28 Mart 2024 Per

Atalarımızdan Kalan Topraklar Bizlere Parayla Satılmak İstenmektedir.

Belediye Başkanı Fikri ÇAMOĞLU’nun Kaleminden, Kadastro Çalışmaları Değerlendirilemesi


ATALARIMIZDAN KALAN TOPRAKLAR
 
BİZLERE PARAYLA SATILMAK İSTENMEKTEDİR.
 
Active ImageAkkuş İlçemizde Kadastro Çalışmaları tüm hızı ile sürdürülüyor. Ancak Atalarımızdan bize intikal arazilerimiz ormana kalıyor sonra hazineye devredilecekmiş. Sonra da ihale usulü ile atalarımızdan kalan yerlerimizi bize para ile satacaklar. Olur mu??
 
“Bizler orman içi yörelerde yaşayan dar gelirli aileleriz, Avrupa Birliği Uyum Yasaları çevresinde ülkemizin topraklarının ne kadarı ormanlık alandır, ne kadarı ekim dikim yapılan alanlar olduğunun tespitinin istenmesi nedeni ile yöremizde ve ülkemizde arazi kadastro çalışmaları hız kazanmıştır. 01.01.2005 tarihine kadar arazi kadastrosu yapılacak olan bölgeye önce orman kadastrosu yapılacak olan bölgeye önce orman kadastrosu gelerek çalışmalarını yapıyordu.. ormanlık alanla ekim dikim yapılan arazileri birbirinden ayırıyordu. Bu çalışmalarda hava fotoğrafları amenajman planlarında her ne kadar orman gözükse de fiili göz önüne alarak 31.12.1981 tarihinden önce orman güzelliğinin kaybedilip kültür toprağına dönüşen yerler orman alanı dışına çıkartılıyordu.
 
   Orman kadastrosunun çalışması bittikten sonra arazi kadastrosu girerek gerekli belgelere dayanarak fiilen ekim-dikim yapan kişilere tapu verilmesi için tespitlerini yapıyordu. Şimdi ise Orman Kadastrosunun Arazi Kadastro komisyonu ile birlikte çalıştığı belirtilmektedir. Bu çalışmalar esnasında Anayasamızın 169 ve 170.nci maddelerinde belirtildiği gibi 31.12.1981 tarihinden önce orman özelliğini kaybedip kültür toprağına dönüşen yerler hiç nazari dikkate alınmamaktadır. Ve yapılan çalışmalar sırasında 1955 yılındaki hava fotoğrafları, Amenajman planlarına sadık kalınarak çalışmalar sürdürülüyor. Daha sonra orman kadastrosu bu bölgeye girerek   31.12.1981 tarihine kadar orman özelliğini kaybedip kültür toprağına dönüşen yerleri tapulayarak hazineye devrediliyor. Hazinede ihale yoluyla satışa çıkarıyor. Asırlar önce kültür toprağına dönüşen bu yerler dedelerimizden, babalarımızdan ekim-dikim yapılarak bizlere intikal eden yerlerdir. Atalarımızdan kalan topraklar bizlere parayla satılmak istenmektedir. Bizler dar gelirli orman içinde yaşayan yoksul aileleriz. Bu arazilerde asırlar boyu alım-satım yapılmamıştır. Rant sağlanmamaktadır. Sadece kırsal alanda  yaşayan bizler günü birlik yaşamımızı sürdürebilmek için ev yaptık, bağ bahçe kurduk, kendi yerimiz bildik, kimse bize müdahale etmedi. Bu şekilde olursa orman içi köylerimiz ve kırsal alan tamamen boşalarak, büyük şehirlerin varoşlarına göçe zorlamaktayız. Biz bunu hak etmedik. Bildiğiniz üzere yaşadığımız bölge ormanlıktır. Bizler burada kadimden beri atalarımızdan kalma ve hatta 1936 mesahandan evvelce verilen tapu belgeleri arazilere sahibiz. Ancak bölge kadastro çalışmaları henüz başlamadığı için arazimizin büyük kısmı tapusuzdur.
 
    Oysa ki gerçek bu fotoğraflardan ve planlardan çok farklıdır. İklim şartları sebebiyle her yıl ekilmeyen ya da sürülmeyen arazide orman bitkisi hemen yeşermekte bu da görevlileri yanıltmaktadır.
 
Bizler 11. yüzyıldan itibaren bu topraklardayız. Ormanla iç içe yaşamaktayız ve yaşamımızı tarımla sağlamaktayız. Amenajman planında belirtilen 31.12.1981 tarihinde çok çok önce de bu arazilerde tarım yapmaktayız. Kısaca eski tarihli hava fotoğrafları amenajman planları ve hatta taraf sıfatında bulunan Orman İşletme Müdürlüklerinden gerekli bilirkişi raporlarıyla 11 yüzyıldan beri kullana geldiğimiz topraklarımız orman adına tapulanmak istenilmektedir.
 
Orman vasfını uzak geçmişte kaybetmiş bu arazilerimizin orman adına tapulanması bizlerin bu topraklardan zorunlu olarak göç etmemiz sonucunu doğurur. Bu yanlışlığın düzeltilmesi ve gerçek hak sahibi bizlerin daha fazla mağdur edilmemesi için konuyla ilgilenmenizi ve bu konuda yardımlarınızı hükümet büyükleri olarak sizlerden isteğimiz 01.01.2005 tarihinden önceki gibi orman kadastrosu önce çalışmalarını tamamlasın, daha sonra da arazi kadastrosunun çalışmalarını gerçek fiili durumuna göre sürdürmesini arz ediyoruz. Saygılar sunarız.”
 
Fikri ÇAMOĞLU

Akpınar Belediye Başkanı

 

Related Articles

1 Yorum

  1. 1071 Malazgirt\’ten ordularla girdik.927. Yıl ki,bu tarihten çok önceleri Türk kavimleri yerleşmişlerdi Anadolu\’ya.Bizans yönetimi altında diğer unsurlarla bir arada yaşıyorlardı…O gün, bugün vatan bildik bu toprakları.Binlerce şehit verdik uğruna.Toprak reformu yapılmadı.
    toprakların büyük bir kısmı ağalarda, bir bölümü de devlette kalınca; bir avuç tohum ekmek için ormanları temizleyip araziye dönüştürmek zorunda bırakıldı şehitlerin torunları yetimler, öksüzler…kara kazma, kara saban ile işlediler toprağı. Ne bilgi,ne
    tohum ıslahı, ne zararlılarla mücadele
    ne destekleme, ne kredi…hiç mi hiç destek görmediler devletten. Yol, su, okul, sağlık…her birinden bi haber yaşadı atalarımız. Erkek çocuğa hasret kaldı.Doğurdu, büyüttü askere yol etti.Yetmedi bir daha bir daha …döndü devran, geçti yıllar… 1.Dünya ve Kurtuluş Savaşı sonrası kuruldu Cumhuriyet. Ümmet toplumundan, vatandaşlığa geçiş oldu. M. Kemal Atatürk\’ün önderliğinde devrimler gerçekleşti hızla.Toprak Devrimi yine yapılamadı. Toprak ağaları halkı; \”din elden gidiyor\” yalanları ya da bugün olduğu gibi \”Büyük Kürdistan\” hayali ile ayaklandırdılar.Dış destekli tarikatçılar, kaçakçılar, mafya babaları, teröristler hızla ele geçirdiler devleti Devrimlerin önünü tıkadılar…1929 Dünya ekonomi krizi, 2. D.Savaşının sıkıntıları, Atatürk\’ün erken ölümü…Cumhuriyet Devrimlerinin hızını kesti.Hız kesme şöyle dursun kimi devrimler kaldırdı bile.\”Köy Enstitülerinin kapatılması\” en çarpıcı örnektir.Toprak reformu tamamen unutuldu. Binlerce şehit karşılığı kazanılmış ve korunmuş toprakların üzerine oturuverdi ağalar ve devlet, devlette etkin olanllar…Şehit torunları topraksız, şehit öksüz ve yetimleri aç, sefil, çaresiz iken; \”Devlet malı deniz\” dediler yediler…yediler…yediler…
    Hortumladılar bankaları faturayı ödedi fakirler…Bol bol borç aldılar; bir kamu hizmetine, iki kendi ceplerine…harcadılar paraları. çar-çur etmek, dolandırmak, rüşvet yemek, özelleştirme,güzelleştirme ile peş-keş çekmek…Ne kadar ahlaksızlık varsa geçer akçe oldu bu güzel Türkiye\’mizde…Sürüp gidiyor her geçen gün daha da bir azlı canavarlaşarak…Maden alanları, verimli ve stratejik öneme sahip toprakları yabancılara satmak memleketin yararına bir işmiş gibi sunulmakta halk da bu uygulama karşısında suskun, çaresiz, \”bana ne\”?
    der gibi seyici olmakta.Zenginler, devlette dayısı olanlar İstanbulun akciğeri, yaşam kaynağı ormanları katlediyor, beton yığını villalar yapıyor \”çıt\” yok.Dedesinden devraldığı
    yulaf tarlasının hesabı vatandaştan soruluyor. Tapu verilmiyor. Hazineye devrediliyor.
    Hesap sormayana hesap sorarlar ey vatandaş.Toprak reformu yapmayanlara, Bankaları hortumlayanlara, \”nereden buldun\”? yasasını hayata geçirmeyenlere, Dokunulmazlık zırhını kaldırmayanlara, \”senin hırsızın kötü,benim hırsızım iyi \”tartışmaları ile zaman geçiren bir de bu tartışmalar için çuval işi maaş, hacrah alanlara, gazete okumayı yasaklayanlara, vatanı,bayrağı sevenlere, ülkemizin nasıl bağımsız olacağı hususunda düşünce üretenleri yargısız infazla halk nazarında küçük düşürenlere,Laikler-Şeriatçiler(dinciler), Kürt-Türk, Alevi-sunni, sağcı-solcu…şeklinde yıllarca nifak peşinde olanlar \”ramazancılar- şekerciler\” diyecek kadar basitleşebilenlere oy verir iktidar yaparsak olacağı budur.Çözüm ne? Çözüm; her zaman vardır bir varsa çözüm arayan. Çözüm; Bölene karşı birleşerek; ezene karşı ezilenlerle el ele vererek, Soyana karşı soyulanları bir araya getirerek, birbirimizi severek, yardımlaşarak, nezaket ile memleket meselelerini konuşarak, tartışarak doğru istikamette aydınlık yarınları hazırlamak ve torunlara bağımsız, müreffeh bir Türkiye bırakmak için örgütlenmek, partileşmektir. Çözüm şarttır.
    Sayın Çamoğlu\’nun Kadastro konusunda sunduğu çözüm yeni değil. Yıllardan beri kimlere, hangi makamlara baş vurmadı, yazışma yapmadı ki… \”tapum da var senedim de fakat yok bir okuyan\” Yok derdimizi anlayan. Dedimya; adamlar hırsızlarını yarıştırmakta.Gemilerini yüzdürmekte…Yok düşünen köylüyü, işçiyi, memuru, işsizi,fakiri-fukarayı, öksüzü-yetimi. O büyüük büyüük adamların kendilerine göre büyüük büyüük işleri, şirketleri var.
    Fakirin, halinden zengin, mazlumun halinden- zalim ne anlar.Abd Ekonomisine bel bağlayanlar çökmeye mahkum. Bu ülke yine gerçek sahiplerinin, sizlerin, bizlerin olacak. Yeterki birlik yolunda atalım bir adım dasha. Kalın sağlıcakla.

Şükrü Sevindik için bir yanıt yazın İptal

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar