yüz ekleyenler girmesin huzura… İçinde barış, refah, mutluluk, iş, aş gibi laflar yer almasın. Çünkü masal olmaktan çıkıp YALAN oluyor. Ben masal olsun istiyorum. Hiç değilse riyakarlık, çok yüzlülük, pişkinlik, ihanet, hiyanet, yok içinde…

Veysel ŞENSOY

01.05.2011 Bursa

Related Articles

2 YORUMLAR

  1. Fatma Hanım güzel yorumunuz ve katkılarınız için teşekkür ediyorum. Evet, artık yalnızlaşıyoruz ve bir söz okumuştum: “Bir aynaya bakarken gördüğüme bir de dua ederken görmediğime güvenirim” demişlerdi. Toplumsal olarakta, bireysel olarakta yelnızlaştık. Güvenecek sadece yaratıcı var. Belki de bu bir toplumları uyarı mesajıdır kim bilir.

    Sağlıcakla kalın,

  2. İnsan yalnızlığı iyi anlamalı. Yalnızlığı kabullenmeli ve yalnız başına mücadeleyi bilmeli.
    Bu satırları okurken, birden çocukluğuma, gençliğime gittim.
    Benim en büyük korkum yanlızlıktı, yanlız kalmaktan korkardım.
    Hep etrafımda insanlar olsun her an bir ses duyayım isterdim.
    Elimi uzattığım her an birine dokunabileyim, bir can görebileyim isterdim.
    Ve hep dua ederdim. ALLAHIM beni şu yalan dünyada yanlız başıma bırakma derdim.
    Öyle bir an geldiki….! Yanlızlığın en büyüğünü yaşadım. Tabiki etrafında bir sürü insanlar vardı.
    En önemlisi çocuklarım vardı. Ama yanlız olan benim iç dünyamdı. Orada yapayanlızdım.
    İnsan böyle zamanlarda sığınacak bir liman, bir can, bir yürek ister.
    Ben bunu her an her saniye YARADANA sığınarak yaptım.
    Onunla konuşmaya, onunla dertleşmeye, onunla dost olmaya başladım.
    Her ağladığımda, canım her yandığında, tutunacak bir dal aradığımda oturup onunla konuştum, dua ettim.
    Yüreğimi paylaştım. Aşk ateşiyle yanan o küçük yüreğimin, genceçik bedenimin gizemini paylaştım.
    Bir baktımki, yüreğime huzur dolmuş. İhtiyaç olduğum sevgi gelip beni bulmuş.
    Elimden tutup, yanlızlık limanından sevgi limanını getirmiş. Birde baktımki korkularımın yerinde yeller esiyor.
    İNANÇ öyle büyük bir sevgi ki, İNANÇ öyle bir dost ki YANLIZLIK onun yanında bir kabus kadar küçük ve anlamsız.
    YARADANI SEVİYOR VE ONA SONSUZ İNANIYORSAN yanlızlık denen canavar senden korkar ve YANLIZLIK YANLIZLIKLA savaşmaya başlar.
    Yanlız gönüllerin, tek sevdiği sevgiyi hak edeni YARADAN……………!

    FATMA SAYILIR.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar