28 Mart 2024 Per

12 EYLÜL’DE NEDEN -EVET- DİYECEĞİZ?

Evet, cephesinde AK Parti, BBP ve Saadet Partisi var.

 

 

12 EYLÜL'DE NEDEN  -EVET-  DİYECEĞİZ?

 

(Uzunca açıklıyorum!)

 

    Referandum yaklaşıyor, liderler turluyor, kimi halkı evet’e, kimi de hayır’a çağırıyor. Evet, cephesinde AK Parti, BBP ve Saadet Partisi var. Ayrıca yüzlerce sivil toplum kuruluşu, İstanbul Ticaret Odası, Memur-Sen, TUSKON, eski Ülkücüler (ki sayıları onbinlerle ifade ediliyor) BDP’nin çağrısına ve tehdidine rağmen yüzbinlerce Kürt kökenli vatandaşımız ve Güneydoğulu Sivil Toplum kuruluşları, Süleyman Soylu gibi eski Demokrat Parti başkanı yüzlerce siyasetçi var. Medyanında yarısı  Evet’çi diyebiliriz..   

     Hayır cephesinde ise CHP, MHP, (boykot kararına rağmen) BDP=PKK, nostaljik Demokrat Parti, BTP (buda kim la demeyin: Haydar Baş Hocaefendi hazretlerinin lideri olduğu parti) onlarca sivil toplum kuruluşu, ve medyanın diğer yarısı ile Ergenekoncular..

     Benim tercihim EVET olacak. Zira değişiklik yapılacak 24 maddeyi iki-üç defa inceledim, HAYIR verecek bir durumu göremiyorum.

 

    Kılıçdaroğlu Kemal Bey, ‘’size bu değişiklik iş ve aş mı getirecek, Kayısı üreticisine faydamı sağlayacak?’’ diye soruyor. Evet, uzun vadede ekonomik istikrar, yatırımcıya güven, toplu iş sözleşmeleri derken EVET aş ve iş getirecek!

 

    Kişisel verilerin istenildiği takdirde korunması sağlanacak, fişleme tarihe karışacak, Ekonomik ve Sosyal konsey oluşturulacak. Buna neden EVET demeyelim?

 

    Batılı ülkelerdeki gibi OMBUDSMANLIK yani Kamu Denetçiliği getiriyor, alt ve üst mahkemelerin yıllarca halledemediği konularda Omdusman denilen Kamu Denetçisi hakem rolü oynayarak kararın kısa zamanda çıkmasını sağlayacak, meseleyi çözümleyecek; buna EVET denmez mi?

 

    Ülkemizin son 27 senesinde insan-toplum ve ekonomi kaynaklarını heba eden PKK terör örgütüne karşı mücadele etmiş ve şehit düşmüşlerin geride kalan ailelerine, gazilere pozitif ayrımcılık (tabii diğer gazilere de), toplumun zayıf halkası olan çocuklar, kadınlar, yaşlılara pozitif ayrımcılık getiriliyor. Buna göre misal sıra beklerken yada otobüste yaşlı amcaya-teyzeye yer vermeyen ve ‘’herkes eşit insan’’ diyen insanlar haksız oluyor, çünkü herkes kanun önünde eşit ama birçok uygulamada-pratik hayatta yaşlı, çocuk, kadın, hamile pozitif ayrımcılığa tabii olmakta..buna aklı olan HAYIR der mi?

 

   Çocuk istismarını engelleyici ve çocukları koruyucu bir madde var, buna da EVET!

 

   Memur ve kamu görevlisi işçi birden fazla sendikaya üye olabiliyor, memura toplu sözleşme hakkı geliyor, verilen disiplin cezasını yargıya taşıyabiliyor, buna kim EVET demez?

 

  Partisi kapatılan ve buna sebep olan milletvekilinin milletvekilliği sona ermiyor, sadece parti kapatılmış oluyor. Vergi borcu olan ama işini devam ettirmek isteyen, bu amaçla kendisine yurtdışı yasağı konulan binlerce işadamı var, bu kalkıyor, işadamı gidip, iş bağlantıları kurabilir, para kazanabilir, borcunu tekrar ödeyebilir..Buna niçin HAYIR diyelim?

 

  Meclis başkanının görev süresi iki yılla sonuçlanıyor. Yüksek Askeri Şura kısaca YAŞ dediğimiz ve her yıl YAŞ kararıyla ordudan atılmış binlerce subay ve astsubay var. Terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç, diğer bütün kararlar Sivil Yargıya açılacak. Bu insanların geneli sadece eşlerinin başı örtülü olduğu yada namaz kıldıkları için ordudan atıldıklarını söylüyor ancak haklarını sivil mahkemede aramaları yasak! Ve ben bunlardan onlarcasının hikâyesini biliyorum, tanıdıklarım var. Kamuya da geçemiyorlar. Çoğu özel sektörde zorla geçinen bu insanlar,  içinde limon satanları duyuyoruz, bu insanların birçoğu orduda görev yaptıkları yıllarda üstün hizmet madalyası almış insanlar, kimisinin emekliliğine üç ay-beş ay kalmışken ordudan atıldılar, ancak ne hakla attınız, suçum nedir, diyemediler, klasikleşmiş ağızla ne idüğü belirsiz bir söz olan ‘’irticai faaliyetlerde bulunmaktan’’ denildi. Şimdi bu insanlar 12 Eylülde EVET çıkarsa sivil yargıya başvuracaklar, haksız mı şimdi bu insanlar, orduda her alınan karar mahkeme-i Kübra kararımıdır ki kesin ve son karar olsun, bu nasıl hukuktur? (sözün burasında yeri gelmişken Sayın Başbakanın YAŞ kararlarına her yıl şerh koymasının anlamı şimdi daha iyi anlaşılmıştır) Bu hukuksuzluğa dur demek için, ordudaki keyfi uygulama (olmadığını kim ispat edebilir?) ya son vermek için EVET EVET EVET demek lazım değil midir?

  Askeri yargı, devletin güvenliğine, anayasal düzene karşı suçlara ait davalara bakamayacak, Ağır ceza mahkemeleri bakacak. Adalet hizmetleri ile savcıların idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlığınca denetlenecek. Anayasa Mahkemesine M.Kemal Atatürk’ün deyimiyle’’Milletin gerçek temsilcisi’’ olan Meclis de üye seçecek, Anayasa mahkemesine bireysel başvuru yapılacak. Bunlara EVET denmez mi? Denmezse neden?

HSYK, 22 asıl ve 12 yedek üyeden oluşacak, Başkanı Adalet Bakanı olacak, Müsteşarı doğal üye olacak. 4 asıl üye Cumhurbaşkanınca, 3 asıl 3 yedek üye Yargıtay’ca, 2 asıl 2 yedek üye Danıştay’ca, 1 asıl 1 yedek Türkiye adalet Akademisince, 7 asıl 4 yedek üye birinci sınıf savcı ve hakimlerce, 3 asıl 2 yedek üye yargı hakimi ve savcılarınca seçilecek! YARSAV’ın, Sabih abinin, Seyfi abinin saltanatı bitecek, her birimin seçim hakkı olacak ama dikkat edin hükümetin adamı sadece iki kişidir, birisi başkan konumunda Adalet bakanı, diğeri ise bürokrat olan Müsteşardır. Şimdi bunun siyasallaşma neresinde? Buna EVET niçin demeyelim? Vatandaşa zararı nedir?

    Meclis Başkanı, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları ile Jandarma Genel Komutanı da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanacak. Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilecek. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucu verdiği kararlar kesin olacak. Buna EVET dememek mümkün mü?

   Anayasa Mahkemesi yeniden yapılandırılacak. Halen 11 asıl 4 yedek üyeli Anayasa Mahkemesi, 17 asıl üyeden oluşacak. Cumhurbaşkanının yanı sıra Meclis de 2 üyeyi, Sayıştay Genel Kurulu’nun gösterdiği 3’er aday arasından, 1 üyeyi ise baro başkanlarının avukatlar arasından göstereceği 3 aday arasından gizli oyla seçecek. Anayasa Mahkemesi üyeleri 12 yıl için seçilecek. Bir kişi 2 defa üyeliğe seçilemeyecek. 12 yıldan önce yaş sınırını dolduran üye emekliye ayrılacak. Anayasa Mahkemesi’nin mevcut yedek üyeleri ‘asıl üye’ sıfatını kazanacak. Anayasa Mahkemesi’ne kişisel başvuru yapılabilecek. Bunun neresine EVET demeyelim?

   Ve ve 12 Eylül dönemindeki Milli Güvenlik Konseyi üyeleri ile bu dönemde kurulan hükümetler ve Danışma Meclisi’nde görev alanların yargılanmasını önleyen geçici 15. maddesi yürürlükten kaldırılıyor. Yani 12 Eylül darbecilerine yargı yolu açılıyor. Hatırlarsanız Darbeci Generaller hakkında Adana’da Cumhuriyet savcısı Sacit Kayasu dava açmış ancak Savcı Bey görevden alındığı gibi başına gelmeyen kalmamıştı. Şimdi bir diğer laf evet sadece laf olan iddia, ‘’Efendim, 80–85 yaşındaki ihtiyarlarımı yargılayalım’’ El cevap: Şili’de 85 yaşındaki darbeci General Pinoche yargılanmadı mı?

  Daha geçen yıllarda bir programda Sayın Evren, bugün olsun o idam kararlarını (156 kişi) yine imzalarım demedi mi? Kafa değişmiş mi? 156 can insan değil miydi? Bunların birçoğu suçsuzca sırf soldan astık, dengeleyelim birde sağdan asalım, yok şimdide sağdan astık birde soldan adam getirin diye asılmadı mı? Bu insanların aileleri 30 yıldır neden ağlıyor? Bu darbe ülkede asayişi sağlamaktan başka ne iş yapmıştır? (Ordu asayişi istese 12 Eylül’den öncede sağlardı ispatı Ergenekoncu Demirel veriyor pardon soruyor: 11 Eylülde akan kan 12 Eylülde (birden) nasıl durdu?) Şimdi buna EVET dememek için insanın aklını peynir ekmekle yemesi lazım değil mi?

  12 Eylülün Mamak zindanlarında çürüyen-işkence gören ülkücü insanları nasıl bu maddeye ve referanduma hayır diyecek? 12 Eylülde bu ağır trajediyi topyekün yaşamış MHP buna nasıl HAYIR diyecek? Sayın Bahçeli yerden yere vurduğu eski ancak sağlam ülkücülerin EVET vermesini nasıl engelleyecek? İnsanların en azından aklına rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu gelmeyecek mi?

 Ya CHP? Ya Mamak zindanlarının müdavimi eski solcular, hep devrim ve özgürlük şarkıları söyleyen, 12 Eylül darbecilerine Faşist diyen, 12 Eylülden en çok zararı biz gördük diyen solcular! Nasıl bu referanduma HAYIR diyecekler? Şimdi darbeyle hesaplaşma zamanı ve EVET demeyecekler mi?

 Ya Diyarbakır Cezaevinde adeta siz Kürtsünüz, gidin dağa çıkın, devlet kurmaya kalkın, dedirtecek işkencelere ve ayrımcılığa uğramış, halen hafızalarda taze olan anılarıyla Güneydoğu halkı, Urfa, Adıyaman cezaevinde işkenceye uğrayan insanlar, sizi EVET EVET demekten kim alıkoyacak?

  Ya olağanüstü Hal döneminin mağduru Güneydoğu halkını EVET demekten kim alıkoyacak? BDP’mi? Güneydoğuda rakipsiz olduğunu sanan ama daha geçenlerde sadece Diyarbakır’da 28 Sivil toplum Kuruluşunun biz EVET diyeceğiz demesiyle şok olan parti mi? Hadi canım sizde?

  Boykot yapacaktı bakalım ne kadar boykot edecek? Batmanda eski kendi 4 adamına mayın döşedikten sonra Batmanın yarısı örgüte karşı ayağa kalkmıştı, şimdi de Hakkari’de sabah namazına giden ve orada sevilen ve oralı olan aydın bir İmamımızı şehit ettiler, Hakkari’nin yarısı ayağa kalktı! Geçti o günler, siz halen bütün Kürtler PKK’lı masalı dinleyin kuzucuklarım, öyle sanın fakat maymun gözünü açtı, o mızrak çuvala girmeyecek inşallah artık!

  Ya Heron skandalları, boru denilen Lav silahları, suikast planları, darbe planları, Ergenekonlar, provokatörce yazılar-mitingler, tele kulağa yakalanan inanılmaz konuşmalar, göz göre yenilen Dağlıca, Hantepe baskınları ve şehitler, el bombasıyla hiç yoktan 4 cana kıymalar, şüphe kokan asker intiharları, ıslak imzalar v.s. v.s. Bu askeri ve bürokrat vesayet devam etsin mi? Etmesin mi? Bütün mesele bu!

 Darbeler dönemi kapansın mı, kapanmasın mı? Yargıçlar devletinden hukuk devletine geçelim mi, geçmeyelim mi? Seçilmişlerin üstünlüğü mü, atanmışların üstünlüğü mü? On yılda bir darbe olsun mu, olmasın mı? Ordu-Asker kendisine istediği kadar bütçe verilen ancak harcadığı ve yaptığı asla değerlendirilemiyecek olan, benim vergilerimle kesilen paralardan aldığı helikopteri-uçağı terörist saldırısında kullanmaması sorulamayacak halde devam etsin mi, etmesin mi, olağanüstü hal dönemleri ihtimali geri gelsin mi, gelmesin mi? Ordunun içindeki darbeciler temizlensin mi, temzilenmesin mi? Bakınız Ergenekon soruşturmasını suçlayanlar üç yıldır faili meçhul cinayetlerin olmadığını görüyorlar mı? Bunların kökeninin nerelere uzandığını, dolayısıyla referanduma kimlerin-neden karşı olduğunu anlamak için ARİF olmaya gerek var mı?

  Şimdi bütün maddeler bunlar ve bunların içinde. Bunların hangisine itiraz edilir? Hani o 3 tanesini çıkarın bizde EVET diyelim dediğiniz maddeler?

 Türkiye demokrasi vitesini üçe taksın mı takmasın mı, bütün mesele bu! Efendiler, bu partiler üstü bir olaydır, lütfen onun bunun gazına gelmeyelim, bazı siyasetçilerin hesaplarının parçası olmayalım, maddeleri okumadan karar vermeyelim, dolmuşa binmeyelim, dolmuştan inmeyelim!

 Evet, bu ülkeye yeni bir Anayasa lazım katılıyorum fakat o sonraki iş. O ANAYASA DA PARTİLER ÜSTÜ OLACAK-OLMALI-VE BÜTÜN KESİMLERE HİTAP ETMELİDİR, TAM DEMOKRAT SİVİL ANAYASA. Ancak, şimdi önümüzde iyi bir malzeme var, işte oku, daha araştır oku kararını ver, git gönül rahatlığıyla git EVET de, EVET EVET EVET!

Bahadır KAYIM

Related Articles

4 YORUMLAR

  1. Aradan sadece 2 yil gecti, PKK ile ayni safta olanlarin kimler oldugu bugun acikca goruluyor, ne yazik ki salaklik siralamasinda liderligi kimseye birakmayan insanlarimizin, gozlerini onundeki gercegi bile goremeyecek kadar kor olmalarinin sonuclarini bugun yasiyoruz. Kusura bakmayin ama butun bunlardan sonra biz essegin ileri geleniymisiz, din iman denerek Allah ile bir seytan tarafindan kandirildik diye cikip bagirmaniz gerekiyor

  2. değerli hocam sizbari bazışeylerde gerçekleri görün darbeyle hesaplaşma zamanı diyorsun buna siz kendiniz inanıyormusunuz? heronlar, borular, suikast ve darbe planları, gibi bazı konular var benimde kafama takılan ama şunu görünce kafam kendine geliyor, tarikatlara soruştunma açan hakim ve savcılar neler görüyor şuan görevde olmasına rağmen kitap yazan emniyet müdürü soruşturulacakmış, imzasız ihbar mektuplarının kimleri içeri attırdığını biliyoruz ama bir emniyet müdürü ilgili bakana dilekce yazıyor işleme konmayıp iade ediliyor imzasız mektuplarla işlem yapan adalet bakanı bir emniyet müdürünün belgelerle ortaya koyduğu bir suçörgütü hakkında enufak bir işlemyapmamaması size nekazandırıyor. memurun grev hakkı olmadan sözleşme hakkından neçıkar, askere verilen para denetlenmiyor ama siyasilere verilen parada denetlenmiyor, milli eğitim bakanlığı herşeyden eğitime katkı payı topluyor ayriyetten bütce veriyoruz üstüne okula giden çocuklarımız için okullara birsürü para veriyoruz bumu düzelecek, vekiller 24 ayda emekli olurken siz 24 yılda emekli olamıyorsunuz bumu düzelecek,vekiller 5 bin lira emekli maaşı alırker gariban emekli 700-800 lira alıyor bumu düzelecek, bugün taşeronluk diye sömürü düzeni var yasadan sonra bumu düzelecek, maaşların asgari bölümü bankadan gerisini elden veren firmalara yaptırımmı var, telekulak kalkacakmış bütün haberleşme ağını yabancılaştıran iktidar nasıl önleyecek, bunun için bir kanunda yeterdi bunu yapacak sayısı var, fişlemek kalkacakmış kendi vekili diyor fişleme sırası bizde diye, altkimlik üstkimlik çıkaranlar ayrımcılığı kaldırırmı, akpartinin yaptığı kendinden olanları okşarken karşısında duranları jopluyor, işciye hak vereceklermiş, tekel işcileri devlet kurmakmı istemiştide gazlandılar, askeri protesto eden bir vatandaş polis tarafından korumaya alınıyor, ataması yapılmayan öğretmen adayları aynı ilpolisindne dayak yiyip tutuklanıyor, yargılanan askerin terfisi durduruluyor ama yargılanan polisin terfisinin yapılıması için meçlise kanun teklifi geliyor çifte standart değilmi? ben sizin kadar uzun yazmayacağım bu saydıklarımda düzelmemi olacak sizbari bunları görün. saygılarımla altun BAYRAM

  3. aNAYASA PAKETİNİ İNCELEMEDİĞİNİZ GÜN GİNİ AŞİKAR ÇÜNKÜ PAKETİN YENİ GETİRDİĞİ ÇOK ŞEY YOK OLANLARDA HALKI İLGİLENDİRECEK AŞ İŞ SORUNUNU ÇÖZECEK ŞEYLER DEĞİL. 12 EYLÜL LE HESAPLAŞMA FIRSATI DENİYOR ÇOK YAZIK AZICIK KAFAYI ÇALIŞTIRAN AZICIK HUKUK BİLEN 30 YIL ÜZERİNDEN GEÇMİŞ BİR HADİSEDE ZAMAN AŞIMI SEBEBİ İLE KİMSE YARGILANAMAZ İNSANLARIN GÖZÜNE BAKARAK YALAN KONUŞLMAZ. 2) BU ANAYASA PAKETİ İKTARIN YARGIYI KONTROL ALTINA ALMA YASASI OLARAK ALGILANMALIDIR. DÜN NASIL ASKERİ ANAYASAYA HAYIR DEDİYSEK BUGÜNDE SİVİL DİKTA ANAYASASINA HAYIR DİYORUZ. eVET OYU ALABİLMEK İÇİN APOYLA BİLE PAZARLIK EDENLERE PKK İLE ANLAŞANLARA VERECEK TEK CEVABIMIZ. HAYIR OLACAKTIR. EVET DİYENLERDE UNUTMASINLAR BEBEK KATİLİ APOYLA VE PKK İLE AYNI SAFTA OLACAKLAR VİCDANINIZ RAHAT OLUR İNŞALLAH SAFFINIZ HAYIRLI OLSUN .

    SİTE YÖNETİMİ: Güner bey, neden adınızı ve soyadınızı yazmıyorsunuz. Aslında adını ve soyadını yazmayan kişilerin yazılarını yayınlamıyoruz. Lütfen yardımcı olun

  4. yazınızdan görüleceği üzere oylanan anayasa paketini okuyup, inceleyip te HAYIR diyecek olanı sanmıyorum. bugün hayır diyenler sadece ideolojik saplantılarıyla hayır diyeceklerini söylüyorlar. ama onları dikkata almamak lazım çünkü biliyoruz artık işler siyasi olarak sağcılık solculuk olarak değilde… iyiler ve kötüler olarak cepheleşmiş durumda… ki bu maddelerin siyaset üztü olduğunu, olması gerektiğini aklı selim herkes söylüyor. bende “EVET” diyeceğim. SİYASET YAPARKEN 1980 darbe mağduru olduğunu söyleyenler işte fırsat hesaplaşma zamanı, demekki kimse madur falan değil sadece bize mağdur edebiyatı yapmışlar yıllarca

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

1,465BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
18AboneAbone Ol

Çok Okunanlar